18 Eylül 2009 Cuma

rekorların maçı

ivo karlovic - radek stepanek.. hırvatistan - çek cumhuriyeti arasındaki davis cup yarı final ilk mücadelesi..

6(5)-7/7-6(5)/7-6(6)/6(2)-7/16-14
son set skoru ne kadar tanıdık..

5 saat 59 dakika sürdü.. 82 oyun oynandı (bu bir rekor), 342 winner (bu da büyük ihtimalle rekor), ivo karlovic'ten 78 ace (önceki rekor 55'ti).. 78/4 =19,5 oyun.. 3 set + 1 oyun..

bu galibiyetle çek cumhuriyeti hırvatistan karşısında büyük bir avantaj yakalmış oldu.. ikinci maç marin cilic ile tomas berdych arasında.. ispanya ile israil arasındaki diğer yarı final eşleşmesinde ispanya bugün oynanan iki maçı da 3 setle aldı ve yolu yarıladı.. yarın çiftler maçları..

david ferrer d. harel levy 6-1/6-4/6-3
juan carlos ferrero d. dudi sela 6-4/6-2/6-0

Read more...

federer del piero ile buluştu


roger federer davis cup eşleşmesi için hazır italya'dayken del potro amaaaaan del piero ile tanışayım demiş.. del piero isviçreli'ye iki forma hediye etmiş.. altın renkli olan juventus formasının arkasında "roger 1" yazıyor.. tabi ki wimbledon'daki altın rengi-beyaz kıyafet iğrençliği ile paralel bir hareketi bu nike'ın.. diğer forma ise del piero'nun siyah-beyaz imzalı forması..

yazları futboldan vakit bulduğunca tenis de oynayan del piero (valla ben de şimdi öğrendim) ayrıca kokmadıklarını söyleyerek bir çift de ayakkabı hediye etmek istemiş federer'e..

Read more...

sabır erdemdir

sabine lisicki amerika açık ikinci turunda maçın son puanında feci şekilde ayağını burkup, sahadan tekerlikli sandalye ile ayrılmıştı hatırlayacağınız gibi.. bu sakatlıktan daha önce amerika serileri'nin başında da sağ omuzundan sakatlanmış ve 3 hafta uzak kalmıştı kortlardan.. omuzunda korkulacak bir şey olmadığına sevinmiştim.. bileğinde de bir kırık veya yırtık olmamasına sevindim..

bu şanssız kız quebec city'deki turnuvadan sakatlık nedeni ile çekildi ve bu hafta 2 numaralı seribaşı olarak mücadele vermesi gereken turnuvada yok.. onun yerine balık tutuyor.. evet sakatlıklarla başa çıkabilmesi adına kortlardan uzak kaldığı sürece sabretmesi gerekecek.. balık tutmak bunun için iyi bir antreman.. sabırsız insan işi değildir balık tutmak..

tuttuğu kocaman balık ile makinaya poz vermiş:

"i went fishing today and it was great. i caught a lot of big fish which made it even more fun!!" demiş bir de.. tokyo ve pekin'e hazır olmayı planlıyor.. daha önce de dediği gibi "o bir savaşçı!"..

Read more...

17 Eylül 2009 Perşembe

federerli isviçre ve davis cup 09 yarı finalleri

federer, isviçre ile italya arasında italya'da oynanacak olan davis cup world cup play-off eşleşmeleri için italya'ya vardı.. amerika açık sonrası takımda yer alıp yer almama kararını kendisine bırakılan isviçreli "buraya gelme konusunda hiç şüphem olmadı" dedi.. federersiz isviçre son 16'da amerika birleşik devletleri'ne yenilerek elenmişti bu sene..
isviçre takımında federer'in yanı sıra stanislas wawrinka, stephane bohli ve marko chiudinelli var.. italya takımı ise andreas seppi, simone bolelli, fabio fognini ve potito starace'den oluşuyor.. maçlar cuma günü başlıyor ve üç gün süreyle oynanıyor..


ayrıca yarı final eşleşmelerinin heyecanı da yaşanıyor davis cup'ta.. son şampiyon ispanya ile sürpriz bir şekilde yarı final gören israil arasında ispanya'da oynanacak bir yarı final.. ev sahibi takımda rafael nadal ve fernando verdasco yok.. israil bunu fırsat bilip finale çıkmayı istiyor.. zemin tabi ki toprak ve açık kort..

diğer yarı final eşleşmesi ise hırvatistan ile çek cumhuriyeti arasında hırvatistan'da kapalı kortta oynanacak.. zemin toprak..

eşleşmeleri açıklandığı zaman aşağıdaki linklerden takip edebilirsiniz:
hırvatistan - çek cumhuriyeti
ispanya - israil

Read more...

16 Eylül 2009 Çarşamba

sezon sonu turnuvaları

erkeklerde londra'da yapılacak olan şampiyonaya katılmayı ilk 5 garantiledi.. roger federer, rafael nadal, andy murray, novak djokovic ve en son amerika açık şampiyonluğundan sonra juan martin del potro sezon sonunda bir sakatlıkları olmazsa londra'da olacaklar.. atp'nin geçen hafta djokovic de garantiledikten sonra koyduğu fotoğraf süperdi:


kadınlarda dinara safina ve serena williams'ın yanına elena demetieva ve caroline wozniacki eklendiler.. onlar da yıl sonunda doha'da olacaklar.. caro'nun ilk sezon sonnu şampiyonası olacak..

Read more...

şampiyonlardan son pozlar

kim clijsters ve ailesi de times meydanı'nda poz verdiler..



federer korta girerken çalan the imperial march'a rağmen empire state binasına çıkan isim: juan martin del potro.. üstelik tıraşlı..



Read more...

amerika açık 09 sonrası notlar

"can i speak in spanish?"
juan martin del potro federer karşısında harika oynayıp maçı kazandıktan sonraki zafer konuşmasını tabi ki önce ingilizce yaptı.. ardından maçı yayınlayan kanalın sunucusu dick enberg arjantinli'nin kazandığı ödülleri sayarken del potro "ispanyolca bir şeyler söyleyebilir miyim?" diye rica etti.. az önce dünyanın en iyi tenisçisini yenen biri olmasına, bir grand slam şampiyonu olmasına rağmen mütevazılığın en uç örneğini göstererek.. fakat dick enberg "süremiz çok kısıtlı" diyerek sponsorlardan lexus'tan kazandığı arabayı takdim etti..



ben bu arada cbs'e, edberg'e, amerikan tenis birliği'ne, lexus'a küfürlerimi yağdırırken juan martin bir kez daha ispanyolca bir şeyler söylemek istedi ve en sonunda mikrofonu alabildi.. insan kendi anadilini konuşurken daha çok duygulanıyormuş bunu da gördük.. ingilzice konuşurken ağlamayan del potro ispanyolca konuşurken gözyaşlarını tutamadı.. anadiliyle halkına, ailesine seslenmek onun için çok önemliydi fakat sponsor kuralları, cbs'in sarkan yayını çabucak toparlayıp kapatmak istemesi nedeniyle neredeyse bu özel anı yaşattırmayacaklardı..

daha 1 gece önce espn'de yayınlanan kadınlar finalinin ardından "kaybeden" wozniacki üç dilde birden konuşma yapmışken dün "kazanan" del potro'nun kendi diliyle konuşma yapmak için neredeyse yalvaracak duruma getirilmesi utanç verici.. kanal yöneticileri de sunucuya arka çıktılar olaydan sonra.. medyası türkiye'den daha boka batmış bir ülke varsa o da amerikaymış..

"when i want to talk, i talk"
hepimizin aşkı, canımızdan çok sevdiğimiz federer ise final maçı içerisinde del potro'nun yaptığı geç bir challenge'a itiraz ederken hakemin ona susması gerektiğini söyediğinde kullandığı kalıp şu yukarıdakiydi.. "bana susmamı söyleme, konuşmak istediğim zaman konuşurum".. eyvallaaaah.. ardından gelen "shit"li cümle de cabası..



2008 avustralya açık yarı finalinden sonra ben iyice anlamıştım.. djokovic ile oynadığı maçta, djokovic harika oynayıp federer'i korttan silerken sinir tavan yapmıştı isviçreli'de.. bir topa itiraz etiğini duymayan hakeme 3 yaşındaki kaprisli çocuklar gibi "challenge diyorum duymuyor musun" demişti..

federer maçlarının yüzde 80'ini ve hatta daha fazlasını kazanan bir tenisçi.. istikrarlı olarak kaybettiği tek isim nadal.. artık bunu kabullenmiş durumda ve maç içerisinde nadal'a yenikken pek tınlamıyor, kazanmaya bakıyor.. ama başka bir tenisçi maçı domine ederken ve ondan rol çalmaya çalışırken kelimenin tam anlamıyla delleniyor.. arıza çıkartacak yer arıyor..

dediğim gibi federer maçlarının büyük bir çoğunluğunu kazanan bir tenisçi olduğu için çoğu taraftarı ve tenissever onun kaybeden yüzünü bilmiyor.. kazanırken sevgi pıtırcığı olan isviçreli yenikken maskesini yüzünde tutmayı başaramıyor.. "ay çok centilmen" federer gidiyor bir anda..

ben bu yazdıklarımı daha önce yazdım buralara.. çok zeki bir arkadaş çıkıp yorum kısmına "hmm federer bu iddiayı desteklemek için maç mı kaybetsin yani, hahaha" şeklinde bir şeyler yazmıştı.. bir daha cevap vermemiştim..

bakınız new york times diye bir amerikan gazetesi (guardian diye bi ingiliz gazetesi benimle röportaj yaptı diyen serena'ya göndermedir) federer'in gençken ne kadar agresif ve sinir kontrolü olmayan bir insan olduğu hakkında bir makale yayınlamıştı..
bu da sportsillustrated'da 2005'te yayımlanmış bir makale

ayrıca şu üstteki iki farklı tenisçi tarafından kurulmuş cümlelere ve kuruluş anlarına, yerlerine bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum..

serena'dan özür

serena williams çizgi hakemine tehditler savurup küfür ettiği için üzgün olduğunu söyledi.. kendi web sitesinden ve twitter'dan yaptığı yaptığı açıklamada "öncelikle çizgi hakeminden, kim clijsters'tan, amerikan tenis birliği'nden ve tenisseverleden bu uygunsuz patlamam için özür diliyorum" dedi.. geç bir özür de olsa ben kendi payıma düşen özürü kabul ediyorum.. bir daha olmasın bak fena yaparım.. hıııı!

clijsters 19, marsel 186
marsel ilhan amerika açık'ta elemelerle birlikte kazandığı 5 maç sonucunda ikinci tura yükselmeyi başararak 45 sıra birden yükseldi ve sıralamada 186. basamağa yerleşti.. bu, onun en iyi derecesi değil.. mayıs ayında 171.'liğe kadar tırmanabilmişti.. bundan sonra challengerlardan ziyade atp tour turnuvalarına katılıp daha çok puan toplaması lazım.. bunun için sponsor lazım..

bir tenisçinin sıralamaya girebilmesi için yıl içinde en az 3 turnuvaya katılmış olması gerektiğinden amerika açık öncesi bir sıralaması dahi bulunmayan kim clijsters listelere 19. sıradan giriş yaptı.. şampiyonluk yolunda hem serena hem de venus williams'ı yenmeyi başaran belçikalı'nın yaptığına en çok yaklaşabilen isim monica seles.. bıcaklandıktan sonra 2,5 sene ara veren ve psikolojik destek gören seles döndüğünde önce kanada açık'ı kazanmış ardından amerika açık'ta finale yükselmişti.. finalde graf'a yenilse de bir sonraki slam olan avutsralya açık 96'yı kazanmayı başarmıştı..

küçük hüseyin bolt

clijsters çarşamba günü belçika'ya dönüp orada da bir kutlama yapacak.. avustralya açık'ı dört gözle beklediğini söylüyor belçikalı ve justine henin de seneye geri dönüşünü görürse şaşırmayacağını ekliyor..

Read more...

15 Eylül 2009 Salı

don't cry for me argentina...

...çünkü gerçek şu ki ben bir şampiyonum!!

juan martin del potro enfes bir maçın ardından amerika açık 2009 şampiyonu oldu.. 2004 yılının başından beri oynanan 24 grand slam'de roger federer ve rafael nadal dışında şampiyon olan dördüncü isim oldu.. hem nadal'ı hem de federer'i yenerek şampiyon olan ise ilk isim..

13 ace'ine karşılık son yılların en kötü servis performansını gösterdi federer.. çift hatalarda ise çift hanelere ulaşması genelde görülmeyen bir doğa olayıdır.. 11 çift hata ve 62 basit hata ile oynadı isviçreli.. ilk servislerinin oyuna girme oranı yüzde 50'de kaldı.. mağlubiyetin nedenleridir bunlar..

arjantinli ilk sette neredeyse yoktu.. makina soğuktu diyelim.. dün nadal karşısındaki canavarın bugün bu kadar kötü başlaması beni derin bir ümitsizliğe sürükledi.. ilk servislerinin oyuna girme oranı düşük, forehandleri filedeydi.. çok fazla misshit yaptı ilk sette.. ikinci sette de onuncu oyuna kadar vasat ve neredeyse uykulu bir görüntü çizen deli petro bu oyunda kendine geldi.. federer'in servis oyununda ardarda iki tane passing-shot ile file önündeki federer'i avlayarak daha önce servis kırdırdığı sette geri döndü.. bu onun dirilişi oldu.. tie-break'e götürdüğü seti aldı..


üçüncü sette her ne kadar ilk iki sete oranla daha dinamik ve daha istekli görünüyordu.. ilk servis kıran da o oldu fakat hemen ardından federer'in cevabı geldi.. federer 5-4 öndeyken ve set puanı yakalamışken del potro inanılmaz bir çift hata yaptı ve seti hediye etti..

oyunun bu bölümünden sonra düşmesi beklenen arjantinli daha da bilenmiş olarak çıktığı dördüncü setin beşinci oyununda 3 kez servis kırma şansı yakalayıp isviçreli'nin servisini kırdı ve avantajı erkenden ele geçirdi.. federer'in buna cevabı sekizinci oyunda oldu.. skor 5-5 iken 40-0 geriden gelip avantajı yakalayarak servis kırma şansı elde eden del potro bundan yararlanamadı ve karşılıklı servis oyunları ile set tie-break'e uzadı.. federer dördüncü set tie-break oyununa çift hata ile başladı.. bu dezavantajı oyun sonuna kadar gideremeyen isviçreli 2 basit hata ile bu seti de kaybederek final setine götürdü maçı..

son set tam bir festival havasındaydı.. setin hemen başında harika bir passing shot ile servis kıran 20 yaşındaki delikanlı bu avantajını sekizinci oyuna kadar sürdürdü.. federer maçta kalabilmek için servis atarken 2 kez maç puanı ile yüz yüze geldi ve bunları çevirmeyi başardı.. ancak daha sonra yaptığı çift hata ile 1 maçı kazanma şansı daha verdi del potro'ya ve bu şansı iyi değerlendiren arjantinli kariyerinin ilk grand slam finalinde şampiyonluk kupasına uzandı..

böylece daha önce avustralya açık, roland garros ve wimbledon'da yenildiği rakibinin bir "del potro slam" yapmasına izin vermemiş oldu..


federer 16. grand slami için biraz daha beklemek zorunda kalacak.. üst üste 6 kez amerika açık şampiyonluğu da artık onun için bir hayalden öteye gidemeyecek.. bugün maç içerisinde hakeme söylediği sözlerle kendisini sevmeme nedenimi doğrulamış oldu.. istediği zaman konuşabilirmiş.. canım benim..

del potro umarım djokovic gibi tek slamde kalmaz ve roland garros 2010'u da kazanır.. koçum wolverine!

Read more...

14 Eylül 2009 Pazartesi

"an"lar

"bana piziving diyo!"
aferin kız bacaksız..

"you shall not paasssssss!!"

eööööö

bu hoş değildi, keşke puan bittikten sonra yapsaydı..

"biliyorum oradan bana bakıp gülüyorsun! komik değil!"
ardından federer'in dehşetengiz bacakarası vuruşu gelir..

"yüksek yükseeeeek tepelereeeee ev kurmasınlaaaar".. ühühüh çok duygulandım kız hatice, gelin olmuş gidiyorsun.. kalk hadi kalk, biz biliyoruz da mı oynuyoruz?

çok dokunaklı

previously on arthur ashe

zinedine zidane

josh hartnett

jack nicholson

justin timberlake

gewn stefani her zamanki gibi roger federer kampında

charlize theron geçen sene yanındakiyle yiyişiyordu, ağzılarını dolu tutmak için sandviç açılımı yapmaları güzel olmuş..

arthur ashe stadyumu, evlerinin arka bahçesi

Read more...

amerika açık 2009 şampiyonları

carly gullickson/travis parrott d. cara black/leander paes 6-2/6-4

leander paes/lukas dlouhy d. mark knowles/mahesh bhupathi 3-6/6-3/6-2

heather watson d. yana buchina 6-4/6-1

bernard tomic d. chase buchanan 6-1/6-3

Read more...

s williams'a daha büyük ceza yolda


11 grand slam kazanmış bir tenisçinin asla yapmaması gereken ve yapmayacağı bir hata yaptı serena williams iki akşam önce.. ayak hatasından bahsetmiyorum tabi ki.. ne kadar hatalı olursa olsun, ne kadar yanlış bir karar vermiş olursa olsun sadece görevini yapmaya çalışan birine 23 bin + on milyonlarca insanın gözleri önünde sanki bir tiyatro oyununda tirat yapan bir oyuncu gibi tehditler savurup maçtaki berbat oyununun hırsını ondan çıkartması asla kabul edilemez, etik olmayan ve dediğim gibi 11 grand slam şampiyonluğu yaşamış birine yakışmayan bir haraketti..

önce kendimizi serena'nın yerine koyalım.. çok başarılı bir tenis kariyeri, bu sene grand slamlerde güzel performans göstermiş ancak dünya 1 numarasında değil.. bu yüzden bir çok sivri açıklamada bulunmuş, "asıl dünya 1 numarası benim" temalı demeçler vermiş bir tenisçi.. kendi seyircisi önünde finale çıkarak, kupayı kaldırarak o, hak ettiğini sandığı 1 numara titrine erişmek için yanıp tutuşuyor.. yarı finaldeki rakibi ise tenisi iki sene önce bıraktığını açıklamış.. arada çocuk doğurmuş.. daha önceki karşılaşmalarında sadece 1 kez yenilmiş olduğu rakibini yenmesi lazım ki haklı olduğu kanıtlansın..

fakat ilk seti kaybediyor, ikinci sette geriye düşüyor ve maçın en kritik anında servisi kullanırken arka çizgideki hakemden bir ses geliyor.. "hata!"
bu hata ile 2 kez maç sayısı koruması gereken serena williams'ta zaten maçtan önce iyice gerilmiş olan ve maç içerisinde de yenik duruma düşmesiyle iyice gerilen bünye en sonunda patlıyor.. beyin artık mantıklı düşünme şalterini kapatıyor ve gerisini biliyorsunuz..


şimdi kendimizi çizgi hakemi yerine koyalım.. maçın en kritik yerinde oyuncunun ayak hatası yaptığını söylüyorsun ki büyük ihtimalle yanlış bir karar ama izlediğim açıdan hiçbir şey anlaşılmadığı için bir şey diyemiyorum.. işte o kadar belirsiz bir pozisyonda, o kadar amerikalı'nın içinde nasıl bir cesarettir o, nasıl bir motivasyondur orayı anlamadım bir kere.. fakat ondan sonrası çok dramatik.. dünyanın en iyi kadın tenisçilerindne biri olarak sayılan biri geliyor ve başlıyor saymaya.. o sırada aklından geçenler "acaba cidden yapmadı mı?", "yanlış mı gördüm?", "keşke söylemeseydim".. çünkü o da emin değil şu vakitten sonra verdiği karardan.. serena williams kendisine bağırırken sınıfta öğretmeni tarafından yerin dibine sokulan talebe sıfatıyla bakıyor etrafına.. serena "senin ağzını kırırım" diyor.. belki annesi/babası bile bu kıza küçükken tek bir kötü laf etmemiş.. ama o işini yapmaya çalışırken bir anda gergin bir tenisçinin boşalma tahtası oluyor.. ben bu durumu kaldıramaz gider çakardım iki tane ağzına..

ama o yapmıyor zira serena tek eliyle onu arthur ashe'in dışına gönderebilecek güçte.. zaten asıl neden o değil.. o, yerinden kalkıp sandalye hakemine bile şikayet edemiyor.. zira kararından çok şüpheli ve hata yaptığını düşünüyor.. ancak sandalye hakemi "gel yavrucum, ne dedi o kötü kadın sana? küfür mü etti" diyince "fitifitifiti" koşuyor hakemin yanına.. anlatıyor durumu.. yetkililer geliyor..

o yetkililer dün toplandı ve verilecek maksimum para cezasını verdiler serena williams'a: 10 bin dolar.. artı raketini kırdığı için de 500 dolar.. etti mi sana 10,500 dolar! eyvah fakir serena bu parayı nasıl ödesin? ancak kapı açık.. serena'ya daha büyük cezalar gelebilir.. örneğin bu turnuvada şimdiye kadar kazandığı bütün paraya el koyulabilir ki bu 455 bin dolarlık bir meblağ..

açılan soruşturmada serena williams'ın büyük bir suç işlemiş olduğu kararı çıkarsa tenisçinin 2010 amerika açık'tan ihracı bile söz konusu.. bu, tenis tarihinde daha önce yaşandı.. 95'te jeff tarango haksız olduğunu düşündüğü bir karar yüzünden wimbledon'da kortu terk etti ve ertesi sene televizyondan izledi turnuvayı..

williams olay üzerine şunları diyor: “benim insan olduğumu anlayan taraftarlara çok teşekkür ediyorum."

duygularını kontrol edememek mi yoksa hatalı olduğunu düşündüğün birine o kadar insan önünde hakaret etmek mi insalık tartışmasına girmeyeceğim.. fakat hala bu kadından özür dilememiş olması kendi yapmış olduğu hatayı affedilemez kılıyor.. bu kadar ego bir yerden sonra patlar ve kendisine zarar verir.. veriyor da..

bu akşamüstü çiftler finali var serena ve venus'ün.. dünkü antremana çıkmamış serena.. bakalım bu akşamki maçta onu görebilecek miyiz...

Read more...

geri dönüşümlü kim




kim clijsters 2 yıl önce kendisini çöpe atmıştı.. şükür ki geri dönüşümlüymüş.. daha da harika döndü.. caroline wozniacki'yi 7-5/6-3 ile geçerek 4 yıl aradan sonra amerika açık kupasını tekrar kaldırdı.. bu sefer küçük kızıyla beraber.. harika bir geri dönüş hikayesi, tenis tarihinin baş köşesinde kendine yer bulacak ve hatta çoktan yer bulmuş olan bir öykü..

wozniacki'yi de kutluyorum.. çıtayı çok yükseltti.. avustralya açık'ta da en azından bu başarıyı tekrarlaması gerek artık..

Read more...

"en harika vuruşum"




(photos: STAN HONDA/AFP/Getty Images)

Read more...

finalin adı: federer vs. del potro

djokovic yeni roddick olma yolunda ilerliyor.. üst üste üçüncü sene amerika açık'ta federer'e yenilerek turnuva dışında kaldı.. federer ise 6. arka arkaya şampiyonluğunu kazanmaktan bir maç uzaklıkta..

maç baştan sona yakın geçti.. birkaç anahtar puan vardı ve bunların neredeyse hepsini kazanan taraf isviçreli oldu.. iki oyuncu da maça etkili servis oyunları ile başladılar.. dört oyun sonrasında servis karşılayan taraflar sadece 1'er puan alabilmişlerdi.. 1/9 yani.. ardından ilk servis kıran taraf djokovic oldu fakat federer anında cevap verdi.. tie-break'e gitti set.. bu oyunda çok kötü bir performans gösterdi sırp.. kaybetti seti..

diğer iki set ise birbirinin neredeyse aynısıydı.. setin sonlarına doğru servis kıran ve seti alan federerdi.. federer yine güzel oynadı.. akıl almaz vuruşlar yaptı.. özellikle maç puanını getiren vuruş yıllarca jenerikleri süsleyecek.. djokovic gibi turun en iyi backhandlerinden birinin bu akşamki backhand performansı beni hiç memnun etmedi.. çok basit hata yaptı o taraftan nole..


basit hata yapan sadece djokovic değildi.. çizgi hakemleri vehatta sandalye hakemi bile novak aleyhine hatalı 5-6 tane karar verdiler.. ama bu yıl atp tour'da en doğru challenge oranında zirvede bulunan djokovic bugün kendi hakkını savunabildi.. ve sabırlı çocukmuş ki gidip tek bir kelam bile etmedi o kadar hataya rağmen.. bir ara tanrıya sitem etti ama..

son sette federer'in djokovic'i vole çalıştırması şeklinde cereyan eden oyunun sonunda daha puan bitmeden novak'ın yaptığı hareket ise o sırada bana komik gelse de üzerine düşündükçe beni deli etmeye başladı.. tenise hakaret olarak bile algılanabilir.. arka arkaya 4-5 voleden sonra federer'e poposunu dönmesi, oyun tamamlanmadan dönmesi, puanı bırakması iğrenç bir şey.. oyunun ruhuna aykırı..

neyse, djokovic böylece üst üste 3 sene yarı final ve üstü görmüş oldu amerika açık2ta ve hepsinde de roger federer duvarına takılmış oldu.. ama ileride bir gün gelecek her şey değişecek (the day that never comes)..

oynanan ilk yarı finalde del potro nadal'ı çok rahat geçti.. en azından finalin bir ayağını doğru tahmin etmiş oldum.. del potro bu turnuvada iyice kendini aştı artık.. servisleri, groundstrokeları, oyun zekası en üst seviyede.. yarın kariyer istatistiklerinde 6-0 geride bulunduğu federer'i çok ama çok zorlayacak.. tıpkı fransa açık'ta yaptığı gibi.. ama fransa açık'takinden çok daha iyi oynamalıyım diyor arjantinli.. bugün oynadığından da çok daha iyi oynaması gerektiğini biliyor..

nadal ise karın kaslarındaki sakatlıktan dolayı her şeyini veremedi ve elendi.. beni en çok üzen ise kariyer grand slam yapamaması.. ve her boşa geçen her sene bu şansı azalıyor.. bugün yenilmemin nedeni sakatlığım değil, sakat olmasam bile del potro beni yener dedi.. bravo rafa..

tek erkekler finali yarın gece tsi 23:00'da eurosport'ta.. fransa açık yarı finalinin bir benzeri olmasını diliyorum.. oyun açısından tabi, sonuç açısından değil..

Read more...

13 Eylül 2009 Pazar

maç programı: pazar

Arthur Ashe Stadium
12:00 (19:00)
Rafael Nadal(ESP)[3] vs. Juan Martin Del Potro(ARG)[6]

16:30
Roger Federer(SUI)[1] vs. Novak Djokovic(SRB)[4]

Caroline Wozniacki(DEN)[9] vs. Kim Clijsters(BEL)

3 gündür maç stresi yaşayan nadal'ın 3 gündür dinlenen federer'den önce maç oynaması da harikaymış.. tebrikler turnuva organizatörleri.. ama bence ikisi de eleneceği için sorun yok :)

Read more...

serena için küçük, insanlık için büyük bir adım

yağmur nedeniyle şu zevkli geçen amerika açık'tan da soğudum, ilk günden beri şevkle yazdığım blogumdan da soğudum.. 2 gecedir boşu boşuna kanalda sabahlıyorum ve sinirden bu gece ofisi erken terk ettim ve yorgunluktan olsa gerek uyudum.. saat 5:30 gibi uyandığımda bir merakla bakayım dedim ve kim clijsters çoktan ilk seti almıştı ve ikinci sette de 2 kez servis kırma şansına sahipti.. yan korttaki maç ise c-woz dominasyonunda gidiyordu..

zararın neresinden dönersen kardır deyip izlemeye koyuldum maçı.. serena arka arkaya aceler ile servis oyununu kurtardı.. böyle 5-5'e gelen sette kim clijsters servis kullandığı oyunu sıfıra karşı alınca serena üzerindeki baskı artmıştı.. izlediğim kadarıyla servisleri zaten beni pek etkilemedi bu maçta serena'nın.. aceleri var ama çok dengesizdi servisleri.. son oyunda kullandığı etkisiz servisler sonucu iki kez kim clijsters'ın return'ü tam üzerine ve sert geldi.. ve serena williams bunları backhandiyle çıkartmaya çalışırken ikisini de fileye taktı.. ardından ilk servisini sokamadığı puanda bir de ayak hatası yapınca kayış koptu.. serena çiftler maçında da 2 ayak hatası yapmıştı.. son iki maçta toplam 4 ayak hatası çıkınca sinirlendi..

çizgi hakemine "seni öldürürüm" demesiyle (sanırım hakem böyle diyordu) uzakdoğulu hakemin "fiti fiti" koşarak sandalye hakemine kompela misali "bana pizivink didi" serzenişi williams'ın ikinci "kural ihlali"nden (ilkini arket kırdığı için almıştı) default yemesine sebep oldu ve maçı bu şekilde kaybetti serena.. yeni servis puanına başlamak için hazırlık yaparken korta giren m.i.b. misali kulaklıklar ve resmi kıyafetlerle donatılmış iki görevli serena'ya durumu izah etti.. serena önce itiraz etse de sonra "ulan o kadar mikrofon var, kameralar çekti ne diye itiraz ediyorum" dedi ve raketini sandalyesine kendisini de karşı korta atarak kim clijsters'ın elini sıktı.. kim de canım benim içten içe sevinse de maçın bu şekilde bitmesinden dolayı bu sevincini gösteremiyor, amerikalı seyircilerin antipatisini toplamak istemiyordu..

yahoo'ya göre williams şunları demiş:
“If I could, I would take this … ball and shove it down your … throat and kill you,”

bu da maçtan sonraki basın açıklaması:
Q. To the best of your knowledge, what did you say to the lineswoman out there?
SERENA WILLIAMS: Well, I said something that I guess they gave me a point penalty. Unfortunately it was on match point.

Q. What did you say?
SERENA WILLIAMS: What did I say? You didn't hear? Oh.

wickmayer ile wozniacki arasındaki maç için ise the new york times çok güzel özetlemiş durumu:
"By the time Wickmayer and Wozniacki resumed play, there were only 95 people in the upper section of Armstrong, and maybe a few hundred more below. Even with $450,000 at stake, the match had all the atmosphere of a girls’ second-round match on Court 12."

wozniacki muhteşem bir iş başardı.. wimbledon'dan önce sadece onun ve ernests gulbis'in fotoğraflarını içeren bir post'a başlık olarak "size inanıyorum" yazmıştım.. teşekkürler caro, beni haksız çıkartmadın.. ama finalde hiç şansı olduğunu düşünmüyorum.. ama serena karşısında clijsters'ın da şansının olmadığını düşünüyordum.. demek ki finalde caroline'in şansı var.. düz mantık harika bir şey..

ha bu arada nadal naptı eyle yea!

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP