monte carlo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
monte carlo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Eylül 2011 Perşembe

video: sakin-agresif gulbis





Şu videoyu izleyin. Baştan sona. Top iki kere sekti diye oyunu durduruyor sandalye hakemi Mariana Alves. Sonra Gulbis bir türlü sakinleşemiyor. Hele sandalyeye oturduktan sonrası muazzam. Dördüncü dakikadan sonra:

"Bu bir diyalog mu yoksa ben kendi kendime mi konuşuyorum"
"Belki 'Özür dilerim Ernests hata yaptım' diyebilirsin"
"Sana puanın ağır çekimde bir DVD'sini vereceğim"

Bunları o kadar sakin söylüyor ki. Yine de sandalye hakemine saygısızlık yapıyor kanımca. Ama Alves'in kitlenip kalması en sonda muazzam.

Bir de söyleyeyim o topa yetişiyor Gulbis, iki kere sekmiyor. Alves beni hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor.

Read more...

18 Nisan 2011 Pazartesi

mc: yedi oldu


Bir yanı dağ, diğer yanı deniz... Monte Carlo'da merkez kortun manzarası tam da zenginlere layık. Mhhhh Tolga harikasın...

Konumuz şu ki Nadal insanlık sınırlarını zorluyor. Bir turnuvayı yedi kez üst üste kazanan ilk insan oldu. Bu adamın 44+xy kromozom taşıması insan olduğunu kanıtlamıyor bence. İnsan değil, toprak kendisi. İlksel çorba daha. Dönüşmemiş.

Maç sıkıcıydı anlatacak pek bir şeyim yok. Ferrer iyi mücadele etti. Karşısında Nadal dışında belki sadece şu anki Djokovic olursa kaybederdi. İyi oynadı. Nadal'ı baseline'ın dışında tuttu. Drop-shotları etkiliydi. Ama işte Nadal var abicim karşısnda.

Bu seneki ilk şampiyonluğunu elde etmiş oldu Rafa. Bakalım bu sene tüm toprağı silip süpürebilecek mi. Ha bi de Masters sayısı 19 oldu. Fiiuuu...

Read more...

11 Nisan 2011 Pazartesi

mc: ooo gulbis n'aber ya?


Monte Carlo'ya bir ön bakış atamadım. Bırakın onu tahmin oyununu bile doldurmayı unuttum bilgisayarın azizliğine uğrayıp. Neyse efendim. Djokovic ve Söderling başlamasına az bir süre kala çekildiği turnuvada ana tablo ilk tur maçlarının birkaçı bugün oynandı.

Günün en bomba haberi (erkeklerde) Gulbis'in Dolgopolov karşısında maç kazanmasıydı. Hem de ilk seti domine ederek. 6-1/6-4 kazandı Letonyalı ve ikinci tura yükseldi. Ben tahmin oyununda seçseydim kesin Dolgopolov'u seçerdim. Toprağı seviyor zaten onu sevmemiz RG 2008'e denk geliyor. Birazcık adam olsa o günlere dönse dahi yeter. Öte yandan nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama Dolgopolov'un mide rahatsızlığı varmış. Birkaç gündür sıvıyla besleniyormuş sadece. Onun da etkisi vardır doğruysa. Ernie ikinci turda Milos Raonic ile oynayacak. Genç Kanadalı, Llodra'yı devirdi. Maçın setleri şöyle: 6-3/0-6/6-0. Mindfuck!

Federer'in rakibi de beklediğim gibi Kohlschreiber oldu. Alaman'dan bir şeyler bekliyorum ama ilk turdaki kötü performansı "Hiiiç zahmet etme" diyor.

Read more...

9 Nisan 2011 Cumartesi

çabuk çekildi dikkat edersen


Yahu insan evindeki turnuvadan çekilir mi? Djokovic geçen yıl Belgrad'daki turnuvada maçtan çekilmişti. Bu yıl Monte Carlo'dan dizindeki sorun nedeni ile çekildi.

Önce kızdım ben, kızmaktan ziyade üzüldüm. Dedim "Monte Carlo'da ikamet ediyorsun, orada antrenman yapıyorsun" dedim sitemli bir şekilde, "Ayıp değil mi Nole" dedim. "Ben sabırsızlanıyorum, toprakta neler yapabileceksin görmek istiyorum" diye ekledim.

Bi şey demedi. Sonra düşündüm. Çocuk yorgun, zaten dizinde bantlarla oynuyor. O da insan. Onun da dinlenmeye ihtiyacı var. Teniste bir gün bile maç yapmamak fatigue barının hızla dolmasına neden oluyor. Rahat bırakayım çocuğu dedim.

Düşündükçe kararını mantıklı buluyordum. Monte Carlo'da salakça bir turda elenebilirdi. Sezona en iyi başlama rekorunu geliştiremeden kalabilirdi. Ama şimdi bir sonraki turnuva Belgrad'da. Orada kazanma şansı daha yüksek. Bu seriyi sürdürme şansı daha yüksek. Önünde iki boş haftası var, Monte Carlo'dan sonra Barcelona'ya da katılmıyor. Ondan sonra üç hafta üst üste bir 250'lik iki tane 1000'lik turnuva. 1000lik antibiyotik bile insanı sersem yapıyor bir düşün. Böyle Deli Cevat gibi kendi kendime konuşurken sızmışım...

Neticede Monte Carlo'dan çekilmesi mantıklı bir hareket. O Fransa Açık'ta yarı finalden aşağısı görülürse külahları değişiriz ama Nole efendi.

Read more...

19 Nisan 2010 Pazartesi

monte carlo'nun asıl prensi nadal

Söyleyecek söz bulamıyorum. Rafael Nadal üst üste altıncı kez Monte Carlo Masters'ta şampiyon olmayı başararak Açık Çağ'da bir turnuvada üst üste altı sene şampiyon olmayı başarabilen ilk tenisçi oldu.
Finalde vatandaşı Fernando Verdasco'yu 6-0/6-1 ile geçti. İstanbul Cup 2009 finali de aynı skorla bitince ben küfür etmiştim. En azından bu 1,5 saat sürdü. Nadal kupayı Monaco Prensi 2. Albert'in elinden alırken "Peeeh buraların asıl prensi benim" der gibiydi. E İkinci Albert'in prensliğinin kabul edildiği yıl, yani 2005'te kazanmıştı serinin ilk şampiyonluğunu Rafa.

Read more...

18 Nisan 2010 Pazar

monte carlo: ole, ole, nerede nole?

Rafael Nadal için övücü bir yazı yazdıktan sonra takılmadı çocuk. Toprak kort canavarı, vatandaşı David Ferrer karşısında da hiç zorlanmadan galip geldi ve adını finale yazdırdı. Üst üste altıncı şampiyonluğundan sadece 1 oyun uzaklıkta dünya 3 numarası. 11 aylık susuzluk bitmek üzere ve Nadal'ın bu güzel formu Fransa Açık'ta (daha çok var ama) tekrar fırtına estireceği anlamına gelebilir. İspanyolları devire devire giden Rafa'nın finaldeki rakibi de Fernando Verdasco oldu. Turnuvada oynayacağı en ciddi rakip.

FeVer, Djokovic ile oynadı yarı finalde. Gerçek anlamda oynadı. Kedi vs. Fare. Novak'ın servisleri de berbat ötesi olunca galibiyet kolaylıkla gitti İspanyol'a. Bu 6-2/6-2 lik yenilginin Nole'nin kariyerinde en kötüler arasına girdiğini de ekleyeyim.

2005 Avustralya Açık'ta, yarı finalde Federer'i 5 sette, finalde ev sahibi Hewitt'i 4 sette geçip şampiyon olacak Safin, ilk turda Sırbistan-Karadağ'dan gelen 18 yaşındaki bir genci yeniyordu. 6-0/6-2/6-1. Bu yenilgi o gencin kariyerinde en az oyun aldığı maç oldu. Hala da öyle. Ama ikinci sırada işte dün Verdasco karşısında aldığı hezimet var. Sadece 4 oyun.

Finalde karşılaşacak ikiliden Nadal'ın vatandaşı Verdasco karşısında 9-0'lık ezici bir üstünlüğü mevcut. Bir sürpriz olacağını sanmıyorum. Djokovic çıksaydı belki yenerdi. 2002'deki Ferrero-Moya finalinden sonra ilk kez iki İspanyol finalde şampiyonluk için mücadele edecek.

Bu arada Verdasco-Djokovic maçında kamera bir ara tribünü gösterdi ve saçları aynı Mirka gibi kesilmiş ve Mirka gibi kocaman güneş gözlüğü takmış bir kadın vardı. Sırıtarak el sallıyordu kameraya. Zaten o anda onun Mirka olmadığını anlarsınız. Ne zaman güldü di mi? Çok komik bir görüntüydü ama. Bir Mirka bile bu dünayaya çokken neden?

Şarkı söylüyorum:
Mirkaaaaaaaa, doyulmaz tadınaaaa, İsviçreli çikolataaaaa..

Onun dışında Flavio Briatore ve Monaco Prensi 2. Albert, Taçsız Kral Pele, Bekenbauver, Nadya Komanaçi, Fenerbahçeli Cemil.. Hepsi şöhretlerini Monte Carlo Masters izlemeye borçlular...


(Foto: AP/Getty/Reuters)

Read more...

17 Nisan 2010 Cumartesi

monte carlo: üç ispanyol'a bir sırp düşüyor


Monte Carlo'da geldik yarı finallere. Geçtiğimiz haftalarda Miami'de dizlerini döven Rafael Nadal torpakla birlikte topları dövmeye başladı. Son beş senedir şampiyonlukla kapattığı Monte Carlo'da ilk üç maçında sadece 8 oyun vererek yarı finale yükseldi. İki kere "bir bagel bir stick" yaptıktan sonra çeyrek finalde vatandaşı JC Ferrero'yu da 6-4/6-2 yenerek yarı finalde bir başka İspanyol David Ferrer'in rakibi oldu. Ferrero deyip geçmemek lazım bu yıl oynadığı 18 maçın 17'sini kazandı 30 yaşındaki raket.

"Toprak korttaki en önemli rakiplerden birini yendim bugün. Servisim de ilk iki maçıma oranla daha iyiydi" diyor dünya 3 numarası. Nadal bildiğiniz gibi 11 aydır şampiyonluk yaşayamıyor ve toprak sezonu açıldığına göre burada bu susuzluğunu gidermesi an meselesi zira zincirlerinden boşanmış bir boğa gibi oynuyor.

Onu tek durdurabilecek isim şimdilik Novak gibi duruyor bu turnuvada. Zira genele baktığımızda iyileştiği vakit Juan Martin del Wolverine'den Nadal'ın toprak hakimiyetine son vermesini bekliyorum. Yine sakatlığı nedeniyle Barselona'dan çekilse de Arjantinli'nin Fransa Açık'a yetişeceğini düşünüyorum. Ne kadarıyla oynar bilemem.

Djokovic diyordum. Geçen sene finalde Nadal'a üç sette boyun eğen Sırp raket çeyrek finalde Nalbandian'ı çok rahat geçti ve Fernando Verdasco ile eşleşti. Verdasco da İspanyol olmanın genetik olarak getirdiği bir avantaj ile toprakta iyi oynuyor. Geçen yıl Monte Carlo çeyrek finalinde Novak üç sette kazanmıştı. Bu sene de favori bence.

Verdasco'nun bugünkü maçı iki sette rahat bitecekti ama Albert Montanes (bilin bakalım nereli) ikinci sette ufak çapta bir geri dönüş (5-1'den döndü) yaparak tie-break'e götürdü seti. Tie-break oyununu da kazanıp final setine dokunmayı başarsa da öylece kaldı. Son seti 6-0 kazandı Verdasco. Turnuvada yarı final beklediğim Philipp Kohlschreiber ise David Ferrer karşısında kılı kılına kaybetti maçı. 7-5/7-6.

Novak Djokovic - Fernando Verdasco
David Ferrer - Rafael Nadal

Read more...

15 Nisan 2010 Perşembe

monte carlo: murray nereye


Andy Murray dibe doğru gidiyor. Federer, Andy Roddick'ten sonra bir başka Andy'nin de dünyasını tepesine yıktı. Avustralya Açık'ta İsviçreli'ye yenildikten sonra bir türlü toparlanamayan Murray, Miami'de ilk maçında Mardy Fish'e kaybettikten sonra dün de Monte Carlo Masters'ta ilk maçında Philipp Kohlschreiber'a 6-2/6-1 gibi rezil bir skorla elendi.

Tenisin özelliğidir. Belki de diğer sporlardan ayıran en büyük farkıdır. Bireysel bir spor olması eğer mental gücünüz yoksa, moraliniz bozuksa ve korkuyorsanız; fiziksel gücünüz ne kadar yerinde olursa olsun başarısız sonuç almanıza neden olur. Murray bu sene Avustralya Açık'tan sonra 4 galibiyet 4 mağlubiyet aldı. Dünya 4 numarası için kötü bir istatistik. Çocuk artık ne yaparsa olmuyor. Kadınlar tenisinde çok sık karşılaştığımız bir durum bu. Vaidisova, Ivanovic ve hatta Henin. Henin'in aniden bırakmasının sebebi buydu.

Britanyalı Amerika'daki turnuvalardan sonra çok çalıştığını, antrenmanlarını arttırdığını ve fiziksel olarak kendini çok iyi hissettiğini söylüyor. Suçu koçlarına ya da antrenörlerine atmıyor. Sorunun kafasında olduğunu biliyor çünkü. "Kendi başıma çözmem gereken bir durum" diyor. Dün yenildiği Alman raket küçümsenmemeli ama. Phili toprakta çok başarılı bir isim. Kariyerinin üçüncü şampiyonluğunu bir kaç ay içinde yaşayabilir.

Diğer maçlara bakalım. 1 numaralı seribaşı Djokovic ve 2 numaralı seribaşı Rafael Nadal rahatça üçüncü tura adlarını yazdırdılar. Beni en çok şaşırtan toprak zemin canavarı olan Juan Monaco'nun ikinci turda Michael Berrer'e iki sette mağlup olmasıydı. Bugün üçüncü tur maçları oynanıyor Monte Carlo'da.

Read more...

12 Nisan 2010 Pazartesi

monte carlo: pazartesinin programı

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP