miami etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
miami etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Nisan 2011 Pazartesi

olayınız nedir arkadaşım?

Bu haftanın en garip olayı David Ferrer'in ağlayan bir bebeğe top fırlatmasıydı. Daha doğrusu Amerikan medyasının önderliğinde bir takım aptalın insanları Ferrer'in bebeğe top attığına inandırmaya çalışmasıydı.


Reyting kaygısı ile yalan haber yapmak, haber çarpıtmak moda oldu. Şimdi şu aşağıdaki videoyu izleyin hâlâ konu ne bilmiyorsanız, "Ne diyo la bu yine" diyorsanız:




Ferrer bugüne kadar kortta bir karıncayı dahi incitmemiş bir adam. Bi rakibine ters yapmışlığına ben rastlamadım. Şimdi bir bebe ağlarken bir hata yapıyor ve puan kaybediyor. Sonra kendi yaptığı hataya kızıp top rastgele tribünlere gönderiyor. Bebeğe sinirlenseniz ve topu ona atmak isteseniz ararsınız tribünde önce, sonra fırlatırsınız. Adamın yüzünde boşvermiş bir ifade savuruyor topu rastgele tribüne.

Afedersiniz kodumun Amerikan medyası da bunu çarptırıp "Ferrer bebeğe top attı"ya getiriyor. Hayır atmadı.

Ferrer de garibim olaylardan sonra bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmiş. Ona da şuradan ulaşın.

Read more...

miami: çığlıkların efendisi


Biraz sonra ona da değineceğim Ferrer'in maçında ağlayan bir bebek vardı ya hani. Onun asıl izlemesi ve feyzalması gereken maç kadınlar finaliydi.

İki desibeldaş, hemdesibel tenisçi karşılaştı kadınlar finalinde. Kadınlar yazmayı daha doğrusu bloga yazmayı Ana'nın o hatırlamak istemediğim maçından sonra bırakmışım. Daha doğrusu bloga yazamıyordum. Elim gitmiyordu. Ana'yı o gün yenen Clijsters, bir sonraki maçta Azarenka'dan set alamadı ve çeyrek finalde elendi. Hakkını vermek lazım Belaruslu çok iyi oynadı bütün hafta. Üç sete giden ilk üç maçını kazandıktan sonra dünya iki ve üç numaralarını arka arkaya set vermeden devirip finale yükselmek büyük başarı. Ve bu iki maçta sadece dokuz oyun vermek.

Tablonun üst tarafında ise Maria Sharapova çeyrek finalde Dulgheru ile korku tüneli gibi bir maç oynadı ve ilk seti kaybettiği mücadeleyi sonraki iki seti tie-break ile alarak kazandı. Bir de bileğini burktu. Yarı finalde Andre Petkovic vardı. Alman ilk seti aldı. Ama sonra öyle bir tıkandı ki son iki sette yalnızca iki oyun alabildi. Maçtan sonra dans edemedi tabii.

Petkovic'in dansı biz izleyenler için eğlenceli olabilir ama yenilen rakip için hiç de öyle değil. Avustralya Açık'ta Petkovic Masha'yı turnuva dışında ittikten sonra dansını etmişti. Rus buna içerlemiş olacak ki şöyle demiş maçtan sonra: "Sanırım Petkovic dans etmekten yorgun düştü" Kızamam Masha'ya.

Finalde ilk setin sonunu izleyebildim. Okuduğum kadarıyla tek taraflı olmuş, zaten skordan da belli. Ama ikinci sette 4-0 geriye düştükten sonra bir gelişi var ki Masha bana onu neden sevdiğimi bir kez daha hatırlattı. Azarenka'nın bir özelliğinin de alacağı maçları kaybetmek olduğunu bildiğimden Sharapova için umutlanmıştım. Bırakmadı Belaruslu. İki sette kazanarak şampiyon oldu.


Kariyerinin en yüksek basamağına, altıncılığa tekrar yükseldi Belaruslu. Kendisinden çok daha falzası bekleniyor ama ben bir türlü ısınamadım. Daha 21 yaşında ileride ne olur bilinmez ama bana Vera Z 2 gibi geliyor. Belki o da 25inden sonra durulur. Kort içinde kendini kaybetmez, daha istikrarlı olur... Şu an için hem fiziksel hem de zihinsel yönden hiç istikrarlı değil.

Masha da ilk 10'a tekrar girdi. Dokuzuncu basamakta. İstanbul'a adım adım geliyor bakalım. Bu arada Sharapova Charleston'daki turnuvadan çekildi. IW ve Miami'de yarı final-final yapan Rus, Charleston'dan gelen wildcard'ı geri çevirdi. Madrid olacak bir sonraki turnuvası nisan sonunda.

Read more...

miami: djokovic'in durumu csi miami'lik


Bazı şeyleri açıklayamıyorum. Djokovic'in bu kadar müthiş bir başlangıç yapacağını, 24 maç ve dört turnuva kazanacağını, bu süreçte Federer'i üç, Nadal'ı iki kez hem de finalde hem de bir set geriden gelerek yeneceğini söyleseydiniz bana yıl sonunda, "Denizler Altında 20 bin Fersah'ı da sen mi yazdın" diyebilirdim.

Son on yılın en iyi iki tenisçisi Nadal ve Federer'in başaramadığı şeyi başardı Djokovic. 24 maçlık bir seriyle açtı sezonu ve bir sonraki katılacağı turnuvanın da ilk turlarında elenmeyeceğini varsayarsak bu seriyi uzatacak. Ivan Lendl 25 maçla başlamıştı 1986'ya. Demek ki Federer'in kıramadığı rekorlar hâlâ varmış. Tüh gördünüz mü Federer fanları :(((

Bu süreç zarfında bana en inanılmaz geleni Masters gibi zorlu rakipler ile karşılaşılan iki turnuvanın finallerinde Nadal ile oynayıp, iki finalde de ilk seti kaybettikten sonra maçı kazanmak. Daha önce finallerde Nadal'ı hiç yenemeyen bir adam yapıyor bunu. Hadi Indian Wells'te Nadal yüzde 25 ile servis attı dedik, bu seferki Nadal çok daha iyiydi. Şimdi ne oldu?

Bunun cevabını ben de veremiyorum. Geçen maçı bir şekilde açıklamıştım. Nadal'ın çok kötü servis atmaya başladıktan sonra Djokovic karşısında toparlanamamaktan korkarak bu tedirginliğinin groundstrokelarına yansıması ve basit hata sayısının artması olarak yorumlamıştım kendimce.

Ama bugün Nadal'ı tedirgin edecek bir eksiği yoktu. Yine geçen yılki Nadal kadar değil oyunu ancak Federer'i şöyle bir silkeleyip kenara fırlatacak kadar iyi. Bunu yarı finalde gördük.


Miami, Indian Wells'e nazaran daha yavaş yani Nadal'a daha uygun bir zemine sahip. Nadal bugün kısa düşen backhandleri yerine birçok topu forehandine alma fırsatı yakaladı. İyi hareket etti kortta. Yine de Djokovic'in inanılmaz boyutlara ulaşan kararlılığını geçemedi. Maça 5-1 ile başlayarak başka bir rakibini psikolojik olarak çökertebilirdi. Ve şunu söyleyeyim çok eski değil bir sene önceki Novak 5-1 geriye düştüğü bir seti çevirmek için uğraşmazdı karşıdaki kim olursa olsun. Bugün Nadal'a karşı 5-4'e getirdi seti. O momentumla ikinci sete 3-0 ile başladı.

Hele o son setteki sinir harbi! İki yavaş servis atan tenisçi (hız olarak değil, süre olarak). Bu yüzden bile bekleme süresinin arttığı, seyredenleri bile geren maç... Karşılıklı beş mini-break ile başlayan son oyun... Ve normalde psikolojik olarak göçmesi gereken Nole'nin 6-2'yi yakalayabilmesi.


Bir Djokovic'ci olarak onda böyle bir potansiyel olduğunu bilmiyordum. Hayatta bekleyemezdim ondan böyle bir performans. Asıl mücadele şimdi başlıyor. Artık Nadal'ın Krallığı'nda oynanacak tüm maçlar. Ve eğer Djokovic burada da ona kafa tutmayı başarırsa Wimbledon'a yeni bir 1 numara ile girebiliriz. Ayrıca toprakta del Potro faktörünü de unutmayalım.

Read more...

30 Mart 2011 Çarşamba

miami: siyah kuğu


Dün gece tenis geçmişimin en trajik maçlarından birine tanık oldum. Kendi adıma bu kadar kalbimin kırıldığını hatırlamıyorum diyebilirim.

Her şey o yağmurla başladı aslında. Pazartesi gecesi oynanması gereken maç düne ertelendi. Dün de yağmur rahat vermeyince sıkışan programda Ana-Kim maçı iki numaralı korta alındı. Günlerdir beklediğim eşleşme yayınlanmayacak ve ben internetten link dahi bulamayacaktım. Neden günlerdir bekliyordum? Çünkü Ana tam patlama yapacağı sırada karşısına hep Clijsters çıkıyordu ve ben bu sefer Belçikalı'nın yenilen tarafta olacağından emindim.

Cine 5'in şifreli yayınından meme ucu görmeye çalışan ergen gibi geçtim canlı skor ekranının başına sayıları izlemeye başladım.

Başa baş giden ilk seti Clijsters aldı. Ana iki kez mini-break çevirmeyi başardı. Ancak son iki servisini kaptırınca seri vermiş oldu. İkinci sette ise servis kırma avantajıyla sürdürdü seti ve son oyunda bir kez daha servis kırarak AJDE dedirtti.

Son setten ise nasıl bahsedeceğimi bilemiyorum. Orada olup, hani o anı yaşamanız lazım. Ana arka arkaya servisler kırarak 5-1 öne geçti. Kim servis atarken de 0-40'ı yakaladı. Üç maç puanı. Burada zafer şarkılarını çoktan söylemeye başlamıştım. Kim olsa söylerdi orada. O maç bitmiştir artık çünkü. Öyle olması gerekirdi. Clijsters önce üç puan üst üste aldı. Ana bir dördüncü şans buldu. Onu da değerlendiremedi. Servisine tutundu Clijsters.

"Olsun canım double-break avantajımız var. Zaten Ana servis atacak şimdi bitirir maçı."

Ama Clijsters her puanda güveninin üzerine Petronas Kuleleri dikerken, Ana her geçen saniye yıkıldı yıkılacak İkiz Kuleleri andırıyordu. Bunu canlı skor ekranından dahi görebiliyordunuz. Ana'yı azıcık biliyorsan, orada olmana gerek yok. Clijsters Ana'nın servisini kırdı ve sonra kendi servisine tutundu. 5-4.

"Olsun şimdi Ana servis kullanacak. Burada defteri dürer."

Dürümü sardırsam mı burada mı yesem? Ana maç puanı bulamadan servisini kırdırdı. Sonra Belçikalı servisine tutundu. 5-6. Alfred Hitchcock'un ulaşamadığı mertebede bir gerilim. En kötüsü de bir şey yapamamak. Maçı izleyememek. Neyin yanlış gittiğini görememek. Koçu olup da iki cesaretlendirici konuşma yapamamak.

İçindeki siyahlık her geçen saniye günyüzüne çıkan, o kötü ve amaçsız tarafı bedenini, ruhunu, vuruşlarını ve güvenini ele geçiren Kuğu'm çırpınıyordu. Hayır, pardon, çırpınamıyordu bile. Damarlarında oksijen yerine panik dolaşırken ve ben tedirginlikten gözlerimi kapatıp skora dahi bakamazken servisine tutunarak seti tie-break'e götürdü.

Ve işte şimdi kreşendo. Clijsters 4-0 öne fırladığında içimden kopan parçalar skor 4-4'e geldiğinde tekrar birleşmeye çalışadursun bu sefer mutlu son olmayacağından emindim. Işık varsa umut da vardır derler ya. Miami bir kara delikti. O yüzden emindim ve Clijsters kazandı... Ve mükemmel de değildi hiçbir şey.

Maç bittikten sonra hissettiğim mutlak sessizliği Beethoven'ın 7. Senfonisi bile bozamayacaktı. "Düşüş" bu sefer felaketti.

Read more...

29 Mart 2011 Salı

foto: pikaaa-


-çuuuuuuuuuuu


Dikşinyeaaaaa... Tfutfutfutfutfuu..

Read more...

miami: not alın


Maria Sharapova d. Sam Stosur 6-4/6-1

NOT AL ARKADAŞIM!!! 2011 Roland Garros şampiyonu Maria Sharapova!

 
Ben de seni öpüyorum bebeyyyim! 

Masha'nın rakibi Dulgheru oldu çeyrek finalde. Ters.

(Bir anlık gazla girilen postlar)

Read more...

miami: i have a plan john!


Hemen şunu söyleyerek başlayayım. Şu an WTA Tour’da Indian Wells-Miami dublesi yapacak bir insanoğlu bulunmamaktadır. (Wozniacki elendikten sonra söylemesi kolay gibi duruyor değil mi)

Wozniacki’den nefret etmem. Çok da sevmem. Küçükken sevimliydi, sempatim vardı. Beni yanıltmadığı ve başarılı bir tenisçi olduğu içinde artısı vardır gözümde. Büyüdükçe itici olmaya başladı ama o kötü oldu.

Bugün Petkorazzi karşısında kendi standartlarının (Evet dostlar, onun da standartları var) çok altında kalınca Alman tenisçi için bu fırsatı değerlendirmek, boş kaleye gol atmak gibi oldu. Petkovic kötü mü oynadı? Hayır. O da normalinin üstüne çıkmayı başardı.

Aslında Petkovic değişik oyun planı ile Wozniacki’yi şaşırtmayı planlarken, Caro önce davrandı. Hiç alışık olmadığımız şekilde basit topları kaçırdı. Şimdi bunu beklemeyen bir tenisçi için donakalmasını bekleyebilirsiniz. Petkorazzi öyle yapmadı. Kendi kurgusuna devam etti. O kurguyu kendi ağzından dinleyelim:

“Çoğu oyuncu Caroline’e karşı güç yönünden üstünlük kurabileceğini sanıyor. Bence bu yanlış bir yaklaşım zira onun en rahat olduğu zaman topları kovalayıp oyuna çevirdiği oyun tarzıyla gerçekleşiyor. Ve siz bir kez konsantrasyonu kaybettiğiniz anda, puanı bitiriyor. Bazıları onun psuher olduğunu söyleyebilir ancak toplar hiç de öyle yavaş ya da kısa gelmiyor. Oldukça derin bu yüzden atak yapamıyorsunuz.


“Ben oyunda çeşitliliğe gitmeye çalıştım ve ralliyi kontrol etmesine izin verdim. Kısa topta fırsatı yakaladığımda ise bitirmeye çalıştım. Çünkü her topa bütün gücünüzle vurmaya çalışırsanız o rahat olduğu şeyi yapar ve eninde sonunda kaçıran siz olursunuz.

“Benim yapmaya çalıştığım ise sabırlı olmak ve kısa düşen topu beklemek. O zamana kadar da çeşitliliğe gidip inisiyatifi ona vermekti.”

Peki arkadaşım mal mısın bütün oyun planını anlattın mikrofonlar önünde? Bu seni diğer oyunculardan ayıracaktı. Sen hep Caroline’i yenecektin, onlar yenemeyecekti. Tüh bak gördün mü?

Aklıma Lost geldi ister istemez. Benjamin bile anlatmazdı be planını öyle herkese!!!


Galibiyetten sonra PetkoDance geldi ama söylediğine göre bu son turnuva olacakmış dans ettiği. Aslında Amerika Açık'tan sonra bırakmak istemiş ancak fanlar "O kadar yol tepip dansını izlemeye geliyoz biz. Malız da biraz. Tenis izlemeye değil dans izlemeye geliyoz" deyince kırmamış onları devam etmiş.

Read more...

26 Mart 2011 Cumartesi

miami: cumartesinin maç programı



STADIUM start 11:00 am (TSİ 17.00)
[11] S Kuznetsova (RUS) vs S Peng (CHN) - WTA

Not Before 1:00 PM
[3] R Federer (SUI) vs R Stepanek (CZE) - ATP
P Cuevas (URU) vs [8] A Roddick (USA) - ATP
[WC] S Lisicki (GER) vs [16] M Sharapova (RUS) - WTA

Starting at 8:00 PM
[1] R Nadal (ESP) vs K Nishikori (JPN) - ATP
[1] C Wozniacki (DEN) vs [29] D Hantuchova (SVK) - WTA

GRANDSTAND start 11:00 am
T Gabashvili (RUS) vs [15] J Tsonga (FRA) - ATP
[22] M Baghdatis (CYP) vs [Q] O Rochus (BEL) - ATP
[4] S Stosur (AUS) vs [30] L Safarova (CZE) - WTA
J Tipsarevic (SRB) vs [18] M Cilic (CRO) - ATP

Not Before 5:00 PM
R Ramirez Hidalgo (ESP) vs [7] T Berdych (CZE) - ATP

COURT 1 start 11:00 am
S Stakhovsky (UKR) vs [32] J Monaco (ARG) - ATP
[25] G Simon (FRA) vs [Q] R Schuettler (GER) - ATP
[32] K Zakopalova (CZE) vs [6] J Jankovic (SRB) - WTA
[11] N Almagro (ESP) vs F Gil (POR) - ATP

COURT 2 start 11:00 am
Y Lu (TPE) vs [13] M Youzhny (RUS) - ATP
[26] A Dulgheru (ROU) vs J Larsson (SWE) - WTA
[10] J Melzer (AUT) vs P Petzschner (GER) - ATP
S Stakhovsky (UKR) / M Youzhny (RUS) vs N Djokovic (SRB) / A Murray (GBR) - ATP

Not Before 6:00 PM
[21] A Petkovic (GER) vs I Benesova (CZE) - WTA

COURT 3 start 10:00 am
F Lopez (ESP) vs [26] J Chela (ARG) - ATP
[28] E Gulbis (LAT) vs C Berlocq (ARG) - ATP

COURT 7 start 10:00 am
A Medina Garrigues (ESP) vs E Vesnina (RUS) - WTA
F Mayer (GER) vs [20] A Montanes (ESP) - ATP

COURT 8 start 11:00 am
[21] A Dolgopolov (UKR) vs A Seppi (ITA) - ATP

Read more...

miami: savaş onunla


Bugün Safina'nın, dünya üç numarası Vera karşısında ilk seti kazanması bile yetti. Kız savaşıyor. Kız kendiyle mücadele ediyor. Bugüne kadar ezilmiş tarafına bir daha gün yüzü göstermemek istiyor. Bu game face'i uzun zamandır görmüyorduk kendisinde. Maçı kaybetti ama buna rağmen kendine güven sekmesine artılar ilave etti. Bakalım yükselişi nereye kadar sürecek ben de merak ediyorum.

Read more...

miami: beni oraya getirmeyin

Verdasco acilen tenisten emekli ol. Bi jöleci dükkanı mı açacaksın, apaçi berberi mi olacaksın, çöpçatanlık şirketi mi kuracaksın orasını ben bilemem. Bırak şu tenisi sinirlerimi de germe. Arz ederim. ANDUJAR NE LAN! Nasıl yeniliyorsun canım arkadaşım bu adama. Göz var, izan var. ANDUJAR. Toprak sezonunda bile değiliz. Raonic’in selamı var.

Raonic demişken. Aferin en sonunda işe yaradın kerata. En azından sayende iki puan kazandım tahmin oyununda. Devvarman iki sette geçti Kanadalı’yı. Bu Hint eleman Davis Kupası’ndan bu yana iyi oynuyor. Hayırlısı.

Peki ya Wawrinka? Verdasco’ya, Murray’ye ettiğim beddualardan mı nasiplenmek istiyorsun çocuk. YANLIŞ MARSEL’E YENİLDİN!!! İlk sette de bagel yedin, halkayı taktılar, simidi astılar, sıfırı bastılar… Roger efendin kızmasın sonra. Kırbaçlamasın seni. Homer’ını da al git!

Ve benim prenses Söderling’im. Son sette 4-1 gerideyken, sana Twitter’dan atarlanınca toparlanıp seti ve maçı almaya utanmıyor musun? Sana laf koymuşken o lafı ağzıma tıkman hoş bir davranış değil, SAKIN BİR DAHA YAPMA! Şimdi Delpo’ya yenil ve arkana bile bakmadan evine dön!

Kestane kebap, acele cevap.

Read more...

miami: the beast


Novak Djokovic d. Denis Istomin 6-0/6-1

Tablonun bu diliminde üçüncü turda ABD-Sırbistan maçları var. Troicki Marsel'i yendikten sonra Sam Querrey ile eşleşti. Nole ise James Blake ile oynayacak. Bir zamanların ilk 10 oyuncusu... Hey gidi zaman!

Read more...

miami: tüm mallardan özür dilerim


Geçen hafta “Mal” başlıklı postta Andy Murray’nin saçma sapan Donald Young mağlubiyeti sonrası hislerimi belirtmiştim.

Tüm mallardan özür dilerim. Bu adam başka bir şey.

Gördüğü Grand Slam finalinin üzerinden iki ay geçmedi. Üç maça çıkan Murray gittikçe daha kötü bir performans sergiliyor. Rotterdam’da Marcos Baggy’e yenilmişti. Geçen hafta Young’a. Aynı Young bu hafta ilk turda Istomin’e yenildi. Bugün ise 118 numaralı Alex Bogomolov Jr.’ın karşısındaydı. Geçen haftaki gibi salaklık yapıp turnuvayı kazanmasını beklemiyordum ama en azından 2-3 tur geçmesini bekliyordum.

150 km/h ile servis attı adam maçta. Kadınlar bile daha hızlı atıyor. Bir şeylerin ters gittiği kesin.  Ama bir şablona oturtamıyorum. Grand Slam finallerinde rezil olduktan sonra kendine güveni düşüyor desem, geçen sene Ozi Açık’tan sonraki performansı bunu desteklerken [Dubai ikinci tur, Indian Wells çeyrek, Miami ikinci tur (ilk tur bye)], 2008 Amerika Açık sonrası kazandığı iki turnuva çürütüyor.


Aklıma en yatanı sakatlığı oluşu. Çünkü hani iki turnuvada da yenildiği tenisçilere bakınca ters adamlar değil. Herhangi üst düzey tenisçiyi olmadık zamanda yenen oyunculardan değiller. Gayet yenilebilir adamlar. Maçları izleyenler fiziksel olarak bitkin diyorlar. Psikolojik de olabileceğini sanmıyorum. Grand Slam baskısı yapar mı bunu fikrim yok ama yine de sorunun fiziksel olduğu kanaatindeyim.

Her ne kadar Murray kendisi maçtan sonra, “Antrenmanlarda her topa yetişiyorum, çok hareketliyim” dese de maç temposunda bunları yapamıyor. “Mağlubiyetlerin nedeni tamamen benim” dese de yeni bir antrenör deneyebileceğini de söylüyor. Dengesiz zaar.

Ha bir de bakın Miami’de kim varmış: 


Read more...

25 Mart 2011 Cuma

miami: cumanın maç programı


Read more...

miami: bu kız da gülsün artık


Sakatlıklar yüzünden bir türlü toparlanamayan tenisçilerin başında Lisicki geliyor. Amerika Açık'taki o iç kaldıran ayak burkulması hâlâ gözümün önünde. Onunla da kalmadı tabii sonra bir sakatlıklar serisi daha yaşadı Alman tenisçi. Twitter'a da ilk gelen tenisçilerdendir ha...

Alaman Kız bugün Nadia Petrova karşısına çıktı. Üçüncü sette 3-1 öndeyken rakibinin baş dönmesi nedeniyle maçı bırakmasının ardından da üçüncü tura yükselmiş oldu. Bu turdaki rakibi de sakatlıktan çeken biri. Alamet-i farikası servislerini atmasını sağlayan omzu sakatlanınca bir daha eskisi gibi olamayan Maria Sharapova. Hadi bakalım kim daha şanssızmış görelim bu maçta.

Read more...

miami: bir başka gs finalisti serbest düşüşte


Live Score ekranından izlediğim en heyecanlı maçlardan biriydi. Larsson'a da bir sempatim var tabii İstanbul'dan. Güneşin altında sarı sarı parlıyordu altın kafası...

Şimdi çok hayal meyal hatırlıyorum not almadım ama sarıların sarısı ilk seti 7-5 aldıktan sonra, ikinci sette de servis kırdı ilk oyunda. Sonra hop ikinci oyunda kırdırdı. Üçüncü de kırdı. Hop dördüncüde kırdırdı. Tie-break'e giden seti kaybetti. Son sette servis kırdırdı. Sonra telafi etti. Tie-break'te 4-1 geriden geldi ve maçı kazandı. Yanlış olabilir ama aşağı yukarı böyle oldu maç işte. Heyecan aksiyon entrika ve gözyaşı.

[WTA'den düzeltme geldi. Larsson ikinci seti 4-0'dan vermiş. Lan öyle olmadığına yemin edebilirim ama neyse. Son sette Li Na 4-0 öne geçmiş. 5-4 öndeyken üç maç puanı yakalamış. Yine de başaramamış. Anlayacağınız maçı popomla izlemişim.]

Li Na sanırım post-grand-slam-finalist-syndrome yaşıyor. Böyle bir şey yok ben attım kafadan.Kim Clijsters'a yenildikten sonraki dördüncü maçını da kaybetti şaka gibi. Bir de yenildiği isimlerin sıralaması sürekli düşüyor.

Kim Clijsters 3
Yanina Wickmayer 25
Klara Zakopalova 33
Peng Shuai 36
Johanna Larsson 78

Samantha Stosur, Francesca Schiavone, Svetlana Kuznetsova, Dinara Safina, Serena Williams, Venus Williams, Ana Ivanovic ve Justine Henin. Son üç yılda Grand Slam finali oynamış tenisçiler ya sakatlık nedeniyle hiç oynayamaz duruma geldi ya da anlamsız düşüşler yaşadılar. Bunlara istisna üç isim var. Onlar da şu an sıralamanın tepesindeki üçlü. Ve bu düşenlere en taze finalist Li Na da eklendi. Nası' olcak bu işler abiler?

Bu arada ben bu İsveçli'yi 91'li sanıyordum.Aklımda öyle kalmış nedense. Hatun 88'liymiş. O forehande yazık etmiş o zaman. Larsson'un üçüncü turdaki rakibi Alexandra Dulgheru oldu.

Read more...

24 Mart 2011 Perşembe

miami: perşembenin maç programı



STADIUM start 11:00 am (TSİ: 17.00)
J Tipsarevic (SRB) vs R Haase (NED) - ATP
[4] S Stosur (AUS) vs J Zheng (CHN) - WTA
[1] C Wozniacki (DEN) vs B Mattek-Sands (USA) - WTA
J Chardy (FRA) vs K Nishikori (JPN) - ATP

Not Before 7:30 PM
[WC] P Martic (CRO) vs [16] M Sharapova (RUS) - WTA
[WC] R Harrison (USA) vs [Q] R Schuettler (GER) – ATP

GRANDSTAND start 11:00 am
[11] S Kuznetsova (RUS) vs S Halep (ROU) - WTA
C Berlocq (ARG) vs [WC] J Sock (USA) - ATP
F Lopez (ESP) vs R Berankis (LTU) - ATP
J Larsson (SWE) vs [7] N Li (CHN) - WTA

Not Before 5:00 PM
F Mayer (GER) vs [WC] I Karlovic (CRO) – ATP

COURT 1 start 11:00 am
A Seppi (ITA) vs M Zverev (GER) - ATP
M Niculescu (ROU) vs [6] J Jankovic (SRB) - WTA
S Stakhovsky (UKR) vs [Q] G Dimitrov (BUL) - ATP
E Vesnina (RUS) vs [23] Y Wickmayer (BEL) - WTA
S Peng (CHN) vs [20] A Rezai (FRA) – WTA

COURT 2 start 11:00 am
M Oudin (USA) vs [29] D Hantuchova (SVK) - WTA
F Fognini (ITA) vs R Stepanek (CZE) - ATP
I Benesova (CZE) vs [13] F Pennetta (ITA) - WTA
[18] N Petrova (RUS) vs [WC] S Lisicki (GER) - WTA

Not Before 5:00 PM
F Gil (POR) vs [Q] P Capdeville (CHI) - ATP

COURT 3 start 10:00 am
P Riba (ESP) vs Y Lu (TPE) - ATP

Not Before 11:30 AM
[10] S Peer (ISR) vs A Medina Garrigues (ESP) - WTA
P Schnyder (SUI) vs [30] L Safarova (CZE) - WTA

COURT 6 start 10:00 am
[32] K Zakopalova (CZE) vs E Baltacha (GBR) - WTA

Not Before 11:30 AM
[21] A Petkovic (GER) vs [Q] J Hampton (USA) - WTA
T Gabashvili (RUS) vs D Brands (GER) - ATP

COURT 7 start 11:00 am
[26] A Dulgheru (ROU) vs C Scheepers (RSA) - WTA

COURT 8 start 11:00 am
P Cuevas (URU) vs M Berrer (GER) - ATP
P Petzschner (GER) vs F Serra (FRA) - ATP
A Mannarino (FRA) vs R Ramirez Hidalgo (ESP) - ATP
B Kavcic (SLO) vs [Q] O Rochus (BEL) - ATP

Read more...

miami: marsel'den en rahat galibiyet


Sabrın sonuçları yavaş yavaş geliyor. Marsel geçen hafta La Gosier'de yendiği Tobias Kamke ile Miami Masters ilk turunda  karşılaştı ve çok rahat bir galibiyet elde etti. Alman raket sıralamada Marsel'in üstünde 74. basamakta. Bir haftada iki kez yenmeyi başarması güzel Marsel'in.

İki sette de 4-0 öne geçmeyi başardı. E iki break'ten de vermesin zaten setleri bi zahmet. Marsel için sezonun en rahat galibiyeti oldu bu. 54 dakika sürdü. İlk dokuz maçı kaybettikten sonra kendine güveni de geliyor yavaş yavaş. Bu yıl ilk defa üst üste üç maç kazanmış oldu elemelerdeki iki müsabaka ile birlikte.

İkinci turdaki rakip Viktor Troicki. Cuma günü oynanacak maç. Galibiyet beklemeyin Marsel'den. Setleri başa baş oynasın, servislerdeki istikrarı sürdürsün yeter.

(Foto: Cem Bayram)

Read more...

22 Mart 2011 Salı

miami: ana tablolar ve ilk günün maçları

Miami'de kadınlar ana tablo mücadeleleri bugün başlıyor. Saat 16.00'dan itibaren ilk tur maçları başlayacak. Marsel'in maçı beş nolu kortta günün ikinci müsabakası. 18.00 civarı başlar.

Kadınlar Ana Tablosu

Erkekler Ana Tablosu

Salının programı
Grandstand (from 11.00hrs)
1. Sorana Cirstea vs. Zheng Jie
2. Julia Goerges vs. Melanie Oudin
3. Patty Schnyder vs. Madison Keys
4. Sabine Lisicki vs. Melinda Czink

Court (from 10.00hrs)
1. Jelena Dokic vs. Christina McHale (Singles Q Final)
2. Elena Baltacha vs. Sybille Bammer (NB 11.00hrs)
3. Roberta Vinci vs. Iveta Benesova
4. Ayumi Morita vs. Heather Watson
5. Ekaterina Makarova vs. Vera Dushevina

Court 2 (from 10.00hrs)
1. Jamie Hampton vs. Kirsten Flipkens (Singles Q Final)
2. Bojana Jovanovski vs. Monica Niculescu (NB 11.00hrs)
3. Kristina Barrois vs. Petra Martic
4. Urszula Radwanska vs. Simona Halep
5. Johanna Larsson vs. Anastasia Rodionova

Court 3 (from 10.00hrs)
1. Russell vs. Matosevic (ATP)
2. Bolelli vs. Bogomolov Jr. (ATP)
3. Kendrick vs. Reister (ATP)
4. Schuettler vs. Zemlja (ATP)
5. Smyczek vs. Rochus (ATP)

Court 5 (from 10.00hrs)
1. Yvonne Meusburger vs. Vesna Manasieva (Singles Q Final)
2. Farah vs. Ilhan (ATP)
3. Nura Llagostera Vives vs. Anna Tatishvili (Singles Q Final)
4. Kunitsyn vs. Prodon (ATP)

Court 6 (from 10.00hrs)
1. Michelle Larcher de Brito vs. Arantxa Rus (Singles Q Final)
2. Zhang Shuai vs. Eva Birnerova (Singles Q Final)
3. Lucie Hradecka vs. Irina Falconi (Singles Q Final)
4. Chan Yung-Jan vs. Anastasia Pivovarova (Singles Q Final)

Court 7 (from 10.00hrs)
1. Capdeville vs. Phau (ATP)
2. Munoz-De La Nava vs. Lorenzi (ATP)
3. Sweeting vs. Rosol (ATP)
4. Dimitrov vs. Massu (ATP)
5. Dancevic vs. Young (ATP)

Court 8 (from 10.00hrs)
1. Ksenia Pervak vs. Junri Namigata (Singles Q Final)
2. Sloane Stephens vs. Sophie Ferguson (Singles Q Final)
3. Lauren Davis vs. Anastasiya Yakimova (Singles Q Final)
4. Renata Voracova vs. Sania Mirza (Singles Q Final)

Read more...

foto: bu kadarı çok fazla




WTA sen ne yaptın ama :(

Read more...

21 Mart 2011 Pazartesi

miami: marsel attı üç oldu

Marsel sonunda kazanmaya ısınıyor. Bu sezonki ilk dokuz maçını kaybettikten sonra geçen hafta Challenger Tour'da iki maç kazadı. Bugün de Miami elemeleri ilk turunda Matt Ebden'i ilk seti 6-1 kaybettiği maçta yenmeyi başardı. 1-6/6-3/6-4. Bu seneki üçüncü galibiyeti.

Vücuduna ve kilolarına alıştıkça gelecekti bu galibiyetler. Sabretmek lazım biraz daha ritim bulması için. Yeni rakip Robert Farah. O da sürpriz bir şekilde Illya Marchenko'yu devirdi. Marsel'in önünü açtı bir anlamda.

Gil, Stahovsky, Kavcic, Harrison, Malisse, Ljubicic, Hanescu, Kamke, Blake, Istomin ile eşleşebilir ya da kendisi gibi elemelerden gelen bir tenisçi ile karşılaşabilir ilk turda. Çok da fena değil

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP