20 Kasım 2010 Cumartesi

vika ve caro ile hayırlara vesile

Dün Victoria Azarenka ve Caroline Wozniacki, Belarus'ta çocuklar için faaliyet gösteren bir hastaneyi ziyaret ettiler. Kanser ve kan hastalıkları olan çocukların tedavi gördüğü bu hastanede imza dağıttılar ve çocuklarla vakit geçirdiler.

Vika, "Bir çocuk bize gitar çaldı, bir diğeri resim yaptı. Çok güzeldi. Neredeyse ağlayacaktım" dedi.

Ardından hastane için hayır organizasyonunun ikinci kısmı gösteri maçına geldi sıra. Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukashenko da bizim ikiliye katılınca renkli görüntüler çıktı ortaya.




Eurosport.com/tr'de Vika ile Caro'nun dans ettiği video var şuradan izleyebilirsiniz.

İngiltere Başbakanı David Cameron'ın iyi tenis oynadığı öğrenmiştim geçen gün. Hatta okulda tenis takımının kaptanıymış. Belarus Cumhurbaşkanı da gördüğüm kadarıyla file önünde çok başarılı. Raketi gırtlaklıyor ama tutuşu continental, doğru yani. Wozniacki ve Azarenka'ya "Raketinizi de alın gidin" demiş.

Read more...

19 Kasım 2010 Cuma

foto: hayırdır

Daniela Hantuchova hayır işlerine devam ediyor. Bali'den sonra direkt olarak Monte Carlo'ya uçmamış Slovak, önce Macaristan'a uğrayıp takvim için poz vermiş. E hayır bunun neresinde derseniz. Takvimden elde edilecek gelir Kamboçya'daki AIDS'li çocukların bulunduğu bir hastaneye bağışlanacak. Takvim Aralık'tan itibaren satın alınabilecek. Gelirin tamamı bağışlanacakmış.

Read more...

foto: odd one out

Aşağıdakilerden hangisi diğerlerinden farklıdır?

Hepiniz David Ferrer dediniz ve kaybettiniz. David Cameron'dı doğru cevap... da ama kardeşim Ferrer, hagaden o ne ya?

10 numara adam Murray. İleride başbakan da olur mu ki? Bilmeyenler için bu 10 numaralı ev (şato şato) Downing Street'te bulunur (tabii ki sadece orada bulunmaz çoğu sokakta var da 10 numara, bahsettiğimiz 10 numaralı evi kastediyorum) ve Başbagan'ın ikamet ettiği yeri, ofisi vs... işte.

Kemırın da bizim sekiz delikanlıyı evinde ağırlamış. Kapıdan da böyle geçiriyor işte.

(Foto: Getty / AP)

Read more...

köllerer'in bile altında olmak

Wolverine düşüşün kralını yaşadı. Sezon başında çatlayan bilek, yanlış tedavi, geç kalınan ameliyat derken ne Amerika Açık puanlarını koruyabildi Arjantinli, ne de geri döndüğünde adam gibi oynayabildi. Kaybedilen puanlar neticesinde del Potro, 224 basamak birden düşerek 259. sıraya geriledi. Buraya kadar her şeyi kaldırabilirim ancak Daniel Köllerer denilen....... tamam sakinim, o tenisçi dışında her şeye benzeyen şeyin bile altına düşmesini kaldıramam. Eminim şu an her neredeyse, "Hehehe Amerika Açık şampiyonu benim altımda sıralamada, ben ondan daha iyi tenisçiyim" diyerek havalanıyordur bu şey.

Avustralya Açık'ta Protected Ranking ile ana tabloya girecek bizim çocuk o açıdan müsterih olunuz. Fakat ilk turda seribaşı düşerse (ki 1/2 ihtimal) ne olur bilemem. Federer-del Potro, Söderling-del Potro ilk tur eşleşmesini izleyemem sanırım heyecandan.

Read more...

...daaaaaaaaryyyyyy!

15 günde neler oldu?

Erkeklerde Valencia'da David Ferrer şampiyon olurken, Basel'de tıpkı geçen seneki gibi Federer ile Djokovic karşılaştı. Kazanan bu sefer İsviçreli oldu. Ardından Roger, pizza yerken bir canavara dönüştüğünü 20-25 sabinin yanında gösterdi.

Kadınlarda Bali'deki Şampiyonlar Turnuvası'nda başından beri favorim olan Ana, rahat bir şekilde zafere ulaştı ve kötü başladığı sezonu müthiş bir şekilde bitirdi. Koçundan ayrılmasını hâlâ yanlış bir karar olarak görüyorum.

Diğer haftaya geçmeden, Nadal'ın omzundan tendinit olduğunu öğrendik. Paris Masters'tan çekildi İspanyol. Londra'ya kadar hazır olacağım dedi.

Fed Kupası'nda İtalya son yıllardaki baskınlığını bu yıl da devam ettirdi ve finalde ABD'yi yenerek son beş yıldaki dördüncü finallerinden üçüncü şampiyonluklarını elde ettiler. Sonraki kutlama gecesinde Schiavone, Pennetta'nın poposunu elledi.

Paris Masters haftasında Nadalsız turnuvada Federer cukkalar diye düşünüyordum. Kort o kadar hızlıydı ki, Söderling yarı finalde İsviçreli'yi geçip o hızla finalde Monfils'i devirip şampiyon oldu. Djokovic gitti Llodra'ya yenildi. Bundan bahsetmek sinirlerimi yıpratıyor. Paris'te Verdasco'nun saçlarını kestirdiğini de öğrendik. Adama dönmüş (derler ya hep).

Sakat olsa da Paris'te bir görünen Nadal, Minnie Mouse ile çıktı.

Moya tenisi bıraktığını açıkladı. Nadal'ın en büyük destekçilerinden biriydi. Hatta Nadal'ın ismini ilk onun ağzından duymuştum. "Transworld Sport'taydı. Nadal diye bi çocuk geliyor, kasıp kavuracak" dediydi.

Amerika Açık ile ilgilenen USTA (sıvacı değil Birleşik Devletler Tenis Birliği) Flushing Meadows'a çeki düzen vereceklerini söyledi.

Aslında daha bir sürü şey oldu da ben takip edemedim...

Neticede döndüm. "Then give me a high fiiiiveeeeee... Naaaaysss!"

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP