25 Temmuz 2009 Cumartesi

safina'nın göbeğine son!

artık safina'nın maçlarını izlerken gerilmeye son.. adidas kreasyonundan göbek göstermeyen kıyafet vermiş kendisine.. artık göbek yok.. az göbek, çok tenis..

önce :((((

sonra :)))))

(bu elbiseyi bir de sorana cirstea üzerinde görün derim.. amerika açık 08'de giymişti)

Read more...

ivanikim?



goran.. hastasınım.. patrick rafter'ın ilk başta "neye itiraz ediyor lan bu" diye fileye doğru gelişi, ardından olayı anlayıp verdiği "öeeeh" tepkisi harika.. ivaninevic?

Read more...

24 Temmuz 2009 Cuma

istanbul cup 09 eleme tablosu

ilk eleme gününün programı:


eleme tablosu:
http://www.istanbulcup.com/StaticPages/downfile/25temmuzcumartesi/QS25temmuz.pdf
hani arantxa rus, hani petra martic nerde bunlar..

Read more...

myla rose ve charlene riva federer

2 yeni federer dünyaya geldi perşembe akşamı.. myle rose ve charlene riva.. hiç tenisçi ismi yok bunlarda.. federer'in kız versiyonu nasıl tenis oynar merak ederdim halbuki..

tebrikler roger, tebrikler mirka..

Read more...

tamira'nın saflığı (mı?)

tamira paszek uzun zamandır kortlardan uzak.. bu kızı bir de o kadar uzun zaman önce izliyordum ki şimdi 24-25 yaşında falan sanıyordum az öncesine kadar.. bir haber üzerine bir bakayım dedim daha 90 doğumlu olduğunu hatırladım.. haber şu:

paszek'e sırtındaki sakatlık yüzünden bir tedavi uygulanmış.. tedavi şu: kan alınıyor ve tekrar vücuda enjekte ediliyor.. sonra bir gün bir gazeteci ile röportaj esnasında gazeteci paszek'e tedavinin içeriğini soruyor ve avusturyalı da açıklıyor.. bunu üzerine gazeteci "bacım bu doping kurallarına aykırı sen naptın?" diyor.. en azından tamira bize böyle anlatıyor olayı..

bu yapılan tedavinin doping sayıldığını 5-6 yaşında çocuklar öğrendi artık.. sen bir sporcu olarak bundan nasıl habersiz olabilirsin!? hadi seni geçtim bir sporcunun sağlık ekibi bundan nasıl habersiz olabilir.. dalgınlığınıza mı geldi? nedir olay?

avusturya anti-doping kurumu soruşturma başlatmış.. hadi bakalım.. o göğüsleri de küçült tamira.. nası koşuyorsun anlamıyorum zaten onlarla..

ekleme: şimdi haberin detayını aldım da tamira olayın illegal olduğunu öğrendiğinde soluğu anti-doping kurumunda almış.. kendi koşmuş "ben bi b.k yedim" diye.. peki, ama bu kuralı bilmemen nası bi şey hala anlamadım..

vazgeçtim göğüsleri küçültme.. en yakın zamanda iyileşip simona halep ile çiftler partneri ol ve her aldığınız sayıdan sonra göğüs göğüse çarpışın.. respect!

Read more...

ipek'in sihirli elleri, almagro'nun intikamı

portoroz ve bad gastein'de çeyrek finalistlerin tamamı belli oldu..

ipek'in çiftlerde ilk turda elendiği avusturya gastein'de 1 numaralı seribaşı alize cornet bu seneki ilk çeyrek finalini gördü.. 2 hafta önce çeyrek final yolunda shahar peer'e elenmişti.. shahar peer bugün ikinci tur maçında yaroslava shvedova'a karşısında hiçbir varlık gösteremeyerek elendi.. ipek'in çiftlerdeki partneri rus asıllı kazak shvedova ise kariyerinin ikinci çeyrek finalini görmüş oldu böylece tur dahilinde.. ilkini geçen hafta palermo'da görmüştü..mart başında 130larda dolaşan kazak raketin önlenemez yükselişi de devam ediyor.. şu an wta sıralamasının 57. basamağında..

bir başka yükselişteki isim slovak magdelane rybarikova.. bu arkadaş da ipek'in çiftlerdeki partnerliğini yapmıştı zamanında.. bu sene haziran ayında birmingham'da ilk wta tur şampiyonluğuna ulaşmıştı slovak raket.. ondan beri ilk defa çeyrek final görüyor.. rakibi rumen olaru.. olaru ikinci turda geçen haftanın şampiyonlarından sybille bammer'i mağlup etti..

yine bir zamanlar ipek ile çiftler oynamış anna-lena grönefeld kolayca çeyrek finale süzüldü.. çeyrek finaldeki rakibi de kolay.. vatandaşı andrea petkovic.. petkovic'in ilk itf şampiyonluğunu antalya'da kazandığını ekleyelim..

slovenya'da kala kala iki seribaşı kaldı tabloda.. 1 numaralı dinara safina ve 5 numaralı sara errani.. isviçreli stefanie voegele 6 numaralı seribaşı lucie safarova'yı elerken, paraguaylı rosanna de los rios 4 numaralı seribaşı roberta vinci'yi eledi.. turnuvaya wild card ile katılan petra martic kariyerinde ikinci kez tur çeyrek finali gördü.. yükselişteki hırvat raketin ismi istanbul cup elemelerinde geçiyor.. ancak yarı final görürse ne olacak bilinmez.. wild card ile ana tabloya çekilse bari.. bu kıza dikkat..

petra martic

erkekler turnuvaları daha sürprizli geçiyor.. hamburg'da gilles simon daha ilk maçında, ikinci turda alman wild card daniel brands'a yenildi.. yine aynı şekilde seribaşılardan tommy robredo vatandaşı ivan navarro'ya, stanislas wawrinka bir başka ispanyol garcia-lopez'e, igor andreev fransız julien benneteau'ya, mischa zverev vatandaşı simon greul'a ve jurgen melzer elemelerden gelen pablo cuevas'a daha ilk maçlarında yenildiler.. pablo cuevas o gazla üçüncü turda bir başka seribaşı kohlschreiber'ı yenerek çeyrek finale çıkmayı başardı..

uzun zamandır roger federer'den başkasına maç kaybetmeyen robin söderling'e nicolas "the sabri" almagro dur dedi.. geçen hafta kendi evinde çeyrek finalde 7-5 ve 6-3 ile yenmeyi başarmıştı söderling almagro'yu.. almagro da aynı tarife ile aldı rövanşı.. davydenko, hanescu, henri-mathieu, troicki, ferrer diğer çeyrek finalistler..

amerika'da henüz çeyrek finalistlerin hepsi belli olmadı.. alex bogomolov, wayne odesnik, marc gicquel çeyrek final tablosunda yerlerini alanlar.. şu an yağmur nedeni ile maçlar durduruldu..

Read more...

22 Temmuz 2009 Çarşamba

ernests gulbis

doğuştan şanslıydı ernests gulbis.. varlıklı bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldiğinde takvimler 30 ağustos 1988’i gösteriyordu.. anne tarafından sanatçı, baba tarafından ise sporcu genleri ile donatılmıştı.. o yıllarda, anne tarafında dedesi bir film yapımcısı (uldis pucitis), annesi milena ise bir tiyatro ve sinema sanatçısıydı.. baba tarafından dedesi 58-60 yılları arasında 3 sene üst üste euroleague şampiyonu olan ask riga takımının ilk beşinde yer almış alvils gulbis'ti.. babası ainars ise yine aynı takımda oynamış ancak sakatlık nedeni ile sporu bırakıp başarılı bir iş adamına dönüşmüştü.. ernests ileride neden aile geleneğini devam ettirip de basketbolcu olmadığı sorulduğunda “ben daha çok bağımsız biriyim, takım oyunları bana göre değil” diyecekti..

ernie tenis ile 5 yaşında, sinema ile 6 yaşında tanıştı.. 6 yaşındayken annesi ile aynı filmde yine onun oğlu rolünde oynadı.. fakat büyükannesi irina sağolsun daha baskın davranmış olacak ki ernests tenisçi olarak hayatına devam etme kararı aldı.. hiçbir şey olmasa bile babasının şirketinin başına geçeceği için üzerinde hiçbir baskı olduğunu zannetmiyorum..

koçları ginters ve tabors ile çalışırken 9 yaşında letonya 10 yaş altında ülke şampiyonu oldu.. ardından koç değiştirip avrupa şampiyonalarına katılmaya başladı.. 13 yaşında almanya’daki niki pilic tenis akademisi'ne girdi.. hırvat tenis oyuncusu ve hırvatistan ve almanya davis cup takımlarının koçluğunu yapmış olan nikola pilic, kişisel koçluk yapmayı bıraktıysa da bu yetenekli genci görünce kararından vazgeçecek ve onun koçu olmayı kabul edecekti.. ancak ernests letonya’daki 9 senelik zorunlu temel eğitimi bitirmediği için sadece yılda iki kez kamplara katılabildiği için bu birliktelik biraz gecikecekti.. kuğu, eğitimini tamamlayınca vaktinin tamamını akademiye verdi ve niki pilic ile çalışmaya başladı..

2004 yılında profesyonel olan gulbis 2006 yılına kadar herhangi bir varlık gösteremedi.. 2006 yılında futures ve challenger turnuvalarında boy gösterdi.. ekim 2006’da st petersburg açık’a wild card ile katılan gulbis burada yarı finale kadar çıkmayı başardı.. yarı final yolunda robin vik, lukas dlouhy ve joseph henyrch’i geçerken turnuvanın şampiyonu olacak mario ancic’e 2 sette boyun eğmek zorunda kaldı.. aynı turnuvada davydenko, youzhny, tursunov, haas, schuettler, melzer, robredo gibi isimler yarı final göremeden elenmişti.. ardından kasım 2006’da ilk challenger turnuvasını almanya’da kazandı..

2007 yılında atp world serilerinde daha çok görünür oldu.. sydney’de elemelerden gelip çıktığı ilk turnuvada marcos baghdatis’e ilk turda çarpıldı.. gelecekte 3 kez daha rum tenisçinin engeline takılacaktı gulbis.. üst üste 2 challenger turnuvası daha kazanınca ilk 100’e giriş yapmayı başardı.. fakat atp turnuvalarında ilk setlerde elenmeye devam etti.. ilk grand slam macerasını roland garros 2007 ile yaşadı.. ilk turda tim henman’a set vermeden kazanmayı başardı ancak ikinci turda albert montanes’e yenildi.. wimbledon ilk turunda sene başında yenildiği marcos’a tekrar yenildi.. yine ilk turlarda, elemelerde kaybetmeler devam etti.. yılın son grand slam’i amerika açık’tan önce sıralamada 88. basamakta bulunan genç ernests flushing meadows’ta kimsenin beklemediği bir performans gösterecekti..

ilk turda o zamanlar sıralamada 31. basamakta bulunan potito starace ile karşılaşan gulbis set vermeden maçı kazanmayı bildi.. ikinci turdaki rakibi görece daha kolaydı.. alman berrer’i de üç sette aştıktan sonra kariyerinde ilk defa 3. tura çıkmış oldu bir grand slam’de.. üçüncü turdaki görev neredeyse imkansızdı.. 8 numaralı seribaşıyı elemek.. fakat maçtan önce robredo’yu kesin favori gösterenler yanılacaktı.. ernie 6-1/6-3/6-2 ile karşılaşmayı kazanarak dördüncü tura yükseldi ve eski dünya 1 numaralarından carlos moya ile çeyrek finale çıkma mücadelesi verecekti.. ancak buraya kadardı gulbis’in yürüyüşü.. eski torpak moya 4 sette karşılaşmayı kazandı ancak gulbis harika bir tat olarak akıllarda kaldı.. ne zamana kadar? roland garros 2008’e kadar..

amerika açık 07 sonrası bir anda 59. sıraya fırlayan ernie bir yandan challanger’lara katılmaya devam ediyordu.. 4. şampiyonluğunu kazandı.. bir önceki sene yarı final gördüğü st. petersburg’da bu sefer çeyrek finalde (onun gibi istikrarsız gitmemiş ve patlamayı çoktan yapmış olan) marin cilic’e elendi..

istikrarsız yürüyüşüne 2008’de de devam etti.. avustralya açık ilk turunda kura kurbanı olarak marat safin’e elendi.. nisan ayında amerika açık 2007’de elendiği carlos moya’yı barselona’da ilk seti kaybetmesine rağmen yenmeyi başardı ancak üçüncü turda juan ignacio chela’ya yenildi.. (burada bile dengesizliği gözüküyor)

bir sene önce ikinci turda elendiği paris’te bu sefer çok çok daha iyi bir performans gösterecekti gulbis.. bu sefer kuranın da yardımı ile ilk turda simon greul ile karşılaştı ve sadece 8 oyun vererek ikinci tura çıktı.. ikinci turdaki rakibi o zamanlar amerika’nın 1 numarası olan 8 numaralı seribaşı james blake idi.. amerika açık’ta da 8 numaralı seribaşıyı eleyerek tur atlamış olan ernie için yapılmayacak şey değildi artık bu.. ve başardı da.. james blake’i 4 sette geçti ve üçüncü tura yükseldi.. üçüncü turda lapentti’yi ve dördüncü turda evsahibi striptizci (zira her galibiyetten sonra donuna kadar soyunup terli, pis elbiselerini seyircilere fırlatıyordu şımarık) michael llodra’yı set vermeden geçince kariyerinin en yüksek noktasına ulaştı.. çeyrek finalde novak djokovic ile karşılaşacaktı.. djokovic ile küçüklükten beri yakın arkadaş olmaları işi ilginç yapıyordu.. dünya sıralamasının 3 numarasına karşı başa baş bir mücadele ortaya koydu gulbis ancak agresif oyunun bedelini ödedi.. winnerlarda yakın olan istatistik sayıları basit hatalara gelince uçuruma dönüşüyordu.. yine de 7-5/7-6/7-5 bitti maç..

çim kort sezonunda queen’s’te andy murray’e, wimbledon’da ikinci turda rafael nadal’a yenildi.. sert kort sezonunda ise cincinnati’de, çeyrek finalde novak djokovic tarafından turnuva dışına itildi tekrar.. olimpiyatlarda da mücadele eden gulbis ilk turda davydenko’ya yenildi.. pekin’in kirli ve sıcak havası iyi gelmedi dedik o zamanlar.. amerika açık’ta herkes ondan bir önceki seneden daha iyi bir performans beklerken o, ilk turda isveçli johansson’u geçiyor ancak ikinci turda 8 numaralı seribaşı andy roddick’e yenilmekten kurtulamıyordu.. oyunu ve sonuçları istikrarsızdı belki ama grand slamlerde 8 numaralı seribaşı ile oynamada oldukça istikrarlıydı..

ve o gün geldi ki ben ernests gulbis’in oyununa aşık oldum.. o oyunu gördüm ki ernests bu haldeyken bile bugün hala ondan umutluyum.. 14 ekim 2008.. madrid masters ikinci turu.. akşam saatlerinde yine justin tv karşısına geçmişim tenis keyfi yapıyorum.. ernests gulbis nadal ile oynuyor.. ama öyle böyle değil.. yaşamış en iyi all-arounder bile o günkü ernests kadar güzel oynamadı, o günkü ernests kadar formda olmadı.. baseline’ın ardından nadal gibi savunması neredeyse mükemmel olan bir adama karşı groundstrokelarıyla winnerlar aldı.. bir baseliner olan nadal’dan daha iyi bir baseliner gibi oynayarak.. o kadar yumuşak dokunuşlarla filenin arkasına dropshotlar bıraktı ki şu an tudaki en iyi dropshotlara sahip federer halt etmiş.. öyle backhandler vurdu ki nalbandian gördüyse “ah keşke benim de backhandim böyle olsa” demiştir.. öyle servisler kullandı ki andy roddick görse ağlar, ivo karlovic kafasını kuma gömerdi.. ha ne oldu sonuçta yenildi mi, yenildi.. ama oynadığı agresif oyunun neticesiydi bu.. winnerlarda nadal’ı üçe katlamıştı yanlış hatırlamıyorsam ama yine basit hataları oldukça fazlaydı.. aşağıdaki video bu maçtan yaklaşık 10 dakikalık bir özet.. özellikle ikinci setteki puanlara bakınız:



bu seneki performası da geçmiştekinden farklı değil letonyalı’nın.. roland garros 2009 sırasında yaptığı açıklamada antreman şeklini değiştirdiğini, daha çok fitness çalıştığını ve fiziksel olarak güçlenmek için uğraştığını söylemişti.. bu yüzden de vücut yeni kaslara alışana kadar bir bocalama dönemi geçirdiğini ve vuruşlardaki yumuşaklığı ve hissi kaybettiğini ama ileride her şeyin daha güzel olacağını belirtmişti.. umuyorum ki öyle olacak.. bir daha wimbledon 2009 ikinci turu andy murray maçındaki gibi oynamazsa sevinirim zaten.. ne kadar abuk vuruş varsa yaptı..

ernests’in oyun stilinden bahsetmem gerekirse zaten en başta böyle abuk vuruşlardan dem vurmam gerekir.. kendi yaptığı bir açıklamada “ben rallilerde sıkılyorum oynarken, puanı hemen bitirmek istiyorum, o yüzden dropshotlara yöneliyorum” demişti.. hem de neredeyse safin kadar temiz vurabiliyorken groundstrokeları.. tamam dropshotları da gününde olduğu zaman murray ya da federer’i aratmıyor.. diyorum zaten bu çocuk aklını biraz oyuna verse ilk 3 oyuncusu.. gülmeyin vallahi öyle.. servis desen güzel, groundstroke desen mükemmel, file önü oyunu desen yeterli, dropshot desen turdaki en iyilerden, ayak hareketleri muazzam.. tek eksiği kort içinde hızlı olmayışı.. ve agresif oyunu tercih ettiğinden basit hata sayısı yüksek oluyor tıpkı çocukluk arkadaşı djokovic gibi..

sonuç olarak diyeceğim o ki ben hala gulbis'in ilk 10'a gireceğini düşünüyorum.. üç tane yaşıtı ilk 5'te olsa da şu anda, herkes patlamayı değişik yaşlarda yapabiliyor diye düşünüyorum.. belli ki gulbis'in zamanı henüz gelmedi..

Read more...

kimim ben? v3

-----------------
bundan sonra tüm yorumları 24 saat sonra bir anda yayımlıcam.. olmuyor böyle ilk gören biliyor diye.. siz devam edin yorum göndermeye.. hayır Russell, Hewitt değil bu :))
-----------------
-----------------
perşembe 19:45 itibariyle açılan sandıklardan çıkan sonuçlara göre spooky yine en birinci oldu.. kendisini kutluyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz.. zop ve emre adlı kullanıcılar da bizden teselli ikramiyesi olarak bir teselli ikramiyesi kazandılar.. gerçekten ilginç..
-----------------

bu da çok benziyor ya şimdiki haline.. tenisi iyi takip edenler bilecektir.. kimim ben?:

bu da bonus: la monf

Read more...

bakış

laura robson'ın twitter'ını yeni buldum.. wimbledon sırasında arkadaşı rae ile federer'i yakalamışlar, fotoğraf çektirmişler.. fotoğraf çekilmek için sırada bekleyen ballgirlün bakışı ise uzun bir süre güldürdü beni.. heyecandan el ele falan tutuşmuşlar arkadaşıyla.. "uuuu beybi ay sahici federer kız.. dur kız, ay fena oluyorum.." ahahahhaha..

Read more...

21 Temmuz 2009 Salı

dechy bırakıyor, gasquet'nin başı dertte

iki fransız tenisçiden haber getirdim sizlere..

natalie dechy hamile ve tenisi bıraktığını açıkladı.. 30 yaşındaki fransız tenisçi 14 yıldır profesyonel tenis yaşantısını sürdüryordu.. kariyerinde 2 çiftler grand slam şampiyonluğu bulunuyor.. 2006'da vera zvonareva, 2007'de ise dinara safina ile amerika açık şampiyonu olmuştu.. ayrıca 2007 avustralya açık'ta andy ram ile birlikte karışık çiftlerde şampiyonluğu var.. wta tour dahilindeki turnuvalarda 2003 yılındaki şampiyonluğu tek birinciliği fransızın.. teklerdeki en büyük başarısı ise 2005 yılındaki avustralya açık yarı finali..

diğer haber richard gasquet'den.. kendisi kokain kullandığı gerekçesiyle önce ceza almıştı.. ardından yaptığı savunmada kokaini kendi kullanmadığı bir gece önce bir gece kulübünde pamela adında bir kızla öpüştüğünü ve kokain'in kızdan bulaştığını falan anlatmıştı.. itf de bunun sonucunda gasquet'nin cezasını kaldırmıştı.. şimdi pamela adlı kızceğiz fransız tenisçiye dava açıyor.. nedeni ise iftira.. pamela 'nın avukatı müvekkilinin kokain ile ilgili hiçbir açıklama yapmadığını söyledi.. ayrıca pamela'nın saçı ile yapılan testin negatif çıktığı hakkında söylentiler de dolanıyor..

Read more...

kort dışındaki elbise seçimleri

hiç anlamam moda işlerinden.. fakat mühendis olsam da estetik kaygılarım vardır.. bu yüzden iyi bir tasarımcı olabileceğimi düşünüyorum.. anlamam dedim ya moda işlerinden, bir insan 50 yıl öncesinin elbisesini giyse bile eğer elbise tasarımı güzelse efendime söyliyeyim renk uyumu sağlanmışsa benim için güzel giyinmiş demektir..

yukarıdaki fotoğraf 2 hafta öncesinden.. isveç açık'tan.. soldan sağa caroline wozniacki, sofia arvidsson ve canım (caaaanım) sorana cirstea'm.. en güzelden başlamak istiyorum..

cirstea esmer bir insana yakışacak en güzel rengi, pembeyi seçmiş.. hem de öyle cörtlek bir pembe değil, açık pembe.. bravo.. çanta-kemer-ayakkabı uyumu çok güzel.. saat sırıtıyor biraz.. ayrıca "şimdi seviştim de geldim saçları" ile normalde kötü görünmesi gerekirken "uuu beybi"..

ortadaki arvidsson ise 40 yaşında gibi gösteriyor ama 84lü.. elbisenin felaket oluşunu ayakkabılarının berbatlığı ile geçebildiği için kendisini kutluyor ve wozniacki'ye geçiyorum.. wozniacki kucağında ne taşımış bilmiyorum ama elbisesi kırışmış.. zaten tasarım hatası bir alnı olmasına rağmen saçlarını geriye topluyor, oradan da kaybediyor.. stella mccartney kort dışındaki giyimine de el atsa bari kızcağızın..

en birinci olarak cirstea'yı seçiyorum..

(çok zevkliymiş bu ya.. magazin gazeteciliği böyle bir şey demek ki.. ona salla, buna salla, kişisel zevkine göre yorum yap falan.. düşüneyim ben bunu.. ha bi de beetlejuice özellikle senden bu fotoğrafı yorumlamanı rica ediciiim.. ister al kendi blogunda yorumla ister gel burda yorum sayfasında)

Read more...

20 Temmuz 2009 Pazartesi

rafael nadal çalışmalara başladı



mallorca'da çalışmalara başladı rafael nadal.. ispanyolca demeçler verdi.. anlamadım.. ha koçuma benim.. tek bir isteğim var.. iyileşsin ve robin söderling ile karşılaşsın amerika açık'ta.. amerika açık'ı kazanması kariyer grand slam yapma açısından önemli ama onu eninde sonunda yapacak.. robin söderling'in vatandaşı olan ve turdayken hiçbir falsosunu görmediğim jones björkman geçen hafta isveç tv'sinde yorumcuymuş ve söz dönüp dolaşıp nadal'a geldiğinde "nadal kameralar karşısında iyi biri ama kameralar gittiğinde yaptığı hareketler yüzünden kimse onu sevmez" demiş.. herhangi bir kanıt göstermediği için gülüp geçiyorum.. ama vatandaşı söderling'in roma'da yaptıklarını çabuk unutmuş björkman..

Read more...

ipek şenoğlu avusturya'da

avusturya bad gastein'de çiftlerde ipek şenoğlu/yaroslava shvedova ikilisi iki numaralı seribaşı.. facebook sayfasında ipek şenoğlu avusturya yolunda çektiği fotolardan birkaçını paylaştı..


şu dağ manzarası altında antreman yapmak için neler vermezdim be.. tenisçi olmak varmış.. pro olmak varmış..

http://www.facebook.com/pages/Ipek-Senoglu/241727815720
http://en.wikipedia.org/wiki/2009_Gastein_Ladies_-_Doubles


Read more...

azıcık gül be kadın!

blick'ten bir fotoğraf.. fed ve mirka öğle yemeğindeler.. bu mirka neden bu kadar somurtkan anlamıyorum.. 15 grand slam'i kazanan federer, cool durma çabasında olan mirka.. federer de kameralara karşı oldukça snob duruyor ama eşinin yanında gayet doğalmış.. gülüyo falan.. miroslava bence tenisi bırakmadan önce ortalama üstü bir güzelliğe sahipmiş.. e bıraktıktan sonra haliyle kilo aldı.. git gide mock&sweet'teki köstebeklere, zekeriya beyazlara benzemeye başladı.. hayırlısı artık..

Read more...

amerika serileri başlıyor

atp tour indianapolis ile us series başlıyor efendiler.. önümüzdeki 6 hafta boyunca kuzey amerika'da turlayacak tenisçiler ve ardından sezonun son grand slam'i amerika açık başlayacak.. wta ise aftaya amerika'da..

indianapolis'te demirbaş dimitri tursunov 1 numaralı seribaşı.. 2 senedir final oynuyor, 2007'de kazanmıştı burada.. son iki yılın yarı finalisti sam querrey (ikisinde de şampiyonlara yenilmişti) en yüksek numaralı amerikalı, son şampiyon gilles simon ise hamburg'da mücadele etmeyi tercih etti.. marcos baghdatis bakalım beklenen geri dönüşünü yapabilecek mi? indy'de ayrıca hastası olduğum ernests gulbis de ilk tur maçını marc gicquel ile oynuyor.. hadi be aslanım yap şu patlamanı artık..

toprak korta doyamayanlar için son bir turnuva var hamburg'da.. bu sene international german open adını alan turnuvada geçen yıl rafael nadal roger federer'i yenerek şampiyon olmuştu.. bu sene ikisi de yok.. biri sakat diğerinin eşi hamile.. onların yokluğunda en yüksek numaralı seribaşı gilles simon.. geçen hafta bastad'da şampiyon olan ve 11. sıraya yükselerek kariyerinin en iyi derecesine ulaşan robin söderling ve bastad'da finalde kaybeden juan monaco da buradalar.. tabi toprak kort olunca en azından 3-4 kalburüstü ispanyol görüyoruz.. david ferrer, tommy robredo, nicolas almagro şampiyonluk için mücadele edecekler.. hanescu ve wawrinka'ya dikkat..

slovenya, portoroz'da sıralamanın 1 numarası korta çıkıyor.. sert kort sezonunu açıyor.. safina wimbledon'dan sonra ilk kez kortta.. performansını merakla bekliyorum.. geçen yılın şampiyonu sara errani ve finalisti anabel medina garriguez yine buradalar.. garriguez'i haftaya istanbul'da da göreceğiz.. ipek şenoğlu'nun wimbledon'daki çiftler partneri kaia kanepi ve haftaya bize gelecek olan gençler arantxa rus, polona hercog ve petra martic izlenesi..

ve bayanlarda toprak korta doyamayanlar için size avusturya, bad gastein sunuyoruz.. alize cornet (ingilizce güzel bir dil bence.. top seed diyosun mesela.. türkçede "en yüksek numaralı seribaşı" demek için kasıyosun..) burada 1 numaralı seribaşı.. sallantıdaki sonuçlarını ve geçen sene yakaldığı güzel çıkışı bu sene berbat edişini telafi etmek istiyor.. iyi bir fırsat burası.. geçen sene ilk turda karın ağrısı yüzünden terk etmişti turnuvayı.. italyan schiavone ise dün prag'da bammer'e yenilip kaptırdığı şampiyonluğu bu hafta almak istiyordu ki sırtındaki sakatlık yüzünden çekildiği haberi geldi.. sybille bammer de burada.. tek el backhandimiz carla suarez navarro da kazansın artık yeter.. rybarikova'ya dikkat..

ntvspor'a baktım ama bir yayın bulamadım bu hafta..

Read more...

28. haftanın kazananları

atp isveç açık'ta ve wta palermo'da ev sahipleri gülerken atp stuttgart'ta jeremy chardy, wta prag'da ise sybille bammer kazanan isimlerdi..

isveç açık'ta yarı finalde vatandaşı vinciguerra'yı eleyen robin söderling finalde arjantinli juan monaco ile karşılaştı.. monaco yarı finalde tommy robredo'yu resmen korttan silmişti.. bugünkü final maçı çekişmeli idi.. henüz ikinci oyunda rakibinin servisini kıran söderling set sonuna kadar bu avantajını korudu ve ilk seti 6-3 kazandı.. ikinci set daha çekişmeli idi.. yine ilk servis kıran taraf söderling olsa da 4-2'den geri gelip 5-4 öne geçmeyi bildi juan monaco.. ancak tie-break'e giden sette son oyunda 4 kez maç puanı yakalayan isveçli üçüncü maç puanında başarılıydı ve kupaya uzanan taraf oldu.. söderling isveç'te ilk kez bir turnuva kazanmış oldu böylece.. söderling çiftlerde de final oynadı ancak kaybetti..

isveçli nisan sonundaki roma masters'ta rafael nadal'a yenildiğinden bu yana (ki bildiğin hezimet idi 6-1/6-0 ve o maçtaki çirkefliğini bilen bilir) ismi roger federer olmayan kimseye yenilmedi.. çok büyük bir çıkış yakaladı gibi gözükebilir ama ben hala amerika açık'a kadar bu oyuncunun bir yerlerde kontrolü kaybedeceğini ve şarampole yuvarlanacağını düşünüyorum.. belki de öyle olmasını istediğim için bu hissim..

stuttgart'ta bu sene turnuva kazanamamış olan iki isim; fransız chardy ile rumen hanescu karşılaştırlar.. rumen ilk seti rahat alsa da maçın hakimiyetini eline geçiremedi ve 2-1 kaybetti.. fransız böylece kariyerinin 5. şampiyonluğuna ulaştı.. en son geçen sene ağustos ayında graz'da kazanmıştı.. hanescu da söderling gibi hem tekler finalinde hem de çiftler finalinde boy gösterdi.. ancak ikisinden de eli boş döndü.. iki turnuvada da çiftlerde şampiyon olan ikililer çek/slovak vatandaşıydı.. çekoslovakya gizliden gizliye devam ediyor gibi..

chardy bir de mercedes e 350 kazandı ödül olarak..

geçen hafta bastad'da yarı finalde elenen ancak çiftlerde şampiyon olan flavia pennetta dün palermo'da vatandaşı, geçen senenin şampiyonu, sara errani'yi güle oynaya yenerek turnuvayı şampiyon olarak tamamladı ve italya'daki, kendi evindeki, ilk şampiyonluğuna kavuştu o da tıpkı söderling gibi.. kariyerinin 7. şampiyonluğu ve bunlardan 6'sı toprak zemin turnuvaları.. palermo'da çiftleri ise geçen hafta bastad'da pennetta/dulko ikilisine finalde yenilen martinez sanchez/llagostera vives ikilisi kazandı..

hep gülsün bu kız..

şampiyonluk yolunda 3 italyan'ı yenmek zorunda kalan penneta "arkadaşlarınıza karşı oynamak her zaman için zordur. geçen hafta bastad'da francesca (schiavone) ile oynadım ve burda da en iyi arkadaşlarımdan üçü ile oynadım. fakat teniste işler böyledir." dedi.. italya'daki ilk şampiyonluğunu da ailesi ve arkadaşları ile akşam yemeği yiyip gece geç saatlere kadar eğlenerek kutlamayı planlıyormuş..

prag'da sybille bammer italyan schiavone'yi iki sette geçti ve kupaya kavuştu.. bu, avusturyalı'nın ikinci wta tekler şampiyonluğu.. anne olduktan sonra turnuva kazanan da ikinci isim oldu bammer.. daha önce davenport bunu başarmıştı.. şampiyonluk törenine kızı ile birlikte çıktı bammer.. çiftlerde ise şampiyon bondarenko kardeşler oldu..

Read more...

19 Temmuz 2009 Pazar

kimim ben? v2

serinin devamı.. bu sefer daha kolay yerden soruyorum:

(hediye yok arkadaşım.. işsiz güçsüz adamım ben nerden bulayım da hediye göndereyim size.. hiç gelip sormuyosunuz "onur bi ihtiyacın var mı", "sağlığın nası?".. anca hediye.. heheh hadi yorum sayfasına bekliyorum)

-------------------
kazanan (yarışmayı, yoksa ödül mödül yok) grönland'dan Spooky oldu.. kendisini tebrik ediyoruz..
-------------------

bu da bonus.. bunun kim olduğu çok açık da.. saçlar.. renk.. 98 orange bowl.. hey gidi federer hey de hey..

Read more...

reklam kokan hareketler

paes ve john mcenroe

3 gündür amerika'da düzenlenen world team tennis dahilindeki bir maçta çıkan tartışma yüzünden bloglar, siteler çalkalanıyor..

world team tennis amerika dışında çok ilgi çekmeyen bir turnuva.. emekli olmuş, aktif ve genç tenisçilerin bir araya gelip takımlar oluşturdukları ve bu takımların oyuncularının birbirleri ile maçlar yaptıkları bir organizasyon.. lig usülü oynanıyor.. her takımın 8 oyuncusu var ve birbirleri ile tek erkekler, tek bayanlar, çift erkekler, çift bayanlar ve karışık çiftler olmak üzere 5 maç yapıyorlar.. maçlar 5 oyun üzerinden oynanıyor ve en sonda 5 maçtaki bütün oyunlar toplanıyor.. daha çok oyun kazanan eşleşmeyi kazanmış oluyor..

http://www.wtt.com/

washington kastles ve new york sportimes isimli iki takım olayın baş kahramanları.. kastles'da paes/oudsema, sportimes'da ise mcenroe/kendrick çiftleri.. olay şöyle:
paes'in smacı kendrick'in çenesine isabet ediyor.. bu çiftler maçında olabilecek bir şey.. ancak paes özür falan dilemeyince kendrick de sinirleniyor ve bir kaç şey söylüyor.. olay kapandı derken kendrick bununla yetinmiyor.. servis kullanırken o sırada servis karşılamayan paes'i vuruyor.. olaylar gelişiyor.. mcenroe ve sportimes koçu filenin karşısına geçiyorlar.. her zaman ortamı kızıştıran adam olarak bilinen mcenroe bu sefer arabulucu rolü üstleniyor ama tartışma büyüyor..

bu sırada kastles oyuncusu olga puchkova kendrick'e doğru bir şeyler söylüyor.. kendrick'in olga'ya cevabı "bitch" ile bitiyor.. sonra bizim olga bir gaz ve hışımla ayağa kalkıyor.. bunu gören hakem hop falan derken olga'nın çiftler partneri rennae stubbs(stosur ile wimbledon finali oynadı) olayı hakeme izah etmeye çalışırken ceza alıyor.. böylece tie-break'e 1-0 yenik başlayan kastles maçı kaybediyor..

solda stubbs sağda ise puchkova

şimdi bu world team tennis dediğim gibi hiç bilinmeyen ve ilgilenilmeyen bir lig.. ancak bir anda bütün tenis portallarında ve bloglarında haberi geçmeye başladı.. acaba diyorum bir ilgi çekme taktiği miydi bu? amerika var işin içinde sonuçta..

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP