9 Mart 2011 Çarşamba
indian wells kadınlar kurası
Buyrun efenim
Şu Indian Wells'in ana tablosundan nefret ediyorum. Beşinci büyük olmak adına 128-32 tenisçi ile başlıyorlar. Bütün seribaşılar ilk turu bye geçiyor. Ben böyle saçmalık görmedim Güntekin. Okuması da bi garip oluyor tabloyu. Kadınlarda ilk 32'den Serena ve Venus dışında herkesler doluşmuş. Onlar da sakat olmasalar dahi 2001'den bu yana katılmıyorlar bu turnuvaya.
Önce elemelerden gelen kadın raketleri sıralayayım:
Sorana Cirstea, Alize Cornet, Misaki Doi, Kirsten Flipkens, Jamie Hampton, Lucie Hradecka, Nuria Llagostera Vives, Rebecca Marino, Monica Niculescu, Laura Pous Tio, Zhang Shuai... Ben bu postu yazarken biri henüz belli değildi.
Geçen senenin finalisti Caro ikinci turda elemelerden gelen biri (E) ya da Sloane Stephens ile oynayacak. İlk sekizden tablonun üst tarafından Stosur, Li ve Azarenka var. Caro'nun çeyrek finale çıkmak için en büyük rakibi Kleybanova-Pennetta maçının galibi olacak. Kleybanova çok ters bir raket, Pennetta ise şu sıralar formda. Ama ben Wozniacki'nin çeyreğe çıkacağını düşünüyorum.
Tablonun altında, Kim Clijsters'ın tarafında ise Schiavone, Zvonareva ve Jankovic var. Zvonareva artık korkulan ve tehlikeli bir isim. Clijsters'a sorun çıkartacaktır yarı finalde. JJ ise geçen hafta final oynadı Monterrey'de ve burada son şampiyon. Ayrı bir istek ve motivasyon ile oynayacaktır. Zayıf halka Schiavone burada. O da zaten çeyrek final yolunda Clijsters'ın önüne çıkmıyor.
Belçikalı'nın işi daha zor final yolunda. Zira daha üstteki seribaşılara gelmeden üçüncü turda Jarmila Groth gelecek karşısına. Sonrasında ise Safarova/Petkovic/Bartoli üçlüsünden biri. Bu turnuvada final görürse her turnuvada final görür Clijsters.
Ana Ivanovic için hiç heveslenmeyin. Daha ilk maçında Shvedova-Date Krumm galibi ile oynayacak. Hadi onu geçti diyelim, Kvitova gelecek. Sonra ise son şampiyon JJ var. Ana'yı unutun.
Sharapova? Bu rüzgarlı havada zaten dengesiz olan servislerinde seyreyleyin gümbürtüyü.Tablonun üst tarafında kendisi. İlk turu geçer de sonra Rezai, sonra Stosur/Hantuchova. O da zor bir yerde gibi. Komik gelecek ama saydığım üç isimden en çok Hantuchova korkutuyor beni.
Bu arada Safina güzel kura çekmiş. Gözlerim yaşardı. İlk turda Arantxa Parra Santonja. Bu kadar. Güzel kuradan kastım ilk turda iyi bir rakipti. İkinci turda Hantu var. Fena.
İlginç bir ilk tur eşleşmesi de Küçük Radwanska ile Bojana Jovanovski arasında. Daha önce hiç karşılaşmayan ikili iki haftadır ilk turda eşleşiyordu. İkisinde de Bojana yenmişti üç sette. Yine karşılaştılar. Bana kaderimin bir oyunu mu bu? Urszula çok daha güzel. Bojana çok daha iyi oyuncu.
8 Mart 2011 Salı
yarışma var!! yarışma var!! tahmin var!! gel!
Burada yıllardır düzenlenen bir oyun var. Yıl içindeki dokuz Masters turnuvasının ana tabloları açıklandıktan sonra, ilk turdan finale kadar bütün maçların kazananlarını ve şampiyonu tahmin ediyorsunuz. Bildiğiniz her maç için puan alıyorsunuz. Sonra en birinci oluyorsunuz. Londra'ya gidiyorsunuz.
Bir grup kurdum, blog adına. Oyuna üye olduktan sonra -ki dört tane kutucuk dolduruyorsunuz çok kolay- bu gruba üye olun belabel eğlenelim. Grubun adı LoveGameTennis, adresi ise şu:
http://challenge.atpworldtour.com/atp/show-group.php?GRP=2968
(Yanlış anlaşılmasın grupta birinci olanı Londra'ya göndermiyorum. Yarışma genelinde birinci olanı ATP hediye olarak Londra'ya gönderiyor. Kazanan Londra'dan çıkarsa da orada kalıyor. Akıl sır ermiyor.) Read more...
indian wells yıkılıyoooooooo
Kuralar çekildi de tenisin ve tenisçinin yağmurdan sonraki en büyük düşmanı rüzgar iş başında California'da. Read more...
ve benim rus prensesi nastya'm
En son geçen yaz İstanbul'da şampiyonluk sevinci yaşayan Nastya'm kariyerinin üçüncü şampiyonluğunu Monterrey'de elde etti. İlkini de geçen yıl burada kazanmıştı. Daha 19 yaşında ve üç şampiyonluğu var. Bir Caro değil ama bu yıl sonu İstanbul'da onu da göreceğiz(Bunu üç sene önce de yazmıştım).
Finalde Jelena Jankovic'i mağlup etti. 2-6/6-2/6-4. Read more...
oh be safina
Teklerde yapamadığını çiftlerde başardı garibim. Belki tam istediği şey değil ama şampiyonluk şampiyonluktur. Ve bence bu zafer onun moralini bir nebze olsa da üst seviyeye çekecektir.
Partneri Galina Voskoboeva ile Noppawan Lertcheewakarn / Jessica Moore ikilisini 10-5'lik süper tie-break ile yenerek kupayı kaldırdı.
Son tekler şampiyonluğu 2009 Temmuz'unda Portoroz'da. Son çiftler şampiyonluğu ise 2008 Indian Wells'teydi.
Çiftlerde iyi bir final istatistiği var Rus'un. 10 final oynadı, dokuzunu kazandı. Tek mağlubiyeti 2006 Amerika Açık. Srebotnik ile mağlup olan Safina bir yıl sonra Dechy ile şampiyon olmuştu. Maç eksiğini çiftler oynarak gideriyor, iyi yapıyor. Marsel de aynı şeyi deniyor. Read more...
7 Mart 2011 Pazartesi
oh be dokic
Vallahi oldu. Bir rüya gerçek oldu. Hem de epik denilebilecek bir şekilde oldu. Jelena Dokic hakkında dün yazmıştım. Son şampiyonluğunu benim Öss'ye girdiğim gün, 16 Haziran 2002'de almıştı. Ben büyüdüm kocaman adam oldum. O bu süreçte şanssızlıklarla uğraştı. Ve en sonunda 6 Mart 2011'de Kuala Lumpur'da yine en büyük oldu.
Çek rakibi Lucie Safarova karşısında ilk seti kaybettikten sonra, tie-break'e giden ikinci sette iki maç puanı çevirdi ve tie-break'i kazanarak karar setine taşıdı oyunu Avustralyalı.
Son sette ise 3-1 geriye düşmesine rağmen sonraki beş oyunun dördünü aldı ve 5-4 öne geçti. Servis attığı oyunda da galibiyeti ve zaferi getirdi.
İlk 60 da girdi Dokic. 2009 Avustralya Açık yarı finalinden sonra bir kez daha heyecanlandırmaya başladı bakalım. İlk 20'ye girse büyük başarı.
(Ben bu yazıyı dün yazdım da her zaman girdiğim blogda mahkeme duvarı gördüm. Bugün geldim her şey normal.) Read more...
6 Mart 2011 Pazar
video: arkadaşın madalyasını getirin
Ivo Karlovic, Almanya karşısındaki Davis Cup çiftler maçında 251 km/h hızla servis attı ve rekor kırdı. Hırvatlar maçı kaybetti.
davis cup ilk turunda son güne girerken
Son güne girerken üç ülke çeyrek finale adını yazdırdı. İsveç, Arjantin ve İspanya.
İsveç kendi evindeki turnuvada hiç beklemediğim bir şekilde iki günde bitirdi işi. Söderling'in iki tekler maçını da alacağını düşünüyordum ama Ruslar'ın çiftleri alarak Johansson'u kader adamı yapacaklarını düşünüyordum. Pimpim bitirdi işi ilk günden vallahi bravo. O değil de bu adam 2010'da sadece bir maç yaptı. O da Davis Kupası. 2011'de ise bir Challenger'de oynadığı iki tur var. Bir seneden fazla bir sürede sadece üç maç yapan adam gelip Gabashvili'ye set vermeden galip bitirebiliyor müsabakayı. Tenis enteresan.
Bir başka ev sahibi Arjantin de Romanya'yı affetmedi. Nalbandian sakatlanmış ama. Arka adaleyi yırtmış artı fıtık varmış. Nalby tenisi bırak.
Deplasmanda Belçika karşısında mücadele eden İspanya ise set dahi vermedi ve üç maçta üç galibiyetle çeyrek finalin yolunu tuttu. İlk gün korta çıkacak olan David Ferrer boynundan uf olunca yerine Verdasco geçti. Çok da bir şey fark etmedi. Nadal zaten bildiğiniz gibi.
Asıl şaşırtan Sırbistan oldu. Son şampiyonların totosu kalkmış belli ki. Hem kendi evlerinde hem de Hindistan gibi zayıf bir ülkeye karşı çok bocaladılar. Troicki saçma sapan bir şekilde beş sette kazandı Bopanna karşısında. Bopanna yahu. En yüksek tekler sıralaması 213 ve adam 31 yaşında. Neyse. Sonra aptal Tipsarevic gitti Davverman'a yenildi. Neyse ki Zimonjic "Çekilin la" diyerek olaya müdahale etti de son güne önde girdi Sırbistan. Bir galibiyet çeyrek final demek.
Isner Twitter'da Caro'ya yazmaktan, Petkorazzi videolarında Petkovic'e yazmaktan tenisi unutmuş. Paul Capdeville'e beş sette yenildi. Roddick, Olimpiyat madalyalı Massu'yu yendi ve Bryan bradalar da çiftlerde zorlanmadı da onlar da son güne 2-1 ile önde girdi.
Beş setlik maç festivali şeklinde geçen Hırvatistan-Almanya eşleşmesinde ise konuk ekip 2-1 önde. Hırvatların tek galibiyeti Cilic'ten. 4 metre 86 santim boyundaki Karlovic çiflterde bir şey yapamamış. En hızlı servise imza atmak dışında.
Çekler kendi evinde 2-1 önde iken, Fransa deplasmanda Avusturya karşısında son güne önde girdi.
dokic, ben ve öss
Bir final için sekiz yıl beklemek. Ben Black Swan gelse de izlesem diye sabredeyim dedim zor dayandım. Üstelik ne sakatlandım, ne hastalandım ne de sapık bi babam var.
Jelena Dokic'in 2003'te Zürih'te oynayıp kaybettiği finalden bu yana sekiz yıla yakın bir zaman geçti. Peki bu güzel kız en son ne zaman şampiyon oldu? 16 Haziran 2002. O, Birmingham'ın çim zemininde kupayı kaldırırken ben ne yapıyordum? Hayatımı çizecek üç saatlik sınavdan çıkmış, iki senenin stresini üç saatte boşaltmış bir ergen olarak boş boş etrafa bakınıyordum.
Aradan dokuz yıl geçti... Dokic zirvenin yakınlarından düştü. Geri gelmeye çalıştı, tekrar düştü. Tekrar çabaladı, olmadı... Tekrar, tekrar... O sırada ben kimya mühendisliği kazandım. Okudum, ettim. Eğlendim, sıkıldım. Mezun oldum. O zamanlar spor editörü olabileceğimi düşünmüyordum bile. Dokic ise şampiyon olabileceğini düşünüyormuş demek ki.
Düşük profilli bir turnuvada olsa da finale yükseldi. İlk turda 1 numaralı seribaşı Schiavone'yi eleyip de geldi. Finaldeki rakibi Lucie Safarova. O da en son şampiyonluğunu 2008 Ağustos'unda yaşamıştı New York'ta. Final saat 14.00'te başlayacak. Read more...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kayıtlar
