amerika açık 2008 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
amerika açık 2008 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Eylül 2009 Perşembe

maç programı: amerika açık 09 - gün 11

Arthur Ashe Stadium
11:00 (18:00)
Serena Williams(USA)[4]/ Venus Williams(USA)[4] vs.
Alisa Kleybanova(RUS)[13]/ Ekaterina Makarova(RUS)[13]

Carly Gullickson(USA)/ Travis Parrott(USA) vs.
Cara Black(ZIM)[2]/ Leander Paes(IND)[2]

Juan Martin Del Potro(ARG)[6] vs. Marin Cilic(CRO)[16]

19:00 (02:00)
Fernando Gonzalez(CHI)[11] vs. Rafael Nadal(ESP)[3]

juan martin del potro vs. marin cilic
iki benzer oyuncu karşılaşıyor.. ikisi de sert vuran, boylarına oranla hareketli ve iyi servis atan oyuncular.. juan martin del potro'nun bir anda yaptığı çıkışı marin cilic yavaş yavaş, yayarak ve belli etmeden yapmıştı.. ilk 20'deki iki en genç oyuncu bunlar ayrıca.. marin cilic'in andy murray galibiyeti müthiş bir başarı ve büyük bir reklam oldu onun için.. ben juan martin del potro'nun kazanacağını ama 3-0 kazanamayacağını düşünüyorum.. 4 ya da 5 sette jmdp..

fernando gonzalez vs. rafael nadal
dördüncü tur eşleşmesi tahminlerimden beni yanıltan adamlar.. ikisi de ilk setleri kaybettikleri maçta iki fransız'ı yendiler.. nadal'ın 4 sette olmadı 5 sette geçeceğini düşünüyorum..

Read more...

11 Eylül 2008 Perşembe

çocuk gününde çocukla çocuk olmak

amerika açık dahilinde çocuklara tenisi sevdirmek adına arthur ashe kids' day adı altında bir gün düzenleniyor.. aşağıda novak djokovic ile andy roddick'in gösteri maçının videosu var..



bu gösteri maçı andy roddick ile novak djokovic arasındaki gerginlikten önce oynanmıştı.. hani roddick'in çeyrek final maçı öncesi novak'ı yalancılıkla suçlayıp, yersiz espriler yaptığı ve sonucunda ortamı gerdiği gün.. bu videodan da görebileceğimiz üzere iki oyuncunun da espri anlayışı iyi, güzel.. ancak taklit yapma sırası roddick'e geçtiğinde süreyi biraz uzatıyor gibi.. hani taklit abartıdır ama bu kadarı da ayıp gibime geldi.. bilemedim..

Read more...

10 Eylül 2008 Çarşamba

sıkı tut düşmesin


finalin ertesi günü hemen kupasıyla empire state binasına koşturmuşlar federer'i.. bir iki fotoğrafını çekmişler.. maazallah o kupa bi kaysa elden, yüzlerce metre yükseklikten aşağıya.. ama zaten hemen aşağıda roddick ve murray kılık değiştirmiş vaziyette bekliyolarmış federer kupayı düşürse de alıp kaçsak diye, benden duymuş olmayın :)
kim ne derse dersin bu adam giyinmeyi biliyor..

Read more...

9 Eylül 2008 Salı

üst üste 5 sene şampiyonluk

az önce biten maçta andy murray'i 3 set sonucu geçerek amerika açık'ı da üst üste 5. kez kazandı ve de bunu başaran ve ayrıca tarihte 2 grand slam'i üst üste 5 kez kazanan ilk isim oldu.. daha önce bjorn borg wimbledon'ı 5 kez kazanmıştı geçen sene roger federer bunu egale etmişti..

bu seneye çok kötü başlayıp, beklenilenin altında tenis oynayan bir oyuncu için sezonun son grand slamini kazanmak harik bir başarı.. bu yüzden tebrik etmek lazım federer'i.. özellikle mono'dan sonra düşüşe geçen kariyeri wimbledon finaliyle çıkışa geçmişti.. son 1 sene içerisindeki en harika oynadığı maçtı rafael nadal'a karşı oynadığı o maç.. bu sene olimpiyatlara odaklandığı için fazla turnuvaya da katılmamıştı federer, geçen sene kazandığı avustralya açık ve wimbledon'ı da diğer tenisçilere kaptırınca sıralamada ister istemez geriledi.. ancak olimpiyatlarda da istediğini teklerde elde edemedi..

amerika açık onun son şansıydı.. kura onun tarafındaydı, şans onun tarafındaydı.. ancak yine de 4. tura gelene kadar bildiğimiz federer gibi oynamadı.. igor andreev maçında az daha maçı kaybediyordu ancak 5 sette kazanmayı bildi.. çeyrek finalde sürpriz müller'e karşı 3 sette kazansa da zorlandı.. yarı final gelip çattığında rakip djokovic'ti ve yorgun ve sakat olmayan bir djokovic federer'i iyi oynadığı zaman bile yenebilecek kapasitedeydi..

federer yarı finalde turnuvanın başındakine oranla çok daha iyi oynadı, çok daha iyi servis attı, çok daha iyi savunma yaptı.. djokovic'i 4 sette geçtikten sonra rahatlamış gibiydi federer..

andy murray ise kabiliyetini korta yansıtamayan, deneyimsiz olmayan ancak gençliğinin kurbanı olan bir oyuncuydu bence.. bir önceki yazıda da belirttiğim gibi bu sene onu üzerinden attı ve yaz sezonu ile birlikte harika tenis oynamaya başladı.. amerika açık'ta llodra, wawrinka ve nadal gibi isimleri yendi.. melzer'e karşı 2-0 dan geri geldi, 23 maçtır yenilmeyen del potro'yu yendi.. finale yorgun ama mutlu çıktı..

final maçına federer tıpkı yarı finalde olduğu gibi harika servislerle başladı.. murray ise tam tersi servislerinde ve oyununda tutuk bir grafik çizdi.. federer ritmini arttırdıkça murray oyundan düşmeye başladı.. ilk sette murray'in ilk servislerinin oyuna girme oranı yüzde 63'te kaldı.. ve oyuna giren ilk servislerinin sadece yüzde 47sinden puan çıkarabildi.. çok kötü bir istatistik final oynayan bir oyuncu için.. winner sayısı ise sadece 4 iken basit hata sayısı murray standartlarına göre çok yüksekti (10).. sonuçta ilk seti 2 kez servis kıran ve 4 oyun üst üste alan federer 6-2 ile almayı bildi..

ikinci sette daha iyiydi britanyalı raket.. servislerinde yine çok iyi olmasa da bu sefer federer'in servis kalitesinin düşmesiyle oyuna denge geldi.. murray returnlerde de performansını arttırdı.. özellikle federer'in 2. servislerini karşılarken baselinedan içeri girerek etkili vuruşlarla puan aldı.. murray maçtaki ilk servis kırma puanlarını ikinci setin üçüncü oyununda elde etti ve sıfıra karşı federer'in servisini kırmayı başardı.. bundan iki oyun sonra tekrar 0-40 öne geçmeyi başardı ancak isviçreli raket buradan servis attığı oyunu aldı.. ardından federer oyununu yükseltmeye başladı.. murray'nin servis attığı oyunu da kazandı federer ve sette durumu eşitledi.. ikinci sette durum 6-5 iken bir kez daha rakibinin servisini kırmayı başaran dünyanın iki numarası seti 7-5 ile aldı..

üçüncü sette ilk 5 oyunda sadece federer vardı.. ve kimse ne olduğunu anlamadan 5-0 öne geçti sette.. herkes setin 6-0 biteceğini düşünürken murray servis attığı oyunu aldı, sonrasında federer'in servisini kırarak bu kadar kolay pes etmeyeceğini gösterdi.. umarım djokovic maçı seyretmiştir.. üçüncü sette durum 5-2 iken servis kullanıyordu murray.. 30-40'ta federer maç için servis karşıladı ancak başarısız oldu.. sonra avantajı yakaladı, murray yine direndi.. ikinci kez avantajı yakaladığında yine murray'nin müthiş, insanüstü savunmasıyla karşılaştı.. roger federer'in file önünde arka arkaya vurduğu smaçları çevirdi murray ancak sonunda gücü tükendi ve forehand'i filede kaldı..

sonrasında federer "hmm nadal nası yapıyordu? sırtüstü uzanıyordu galiba" diyip bırakıverdi kendini yere.. sonra "üstü başı batırdık mirka çok kızacak" diyip 1 saniye bile kalmadan kalktı yerden (ben de biliyorum murray ile tokalaşmak için kalktığını da bi 5-10 saniye sevinmesi anlayışla karşılanabilirdi)..


federer için kötü sezon geçirdi diyoruz ama bu sezonda 1 grand slam şampiyonluğu, 2 grand slam finali ve 1 grand slam yarı finali ile 2 atp tour şampiyonluğu var.. bunun için çocuğunu kesecek adamalar var şu an atp tour'da..

son olarak şunu açıklığa kavuşturalım.. benim federer'i sevmememin oynadığı oyunu beğenmememle alakası yok.. federer'in oynadığı oyunu beğenmeyecek adam bıraksın tenis izlemeyi gitsin zaten.. federer'in robotik hareketleri ve kendisini izleidğimde onun heyecandan çok hırs duyduğunu hissetmemdir.. bu tamamen kişisel bir şey, ısınamamakla alakalı.. hani ivan drago gibi geliyor bana yapacak bir şey yok bu vakitten sonra.. her zaman rocky'i tuttum küçükken..

iki oyuncuyu da oynadıkları oyundan ötürü tebrik ediyorum.. murray harika bir all-arounder olma yolunda ilerliyor.. federer ise geri dönüş sinyalleri veriyor.. güzel tenis izlemek adına olumlu haberler bunlar..

Read more...

8 Eylül 2008 Pazartesi

ah natalie!

arkaya değil ey tenisseverler ön tarafa bakın..
charlize theron arka tarafta yiyişedursun
bütün naifliği ile "o" gülümsüyor..
anakin misali sormak istiyorum :
"are you an angel?"

Read more...

yeniden 1 numara


serena williams, jankovic'i 6-4 ve 7-5 ile geçerek 6 yıl aradan sonra tekrar evinde şampiyonluk yaşadı.. dahası 2003 ağustosunda bıraktığı 1 numarayı 5 yıl aradan sonra tekrar ele geçirdi.. tebrikler serena..

Read more...

amerika açık 08 - beklenmeyen final

istenmeyen mi demeliydim? turnuva öncesi herkes tabi ki federer-nadal finali istiyordu.. hatta bu maçtan önce bile her yerde federerle nadal oynasa da havamızı bulsak tarzı yorumlar okudum.. ancak şu maçta murray, oyunuyla, finali hak eden taraftı.. hatta yarı final oynayan dörtlü içerisinde murray ve nadal finali hak ediyorlardı.. kuranın talihsizliği işte..

nadal-murray yarı finalinin sadece bugün oynanan 1.5 saatlik bölümünün bile dünkü federer-djokovic maçının tamamından daha fazla keyif verdiği kesin.. iki oyuncu da ellerinden gelenin en iyisini korta yansıtmaya çalıştılar, fiziksel olarak sınırlarını zorladılar, zihinsel olarak araya giren koskoca 1 günü bile takmamışa benziyorlardı.. neticesinde harika tenis izledik..

andy murray'ye geçen senelerde ve bu senenin başında çokca giydirmişliğim olmuştu.. çünkü potansiyeli ortada olan bir oyuncu ancak bir türlü o eşiği aşıp da bir yerlere gelemiyordu.. zihinsel olgunluğa bu yaz eriştiği söylenebilir britanyalının.. daha önce bir grand slam'de çeyrek final bile görememişken bu yaz wimbledon'da ilk çeyrek finalini oynadı.. orada nadal'a yenildi.. daha sonra kanada rogers cup'ta wawrinka ve djokovic'i yendi ancak yarı finalde nadal'a yenildi.. ardından cincinnati'de querrey, tursunov, moya, karlovic ve en sonunda finalde djokovic'i yenerek ilk masters series şampiyonluğunu tattı ki final maçında harika oynamıştı.. ve bugün daha önce hiç yenemediği rafael nadal'ı müthiş bir oyunla yenerek ilk defa bir grand slam'de final oynama hakkını elde etti..

maç istatistiklerinde ilk göze çarpan şey winner sayıları.. murray nadal'ı ikiye katladı winner sayılarında.. tabi aceler de winner sayılıyor ve 21-7 üstünlüğü var britanyalı raketin acelerde..
murray'nin bulduğu 20 servis kırma şansının yanılmıyorsam 7'si (ki üçte bire tekabül eder) dördüncü setin ikinci oyununda elde ettiği şanslardı.. 8 kere berabere oldu ve murray sonucunda servis kırmayı başaramadı.. bu onu moral olarak çökertmiştir derken o oyununu daha da yükseltti.. özellikle backhandlerde ve file önünde efsane vuruşlara imza attı neredeyse.. 44 kez file önüne geldi ve bunlardan 31'inde mutlu döndü baseline'a..

finalde federer'e oranla daha yorgun taraf olacak.. ancak artık final bu, djokovic gibi kendini koyverecek değil murray.. daha önce federer ile murray 3 kez karşılaşmışlar ve murray'nin 2-1 üstünlüğü bulunuyor.. bu maçların hepsi sert kort müsabakası.. en son bu sene dubai'de sert zeminde oynamışlardı ve ilk seti tie-break ile kaybeden andy sonraki iki seti alıp maçı kazanmıştı.. murray yarın maçı kazanırsa 1936 yılından beri britanyalıların yapamadığını yapacak ve bir grand slam kazanacak.. federer kazanırsa wimbledon'dan sonra ikinci kez bir grand slam'i üst üste 5 kez kazanmış olacak..

murray yanılmıyorsam bu haftaki atp sıralamasında 4. olarak açıklanacak.. bu, onun kariyerindeki en yüksek derece.. nadal ise yarı finalde kaybetmesine rağmen birinciliğini koruyacak..

Read more...

7 Eylül 2008 Pazar

final tarihinde değişiklik

amerika açık tek erkekler finali pazartesi yerel saatle 17:00, tsi 00:00'a alındı.. federer yine 1 gün ekstra dinlenmiş olacak.. ama bu sefer nadal çıkarsa alır diyorum.. hadi bakalım..

Read more...

6 Eylül 2008 Cumartesi

amerika açık 08 - finalin yarısı

roger federer günün ilk yarı final maçında novak djokovic'i 3-1 ile mağlup etmeyi başararak geçen seneki başarısını tekrarladı.. istediğim tarafın değil de tahmin ettiğim tarafın kazanması beni üzse de "önümüzdeki maçlara bakacağız" artık..

hayatımda izlediğim en sıkıcı tenis maçlarından biriydi diyebilirm bu maç için.. djokovic istediği kadar yorgun olsun, istediği kadar morali bozuk olsun çıkıp elinden gelenin en iyisini yapmak zorundaydı.. o ise parmağını bile kıpırdatmamayı seçti.. federer ise geçtiğimiz senelerdeki oyunun oldukça ama oldukça uzağında.. bu yüzden maçta ritim namına hiçbir şey yoktu.. hava desen zaten karanlık, bulutlar sarmış kortun üzerini.. yağmur yağdı yağacak..

ilk sette djokovic servislerinde istediğini bulamadı.. federer ise tam tersine servislerini bu turnuvada hiç bu kadar iyi kullanmamıştı.. yüzde 83 ilk servisin oyuna girme oranı ve 4 ace'e karşılık 0 çift hata.. bir kere rakibinin servisini kırmayı başaran isviçreli ilk seti 6-3 ile aldı.. ikinci sete djokovic harika başladı ki maçtaki en iyi oynadığı bölümdür 2. setin ilk 3 oyunu.. servisleri harikaydı, returnleri harikaydı.. servis kırarak 3-1 önce geçti ancak federer buna hemen cevap verdi durumu 3-3' e getirdi.. iki oyuncu da 4 oyun boyunca servis kullandıkları oyunları aldılar.. 5-5 iken djokovic bir kez daha federer'in servisini kırdı ve kendi servis attığı oyunu da alarak ikinci seti kazandı..

üçüncü set ise ikincinin tam tersi gibiydi.. daha az basit hata yapan taraf bu sefer federer'di bu sette.. 5-5 iken isviçreli raket servis kırmayı başardı ve 7-5 ile üçüncü seti aldı.. son sette ise artık yorgunluktan oracıkta düşüp bayılacağından korktuğum djokovic maça hiç asılmadı.. zaten baştan beri bir isteksizlik vardı.. eskiden kendiyle kavga ederdi maçlarda hata yapınca.. bu sefer umursamaz bir tavırdaydı.. yine seyircilerle tartıştı.. roger federer, sırp raketin servisini 2 kez kırdı ve son seti 6-2 alarak üst üste 5 kez final oynama hakkı kazandı amerika açık'ta..

maçın geneline baktığımızda daha iyi olan taraf federer'di ancak çok bariz bir üstünlüğü göze çarpmadı.. çünkü iki tenisçi de kötüydü ve kötünün iyisi kazandı.. federer, turnuva boyunca yaptığı basit hatalara bu maçta da devam etti.. ancak djokovic'e baktığımızda ondan daha çok (47) basit hata yaptığını görüyoruz.. federer'in servisleri müthişti gerçekten.. bu maçtan önce turnuvada ortalama 13 ace ile oynayan federer bu maçta 20 ace'e imza attı ve sadece 1 çift hatası vardı.. final maçında 25 ace yaparsa gilles muller'i geçip ace istatistiklerinde 1 numaraya oturacak.. djokovic'in üstün olduğu taraf ise file önündeki volelerdi..

sonuçta beklenilenin çok altında bir maç oldu.. gözümde djokovic tarihinde kara bir lekedir bu maç.. yenildiği için değil, mücadele etmemeyi seçtiği için.. kendisine olan saygımı zedelediğini söyleyebilirim..

günün diğer maçı yağmur haberi nedeni ile louis armstrong'a taşındı ve iki maç aynı anda oynandı (1 saat farkla).. arthur ashe'in kapasitesi daha fazla olduğundan biraz fazla dolu gözüküyordu tribünler.. aziz yıldırım olsa merdivenlere oturmalarından şikayetçiydi olabilirdi izleyenlerin..

maçtan önce andy murray'nin 1 set almasının doğal, daha fazlasını yapmasının kendini aşması olacağını söylemiştim.. britanyalı kendini aştı.. ilk seti 6-2 aldığına oldukça şaşırdığım yetmiyormuş gibi ikinci seti de tie-breakle alınca "bizim murray büyümüş" diye düşündüm.. çünkü benim bildiğim murray ilk setten sonra kendini koyverir, anlamsız basit hatalar yapar, maçı kaybederdi.. üçüncü sette tam rafael nadal ritmini bulmuştu ki yağmur damlaları zemini ıslatmaya başladı.. maça bugün devam edilmeyeceği kesin.. bayanlar finali de patladı..

şimdi federer taraftarları bana kızacak ancak isviçreli bu oyunuyla buraya kadar gelebildiyse biraz da şansına geldi.. çok kolay bir kura çekti örneğin.. nadal'ın da kurası çok kolaydı o da tamam.. djokovic ise zaten bu kura konusunda bahtsız ona hiç değinmiyorum.. yorgun djokovic'i, maçta djokovic'ten daha iyi oynarak, yendi.. şimdi bu gece kafasını finalist olarak yastığa koyup mis gibi uyuyacak.. yarı finalin diğer ayağındaki iki oyuncu ise bu gece uyuyabilecek mi acaba? nadal neden geriye düştüğünü düşünüp duracak, murray bu performansını devam ettirebilecek mi onu düşünecek.. sabah olacak, yağmur dinmişse korta çıkacaklar.. en azından 1 saat kortta kalacaklar (ki bence bu maç 5 sete gider).. sonra tekrar otel odalarına dönecekler ve finale konsantre olmaya çalışacaklar.. federer laylaylom çıkacak final maçına ne bir yorgunluk ne bir stres.. zaten rakibi kim olursa olsun final maçını federer alır bu vakitten sonra..

avustralya açık grand slami'ni çin'e taşımayı düşünüyorlar asya-pasifik grand slami adı altında.. döverler adamı.. onun yerine amerika açık'ı taşıyın başka yere.. hem şu "holigan" tenis taraftarlarından da kurtuluruz hem de düzgün organizasyon yapan birileri çıkar belki..

Read more...

5 Eylül 2008 Cuma

amerika açık 08 - erkekler yarı final öncesi

turnuva öncesi yaptığım tahminler tuttuğu için mutluyum öncelikle.. yarı finaldeki eşleşmeler:

rafael nadal [1] - andy murray [6]
novak djokovic [3] - roger federer [2]

dünkü çeyrek final maçında roger federer, gilles muller karşısında 3 sette aldı maçı ancak muller'in etkili servisleri tarafından oldukça zorlandığını söyleyebilirim.. maçın ilk servis kırma puanı örneğin müller tarafından 1. setin 7. oyununda yakalandı ancak lüksemburglu raket bundan faydalanamadı.. ilk set tie-break ile sonuçlandı.. ikinci setin 9. oyununa kadar taraflar maçta birbirlerinin servisini kıramadılar. maçın en kritik oyununda 2. sette 4-4 iken federer, müller'in servisini kırmayı başardı ve ikinci seti 6-4 ile aldı.. ikinci sette müller'in ilk servisinin oyununa girme oranının ilk settekine göre neredeyse yarı yarıya düştüğünü görüyoruz istatistiklere bakarsak.. son sette yine taraflar servislerine tutundular ancak tie-break'te daha iyi olan taraf roger federer'di.. federer, igor andreev karşısında zorlandığı kadar zorlanmadı tabi ki bu maçta..

gilles muller'i de tebrik etmek lazım, en son 1999 amerika açık'ta nicolas escude elemelerden gelip çeyrek finale kadar çıkmış, araştırdım.. eğer yarı finale çıksaydı amerika açık'ta bir ilk olacaktı ve tüm grand slamlere baktığımızda, tarihte şu ana kadar 4 kişinin başardığını başaracaktı..

1977 avustralya açık -- bob giltinan
1977 wimbledon -- john mcenroe
1997 roland garros -- filip de wulf
2000 wimbledon -- vladimir voltchkov
elemelerden çıkıp yarı finale ulaşmışlar..

çok söyledim burada bir daha tekrarlayayım tommy haas ve nicolas almagro gibi iki tenis oyuncusu üst üste 2-0 geriden gelip yenmek büyük olay.. dün de 2-0 dan geri gelmeyi başarsaydı tarihteki 3. kişi olacaktı bunu yapabilen (bir grand slamde 3 kez).. ve son olarak turnuvanın ace şampiyonu olduğunu söyleyebiliriz şu vakitte bile.. artık asıl önemli olan gilles muller'in bundan sonraki performansı.. açıkcası servislerinden başka tutunacak dalı yok lüksemburglunun.. yine challenger oynamaya başlarsa istanbul'da, izmir'de büyük ilgi göreceği kesin..

dünün bir diğer çeyrek final maçı en zorlu çeyrek final maçı olarak göze çarpıyordu.. ev sahibi ve 2003 amerika açık şampiyonu andy roddick, dünya sıralamasının 3. basamağındaki novak djokovic ile karşılaştı.. iki oyuncu da bu yıl içerisinde sert zeminde oldukça başarılı bir sezon geçirdiler.. rafael nadal'dan sonra geliyorlar..

maç öncesi roddick ortalığı geren açıklamalarda bulunmuştu.. djokovic'in sakatlıkları ile ilgili bir soruya, "numara yaptığını düşünmüyorum, eğer sakatlıklarım var diyorsa onlar oradadır, karın, diz, bacak, kuş gribi, sars vs.." diyerek çok da komik olmayan demeçler vermişti.. djokovic buna pek aldırış etmedi maçtan önce.. çıktı ve oyununu oynamaya baktı..

roddick ilk iki sette tanınamaz derecede kötü servis atıyordu.. bunun neticesinde ne olduğunu bile anlamadan 28 dakikada 6-2 ile kaybetti ilk seti.. 0 ace ve 3 çift hata pek de roddick'in şanına yararşır bir istatistik değil.. amerikalı seyirciler de bundan memnun değildiler.. roddick hemen bri raket parçalayarak sinirlerini bu cansız varlıktan aldı.. ikinci set de aynı şekilde gitti, roddick servislerini bulamadı, djokovic çok etkili servis attı, yan çizgilere harika toplar gönderdi, ısrarla fileye çıkan roddick'i passing shotlar ve loblarla perişan etti.. bu set de 6-3 bitti..

ne olduysa ondan sonra oldu ve roddick bir anda servislerini bulmaya başladı.. etkili forehandleriyle djokovic'i baseline da mahkum etti ve seti 6-3 ile aldı.. 4.sette ilk 6 oyun dengede gittikten sonra roddick'ten bir servis kırma başarısı geldi.. ardından servis attığı oyunu da aldı roddick ve 4. sette bir anda 5-3 e geldi skor.. beşinci set kaçınılmaz gibi gözüküyordu.. ancak djoker neden dünyanın 3 numarası olduğunu kanıtlarcasına 3 oyun üst üste olarak bir anda 6-5 öne geçti ve set için servis karşılayacaktı.. roddick mükemmel servislerle djokovic'in servis kırmasına izin vermedi ve hep beraber tie-break'e gittik..

tie-break'te ilk 5 oyun servis atanların sayılarıyla geçilirken kort değişiminden önceki son sayıda bir mini-break geldi djokovic'ten.. fakat bu avantaj uzun sürmedi ve kendi servisini kırdırdı ve durum 5-4 oldu.. bundan sonra hiçbir hatanın telafisi yoktu.. roddick servis attığı ilk puanı kazandı ancak ikincisinde inanılmaz, 26 yaşındaki, daha önce grand slam kazanmış, deneyimli bir oyuncunun yapmayacağı bir hatayı yaptı.. o pozisyonda vurmak için seçilecek en son vuruşu denedi, bir anlık çılgınlık yaptı ve drop shot denemesi filede kaldı.. djokovic 6-5 öndeydi ve servis kullanıyordu şimdi.. etkili servis sonrası roddick'in return'u dışarı gitti ve novak djokovic federer'in rakibi oldu böylece..

amerikalı seyircilerin ne kadar pislik olduklarını bir daha göstermeleri açısından da önemli bir maçtı.. geçtiğimiz senelerde de james blake için ya da andy roddick için maç içerisinde böyle saçma davranışlar sergiledikleri olmuştu.. bir gece önceki rafael nadal - mardy fish maçında, nadal servis kullanırken dikkat bozucu ses çıkaran bir izleyici stadyum dışına davet edilmişti.. dün de djokovic servis atarken dikkat bozmalar mı dersin, oyun oynanırken, ralli oynanırken bağırışlar, çığlıklar mı dersin.. djokovic ilk servisini fileye taktığında alkışlar, sevinmeler mi dersin..
maçın 4. setiydi yanılmıyorsam bunlardan bıkıp usanan djokovic seyircilere dönüp "kapayın çenenizi" diye bağırdı artık.. tabi yapmaması lazım ama oraya kadar dayanabilmesi bile mucizeydi.. amerikalılar tenis nedir ve nasıl izlenir bilmiyorlar artık.. eskiden böyle miydi bilmiyorum ancak bu nesil berbat bir tenis izleyicisi.. sporcularına destek vermek ile oyunu sabote etmek arasında pek fark gördükleri söylenemez.. ama hak yerini buluyor neticede, amerikalıların en uzun grand slam kazanamama serisi 21 grand slam ile 63-68 yılları arasındaydı.. bunu egale ediyorlar işte.. ve grand slam kazanabilecek kalibrede bir oyuncuları da yok.. özellikle federer, nadal ve djokovic dominasyonunda giden şu dönemde..

yarı final maçlarına bir ön bakış atarsak,

novak djokovic ve roger federer daha önce 8 kez karşılaştılar.. bunlardan 2 sini djokovic geri kalanlarını federer kazanmış.. hatırlayacağınız gibi 2007 amerika açık finalinde federer 3-0 ile kazanmış, bu seneki avustralya açık yarı finalinde ise aynı skorla gülen taraf djokovic olmuştu.. son karşılaşmaları ise bu sene monte carlo'daydı ve sakatlık nedeiyle djokovicin çekilmesi neticesinde kazanan taraf federer olmuştu.. son 4 karşılaşmalarında 2-2lik eşitlik mevcut..

djokovic turnuva başından beri çok zorlu maçlar oynuyor.. federer ise 4.tur maçı hariç çok rahattı.. sırp raketin federer karşısına zihinsel ve fiziksel olarak yorgun çıkacağı kesin.. ama bu bir mazeret olmamalı bu seviyede.. djokovic federer'i yenebileceğini gösterdi daha önce ve nasıl ki çim federer'in, toprak nadal'ın ise, sert kort da yavaş yavaş djokovic'in olmaya başlıyor.. hatta geçmişi bir kenara bırakıp şu an için konuşursak ve federer'in düşüşünü göz önüne alırsak bence djokovic sert zeminde en iyisi (bölüm sonu canavarı nadal var ama.. adam bütün kortlarda yavaş yavaş usta oluyor)..

maç hakkında en önemli not ise djokovic isviçreliyi yenip sonra finali kazanırsa atp sıralamasında 2. liğe yükselecek ve roger federer 1 ay içinde 2 basamak birden gerilemiş olacak.. maçı tüm kalbimle djokovic'in kazanmasını istiyorum ama federer kazanacak gibi duruyor.. bakalım..



diğer yarı final mücadelesinde rafael nadal favori.. ki zaten daha önce oynadıkları 5 maçı da o kazandı.. ayrıca bu sene 3 zeminde de yenme başarısını gösterdi murray'i.. murray belki 1 set alabilir, daha fazlasını yaparsa kendini aşmış olur kesinlikle..

tenis dünyasının büyük bir çoğunluğu tabi ki federer-nadal finali istiyor can-ı gönülden.. tabi ki wimbledon finalindeki tenis ziyafetinden sonra istemeyenin aklından şüphe etmek lazım.. ben ise djokovic'in artık rüştünü ispat etmesi gerektiğini düşünüyorum.. eğer burada federer'e yenilirse büyük bir güven kaybı yaşayacaktır..

bu arada umarım fırtınayı en az hasarla atlatır amerika.. haftasonu yağmur yağması kesin gibi, amerikan tenis birliği buna önlem aldıklarını söylüyor..

Read more...

4 Eylül 2008 Perşembe

amerika açık 08 - bayanlarda son 4

yarı finale kalan bütün oyuncuların wta sıralamasında 2.lik şansı bulunduğu göz önüne alınırsa çok çetin geçecek yarı finaller izleyeceğimiz kesin gibi :

serena williams [4] - dinara safina [6]
elena dementieva [5] - jelena jankovic [2]

geçtiğimiz ay olimpiyatlarda yanyana oynayıp altın madalyalarını boyunlarına takan williams kardeşler bu sefer birbirlerine karşı mücadele etmek zorundaydılar.. dün akşamki çeyrek final maçı çok çekişmeli geçti.. gülen taraf ise serena williams oldu ve bir anlamda wimbledon'ın rövanşını aldı.. bunula birlikte amerika açık'taki karşılaşmalarında da durumu eşitlemiş oldu..
maç istatistiklerine bakarsak serena'nın toplam puanlarda sadece 3 puan farkla önde olduğunu görüyoruz.. acelerde, çift hatalarda da biribrlerine çok yakın sayılar var.. venüs williams daha fazla basit hata yapan taraftı ancak bunu daha fazla winner sayısına ulaşarak dengelemeyi başardı..

abla williams 10 kez set puanı şansı yakaladı ve bunlardan hiçbirini değerlendiremedi, bunun yanında serena 2 kez yakaldığı set puanı şanslarını kullanarak maçtan galip ayrıldı..

dün oynanan diğer çeyrek final müsabakasında dinara safina grand slamlerde en yüksek derecesine ulaşan italyan flavia pennetta'yı rahat geçti.. yarı finalde safina ile williams karşılaşacaklar.. kimin kazanmasını istediğim açık.. bu yılın en iyi oynayanı dinara safina, birinciliği de hak ediyor aslında bir yerde..

önceki gün elena dementieva ve jelena jankovic de çeyrek finalde rakiplerini yenmişlerdi.. yarı finalde karşılaşacaklar.. dementieva'nın kazanmasını bekliyorum.. anlayacağınız yine bir rus finali bekliyorum.. olimpiyat finalinin rövanşı olacak gibi.. bu sene olimpiyatlar da dahil bütün grand slamlerde yarı finale en az 1 temsilci çıkarmayı başardı rusya.. avustralya açık ve wimbledon'da 1, roland garros'ta 2 rus vardı.. olimpiyatlarda ise 3 rus oynamış ve 3 ü de madalya almıştı..

bakalım serena williams ve jelena jankovic rus egemenliğine son verebilecekler mi? maçlar cuma günü oynanacak..

Read more...

23 : son


bu senenin en iyi çıkışını yaptığını düşündüğüm arjantinli genç del potro çeyrek finalde andy murray karşısında direndi, harika tenis oynadı ancak zayıf tie-break performansı ve sakatlığı nedeniyle yenilmekten kurtulamadı..

ilk iki set tie-breakinde çok kötü bir servis oyunu ortaya koydu ve ilk set tie-breakinde 2, ikinci set tie-breakinde ise yalnızca 1 sayı alabildi.. 2-0 geriye düşmesine rağmen mücadeleden vazgeçmedi.. üçüncü sette 2 kez servis kırmayı başardı, 1 kez servisini kırdırmasına rağmen 6-4 ile almayı başardı seti.. üçüncü set içerisinde sağlık molaları aldı zira sol dizi ona çok acı veriyordu.. 4. sete de harika başladı iki tenisçi de.. karşılıklı servis kırmalar vardı.. 5-5'e gelindiğinde önce kendi servis attığı oyunu aldı murray ardından da del potro'nun servisini kırmayı başararak yarı finale çıkan taraf oldu..

böylece 7 temmuzda evgeny korolev galibiyeti ile başlayan seri bugün andy murray mağlubiyeti ile son bulmuş oldu.. arada richard gasquet, andy roddick ve tommy haas gibi isimleri yendi.. onun yaşındaki biri için 23 maç üst üste kazanmak mükemmel bir istatistik..

andy murray yarı finalde rafael nadal - mardy fish maçının galibi ile karşılaşacak..
erkeklerde diğer çeyrek final eşleşmeleri de yarın oynanıyor.. andy roddick ile novak djokovic arasındaki maç çekişmeli geçeceğe benzer.. djokovic gazi gibi çıkıyor maçlara.. belden aşağısı hep sakat.. roddick de olimpiyatlara bile katılmayıp bu olaya odaklanmıştı tamamen ve seyirci desteği çok yardımcı olacak ona yarın.. djokovic'e sempati duyduğum için bir tahmin yürütemiyorum..
roger federer ise gilles muller ile oynayacak.. gilles muller'in kafası rahat, şu an dünyanın en mutlu adamı.. "roger federer'e yenilsem ne olacak ki" diye düşünüyordur muhtemelen.. federer ise aksine gergin.. dün igor andreev çok salladı onu ama yıkamadı.. maç sonunda federer'in sinirlerini bir boşaltışı vardı ki grand slam bile kazandığında bu kadar sevindiğini hatırlamıyorum.. bakalım muller ne kadar zorlayabilecek federer'i..

Read more...

3 Eylül 2008 Çarşamba

kendine güvenmek

amerika açık'tan 1 hafta önce istanbul'daydı gilles muller.. ted open'da mücadele etti ancak finali göremedi.. çeyrek finalde daha sonra turnuvayı kazancak olan frederico gil'e elendi.. sonra amerika'ya uçtu.. sadece 1 gün hazırlanma şansı bulabildi turnuvaya.. elemelere girdi 3 tur atlayarak ana tabloya kaldı.. bu bile onun için mükemmel bir başarıyken o kendini aştı.. ikinci turda tommy haas'ı 2-0 geriden gelip yendi, 3. turda nicolas almagro'yu yine 2-0 geriden gelip eledi ve 4. turda 5 numaralı seribaşı nikolay davydenko'nun rakibi oldu.. bu maç öncesi röportajda şunları söylemişti lüksemburglu..

bu maçları neden kazandığı sorusuna "bilmiyorum" diye cevap veriyor ve devam ediyor muller.. "her şey kafada bitiyor, her şey kendine güvende.. sanırım son 2-3 yıldır kendime güvenimi kaybetmiştim.. 2005'te, nadal'ı ve andy'i yenerken çok iyi oynuyordum.. ondan sonra zor zamanlarım başladı.. sıralamada oldukça gerilere düştüm.. tekrar challenger oynamak zorunda kaldım ve orada bile maçları kaybettim.. ve kendime güvenimi de.. bazı zamanlar oldu, "acaba devam etmeli miyim?" diye kendime sorduğum.. çünkü challenger seviyesinde oynuyorsanız her hafta para kaybediyorsunuz demektir zira gideriniz gelirinizi aşıyor.. yani zor zamanlardı benim için, ancak oynamayaı bırakmadığım için memnunum.." (1)

davydenko ile oynayacağı maçla ilgili görüşleri sorulduğunda ise "daha önce onu hiç yenemedim.. ancak şimdi daha farklı hissediyorum" demişti.. "daha iyi mi oynadığını düşünüyorsun?" sorusuna ise ilginç bir şekilde "ben her zmaanki oyunumu oynuyorum, iş kendime olan güvenimde bitiyor.. onu yenebileceğimi biliyorum, kesinlikle.. eğer iyi servis atarsam, ne olacağını kimse bilemez.. eğer tie-break'e götürebilirsem seti, bir sayı bile her şeyi değiştirebilir.." demişti.. (2)

ve bugün davydenko'yu da 4 sette yenmeyi başardı muller.. hem de dediği gibi 4. sette tie-break'te geriye düşmesine rağmen oyuna tutunarak ve tie-break'i 12-10 alarak kazandı maçı.. daha 3 hafta önce istanbul'da challenger oynayan ve çeyrek finalde elenen adam bugün amerika açık çeyrek finaline çıktı.. her şey inanmakta, kendine güvenmekte bitiyor bir noktada..

çeyrek finalde roger federer - igor andreev maçının galibi ile karşılaşacak.. kafası o kadar rahat ki en ufak bir stresle çıkmayacaktır maça..


---------------
orijinal metinler:

(1)
Q. Why are you winning these matches?

GILLES MULLER: That's a good question. (laughter.)
I don't know. I guess everything is in the head. Everything is confidence. I guess I lost a lot of it through the last two, three years, because I was playing pretty good in '05 when I beat Nadal, and then Andy here in US Open.
But then I had a tough time after that. I mean, I wasn't confirming my results. I was dropping in the rankings. I started to play challengers again and I was losing matches there. I lost a lot of confidence.
There were even moments where I thought, Should I still keep playing? Because, I mean, if you're playing at the challenger level, because pretty much every week you're losing money because you have more expenses than you are earning.
So it was a rough time, but I'm glad I didn't stop.

(2)
Q. You face Davydenko in the next round. Your thoughts on that?
GILLES MULLER: So far I play him twice and I never won, so, I mean, this time hopefully I can change that.

Q. Do you feel you're a much better player now than you were the last time you faced him, the way you're playing right now in this tournament?
GILLES MULLER: To be honest, the way I'm playing I think I play the same as before. It's just the confidence thing. I know I can beat him, definitely. If I'm serving well, you never know what can happen. If you get to the tiebreaker, one point can change the whole match, like today, also.
So I'm definitely confident that I can beat him, that's for sure. Because I think in tennis I always had it to beat those guys, but it was a confidence thing.

Read more...

2 Eylül 2008 Salı

amerika açık 08 - bayanlar çeyrek finali öncesi

tek bayanlarda çeyrek final eşleşmeleri bugün oynanan maçlar neticesinde belirlendi.. kuralar çekildiğinden beri merakla beklenen eşleşme gerçekleşti ve williams kardeşler birbirleriyle oynayacaklar.. evet wimbledon 2008 finalinin normalin yarısında rating almasına neden olduğunu düşündüğüm bu iğrenç tenisi, final maçında görmektense daha önceki turlarda görmeyi tercih ederim..

flavia pennetta [16] - dinara safina [6]
serena williams [4] - venus williams [7]
elena dementieva [5] - patty schnyder [15]
sybille bammer [29] - jelena jankovic [2]

flavia pennetta süratle gelen amelie mauresmo'ya dur demeyi başardı.. hem de sadece 3 oyun vererek, ikinci seti love set olarak sonuçlandırarak.. bu pennetta'nın kariyerinde büyük bir adım.. 26 yaşındaki italyan daha önce hiçbir grand slam'de çeyrek final görememişti.. çeyrek finaldeki rakibi ise çetin ceviz.. dinara safina.. anna-lena grönefeld karşısında her zamanki etkili oyununu oynadı ve maçı set vermeden ve tıpkı pennetta gibi ikinci seti 6-0 alarak kazandı.. bu sene zaten onun senesi ve bir çok tenis otoritesi yakaladığı bu çıkışla 1 numarayı onun hak ettiğini söylüyor.. flavia pennetta'nın kazanmasına izin vereceğe benzemiyor.. zaten önceki karşılaşmalarına bakarsak 4-0 lık safina üstünlüğü görüyoruz..

bugün venus willimas, polonyalı agnieszka radwanska'ya acımadı ve 6-1 ve 6-3lük set skorları ile çeyrek finale çıktı.. ezeli rekabette 8-8lik beraberlik var.. williams kardeşler daha önce toplam 16 kez karşılaşmışlar profesyonel düzeyde ve bunları da eşit olarak bölüşmüşler.. sert zeminde ise 6-5 küçük kardeşin, serena'nın, üstünlüğü mevcut..


tablonun alt tarafında ise dementieva dışında beklediğim sonuçların aksi oldu..

patty schynder sloven katarina srebotnik'i, ilk seti kaybetmesine rağmen, yenmeyi başardı.. tam 10 yıl önce burada yine çeyrek finale çıkmıştı; bu kadar sene sonra bunu tekrar gerçekleştiriyor.. schnyder'in kariyerinde çeryek ve yarı finaller var ancak srebotnik 4.turdan ötesini görebilmiş bir oyuncu değildi.. bu sene de bunu gerçekleştiremiyor.. dementieva da kendi evindeki olimpiyat oyunlarında harika bir performans gösteren li na'yı çok rahat geçmeyi başardı..
schnyder ve dementieva daha önce tam 16 kez karşılaştılar.. 9-7 dementieva üstünlüğü bulunuyor bu maçlarda.. ancak sert zeminde 5-3 schnyder üstünlüğü mevcut.. bu sene iki kez karşılaştılar, biri sert biri çim zemin omak üzere, ikisinden de dementieva mutlu olarak ayrıldı.. ilk karşılaşmalarının üzerinden 11 yıl geçmiş (demeniteva 15 yaşındaymış o zamanlar).. dementieva'nın 483 numara olduğu günlerde moskova'da bir indoor turnuvada karşılaşmışlar ve o zamanların 28 numarası patty schynder iki setle galip ayrılmış bu maçtan..

sybille bammer de marion bartoli'yi mağlup etmeyi başardı 4. turda.. oldukça gitgelli bir maç oldu.. ilk seti tie-break ile kazanan avusturyalı raket ikinci seti 6-0 kaybetti.. son sette tekrar kendini bulan bammer son seti 6-4 kazanarak adını çeyrek finale, son 8 tenisçi arasına, yazdırmayı başardı.. rakibi dünya sıralamasının 2 numarası jelena jankovic.. jankovic caroline wozniacki'yi yenerek beni üzmeyi de başardı.. tabi danimarkalı raket umarım bu maçları hep deneyim hanesine yazıyordur.. çünkü seneye bir grand slam 4. turunda 1-0 öne geçtikten sonra maç kaybederse artık gençliğine veremeyeceğiz.. zira bu sene edinebileceği kadar deneyim edindi.. umarım seneye harikalar yaratır..
jankovic ile bammer arasında daha önce 7 maç oynandı ve bu maçlarda sırp raket 6-1 ile açık ara önde.. ki bu karşılaşmaların 6'sı sert zemin müsabakası.. bu sene iç karşılaşmayan bu iki oyuncu geçtiğimiz seneki amerika açık'ta 4.turda karşılaşmışlardı ve kazanan taraf jelena jankovic olmuştu..

Read more...

1 Eylül 2008 Pazartesi

amerika açık 08 - erkekler dördüncü tur öncesi

bugün oynanacak 4 maç var erkekler 4. tur karşılaşmalarında..

rafael nadal sırp trocki'yi de rahat geçti.. onu zaten şu ana kadar zorlayan tek isim bjorn phau olmuştu.. 4. turda iki kule'nin çarpışmasından ayakta kalan amerikalı sam querrey ile çeyrek finale çıkma mücadelesi verecek.. sam querrey ile ivo karlovic arasındaki maçın ilk iki seti yakın geçse de üçüncü sette karlovic tamamen çözüldü ve querrey için son set rahat geçti.. nadal buraya gelene kadar hiç set kaybetmedi öte yandan sam querrey ikinci turda 1 set vermişti devilder'e.. sam querrey nadal'ı en fazla phau'nun zorladığı kadar zorlar sanıyorum.. son 2-3 gündür hep yanılıyorum tahminlerimde ama bakalım..

bir başka amerikalı mardy fish 3. turda james blake'i yenmeyi başardı.. hem de 3 setle.. james blake'in yeteneksizliği tavan yapmış anlaşılan.. burada, olimpiyatlarda ağladığı gibi ağlamadı en azından.. belki de mardy yakın arkadaşıdır diye konuşmamıştır yenilgi hakkında.. mardy fish yakında evlenecek ve sağdıcı da james blake olacak.. hoş bir detay.. mardy fish 4. turda gael monfils ile karşılaşıyor.. junior istatistikleri müthiş olan bir oyuncu monfils.. ancak işte bir o yana bir bu yana zıplamasından dolayı sakatlanıyor ve sonuçlarda galibiyet istikrarını yakalayamıyor.. bu yüzden de henüz beklenilen yerde değil..

david ferrer karşısında müthiş oynayan japon kei nishikori 22 maçtır yenilmeyen juan martin del potro ile karşılaşacak.. iki oyuncu da 3. turda 5 sete giden maçlar oynadılar.. del potro'nun galibiyet serisi devam etsin istiyorum diğer yandan da bu genç japon tur atlasın istiyorum.. ne güzel oldu bu turnuva ya..


yine üçüncü turda 5 setlik maçlardan hatta 2-0 geriden çevirdiklleri maçlardan çıkan iki isim, andy murray ve stanislas wawrinka, dördüncü turda karşılaşıyorlar.. ortada bir maç.. yani murray 3-0 da alabilir, maç 5 sete de uzayabilir.. ama bence wawrinka 3 sette bitiremez işi.. wawrinka'nın yanılmıyorsam roland garros'ta 2-0 dan verdiği bir maç var.. bu tekrarlanabilir burada.. murray aslında daha göze hoş gelen tenis oynuyor, iyi olduğu zamanlar tabi.. o çıksın..


yarının maçları ise şöyle..
dün andy roddick andreas seppi'yi rahat geçti.. dördüncü turda fernando gonzalez ile oynayacak.. bir andy roddick - novak djokovic çeyrek finaline doğru gidiyoruz.. novak djokovic dün çok güzel bir maç sonucunda marin cilic'i yenmeyi başardı.. ilk sette iki tenisçi de birbirinin servisini kıramadı ve tie-breakte seti kazanan marin cilic oldu.. ardından iki oyuncunun da ilk servisi oyuna sokma oranları oldukça düştü.. hatta cilic yüzde 50 ile bitirdi maçı.. ama ilk sette neredeyse querrey - karlovic maçındaki kadar etkili servisler izledik.. cilic müthiş bir savunma yaptı.. djokovic vurduğu en ulaşılması güç toplara bile değmeye çalıştı ve değdi de.. ama kanımca şu andaki en iyi sert zemin oyuncusu olan djokovic karşısında direnemedi.. djokovic tommy robredo ile oynayacak.. robredo 3 sette geçti jo-wilfried tsonga'yı..

turnuvanın erkeklerde en büyük sürprizi gilles müller beni şaşırtmaya devam ediyor.. 2-0'dan gelip tommy haas'ı eledikten sonra nicolas almagro'yu da aynı şekilde mağlup ederek adını 4. tura yazdırdı.. bu adam elemelerden geliyor, diğer oyunculardan 3 maç daha fazla oynadı.. ve hala müthiş mücadele ediyor.. 4. turdaki rakibi nikolay davydenko.. o da vatandaşı dimitry tursunov'u 3-0 ile geçmeyi başardı bir önceki turda.. son eşleşme ise bir başka rus igor andreev ile roger federer arasında.. federer dün stepanek'i de deyim yerindeyse patakladı.. federer'i zorlarsa bu adam (andreev) zorlar.. eğer andreev'i de geçerse federer, davydenko'yu rahat geçer ve yarı finaldeki rakibini bekler.. rakibi de büyük ihtimalle andy roddick - novak djokovic eşleşmesinin galibi olacak.. djokovic roddick'i geçse bile çok yıpranmış olacağı kesin..

Read more...

31 Ağustos 2008 Pazar

amerika açık 08 - bayanlar dördüncü tur öncesi

bayanlar 3. tur mücadelelerinde benim için en sürpriz olanı, ki turnuvanın en büyük sürprizidir yine bence, anna-lena grönefeld'in alize cornet'yi yenerek 4. tura çıkması idi.. grönefeld'in yeteneği göz ardı edilemez şüphesiz ancak uzun süren bir aradan sonra tekrar kortlara dönüp katıldığı ilk grand slam'de 4. tura çıkması büyük başarıdır.. dinara safina ile karşılaşacak 4. turda.. sanırım "buraya kadarmış anna" diyeceğiz..

tıpkı grönefeld gibi, uzun süreli bir kötü gidişin ardından amerika açık'ta "acaba?" sorularını bize sordurtan amelie mauresmo'nun da son 16'ya kalması ilginç.. oynadığı rakipler görece daha kolay olsa da kaia kanepi gibi güçlü groundstrokeları olan bir ismi eledi.. 4. turda karşılaşacağı rakip diğerlerinden daha ciddi: flavia pennetta.. formunun zirvesinde o da.. 3. turda nadia petrova'yı eledi ilk seti kaybettiği maçta..

serena williams 3 maçta toplam 10 oyun verdi rakiplerine.. süpüre süpüre geliyor.. rakibi turnuvaya wild card ile katılan, 29 yaşındaki fransız severine bremond.. her turnuvada böyle yaşını başını almış biri çıkıyor 4. tura, çeyrek finale.. nicole vaidisova'yı elemişti 2. turda bremond.. 6-0/6-0 bitmesinden korkuyorum maçın..

zorlu geçeceğini düşündüğüm bir maçta radwanska, slovak dominika cibulkova'yı 6-0/6-3 ile çok rahat geçti.. cibulkova karşısında böyle bir skor yakalamak çok da kolay değil açıkcası.. bu, polonyalı oyuncunun ne kadar iyi hazırlandığını gösteriyor turnuvaya.. asıl mücadelesini 4. turda verecek.. rakibi venüs williams.. güç tenisine karşı direnen ender isimlerden radwanska.. kendisinin vuruşları o kadar kuvvetli değil ancak yine de bu tür oyuncuları yenebilme başarısını gösteriyor.. umarım williams'ı da yener..

bu sene olimpiyatlarda çok iyi performans göstermiş iki oyuncu 4. turda karşılaşıyorlar.. olimpiyat altınını kazanan elena dementieva buraya kadar rahat geldi.. onu zorlayacak bir isimle karşılaşmadı ancak olimpiyat madalyasını son anda kaçıran li na ilk zorlayacak rakip olarak gözüküyor onu.. dementieva'nın yarı finale kadar zaten önünde pek de zorlu bir rakip yok.. şanslı bir kura çektiği kesin..

katerina srebotnik, kuznetsova'yı eledi.. 4. turda patty schynder ile karşılaşacak.. çeyrek finale çıkmaması için bir neden göremiyorum sloven raketin..
babasının 92 roland garros finali izlerken "lan monica seles çift el forehand ile graf'ı yenebiliyosa vardır bunun bi hikmeti" dediği ve kendisine çift el forehand vurmayı öğrettiği marion bartoli ile sybille bammer karşılaşıyor.. bammer'in kazandığı bir tier iv turnuva dışında hiçbir başarısı yok.. bartoli ise henin'i yenerek wimbledon'da final oynamıştı geçen sene.. amerika açık'taki en büyük başarısı 4. tur.. bu sene bunu egale etti ve hatta şimdi geliştirmek için bundan iyi bir fırsat olamazdı..

işte geldik 4. turun en müthiş maçına.. bugün oynanacak.. caroline wozniacki ile jelena jankovic.. jelena jankovic iteleye iteleye geldi buraya kadar.. wozniacki ise bir başka genç raket victoria azarenka'yı yendi.. daha önce bir kez karşılaştılar, o da henüz çok taze.. wimbledon 3. turunda 3 sete giden maçı jankovic kazanmıştı.. ilk sert zemin karşılaşmaları.. bunu da wozniacki alsın.. zira alırsa yarı finalde dementieva ile oynar.. oyanayabilir yani.. neden olmasın? why so serious?

tek bayanlar böyle.. erkekler de dün oynadılar tablonun üst tarafındaki 3. tur maçlarını.. günün adamı ne 2-0'dan geri dönen andy murray ya da stan wawrinka ne de galibiyet serisini 22 maça çıkaran juan martin del potro.. günün adamı david ferrer'i 5 sette geçen 18 yaşındaki genç kei nishikori.. başarılarının devamını bekliyoruz.. nishikori 4. turda wolverine del potro ile karşılaşacak..

Read more...

decoturflarda görmek istemediğimiz hareketler

dün geceki maçta stanislas wawrinka ile flavio cipolla arasında maç sonunda gerginlik vardı.. cipolla oldukça pasif bir oyunla başladı ve öyle de devam etti maça.. topa hiç momentum vermedi.. kesme, güvenli vuruşlar yaparak rakibinin hata yapmasını bekledi.. bu sinir harbine dayanamayan wawrinka bir anda setlerde 2-0 geriye düştü.. bundan sonra cipolla'nın medikal molaları başladı.. zaten sinirleri yıpranmış olan stan iyice kendini kaybetti denilebilir.. önce rakibinin sekerek yürümesini taklit etti daha sonra cipolla'nın çift hatalarına "come on" ile karşılık verdi.. çocukca davranışlar olduğu muhakkak.. ancak maç sonunda, en olursa olsun, cipolla'nın tokalaşması gerekirdi.. tenisin gereğidir bu.. yapılmaması çok büyük ayıp, wawrinka'nın maç içerisindeki hareketlerinden kat be kat ayıp bir davranış italyan tenisçinin yaptığı..

maçtan sonraki toplantıda wawrinka
"cipolla kaybettiği her sayıdan sonra acıdan ölüyormuş gibi hareketler yapıyordu ancak görebildiğim kadarıyla gayet iyi koşabiliyordu" diyerek yaptığını meşru kılmaya çalıştı.. ayrıca "basit hatasından sonra sadece 1 kez come on dedim" diyerek sanki 1 kez ya da 10 kez dese bir şey fark edecekmiş gibi kendini savunmaya çalıştı.. çocukca hareketler bunlar..

ama dediğim gibi cipolla'nın maç sonunda yaptığı asla affedilemez..

Read more...

geri dönüşler, beri gelişler

andy murray ve stanislas wawrinka çok rahat geçer demiştim 6-7 saat önceki postta.. sağolsunlar beni yamultmayı bildiler.. oldukça zorlandı ikisi de ancak 2-0'dan çevirmeyi de bildiler maçı.. 4.turda karşılaşacaklar bakalım.. ilginç olacağa benzer..

andy murray - jurgen melzer : 6-7/4-6/7-6/6-1/6-3
stanislas wawrinka - flavio cipolla : 5-7/6-7/6-4/6-0/6-4

Read more...

30 Ağustos 2008 Cumartesi

amerika açık 08 - erkekler üçüncü tur öncesi

tek erkeklerde de üçüncü tur eşleşmeleri belli.. bugün ana tablonun üst tarafındaki maçlar oynanacak erkeklerde..

rafael nadal ilk turda zorlandığının 10da 1'i zorlanmadan geçti ikinci turu.. rakibi yükselen sırp tenisinin temsilcilerinden biri olan viktor triocki.. triocki ikinci tur maçında alman kohlschreiber'ın sakatlanması ile bir üst tura çıkmıştı..
bugün ayrıca iki kule çarpışacak.. 1.98 lik sam querrey ile 2.08lik ivo karlovic'in mücadelesi ilginç olacak gibi.. evsahibi olmanın avantajıyla sahaya çıkacak genç querrey..

diğer iki evsahibi ise birbirleri ile oynuyorlar.. o bacaklarla nasıl tenis oynadığını anlamadığım mardy fish ile o yeteneksizlikle nasıl tenis oynadığını anlamadığım james blake karşılaşacaklar.. mardy fish ikinci turda paul-henri mathieu'yu elemişti.. mathieu'nun mats wilander ile yollarını ayırma zamanı geldi de geçiyor bile.. bugünün güzel geçecek maçlarından biri de gael monfils ile david nalbandian arasında.. gael monfils'i tura yakın görüyorum sakatlamazsa kendini..

david ferrer japon kei nishikori ile karşılaşacak.. güzel tenis oynuyor japon oyuncu.. galibiyet serisini 21 maça çıkaran juan martin del potro ise 1-2 ay önce iyi tenis oynayan ancak son zamanlarda o performansı yakalayamayan gilles simon ile oynayacak.. 22. galibiyet işten bile değil.. andy murray ve stanislas wawrinka'nın rakiplerini set vermeden geçmeleri lazım.. bakalım neler olacak..

pazar günü oynanacak üçüncü tur maçlarında ise ernest gulbis'in hala nasıl yenildiğini anlayamadığım andy roddick ile andreas seppi karşılaşacaklar.. seppi, gulbis kadar yetenekli bir oyuncu değil.. o yüzden işi zor.. fernando gonzalez ile jarko nieminen oynayacaklar.. hiç ilgimi çekmeyen iki tenisçi..

dün gece marat safin'i 4 sette geçen ispanyol tommy robredo eski toprak carlos moya'yı geçen jo wilfried tsonga ile karşılaşacak.. bu maç da kaçmaz derim.. zevkli olacak.. tablonun bu tarafında zurnanın zırt dediği yere geldik.. marin cilic ve novak djokovic.. cilic hırvat tenisinin hatta tenisin yükselen değerlerinden biri.. geçen hafta ilk atp tour zaferini de aldı.. djokovic ilk iki maçta izlediğim gibi oynarsa hiç şansı yok.. seviyesini yükseltmeli.. cilic'i geçtiğinde ise karşısında büyük ihtimalle tsonga olacak ki bu da avustralya açık finalinin rövanşı demek.. tsonga'nın nasıl bileneceğini tahmin edersiniz..

iki rus oyuncunun mücadelesinde davydenko ile tursunov 4. tur için mücadele edecekler.. tursunov amerika açık'taki en iyi derecesini egale etti bu sene.. 2003 yılında da 3. tura kadar yükselmişti.. bu sefer daha ilerisi için daha çok savaşacaktır.. nicolas almagro'nun rakibi ise çok sürpriz.. tommy haas'ı eleyen lüksemburglu gilles muller.. hiç şansı olduğunu sanmıyorum almagro karşısında..

bir başka güzel eşleşme fernando verdasco ile igor andreev arasında.. muhtemel 5 setlik maçın kazanan tarafı roger federer ile karşılaşacak 4. turda.. tabi roger federer önce 3. turda radek stepanek'i geçmeli..

tek bayanlarda ise eşleşmelere daha önce değinmiştim.. tablonun alt tarafı dün oynadı maçlarını.. sürpriz yok.. kuznetsova'nın elenmesi sürpriz değildir hiçbir zaman ki srebotnik de iyi bir oyuncu.. wozniacki'nin tur atlaması beni sevindirdi.. bugünün dikkat edilecek karşılaşmaları anna-lena grönefeld - alize cornet ve agnieszka radwanska - dominika cibulkova..

Read more...

29 Ağustos 2008 Cuma

21

juan martin del potro seriyi 21'e çıkartıyor..
.
.
.
18 tommy haas
19 viktor troicki
20 guillermo canas
21 thomaz belluci
22 gilles simon
23 david ferrer ?

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP