3 Eylül 2011 Cumartesi

video: gösteri değil grand slam maçı

Artık video yüklüyorum yormuyor :(

Djokovic ile Berlocq arasındaki müsabaka. Bu bir gösteri maçı değil, Amerika Açık ikinci tur maçı. Berlocq bir anda 13-0 geriye düşünce o da eğlenceye kaptırdı kendini. Disko disko Flushing Meadows.

Read more...

1 Eylül 2011 Perşembe

video: sakin-agresif gulbis





Şu videoyu izleyin. Baştan sona. Top iki kere sekti diye oyunu durduruyor sandalye hakemi Mariana Alves. Sonra Gulbis bir türlü sakinleşemiyor. Hele sandalyeye oturduktan sonrası muazzam. Dördüncü dakikadan sonra:

"Bu bir diyalog mu yoksa ben kendi kendime mi konuşuyorum"
"Belki 'Özür dilerim Ernests hata yaptım' diyebilirsin"
"Sana puanın ağır çekimde bir DVD'sini vereceğim"

Bunları o kadar sakin söylüyor ki. Yine de sandalye hakemine saygısızlık yapıyor kanımca. Ama Alves'in kitlenip kalması en sonda muazzam.

Bir de söyleyeyim o topa yetişiyor Gulbis, iki kere sekmiyor. Alves beni hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor.

Read more...

video: tenisi neden seviyoruz?


Dewey Nicks: Strong is Beautiful on Nowness.com.

Read more...

gün sonu: amerika açık 2011 - gün 3


(Foto koyamadım zira daylife çalışmıyordu, odun gibi yazı oldu sadece kusura bakmayın)

Tenisçiler kas ve kemik sakatlıklarından yeterince çekmiyorlarmış gibi virütik rahatsızlıklar da kariyerlerini taciz ediyor. Bunlardan en çok bilineni mononükleoz tabii ki. Federer'i etkileyen, Ancic'in kariyerini bitiren illet. Lyme vardı bir de. Avustralya'ya özgü. Sam Stosur'un şimdiki noktaya çok daha geç gelmesine neden olan. Bunların dışında adını daha önce hiç duymadığımız hastalıklar ve "blablabla disease"ler, "blablabla syndrome"lar...

Kuralar çekildiğinde İrlandalı Sorensen hazırlıklarını dünya altı numarasına göre yaptı. Bugün kortun ilk maçında karşısında Söderling'i bekliyordu ancak bulduğu kişi elemelerde elenen da Silva'ydı. Söderling maçtan bir gece önce mide ve baş ağrısı nedeniyle uyuyamamış. Sabah doktora gitmişler. Yakın zamanda geçirdiği bademcik iltihabının neden olduğu bir sorunmuş. Doktor oynamasının daha köüt sonuçlar doğurabileceğini söylemiş. İsveçli de son dakikaya kadar bekleyeyim ki heyecan olsun demiş. Bence herkes bademcikleri aldırsın. Ben 5 yaşında aldırdım. Çok da güzel, rahatım. Herkese tavsiye ediyorum. Anlamsız organlar zaten. Di mi, haksız mıyım, sen de bir şey de, niye konuşmuyorsun, susamıyorum ben nolcak....

Da Silva bir de sen plajdan gelen Danimarka gibi ilk sette yardır 5-0'a. Oradan git setlerde 2-1 öne geç, rakibin maçtan çekilsin tur atla. Hayat küçük sürprizlerle dolu değil mi azizim.

Günün en merakla beklediğim maçı. Lisicki için gerçek bir test olacaktı. Bu turnuvada nereye kadar gidebileceğini görebileceğimiz ilk büyük test olacaktı. Venus Williams turnuvadan çekilmeseydi. Onun da hastalığı adını ilk kez duyduğum bir sendrom. Sjögren Sendromu. Olay bağışıklık sisteminde geçiyor. İnsanın enerjisini emen, yorgun hissettiren ve eklem ağrılarına neden olan bir hastalık. Mononükleoz'a benzer belirtileri var. Google'da aratırsanız bulursunuz detayları burayı bilimsel makaleye çevirmeyelim şimdi.

Venus Avustralya'dan bu yana dört turnuva oynadı sadece. Önce karın kaslarını sakatladı sonra işte "gizemli" virüs vurdu.

Kadınlarda bugün dikkat çekici sonuçlar vardı. Elenen seribaşılar, zorlanan favoriler vardı. ABD'li raketler ön plandaydı. Madison Keys'ten başlamak istiyorum. Kaybetmesine rağmen en dikkat çekici tenisi oynayanlardan biri. İlk turda deneyimli vatandaşı Jill Craybas'ı yendi. Bugün 27 nolu seribaşı Lucie the Exorcist ile karşılaştı ve ilk sette 5-0 öne geçti. Ve neredeyse bagel'i yediriyordu. İki set puanından yararlanamadı. Kendi servisini falan da kaptırdı ondan sonra ama ilk seti almayı başardı.

İkinci setin başında da servis kıran Madison bir anda tribünleri ayağa kaldırdı. Ama sonrasında onu kritik puanlarda oynama başarısızlığı ya da daha doğru deyimle deneyimsizliği durdurdu (son beş kelime + bağlaç d ile başlıyor). Safarova yavaş yavaş maça ortak oldu ve kazandı. Madison daha 16 yaşında. Henüz üçüncü pro turnuvasında, hem de bir Grand Slam arenasında bunu başarması harika.

Kazanan genç Amerikalı Christina McHale'di. İsmini duyunca üniversite yıllarımı aklıma geitiyor McCabe-Thiele metodu nedeniyle. Neyse, Cincinnati'de dünya 1 numarasını yenen McHale kariyerinin ikinci top 10 galibiyetini Marion Bartoli'yi yenerek aldı. Bartoli ki Roland Garros ve Wimbledon'da iyi işler yapmış birisi. Çok sakin kalmayı başardı McHale ve her topa yetişti. Mental olarak diğerlerinden farkı belli oluyor ilk bakışta. Diğer gençler demiyorum bakın diğer bütün kadın tenisçilerden. Maçı kazanınca da çıldırmadı sakin sakin geldi Bartoli'nin elini sıktı büyük bir gülümseme ile yerine oturdu. Evinde, New Jersey'de kalıyormuş bir de. Otelde değil. Ne güzel.

Sonraaaa Dominika Cibulkova. Ekvador asıllı ABD'li Irina Falconi'ye yenildi o da. Hem de ilk set aldığı maçta. Şey ilginç, Falconi'nin ismi Cibulkova kadar duyulmuş değil ya, galibiyette "genç tensiçi bravo gelsin arkadan yensin seribaşılar" deniyor, destekleniyor. Ama filenin diğer tarafında Domi 89'lu. Bir yaş var aralarında sadece. Erken patlama yapmanın ters etkisi de bu oluyor. Domi Falconi'den küçükken Fransa Açık'ta yarı final oynadı, geçen yıl burada çeyrek final oynadı. Hiç.

Şimdi önümüzdeki 1-2 hafta Amerikan medyasının bu tensiçileri nasıl gazladığını göreceğiz. Sonra ABD dışında yenilmeye başlayacaklar büyük ihtimalle. Oudin'e dönüşecekler. Medyanın ağzını büzebilsek ne güzel olurdu.

Günün sondan bir önceki maçında Agnieszka, Kerber'e yenildi. Bunda Eurosport Türkiye ekibinin katkısı yadsınamaz.

Erkekler var daha. Aslında uzun uzun anlatılacak bir şey yok. Almagro elendi Benneteau'ya. Delpo ve Murray kazandı. Murray biraz saçmaladı ilk sette ama toparladı. Isner-Baghdatis maçı çok zevkliydi. Keza Roddcik-Russell. Bizim aklımız Marsel'de. Bu gece, o gece.


Read more...

31 Ağustos 2011 Çarşamba

gün sonu: amerika açık 2011 - gün 2

Ivanovic bugün kötü başladığı maçı güzel bitirmeyi başardı. Hemen ilk oyunda servis kırdırdığı maçta ilk sette 4-2 geriden gelip yedi oyun üst üste kazandı. Pek göremediğimiz bir şey ama bugün kendisini kamçılayan başka bir şey vardı. Maçtan sonra kort içinde ESPN ile yaptığı röportajda duygularını saklamakta zorlandı Ana. Hafta sonu ölen dedesi onu çok etkilemiş. Maç içerisinde onu düşünmemek için kendini zorladığını söyledi.

Bunun dışında Ana'yı dibe sürükleyen eski sevgilisi golfçü Adam Scott bugün Ana'nın locasından izledi maçı. İblis herif. Hâlâ peşinde dolaşıyor yaptıkları yetmemiş gibi. Ana'nın koçu Nigel Sears'ın kızı, Möri'nin sevgilisi Kim Sears'ta locadaydı.

Ivanovic ikinci turda Petra Cetkovska ile oynayacak. Wimbledon'ın intikamı alınacak.

Dün Wimledon şampiyonu Kvitova'nın elenmesinin ardından Roland Garros şampiyonu Li Na durur mu, yapıştırmış cevabı. Genç ve gelecek vaadeden Simona Halep önünde istediği tenisi sergileyemeyen ve çok basit hata yapan Çinli elendi. Halep kariyerinde ilk defa ilk 10'dan bir ismi mağlup etti.

1971'den bu yana ilk kez o yılın ilk üç Grand Slam'inin şampiyonu Amerika Açık ikinci turunu göremedi. Ozi Açık şampiyonu Kim Clijsters bildiğiniz gibi karın kaslarındaki sakatlık nedeniyle katılamadı.

Başka dikkate değer ne var diye bakıyorum, Schiavone'nin 16 çift hatası, Jelena Jankovic'in çok rahat kazanması, Cirstea'nın her zamanki gibi yenilmesi, Arantxa Rus'un kazanması, Hantuchova'nın Permantier'e boyun eğmesi, Jarka'nın nefis direnişi, tablonun en yaşlısı Date-Krumm'un o bildiğimiz sürprizini yapamayarak ilk turda elenmesi, Alize Cornet'nin hâlâ maç kazanabiliyor olması ve Lisicki'nin 32 dişli basın toplantısı var.

Bir de Jamie Hampton'ın Baltacha karşısında son sette 5-1 deride, son oyunda 30-15 öndeyken maçı bırakması. Canlı skorlardan izlerken görünce şaşırmıştım, maçın o noktasında bırakmak içn ciddi bir sakatlık olması lazımdı. Çok kötü kramp geçirmiş ve 10 dakikalık tedavi dahi yetmemiş.

Wozniacki de korttaydı bugün. Rahat kazandı maçını. Karşılaşmadan sonra basın toplantısında "Kim ne derse desin aşkk için önce..." ha yok, "Kim ne derse desin 1 numara benim vebırakaya hiç niyetim yok" dedi. Rory hakkında konuştu ve yeni gizemli koçunun ismini yine söylemedi. Maçı izlemiş ama bu yeni koç. Yoksa yeni koç Rory mi?

Caro'nun rakibi Nuria ise 1.55 boyunda bir tenisçi. Küçükken Messi'nin doktoruna götürselermiş yavrucağı uzarmış belki biraz daha. Hormonlu Nuria. Töbe ya.

----

Yediklerinize dikkat edin. Sonra merkez kortta dünya 1 numarası karşısında midenizden gelen sesler, kafanızdan gelenleri bastırır ve Conor Niland gibi maçtan çekilmek zorunda kalırsınız. İrlandalı tenisçi 11-1 gerideyken daha fazla dayanamadı ve müsabakayı 44 dakikada terk etti.

Ve sonra Nadal-Golubev vardı. Kazak tenisçi yıl içinde rekor düzeyde arka arkaya maç kaybetmişti. Nadal ise... Nadal işte. Bu maçta biz Golubev'in neden bu kadar maç kaybettiğini öğrendik. Cevap netti. Adamda finishing 3. 20 üstünden. Üç sette de servis kırarak öne geçti. Son iki sette 5-2 öne geçti hatta. İkinci sette yedi set puanından yararlanamadı. Hakemle bolca tartıştı.

Büyük tenisçiler ile diğerleri arasındaki fark burada ortaya çıkıyor. Yoksa Golubev'in vuruşları çok temiz. Ama işte kafada sorun var biraz. Bu arka arkaya gelen mağlubiyetlerini açıklıyor. Nadal hayranları korkutsa da güvenle ikinci tura yürüdü.

Parti çocuğu Gulbis maçının gündüz olduğuna sevinmiş olmalı. Zira akşam çılgın doğum günü partisine akabilir (Maçtan sonra yeterince kutlama yaptığını gidip uyuacağını söyledi biz de yedik onu). Bugün doğan Ernie, 16 nolu seribaşı Youzhny'e set vermeyerek kazandı maçını. Letonyalı'dan görmeye pek alışık değiliz böyle şeyleri ama oldu bu bugün. Bi yerlerde turnuvanın gizli favorisi olduğunu yazmışlardı. O kadar uçmayalım.

Bir de Sergey Bubka'nın oğlu Sergei Bubka (oğlum olursa adını Onar koyucam) 24 yaşında ilk Grand Slam ana tablo maçını kazandı. Sergey Bubka kim diyenler, Google var.

Read more...

30 Ağustos 2011 Salı

video: azından mı öpmüş?



Grigor Dimitrov nasıl bir ruh halindeyse Monfils'i ağzından burnundan öpmeye kalktı.

Read more...

maç programı: amerika açık 2011 - gün 2


İkinci günün en önemli maçı şüphesiz kariyerinde ikinci kez Amerika Açık ana tablosu gören milli raket Marsel İlhan ile deneyimli Kanadalı Frank Dancevic arasında olacak. Altı nolu kortun ikinci maçında karşı karşıya gelecek ikilinin mücadelesi 20.00 sularında başlayacak. Kort yayın kortu olmadığından, müsabakanın TV yayını olmayacak.

Merkez kortta yani Arthur Ashe'te iki dünya 1 numarası arka arkaya mücadele edecek. Ancak günün açılışı Victoria Azarenka'nın. Belaruslu dört numaralı seribaşı, İsveçli Johanna Larsson ile karşılaşacak.

Bu maçın ardından ilk Grand Slam zaferini kovalayacak olan Caroline Wozniacki, Nuria Llagostera Vives ile ikinci tura çıkma mücadelesi verecek. Kadınlardaki 1 numaranın ardından erkeklerde dünya 1 numarası ve bu sezonun yalnızca iki mağlubiyetli ismi Novak Djokovic, elemelerden gelen İrlandalı Conor Niland'a karşı raket sallayacak.

Merkez kortun akşam seansında son şampiyon sahne alacak. İki numaralı seribaşı Rafael Nadal'ın rakibi Andrey Golubev olacak. Kortun kapanış mücadelesi ise performansı merakla beklenen Serena Williams ile genç Sırp Bojana Jovanovski arasında.

Louis Armstrong kortunda açılışı David Ferrer - Igor Andreev müsabakası yapacak. Fransa Açık finalisti Francesca Schiavone ve Li Na ilk maçın ardından arka arkaya ilk tur mücadelelerine çıkacak. Kortun son maçı ev sahibi raketlerden ve eski ilk 10 oyuncularından James Blake ile Jesse Huta Galung arasında yapılacak.

Üçüncü büyük kort olan Grandstand'de Federer'i üst üste iki kez yenmeyi başaran Jo-Wilfried Tsonga, Jelena Jankovic, Marsel'in olası ikinci tur rakibi Fernando Verdasco ve Ana Ivanovic'in ilk tur mücadeleleri sahne alacak.

Günün dikkat çeken diğer eşleşmeleri şöyle:
Iveta Benesova - Jarmila Gajdosova (13 nolu kort, dördüncü maç)
Flavia Pennetta - Aravane Rezai (11 nolu kort, ilk maç)
Mikhail Youzhny - Ernests Gulbis (11 nolu kort, ikinci maç)
Yanina Wickmayer - Sorana Cirstea (7 nolu kort, ilk maç)

TÜM MAÇLAR İÇİN TIKLAYIN

Read more...

gün sonu: amerika açık 2011 - gün 1

Petra Kvitova... Wimbledon sonrası bu kıza yaramıyor. Geçen yıl herkesi şaşırtarak yarı final oynadı ve ardından sezon sonuna kadar yattı. Sezonun başında yine çok iyi başladı. Brisbane ve Paris'i kazandı. Sonra toprak kortta bile turnuva kazanacak kadar ileri gitti. Bu yıl Wimby zamanı yine servisleriyle geldi ve şampiyon oldu hiçbir şey olmamış gibi. Şimdi bakıyoruz Amerika Açık ilk turunda atta gidiyor.

Bugün Alexandra Dulgheru önünde acayip bir yorgunluk vardı üzerinde. İki sette de erkenden servis kırıp öne geçti ama bu üstünlüğünü koruyamayacak kadar kötü servis attı. Sonuçta set alamadan elendi. Açık Çağ'da Amerika Açık ilk turunda elenen ilk Wimbledon şampiyonu oldu. O da başarı neticede...


Ve sonra Sharapova... Bu kız tutuk, bu kız istikrarsız. Bu kızın bir daha Grand Slam kazanamamasından korkmaya başlıyorum. Roland Garros'ta ev sahibi genç raket Caroline Garcia önünde ecel terleri döken Masha, Wimbledon ikinci turunda yine ev sahibi ve yine genç olan Laura Robson'a karşı zor anlar yaşamıştı. İki maçtan da deneyimi ve savaşkan ruhu ile galibiyetle ayrılmayı da başarmıştı. 2009'da yine ev sahibi ve yine genç bir tenisçi olan Melanie Oudin'e Amerika Açık'ta elenmişti.

Genç tenisçilere karşı olan bu garip tutukluğu Masha'nın bugün de elenmesine neden oluyordu. Heather Watson karşısında ilk seti kaybetti. İkinci sette 4-1 öne geçip 5-5'e gelmesini engelleyemedi yine de son sete taşımayı başardı maçı.


Ne olacak Masha'nın hali bilemiyorum. Umarım maçlar ilerledikçe açılır.

Laura Pous-Tio... Onu Japonya Ulusal Sakatlanma Günü kutlamaları kurtardı. Misaki Doi karşısında ilk seti kazanan İspanyol tenisçi ikinci sette rahat rahat geldi ve 5-2 öne geçti. Günün ve turnuvanın ilk galibi olmaya o kadar yakınken bir anda tıkandı. İki kez maç için servis atarken servisini kırdırdı. Sonra rakibinin servisini kırıp 6-5 öne geçti ama servisini bir daha kırdırdı. Tie-break'te kendi servisinde sayısız maç puanı kaçırdı ve seti tie-break ile 14-12 kaybetti.

Son sette İspanyol raket 5-2 öndeyken Doi maçtan çekildi sakatlık nedeniyle. Neden Japonya Ulusal Sakatlanma Günü dedim çünkü Kei Nishikori ve Ayumi Morita da sakatlık nedeniyle çekildiler. Hadi Nishikori hatalı üretim de Morita'ya ne oluyor?

Robson karşısında ilk seti tie-break ile kaybettikten sonra ikinci setin başında servis kırdıran Japon, maçtan çekilince, Britanyalı 94lü kızcağız da kariyerinde ilk defa gördüğü Amerika Açık ana tablosunda biraz daha kalma şansına erişti. Bu tıfılın Murray'den önce Grand Slam kazanması tarihi bir olay olur.





Bu maçtaki en komik olay ise iki tenisçinin de şapkaları yani siperlikleri hariç, taytlarına kadar aynı renk ve kıyafet kombinasyonu ile maça çıkmalarıydı.

Gençlerden gidelim. Yine ilk kez ana tablo gören Noppawan Lertcheewakarn, Yakimova'yı üç sete götürse de galip gelemedi. Gelseydi Masha ile eşleşecekti. Bir başka genç tenisçi Masha'nın kabusu olurdu.

Sonra ana tablonun yanılmıyosam en genci 95li Madison Keys, Jill Craybas'ı yendi. Jill= 2xMadison+5 ise yaşını bulunuz (10 puan). Büyük başarı wildcard ile turnuvaya katılan ABD'liden. Lauren Davis'ten de bekliyorum aynı güzelliği.

ABD'li demişken Venus Williams yıllar sonra "Aaaa ne giymiş la bu" demediğimiz bir elbise ile çıktı. Moda dünyası panikte.

Asabi güzel Urszula kırk yılda bir ana tablo görüyor. Onda da ablası Agnieszka ile eşleştiren, kardeşi kardeşe kırdıran Amerika Açık yönetimine yuh olsun. Bunlar hep Polonya'yı bölmek için atılan adımlar. Önce kızları babalarından soğuttular ve koçluk görevinden ayrılmasını sağladılar. Şimdi de böyle ufak oyunlarla kardeşleri küstürecekler. Radwanskalar yıkılmaz. Together they stand, divided they fall. Bunu iyi biliyorlar. Kahrolsun emperyalist Flushing Meadows. Yaşasın raketlerin kardeşliği.

--------

Erkeklerde Mardy Fish fırtına gibi bir galibiyetle başladı. Şu an rüzgar tamamen arkasında. Bakalım nereye kadar taşıyabilecek kendini. Büyük sürprizler bekliyorum. ABD'nin 1 numarası ikinci turda Malek Jaziri ile oynayacak. Tunuslu raket kariyerinde ilk kez ana tablo oynuyor ve elemelerden gelip ilk turda Thiemo de Bakker'i mağlup etti. Çok büyük bir sürpriz.

Günün diğer sürprizleri Troicki ve Bellucci'den geldi. Viktor, Alejandro Falla'ya beş sette kaybederken, Thomaz ilk iki seti kazandığı maçta Dudi Sela'ya yenildi. Karşılaşma bir Davis Cup atmosferinde oynandı yalnız. İsrailliler çok bağırdı.


Erkeklerdeki sinirli ergenimiz Ryan Harrison, Marin Cilic'ten set alamadan elendi. ABD'nin geleceğini bağladığı bu genç adam Olimpiyatlar'da raket atma diye bir dal olsa altın madalyaya koşabilir. Keskin sirke küpüne zarar. Keskin körpe... Cilic de forehandlerinde çok hata yapmasına rağmen kazandı. Kaleci ile karşı karşıya kalan Güiza kadar felaketti forehandleri bugün.

Günün en komik olayı ise Monfils-Dimitrov maçının sonunda yaşandı. Maçı set alamadan kaybeden Dimitrov filedeki tokalaşma sırasında Monfils'i dudaktan öpmeye çalıştı. Monfils refleksle çekildi ilk önce sonra yanaktan öptü. Hayat ilginçliklerle dolu.


Read more...

29 Ağustos 2011 Pazartesi

maç programı: amerika açık 2011 - gün 1


(Eurosport yayın akışı için tıklayın)

Kasırga’nın beklenenden hafif şekilde yoluna devam etmesinin ardından Amerika Açık programda bir sarkma olmadan başlayacak. İşte ilk günün önce çıkan müsabakaları:

İsmini eski ABD’li tenisçilerden Arthur Ashe’ten alan merkez kortta açılışı ev sahibi Mardy Fish yapacak. Cuma günü açıklanan ilk programda ilk maç Wimbledon şampiyonu Petra Kvitova’nın gözükse de dün organizatörler ufak bir değişiklik yapı. Bu yıl Amerika Açık Serileri’ni şampiyon olarak tamamlayan Fish’in rakibi Alman Tobias Kamke.

Ardından kadınlarda üç numaralı seribaşı ve 2006 şampiyonu Maria Sharapova, genç Britanyalı Heather Watson ile karşılaşacak. Akşam seansında iki kez Amerika Açık şampiyonu ev sahibi raket Venus Williams, Vesna Dolonts karşısında ikinci tur vizesi arayacak. Kortun kapanışını ise yaşayan efsane Roger Federer yapacak. Rakibi Kolombiya’dan Santiago Giraldo.

Louis Armstrong kortunda beş müsabaka var. Gelecek vaat eden ABD’li Ryan Harrison, 27 numaralı seribaşı Marin Cilic önünde sürpriz arayacak. Bu mücadeleyi takiben üç kadınlar maçı oynanacak. Kvitova, Zvonareva ve Bartoli sırasıyla görece zayıf rakipleri karşısında ilk sınavlarını verecekler.

Genç bir raketle güne başlayan kort, bir başka genç tenisçiyle perdeyi kapatacak. Geleceğin Federer’i denilen Grigor Dimitrov ile yedi numaralı seribaşı Gael Monfils ikinci tura çıkmak için mücadele verecek.

Müsabakalar Arthur Ashe ve Grandstand kortları hariç saat 18.00’de başlayacak. Maçların başlama saati Grandstand’de 19.00, Arthur Ashe’te ise 20.00.

Günün dikkat çeken diğer müsabakaları:
Ivo Karlovic – Fernando Gonzalez (6 nolu kort, ikinci maç)
Radek Stepanek – Philipp Kohlschreiber (11 nolu kort, üçüncü maç)
Urszula Radwanska –Agnieszka Radwanska (11 nolu kort, dördüncü maç)
Ekaterina Makarova – Maria Kirilenko (7 nolu kort, üçüncü maç)

TÜM PROGRAM BURADA!

Read more...

28 Ağustos 2011 Pazar

foto: carory, piotrory, damat rory






Read more...

dallas: vahşi batı'da yahşi alman


Wimbledon'dan önce Birmingham’ı kazanan Lisicki, Londra’da kariyerinin en iyi Grand Slam derecesini elde etmişti. Şimdi kapıda Amerika Açık, Bambam bu hafta Dallas’ı kazandı. İlk turda ara sıra geri tepen silah gibi ters sonuçlara sebep olan Sania Mirza’yı geçti. Yarı finalde Rumen Begu’yu, finalde ise Rezai’yi. Beş maçta toplam 13 oyun kaybetti. Çok iyi bir sayı bu.

Lisicki’yi kara tay olarak görebiliriz Ameirka Açık için. O da servis performansının oyununda önemli rol oyandığı diğer tenisçiler gibi servislerinde hep iyi olmak zorunda. Kötü gitmeye başlarsa zira o maç da, turnuva da oraya gider. O yüzden sonucu tahmin edilmesi zor Lisicki’nin maçlarının.

Rezai ise 13 ay sonra final gördü. Babasıyla olan tartışması şüphesiz bütün psikolojisini etkiledi. Yavaş yavaş toparlanır.

Bambam’ın üçüncü tekler şampiyonluğu. Bilgilerinin yanlış okunduğu turnuvayı kazanması da güzel oldu. “Sabrina” Lisicki, artık doğru söylerler ismini.

Read more...

new haven: dört sene üst üste şampiyon oldu


…New Haven’ın kralı olduuuu.

Bazı tenisçilerin bazı turnuvalarda aslan kesilmesi ilginç geliyor bana. Stepanek’in sezonun başında esmesi, bir zamanlar Tursunov’un Amerika Serileri’nde coşması… Wozniacki de New Haven’ı çok seviyor. Big cat. Turnuvaya ilk katıldığı 2008’den bu yana maç kaybetmedi. Düşün daha benim blog yeni açılmış. O kadar eski. 17 maç üst üste kazandı, bir de Irene’yi yendi. Yağmur nedeniyle maç duraksadı. Yine de etkilenmedi. Hatta müsabakanın yakınlardaki bir kapalı tenis kortuna alınması bile düşünülmüş, öyle diyeyim.

Bu yıl geçen yıllardan farklı olarak yanında sevgilisi vardı. Şu zengin, sopalı çocuk. Böyle Yale’de öbüşmeler falan. Ergenlerin aşkı da başka oluyor. Neyse efenim Wozniacki kızımız finalde Cetkovska ile karşılaştı ve gün sonunda da kupasını kaldırıyordu. Cetkovska isimli insan Wimbledon’da Ana’yı eleyen işte. Bu turnuvada da elemelerden geldi Büyük Radwanska’yı, Bartoli’yi, Li Na’yı eledi.

Venus Williams bu turnuvayı 99-2002 arası dört kere üst üste kazanmıştı. Onu egale etti Caro.
Woz için üst üste gelen yenilgilerden sonra bu yarı-evinde kazandığı turnuva Amerika Açık öncesi “all systems nominal” uyarısını vermiştir. Yine de kazanamayacaksın Caro.

Read more...

winston-salem: uzun isner efendi


Sigara ismi gibi bir adı olan Winston-Salem’i John Isner kazandı. Bu yılki ikinci, kariyerinin üçüncü şampiyonluğu. Finalde elemelerden gelen Julien Benneteau’yu üç sette devirdi. 4-6/6-3/6-4. Kasırga etkisini burada rüzgar ve basit hata olarak gösterdi.

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP