27 Mayıs 2011 Cuma

video: rg: clijsters imkansızı başarınca

Read more...

gün sonu: rg 2011 - gün 5

Dün yazamadım kusura bakılmasın zira evi zor buldum. Marsel'i bir sürü platformda tebrik ettim. Bir kez daha tebrik edeyim, alkışlayayım. Müthiş bir şey başardı.

Gelelim beşinci güne. İkinci tur maçları tamamlandı. Ve belki de bir grand slam için yaşanabilecek en garip günlerden biriydi.


Günün sürprizi herkes için aynıdır herhalde. Çılgın dansçı Clijsters önde olduğu maçı, bir puan uzaklıkta olduğu maçı kaybetti. Normal bir Clijsters'ın Arantxa Rus gibi bir tenisçi karşısında böyle bir mağlubiyet alması imkansız. Her ne kadar maçtan sonra sakatlıktan söz etmese de filede tokalaşırken sektiğini gördük.

Hollandalı genç hakkında üç sene önce bloguma yazmıştım askere gitmeden önce. Sonra askerden geldim. İstanbul Cup'a ayak basar basmaz antrenman kortunda gördüğüm ilk tenisçiydi. Pemra Özgen ile ilk tur maçı oynadı. Puan kazandığında tek alkışlayan ve sonrasında cıkcıklara maruz kalan da bendim. Ha kız fazla başarı elde edemedi falan ama bir gün böyle bir şeyler yapacağı umudunu taşıyordum. Kim sakat olmasaydı yenilmezdi tabii.


Ayrıca buradan turnuva öncesi Clijsters'ı favori gösterenlere de sallamak istiyorum. Sırf dünya iki numarası olduğu için, yani sıralamada üstte olduğu ve son iki grand slam'i kazandığı için Belçikalı'yı favori göstermek de ne oluyor? Clijsters 2006'dan bu yana Fransa Açık'ta oynamamış ve yaptığı toprak kort maçı sayısı bir elin parmaklarını anca geçer. Üstüne üstlük bu turnuvaya hazırlanamamış. Ayağını burkup yatmak zorunda kalmış. Tamam WTA biraz dingonun ahhırını andırıyor ama o kadar uzun boylu değil.

Diğer yanda Rus'un geri dönüşüne benzer dönüşler vardı. Maria Sharapova bugün beni çok korkuttu ama ona yaptığım güzellemenin hakkını verircesine, bana göz kırparcasına oynadı. Masha ilk grand slamini kazandığında 17 yaşında gencecik bir kızdı. Wimbledon merkez kortunun ihtişamından aklını yitirmeden Williams'ı güzelce pataklayarak almıştı ilk kupasını. Bugün 17 yaşındaki Fransız Caroline Garcia bu tenis figürünün önünde çok sağlam durdu. İlk 1,5 set nefis oynadı. İnanılmaz puanlar çıkarttı. Sharapova'nın kötü gitmesinde rüzgarın da etkisi vardı. 6-3/4-1'de Garcia skora inanamayınca çöküş başladı.


Avını yavaşça ele geçirdi. Oyun oyun, puan puan daha iyi olmaya başladı. Servis kırdıkça kendine güveni yerine geldi. İkinci seti kazandıktan sonra artık kimse onu durduramazdı. Sharapova kariyer grand slamini istiyor. Bu yolda yenilecekse de epik bir şekilde olacak bu. 17 yaşında adı sanı duyulmamış bir kıza karşı olmayacaktı. Olmadı da zaten. Murray de bir gazla Twitter'dan Garcia hakkında "Bu kız gelecekte bir numara olacak" yazdı. Salak.

Sharapova maç bittikten sonra hâlâ yuhalamaya devam eden densiz Fransızlar'a sus işareti yaparak Tuncaylaştı. Keşke orta parmak gösterip PUTAİN falan deseydi.


Masha'nın maçı ile aynı saatlerde oynanan Nadal-Andujar maçında Nadal yine beklenmedik derecede zorlandı. İlk günkü Isner maçından sonra bugün de kortta normalden fazla kaldı. Üç sette bitti belki ama bir de ona sorun nasıl bittiğini. Son sette 5-1 gerideydi Rafa. Sonra iki kez kırdı rakibini. Hiç beklemiyordum. Altı değil sekiz set puanı çevirdi. Ve seti tie-break'e taşıdı. Nasıl bir kararlılık, nasıl bir inat.

Diğer favorim Azarenka ev sahibi raketlerden Parmentier'e sadece bir oyun verdi. Bir seri başı dışında diğerleri rahattı. Dulgheru vatandaşı Cirstea'dan set alamadı. Evet yanlış yazmadım Cirstea.

Erkeklerde bugün beş sete giden seribaşıların hepsi elendi. Keşke dün olsaydı böyle bir şey. Bugün erkeklerde en önemli sürpriz son yarı finalistlerden Jürgen Melzer'in Lukas Rosol'a beş sette elenmesiydi. Sekiz numaralı seribaşıydı. Bayağı bir puan kaybedecek, ilk 10'dan da düşer herhalde. 28 numaralı seribaşı Nikolay Davydenko, Hırvat Antonio Veic'e; 32 nolu seribaşı Kevin Anderson da Juan Ignacio Chela'ya boyun eğdi. Veda eden diğer seribaşılar: Alman Mayer, Baghdatis ve Querrey.

Cuma günü Delpo-Nole var. Başka da bi şey olmasa olur zaten.

Read more...

25 Mayıs 2011 Çarşamba

maç programı: rg 2011 - gün 4

Dördüncü gün Marsel ikinci tur maçına çıkıyor. Rakip Guillermo Garcia-Lopez. Maç yine 17 nolu kortta. Bu sefer günün son maçı. İlk maç 118 dakika, ikinci maç 73 dakika ve üçüncü maç da 85 dakika sürer. Üç tane maç arası girecek 20şer dakikada 1 saat de o yapar. 5 saat 36 dakika. Haydi iyice yuvarlarsak saat 6 gibi başlar diye biliriz.

İşte program.

Read more...

gün sonu: rg 2011 - gün 3


Günün sürprizi bir yenilgi ya da bir galibiyet değil. Günün sürprizi Nadal'ın maçının beş sete gitmesi. Bugüne bugün ilk iki turda set vermeyen Nadal, Isner karşısında bir ara çaresiz kaldı. Amerikalı kule bir ara öyle bir servis kullanıyordu ki top ekranda gözükmüyordu. Bir de Isner kesinlikle Karlovic ile karıştırılmamalı. Dr Ivo'nun servisten başka hiçbir şeyi yok. Isner daha komple ona göre.

Günün ilginçliği daha doğrusu kötü hikayesi olan maçı ise Razzano ile Jarka arasındaydı. Fransız Razzano turnuvadan bir hafta önce 9 yıllık hayat arkadaşını, nişanlısını kaybetti. Beyin tümörüne yenildi Stephane. Turnuvadan önce durumu ağırlaşınca Virginie'ye "Ne olursa olsun Paris'e gideceksin" demiş. Bugün len nişanlısı için oynadı Razzano ve kaybetti. Önemli değil. Kazanan taraf Groth ise geçtiğimiz aylarda kocasından ayrılmıştı. Samuel Groth ile evlenip Avustralya vatandaşlığına geçmişti. Hatta İstanbul'da ENKA'da antrenman yaparken Sam de buradaydı. Oda Gajdosova olarak uzun bir aradan sonraki ilk grand slam'inde ikinci turu görmüş oldu.


Ana yine ağlattı. Kadın Ana'm Johanna Larsson'a yenildi. Larsson İstanbul'da görüp forehandini istemeye gidecek kadar beğendiğim bir hanım kız. Bu güne kadar herhangi bir patlama yapmışlığı yok. Belki bu galibiyet ona gerekli özgüveni sağlamıştır. Belli ki Ana'nın kondüsyon sorunları var. İkinci setii 6-0 kazandıktan sonraki çöküş başka nasıl açıklanır ki. Johanna güzel oynadı hakkını verelim. Maç zaten müthiş açılarla, harika forehandlerle oynandı.


İlginçliklerden biri de Harrison'ın başına geldi. Benjamin Becker son anda çekilince ABD'li genç yerine çağırıldı. Şanslı kaybeden olarak Söderling karşısına apar topar çıkan Harrison ilk seti 20 dakikada kaybetti. Sonra bir şekilde uyku mahmurluğunu üzerinden attı da set neyim aldı. Yine de kaybetti tabii.

Andy Murray kazandı. Eric Prodon'un raketinin nödronlarında sorun olacak ki üç kez kordajı elekdronlarına ayrıldı. Zvonareva'dan görmeye alışıktık biz oysaki. Murray ayrıca Cahill'in de TV yorumculuğu işi olduğundan RG haftasında kendisine yardım edemeyeceğini söyledi.

Sharapova jet hızıyla kazandı, Clijsters çok saçmalasa da galip geldi, Azarenka da rahattı. Na Li komikti. İkinci sette 5-2 öndeyken seti bıraktı. Tie-break'e giden seti BZS kazandı. Zahlovova-Stryocova bu seti kazanmayı başardı. Üçüncü sette bitirebildi Çinli raket.

Bojana'nın Petkovic'e elenmesi, Cibulkova'nın yine aptal aptal hatalar yapıp elenmesi kötüyken, Arantxa Rus ve Cirstea'nın galibiyetleri sevindirdi. Ayrıca İpek de partneri Marino ile ilk turda elendi.

Read more...

24 Mayıs 2011 Salı

maç programı: rg 2011 - gün 3

Valla netbooktayım böyle idare edin annem. Salı gününün maç programı için tıklayın.

Read more...

rg 2011: llodra da sapıttı hadi


Llodra bugün tribündeki güvenlik görevlilerinden birine top fırlatmış. Nedeni de kadının sabit durmaması. Bunun üzerine hakemden uyarı alan Fransız tenisçi Faslı hakem Mohamed El Jennati'ye efelenmiş. "Burası souq değil, halı kilim satmıyoruz. Ne bu karmaşa?" demiş. Souq da bizim Kapalıçarşı türevi pazarlara verilen isim. Faslı hakeme bunu demek ırkçılığa girer. Banane.

Şimdi onu geç, bu Fransızların kendi seyircileri önünde şımarmalarına ne demeli bilemiyorum. Biri bu kız niye bağırıyor der, öbürü yenince striptiz yapar.

Read more...

video: rg 2011: marsel'in maç puanı


Marsel'in Tommy Haas karşısındaki maç puanı. Haydi!!

Read more...

gün sonu: rg 2011 - gün 2

Merhabalar. Tenis izlemeyi ıssız bir adada 32 kızla beraber tek başıma kalmaya yeğlerim (yalan). Roland Garros başladı ya değmeyin keyfime.

Eski 45 bin vuruşluk günlük değerlendirmeleri yapacak ne boş zamanım ne de gücüm var. Gün içerisinde Eurosport.com Türkiye'deyim zaten. Roland Garros boyunca oradan gün boyu canlı yorumlarım var. Günün öne çıkan olayları ve sonuçlarına bakiciğiz buradan. Daha lite bir insan oldum. Blogu da ferahlatmak lazım. Üflemeyin sakın dostlar uçabiliriz.


Önce Marsel'den girelim. Bizim oğlan bugün nefis servis attı öncelikle onu belirtelim. Del Potro-Karlovic maçında o kadar ace olmadı. O kadar yüksek yüzde gelmedi. Haas maça tutuk başladı. 5-1 geriye düştükten sonra ilk set zaten Marsel'indi. İkinci sette Haas ilk setin sonlarında elde ettiği momentumu iyi kullandı ve setin son oyununda servis kırarak dengeyi getirdi. Üçüncü sette karşılıklı servis kırmalar vardı ama Marsel'in de muazzam servis oyunu vardı. Marsel bu seti harika tie-break oyunu ile kazandı. Son sette ise daha rahattık.

Can Hoca gayet umutlu. Rakip Guillermo Garcia-Lopez. Bunu geçersek Berdych elendiği içn sevineceğiz. Bugün'ün beş setlik maçlarından birinde altı numaralı seribaşı Çek tenisçi, Stephane Robert karşısında iki set öne geçmesine rağmen sonraki üç seti kaybetti. Son set 9-7 bitti. Günün sürprizi de kesinlikle buydu. Böylece Marsel'in önü açıldı ama önce Garcia-Lopez geçilmeli.

Günün tıkanması ise Christina McHale'in. Sara Errani karşısında son sette 5-0 öne geçen ancak buna inanmamakta ısrar eden ABD'li tenisçi, buradan seti ve maçı verdi. 9-7 biten son setin arından yapılan basın toplantısında göz yaşları içinde konuştu. 5-0'dan sonra rakibi birkaç puan alınca panik yaptığını ve sonra da toparlayamadığını söyledi. Deneyim oldu der ilerlerim.

Marion Bartoli. Strazburg finalinde ikinci sette sakatlık nedeniyle çekilip Fransızlar'ı üzmüştü. Bugünkü performansı da merakla bekleniyordu. İlk sette "Aha gidici" dendi. Sonraki setlerde toparlayarak tur atladı. Daha ilk turda elenseydi ana tablonun IQ ortalaması bir hayli düşecekti. Bildiğiniz gibi kendisi IQ'sunu 175 olarak açıklamıştı. O kadar çok geliyor ki kulaktan falan akıyor zeka. Kova koyup nasipleneydik.

Fransızlardan gidiyoruz. Ama en olaylıları da onlar. Rezai mesela. Babayla kavga etmeler. Hoş babasını da sevmem kendisini sevmediğim kadar. Ama yazık. O günden sonra dik bir eğimle düşüşe geçti. Geçen yıl Madrid'i kazanıp kendini bir anda RG favorisi gösteren kadın neredeeee, şimdili Rezai nerede. Bugün birçok oyuncunun desteğine rağmen Rumen Begu (Bengü'yü hatırladınız mı) karşısında set alamadan veda etti.

Fransızlardan bıktım ama bir Fransız daha var. Llodra, ırkçı ve saldırgan tavırlar sergilemiş o bir az sonraki postun konusu.

Onun dışında Novak, Federer, Delpo, Caro, Vera, Reyiz (Sikiyavone) kazandılar. Güzel bir espri vardı Noval Djokovic'in serisi ile ilgili. Bugün üst üste 40. maçını kazandı Nole. 40-0. Üç kez oyun puanı değil galibiyet serisi yazmıştı biri Twitter'dan. Federer ile Lopez maçı zorlu geçecek dedik bizi yanılttı. Caro'da o doğmadan önce profesyonel tenise başlayan Date-Krumm'a sadece iki oyun verdi. En azından saygılıymış teyzesine.

Read more...

22 Mayıs 2011 Pazar

rg 2011: kadınlarda kupa kapanın elinde mi?

Kadınlarda Williams kardeşlerin eksikliği, Henin'in içleri burkan emekliliği ve Clijsters'ın sakatlıktan yeni dönüyor olması favorisiz bir turnuvaya girmemize neden oldu. Sharapova, Azarenka ve Wozniacki öne çıkan isimler.


İlk grand slam'ini kovalayan dünya 1 numarası Caroline Wozniacki ilk turda iki katı yaşındaki Kimiko Date Krumm ile karşılaşacak. Japon tenisçinin pek bir zorluk çıkartacağını sanmıyorum. Danimarkalı'nın çeyrek final yolundaki önemli rakipleri arasında Hantuchova, MJ Martinez Sanchez ve Kuznetsova bulunuyor. 2009 şampiyonu Kuznetsova, o günden bu yana  pek varlık gösteremedi. Wozniacki'nin sert defansı düşünüldüğünde çeyrek finale kadar yorulmaz demek hatalı olmaz.

Caro'nun çeyrekteki rakibini belirleyecek dilimde bu sene müthiş bir patlama yapan Julia Görges var. Özellikle favori zemini toprakta Caro'yu iki kere yenen Alman raket, Bartoli ve Stosur'un arasından sıyrılmaya çalışacak. Bartoli'nin bugün Strazburg'daki finalde sakatlanarak maçı yarım bırakması ve Stosur'un da istikrarsız sonuçları bu olasılığı arttırıyor. Fakat Safarova, Flipkens ve Pironkova gibi toprak kortta sürpriz sonuçlar almaya yatkın isimler kenara atılmamalı.

Üç numaralı seribaşı Vera Zvonareva kendine tablonun üst tarafında yer buldu.  İlk turdaki rakibi Dominguez Lino. Bu çeyrekteki 23 nolu seribaşı Kleybanova'nın hastalık nedeniyle turnuvadan çekilmesi ortamı yumuşattı. Yine de Zvonareva'nın yolunda daha ikinci turda Sabine Lisicki var. Pavlyuchenkova ile Shvedova arasındaki ilk tur maçı da çok şey vaat ediyor.

Son şampiyon Schiavone'nin diliminde ise bir türlü hayalini kurduğu grand slam şampiyonluğuna erişememiş Jelena Jankovic var en büyük tehdit olarak. Grand Slam kazanmadan 1 numara olanları eleştiren ancak kendisinin de bir zamanlar bu kategoride olduğunun farkında olmayan Sırp tenisçi üçüncü turda Flavia Pennetta ile karşılaşabilir. O da eski Pennetta değil artık. Schiavone ise üçüncü turda Peng Shuai'ye çarpıyor ki bugün Brüksel'de Wozniacki'yi yenebilirdi heyecanlanmasaydı.


Tıpkı Murray gibi Avustralya Açık'ta final gördükten sonra boş boş derinlere dalan yeni geline dönen Li Na'nın diliminde Petra Kvitova çeyrek finalin en büyük adayı. Aslında toprak korta Fransız olan bu Çek kızımız nasıl olduysa şampiyonluk kazandı bu yıl. Bu dilimde ayrıca zeki ama çalışmıyor kontenjanından isimler var bir de. Cirstea, Cibulkova ve Dulgheru isteseler toprakta çok cankar yakabilirler.

Kanımca Sharapova ile birlikte bu turnuvanın favorilerinden biri olan Victoria Azarenka çok rahat bir bölümde ancak olası dördüncü tur rakibi Ana Ivanovic. Sırp tenisçi bu turnuvada yüzde yüzü ile olmayacak, belki sürpriz bir şekilde erken elenecek ama dördüncü turdaki olası bu eşleşme iki tenisçi açısından da kötü olacak.


Sharapova dedik o da tablonun alt tarafında. İlk tur rakibi Mirjana Lucic. Rus raketin dilimi Azarenka'ya göre daha zorlu. Radwanska veya Wickmayer ona dördüncü turda beklemediği bir sürpriz yapabilecek kapasiteye sahip raketler. Masha burada şampiyon olursa kariyer grand slam'ini tamamlayacak. Bu da üzerinde büyük bir stres yaratıyor olacaktır.

Son dilimde dünya iki numarası ve dans ederken sakatlanan Kim Clijsters var. İlk turda Anastasiya Yakimova ile mücadele edecek olan Belçikalı'nın çeyrek yolundaki rakipleri Kirilenjko, Jarka ve Petkovic. Özellikle Petkovic son bir yıldır muazzam bir yükselişte. Alman raketin ilk turda karşılaşacağı isim Bojana Jovanovski. Sert zeminde etkili forehandleri bulunan Sırp raket de kolay lokma değil.

Genel olarak baktığımızda tablonun altı çok daha zorlu. Buna rağmen finale tablonun altından gelenin şampiyonluğu elde edeceğine inanıyorum. Caro ve Clijsters şampiyon olamayacak.

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP