rg 2011: hayalet djokovic vs. hortlak federer
["Ayyyy Federer'e hortlak demiiişşş hayvan herif" diyen arkadaşlardansan lütfen yazıyı okumadan çıkarsan sevinirim]
Djokovic'in serisini sonlandırmayı hak eden iki kişi vardı. Nadal ve Federer dışında kime yenilirse ucuza gitmiş bir seri olacaktı. Kendi adıma konuşmam gerekirse Nole, Delpo dışında kime yenilirse zaten üzülecektim. Ama Söderling ya da Federer yenerse daha çok üzülecektim.
Bugünkü maçta daha iyi olan taraf Federer'di. Bu su götürmez bir gerçek. Bu yıl oynadıkları üç karşılaşmaya göre top duygusunda gözle görülür bir artış vardı. Topları erken aldı ve istediği yerlere gönderdi. Servisleri insan işi değildi. Peki ya Nole? Bu yılki belki de en kötü performanslarından birini gösterdi. Bu yüzden bu maçı aslında Djokovic'in hayaletinin bir hortlağa karşı verdiği mücadele olarak görüyorum. Tam "gömdük bitti oh fanları da artık bizi rahat bırakacak" dediğim anda yine hortladığı için hortlak Federer ile 41 maç esen fırtınanın yanına yaklaşamayan Djokovic'in hayaleti maç yaptı bugün...
Novak bugün birçok şeyi yanlış yaptı. Eksik yaptı. Her şeyden önce time violation uyarısı aldıktan sonra gidip hakeme bir şeyler söylemesi aptalcaydı. Bugün kendi oyunu ve vuruşları dışında yaptığı tek ama en büyük hataydı. Biz ona artık olgunlaştı ve maçtan kopmuyor hiçbir şekilde derken bu hoş olmadı.
Oynadığı oyuna dönecek olursak, maçın büyük bölümünde backhandlerden ve returnlerden yoksun oynadı. Zaten maçın büyük bir bölümünde top oyunda bile değildi. Federer üçüncü set hariç mükemmel bir servis performansı ile oynadı. Djokovic'in ikinci sette bu servisler nedeniyle maçı bıraktığını gördüm gözlerimle. Vücut dili her şeyi anlatıyordu. Şöyle bir şey var ki Thomaz Bellucci maçını saymazsak geçen yıl son yenildiği Federer maçından bu yana böyle salakça kopuş görmemiştim Nole'den. Bellucci yerine Federer olsaydı o gün yine yenerdi örneğin, Brezilyalı sadece set alabildi.
Hayalet gibi geçirdiği ilk iki setin ardından üçüncü setin başında son bir gayretle gelen servis kırmadan sonra toparlandı ve başa baş bir oyun ortaya koydu. Dördüncü setin o uzun süren ve Federer'in arka arkaya 10-15 defa ilk servis üretemediği 9. oyununda kırdığı servis ile maçı yarına taşıyabilirdi. Ama çok zayıf bir servis performansının ardından servisini kırdırıp 5-5'e getirince tie-break'te Federer'in kaybetmesi imkansızdı zaten.
Djokovic neden yenildi? 1. Federer (ve onun insan işi olmayan servisleri) 2. Dört günlük ara.
1. Çünkü karşısındaki Federer olmasaydı, o dört günlük aranın etkisi yenilgi olarak çıkmayacaktı. Çeyrek finalden Monfils gelseydi eğer, Djokovic isterse 10 gün ara vermiş olsun yenebilirdi. Bu eşleşmeden Federer'in gelmiş olması Sırp'ın yenilme ihtimalini güçlendirdi. Federer Madrid yarı finalinde Nadal'a yenildiği maçta harika top oynamıştı. Sonraki hafta Roma'da Gasquet'ye yenildi ama Madrid'deki performansı hâlâ depoda benzini olduğunu gösteriyordu. Hatırlarsanız 2009'da şampiyon olmadan önce Madrid'de Nadal'ı yenmişti. Roland Garros'ta da set vermeyen tek isimdi yarı finale kadar. İyi oynuyordu yine. Bu yüzden Nole'ye büyük sıkıntı yaratacaktı.
2. Tenisçilerin ağzından en sık duyduğumuz cümlelerden biri. "Maç maç düşünüyorum." Roland Garros, ya da genel tabirle bir grand slam iki haftalık ve yedi maçlık bir süreçtir. Bir tenisçi ister üst düzey olsun ister ilk 100'ün dışında olsun, daha ilk turda finali düşünüyorsa sıkıntı yaşar. Akıllıysa düşünmez bu yüzden.
"Sanki 41 maçı da iki günlük aralarla oynadı" geçerli bir karşı çıkış cümlesi değildir. Vücut ve antrenman düzenini iki günde bir maç yapmak üzere ayarlayan cevval tenisçilerimizin aradaki bir maç atlandığında bocalaması doğaldır. Buna inanmak istemeyebilirsiniz. Federerciğinizin galibiyetine leke sürülmesi olarak algılayabilirsiniz bunu. Ama Avustralya Açık'ta, Dubai'de, Indian Wells'te Federer "çok basit hata yaptığı için" yenildiyse şu gerekçe için ağzınızı açmaya pek hakkınız yoktur derim.
Olayın psikolojik yönü fiziksel yönünden daha da beter. Psikologlar, psikyatrlar, Freudlar, Junglar varsa aranızda daha iyi açıklayabilirler. Bir adamın dört gün boyunca tarihin en iyi tenisçisi ile oynayacağı maçı beklemesi ve üstelik bu maçın 1 numaraya yükselme ve rekor kırma gibi önemlere sahip olması baskıyı çok daha arttıracaktı. Öyle de oldu.
Sonuç olarak Federer yine yapacağını yaparak neden tarihin en büyük tenisçisi olduğunu gösterdi. Rakibinin serisine son verdi. Şimdi favori olarak başlamadığı ve bu yüzden üzerinde hiç baskı hissettmeden sessiz ve derinden ilerlediği Fransa Açık şampiyonluğu yolunda önünde ezeli rakibi var.
Nadal-Murray maçı hakkına söylenecek şeyler var ama saat 04.30 ve yarı kapalı gözlerle yazıyorum fazla uzatamayacağım. Üç sette bittiğine bakmayın iyi direndi Murray. Nadal'ın yenilmez gözüktüğü rallilere oyunu ittiği zamanlarda puan çıkarttı çünkü İspanyol bugün anlamsız basit hatalar yaptı rallilerde. Murray ne zaman oyunu kısa kesmek istedi, hata yaptı. Maçın bir özeti de 3/18'lik servis kırma oranı. Britanyalı kritik puanlardaki beceriksizliğini konuşturdu diyebiliriz. Neticede yine ona hüsran, ona yine esmer günler düştü. Read more...