stanford etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
stanford etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ağustos 2011 Salı

30. haftanın şampiyonları


Ernests Gulbis d. Mardy Fish 5-7/6-4/6-4

Tipik Gulbis. Bir anda iyi oynamaya başladı. Bir anda harika servis atmaya başladı. Guillermo Canas'ın etkisi var mıdır emin olamadım. Amerika Açık'a kadarki performansı bize bunun cevabını verecek. Tekrar eski absürt oyununa dönerse değişen bir şey yok demektir.

Aynı turnuva içinde hem Delpo'yu hem Fish'i geçebilmek Ernests potansiyelinde oldukça mümkün ama Ernests standartlarında bir o kadar olasılık dışı. Standardının üstüne çıktığını söyleyebilirim rahatlıkla. Özellik Delpo'ya karşı ilk sette kendi servisinde harikalar yarattı.

Kariyerinin ikinci tekler şampiyonluğu oldu bu. İki de çiftlerde var. Hepsi ABD toprakları dahilinde. Bu çocuk emekliliğin ardından buraya yerleşir benden söylemesi.


Alexandr Dolgopolov d. Marin Cilic 6-4/3-6/6-3

Erkeklerde iki tane Avrupa toprak kort turnuvası vardı. İkisinin de kupaları Quasimodo'dan hallice. Umag'da Alexandr Dolgopolov kariyerinin ilk ATP tur zaferine ulaştı finalde ev sahibi Marin Cilic'i yenerek. Bu senenin başında çok iyi oynayarak dikkat çekmişti Ukraynalı. Bu şampiyonluğun geleceği belliydi ama zamanını kestiremiyorduk. Bence geç de geldi. Olsun neticede siftah geldi, gerisi de gelir.


Marcel Granollers d. Fernando Verdasco 6-4/3-6/6-3

Gstaad'da Marsel'in adaşı Marcel Granollers finalde Fernando Vin Diesel Ver Dasco'yu alt etmeyi başardı. Rakiplerini yeni saç ve sakal kombinasyonu ile güldürerek etkisiz hale getiren ve finale kadar yürüyen İspanyol'u vatandaşı durdurmuş oldu böylece. Evlerden ırak ol Fernando. Alejandro. Lady Gagalara gelesin.


Serena Williams d. Marion Bartoli 7-5/6-1

Kadınlarda Stanford'ı Serena Williams kazandı. Finali izleyen biri "Tenis diye geldik sumo güreşi çıktı" diyebilir. Sezonun en "ağır" finaliydi galiba. ABD'li büyük iş başardı. ABD için favori gösteriliyor şu şampiyonluktan sonra ama orada seribaşı olmayacağını belirtelim. Ters bir kurada erkenden gidebilir.

Washington'daki saçma sapan turnuvayı da Nadia Petrova kazandı. Yaklaşık üç yıl aradan sonra ilk zaferi onun da. Düşün artık.

Read more...

30 Temmuz 2011 Cumartesi

stanford: masha fena ezildi


Amerika Açık serileri başlayınca uykusuz geceler de maalesef opsiyonel olamıyor. Ertesi gün uyku fakiri gözler, anlamsız bakışlar ve “solundan kalkmış” yaftası yiyerek dolaşmayı göze alınca insan tabii  buna değsin istiyor. Tamam epik maçlar beklemiyoruz ama en azından sıkılmayalım, kısılmış göz kapaklarımız arasından birkaç güzel puan falan görelim...

Stanford’da dün akşam çeyrek finaller oynandı ve tabii ki en çok beklenen maç Sharapova ile Serena arasındaydı.  Masha’nın 2004’ten bu yana Serena’yı üst üste altı maçta yenememesi, sakatlıktan dönen ABD’linin tam ritim bulamama ihtimali ile birleşince çekişmeli bir maç olması muhtemeldi.

Masha’nın maçtaki ilk servisine, daha ilk puanda Serena’nın yaptığı şansla karışık return’ün puan olması ardından Maria’nın çift hatası ile “felaket” çanları çalmaya başladı. Bu çan sesleri bile uyku açıcı etki yapamıyordu bende ama gördüğüm farkındaydım. İlk beş oyunun ardından Sharapova’nın hanesinde hâlâ sıfır yazıyordu ve Serena set için servis atıyordu. Üç kez servisini kırdıran Masha tipik özelliğini gösterdi. Son anda bir iz bırakmadan düşmeyecekti. Serena’nın servisini kırdı ve skorborda girdi ancak bir sonraki oyunda tekrar servisini tutunamadı.

Sharapova’nın başına buyruk olduğunu biliyoruz. Bu başına buyrukluk işte tam da bu gibi durumlarda kötü sonuçlar doğuruyor. İlk setteki berbat oyunun ardından antrenörünü kort kenarına çağırmadı Rus tenisçi. Çağırsa belki ikinci sette toparlanacak ipuçlarını elde edebilirdi. Hoş, çağırsa da agresif davrandığını biliyoruz. Eski koçu Michael’ı da bu konuşmalar sırasında rezil etmişliği, küçük bir çocuk gibi azarlamışlığı da var.

İkinci sette de berbat oyunu devam etti Sharapova’nın ve Williams dokuzuncu maçında ilk beşten bir isim yenmiş oldu. Maçtan sonra daha teri soğumadan, üzerini değiştirmeden ESPN stüdyosuna gelip, sırtında havluyla abuk sorulara maruz kaldı. Diet miet. Sabine için de “Benden bile güçlü” dedi.


Evet Sabine, abla Radwanska’yı üç sette geçti. Yine harika forehandler, fotoğraf çeker gibi groundstrokelar. İkinci sette saçmaladı bayağı ama son sette çok iyi oynayarak yarı finale çıktı. Birmingham ile başlayan yükseliş sert zeminde de devam ediyor. Serena Alman tenisçinin bu iki ay içinde karşılaşmadığı türde bir oyuncu. Ben de merakla bekliyorum nasıl bir mücadele olacak. Serena çok hata yapan oyuncuları sever. Lisicki de maalesef ki çok hata yapan bir oyuncu agresif oyunun bir götürüsü olarak. Lisicki kendi servislerinde iyi işler çıkartmalı. Ralliye fazla girmeden sakin sakin gitmeli. Tie-break’e sürükleyebilirse daha avantajlı çünkü.

Diğer yarı final eşleşmesi ise Marion Bartoli ile Domi arasında. 

Read more...

27 Temmuz 2011 Çarşamba

stanford: umutlandırıp utandıran


Profesyonel bir "sorunlu tenisçi" destekçisiyim. Yılların eskitemediği bir Ivanovicciyim. Çift hataların yıldıramadığı bir savaşçı, kırılan servislerin sindiremediği bir cengaver... Bu benim. Onlarca maçını izledim Ana'nın. Kız her defasında beni şaşırtabiliyor. Her defasında. Ben her maç "Bundan daha da saçmalayamaz zaar" diyorum, diğer maç ağzım açık bakakalıyorum.

Stanford'dayız. Rakip Ayumi Morita. Bartoli değil, Date-Krumm değil, ters gelen bir tenisçi değil. Ana ilk seti kaybediyor. Olur diyorum, toparlar. İkinci sette 3-1 geriye düşüyor. Öfff yine aptal gibi gereksiz bi' tenisçiye yenildi diyorum. "Maç bitti çeviremez" diyorum. Hop bu servis kırıyor. 3-3 yapıyor. Sonra bi daha servis kırıyor 4-3 yapıyor. "Aha alacak seti tamam karar setine gideriz" diyorum. Çat servis kırdırıyor. Tie-break bekleriz diyorum. Çat servis kırıp 5-4 yapıyor. "Hah tamam şimdi kendi servisinde ikinci seti kapatır" diyorum. Bam servis kırdırıyor. Çift hatalar havalarda uçuşuyor. Ball tosslar alakasız yerlere yapılıyor. Sonra Morita maç için servis karşılıyor. Ana yine servis kırdırarak maçı veriyor.

BEN DAHA NE DİYEYİM ULAN SANA! Maçtan sonra çıkıp "Servis performansımdan memnunum" diyor bi de. Borderline oldum ulan! Dokuz çift hata ve ilk servisin oyuna girme oranı yüzde 38! 38 ya!

Çohşühür ki Bambam saçmalamadan kazandı ilk tur maçı. Halep yükselişte bi tenisçi. Daha çok toprakta başarıları var ama belli olmuyor bu yeni nesil zıpırlar. İkinci turda Sam Stosur ile karşılaşacak Lisicki. Çiçeği burnunda çiftler takımının üyeleri karşı karşıya. Rengim belli.

Günün "Clash of the Babes" isimli maçında Makiri, altı nolu seribaşı Görges'e set vermedi. Bence bu da güzel bi' sonuç. Kirilenko önemli bir tenisçi daha çok görelim üst turlarda. Rus raket ikinci turda Serena Williams ile oynayabilir. Eğer Serena ilk turda Rodionova'yı geçerse. (Ben bu satırları yazarken daha ısınıyorlardı maça başlamak için) Zaten ana tablonun en altındaki ikinci tur eşleşmelerine bakıyorum içim kamaşıyor.

Kirilenko-Williams / Hantuchova-Sharapova

Dört sene öncesinin bir Grand Slam yarı final eşleşmeleri gibi.

Dün Aga Radwanska ilk tur maçını kazanmıştı. Bugün elemelerden gelen kardeşi Urszula, Olga Savchuk'u yenerek tur atladı. Kura şansı da vardı tabii. İkinci turdaki rakibi Ana'yı yenen Morita. Ha Ula'ma benim.

Read more...

26 Temmuz 2011 Salı

30. haftanın turnuvaları

Bu hafta yoğun. Erkeklerde üç, kadınlarda iki turnuva var.

Erkeklerde US Serileri kapsamında Los Angeles'ta Farmers Classic başladı. Genç ve deneyimli isimleri güzel bir şekilde bir araya getiriyor. 1 nolu seribaşı, bu hafta Atlanta'da şampiyon olan Mardy Fish. Onunla birlikte şampiyonluk kovalayacak isimlerden biri Delpo. Wimbledon'dan sonra ilk kez göreceğiz. Bakalım Thor forehandleri sert zeminde bu yıl nasıl işler yapacak. İlk turun dikkat çeken eşleşmelerinden birisi de Berankis ile Harrison arasında. İkisi de gelecek vaat ediyor. Hatta Harrison bayağı bir overrate ediliyor ama hakkında hayırlısı artık. Bir başka genç ve overrate Dimitrov ilk turda deneyimli Tommy Haas ile karşılaşacak. Gonzo da ana tabloda. Son şampiyon Sam Querrey yok. Atta gitti.

Avrupa'da inatla devam eden toprak turnuvalarından biri Gstaad'da diğeri Umag'da. Gstaad'da sekiz seribaşıdan altısı İspanyol. Son şampiyon Almagro, bir numaralı seribaşı olarak unvanının peşinden koşturacak. İlk 10'un asansör isimleri var turnuvada. Ne çok üst düzey ne kötü tenisçiler yani. Youzhny, Wawrinka, Verdasco... Almagro zor kura çekmiş. Tablonun altı daha ferah.

Diğer turnuva ise Hırvatistan'da. Umag'da son şampiyon Juan Carlos Ferrero. O da iki hafta önce bir şampiyonluk yaşadı ancak Hamburg'da erken elendi. İlk turda Maximo Gonzalez ile kapışacak. Bir de bu turnuva çok tırtlaşmış görmeyeli, tablodaki isimlere bakıyorum da...

Kadınlar her zamanki gibi daha zevkli olacak. Birleşik Devletler topraklarında Stanford ve Washington'da toplam iki turnuva var bu hafta. Washington'daki bu sene ilk kez düzenleniyor. 1 nolu seribaşı Shahar Peer. Ben Dokic ve Jovanovski'yi izlerim burada. Ha bi de genç kızımız Eugenie...

Stanford'da haftanın tüm eğlencesi. Son şampiyon Azarenka'nın bir numaralı seribaşı olduğu turnuvada Sharapova, Bartoli, Stosur, Aga, Görges, Ana ve Domi diğer seribaşılar. Dünya 170küsür numarası Serena Williams da protected ranking ile ana tabloda kendine yer buldu. İlk turda Rodionova ile oynayacak geçerse Görges-Makiri galibi gelecek karşısına. Çeyrek finalde olası bir Serena - Masha maçı elşeşmesi var.
Alaman kızımı da Wimby'den sonra ilk kez göreceğim. Bambam ilk tuda Halep ikinci turda Stosur ile eşleşti. Zor kura. Ana ise ilk turda Ayumi Morita ile mücadele edecek.

Read more...

2 Ağustos 2010 Pazartesi

davenport, iki çocuklu şampiyon

Spor insan vücudunun ne kadar harika bir makina olduğunu bize gösterir. "Citius, Altius, Fortius" yani "Daha hızlı, daha yükseğe, daha güçlü” der Olimpiyat Oyunları'nın mottosu. Kadınlar için ise durum daha ilginç. Anne olduktan sonra spora dönenler ve başarılı olanların sayısı azımsanmayacak derecede fazla. En yakın örneği Kim Clijsters iken, Amerikalı raket Lindsay Davenport ikinci kez anne olduktan sonra döndüğü profesyonel turda, 34 yaşında, önceki akşam bir şampiyonluk daha yaşadı. En son iki yıl önce Memphis’te kupa kaldıran Davenport, partneri Liezel Huber ile birlikte Stanford’da çiftler şampiyonu oldu. Son sette yani süper tie-break'te geriden gelerek zafere ulaştı ikili.

Read more...

1 Ağustos 2010 Pazar

stanford'da neler olmuş

Sadece İstanbul yok.

Kadınlarda haftanın diğer turnuvası Stanford'daydı ve ben hiç ilgilenemedim. Üzgünüm. Şöyle bir üzerinden geçelim bakalım neler olmuş.

İlk turda can alıcı eşleşmeler var demiştim ana tabloyu size verirken. Sharapova-Zheng maçı örneğin. Masha iki sette kazandı bu maçı. Diğer önemli değil ama komik eşleşme tablonun en altındaydı. Roland Garros'ta Safina'yı ilk turda yenen Kimiko Date Krumm, Stanford'da da üç sette kazandı. Rus raket artık kendine gelemez. Date-Krumm ikinci turda Dementieva ile eşleşti. İlk seti kazansa da sonraki setleri kaybederek turnuvaya veda etti.

İlk turda sonucunu en çok merak ettiğim karşılaşma ise Ana Ivanovic ile Alisa Kleybanova arasındaydı. Ivanovic 6-3/6-2 kazandı maçı. Roland Garros'un da rövanşını almış oldu. Çok şaşırdım bu sonunca. Ivanovic sizi peşinden koşturmayı seven kız gibi. Platonik aşkınız gibi. Kaynediyo, kaybediyo, kaybediyo (yüz vermiyo), tam umudu kesmişken (başka kızlara meylederken) hooop bir galibiyet alıyor (sizi arıyor) ki umutlanıyorsunuz. Sonra yine aynı terane. İkinci turda ne yaptı Ana? Baroli'ye iki sette mağlup oldu. Dedim ben size.

Shahar Peer hariç bütün seribaşılar çeyrek finaldeydi. Kirilenko'ya yenildi İsrailli. Çeyrek final eşleşmeşerinde Stosur, Wickmayer'i; Azarenka, Bartoli'yi; Radwanska, Kirilenko'yu ve Sharapova da Dementieva'yı mağlup ederek son dörde kaldılar. İlk yarı az önce sonuçlandı ve Azarenka, Sam Stosur'u çok rahat geçti.

Roland Garros finalisti Stosur, şampiyon Schiavone'den daha iyi gidiyor. Masha- Radwanska yarı finali 4 saat sonra başlayacak bu postun saatine göre.

Read more...

26 Temmuz 2010 Pazartesi

30. haftanın turnuvaları

Amerika Açık’a bir ay kala hâlâ iki adet toprak kort turnuvası görüyoruz erkekler tarafında. Herkesin gönlünü hoş tutmak gerekir tabii. Avrupa’da İsviçre ve Hırvatistan’da iki adet toprak zeminli turnuvamız mevcut bu hafta.

Gstaad. Martina Hingis ve Roger Federer gibi iki isim yetiştirmiş ülkenin düşük mü düşük profilli turnuvası. Bizde o bile yok ama di mi. “Stop Rare” diyerek nadir görülen fakat dünyada her yıl milyonlarca insanı etkileyen hastalıklara karşı kurulmuş bir organizasyona da destek oluyor bu şampiyona. Genç Brezilyalı Thomaz Bellucci’nin ilk ATP Tur şampiyonluğuna geçen yıl ev sahipliği yapan Allianz Suisse Open’da bu yıl kimler var şöyle bir göz atalım. (Arada böyle yazmak hoşuma gidiyor, normalde haldur huldur yazarım)

1 numaralı seribaşı Mikhail Youzhny iken 2 numarada Nicolas Almagro’yu görüyoruz. Geçen hafta Bastad’da Robin Söderling’i yenerek şampiyon olmuştu İspanyol raket. Son şampiyon Thomaz Bellucci de 3 numaralı seribaşı olarak tacını korumak üzere ana tablodaki yerini aldı. Ancak çok zor bir kurası var. İlk turda ev sahibi Chiudinelli ile oynayacak olan Brezilyalı’nın daha sonraki muhtemel rakipleri Igor Andreev, Victor Hanescu ve Nicolas Almagro. Geçen yıl elemelerden gelip ikinci turda ev sahibi Wawrinka’yı, yarı finalde de Andreev’i yenmeyi başarmıştı aslında. Bu sefer de bu has toprakçı ipi göğüsleyebilir.

Gstaad Ana Tablo


Diğer turnuva Hırvatistan’ın Umag kentinde. Geçen senenin şampiyonu Kolya bu sene 1 numaralı seribaşı olarak arz-ı endam ediyor turnuvaya. Bu hafta istediğini alamayarak Korolev’e Golubev'e elenmişti Hamburg’da Rus raket. Yine bu hafta Korolev’e  Golubev'e yenilen, hem de finalde yenilen Jürgen Melzer de iki numaralı seribaşı. Bu yıla süper başlayan fakat sonra bir anda buharlaşan efervesan Ljubicic ev sahibi olarak onları takip ediyor Studena Croatia Open’da. Ama korkulacak bir şey yok, Korolev  Golubev (eeeeh) katılmıyor turnuvaya.

Umag Ana Tablo


Hah geldik sert zeminli turnuvaya. Amerika Açık Serileri’nin ikincisi Los Angeles’ta Farmers Classic adı altında başlıyor. Turnuvaya 1 numaralı seribaşı olarak katılacak olan Novak Djokovic kişisel sebeplerden ötürü çekilince meydan Bladi Murray’ye kaldı. Sam Querrey, Marcos Baghdatis ve Feli Lopez ilk turu bye geçen diğer üç isim. Ernests Gulbis ve Janko Tipsarevic de var hem ana tabloda. Tipsy, Baghdatis ile antrenman yapıyordu dün. James Blake’e de wildcard vermişler. Çok güldüm. Dün oynanan gösteri maçında, hayır (şer’in karşıtı) maçında, Agassi, McEnroe’yu iki sette yenmiş. Ciddi olamazsın!

Los Angeles Ana Tablo


Haftanın asıl olayı kadınlarda. İstanbul Cup dışında Stanford’da güzel bir turnuva var. Mashalı, Analı, Makirili, Vikalı... Bal ne ki, şeker ne ki, C6H12O6. 1 numaralı seribaşı Sam Stosur. Bisepslerini gözlerimize soka soka servislerini indirecek T’ye yine. Son şampiyon Marion Bartoli 4 numaralı seribaşı olarak korta çıkacak. Roland Garros yarı finalinde sakatlandıktan sonra Elena Dementieva ilk defa bizlere kendini gösteriyor burada, Bank of the West Classic adlı, logosunda ayı mayı olan bu turnuvada.

İlk tur eşleşmeleri var ki herpes görev başına gelir, dudaklar uçuklar. Hepimizin daha dün gibi hatırladığı, Roland Garros ilk tur eşleşmesinin rövanşı var. Kimiko Date teyze ile Dinara Sefila (evet yaptım) ilk turda karşı karşıya geliyor. Panic at the Center Court!!! Yetmez. Maria Sharapova ile Jie Zheng de cabası. Çok zor çıktı yahu kıza. Indian Wells’te Zheng yenmişti vallahi. Kesmeeez. Ana Ivanovic-Alisa Kleybanova. Ivanovic’i çiğ çiğ yiyecek bu iri kadın. Fransa Açık’ta yemişti çünkü. Üç oyun vermişti sadece. Korkuyorum Ana!

Her şey tamam geyiğimizi yaptık, tabloya baktık. Tamam da bu Ashley Harkleroad’ın Protected Ranking ile ana tabloya alınması yazık günah değil mi. Orada ne genç kızlar var. Bu sene sadece bir maç yapmış bu kızı niye alıyosunuz be! World Team Tennis'i saymıyorum. Dellendirdiniz beni gece gece.

Stanford Ana Tablo

Read more...

3 Ağustos 2009 Pazartesi

30. haftanın kazananları

30. hafta hem benim için hem de tenis turnuvaları açısından yoğun bir haftaydı, kazasız belasız attlatığımızı düşünüyorum.. üçü atp ikisi wta olmak üzere toplam beş turnuva şampiyonlarına kavuştu..

istanbul'dan çok detaylı olarak bahsettim ondan bahsetmeyeceğim burada..

stanford'da sürprizler vardı.. williams kardeşler, dementieva, şarapova, jankovic gibi isimlerin varlığında neredeyse bir grand slam çekişmesinde geçen bu seneki turnuvayı kazanan isim marion bartoli oldu.. finalde venus williams'ı 3 sette geçmeyi kazanan fransız raket toplamda beşinci bu seneki ise ikinci şampiyonluğuna ulaşmış oldu..

final maçına şöyle bir göz ucuyla bakma imkanım oldu ikinci setten itibaren.. ilk seti çok rahat alan bartoli ikinci sette de daha setin başında servis kırma avantajını eline geçirse de venus'un sert direnişi ve canlanan oyunuyla karşılaştı ve ikinci seti 7-5 kaybetti.. bu dakikadan sonra franszı raketin oyundan düşeceğini tahmin edenler yanılıyordu.. zira yine üçüncü setin başında servis kırma avantajını eline geçirdi ve bu sefer bu avantajını kaybetmeyerek şampiyonluğa ulaştı..

turnuva öncesi koçu ve babası dr. walter bartoli kızına "finale çıkman imkansız" demiş.. dünkü finalden önce de "6-0/6-1 yenilme de ne olursa olsun" demiş.. değişik bir motivasyon örneği.. zaten antremanlarda uyguladığı değişik egzersizler ile oldukça ilgi toplamıştı dr. bartoli.. örneğin L şeklinde bir botu ile servis attırmak, ayakkabılara tenis topu bağlamak vs..

bu turnuvada sürprizler ve şok sonuçlar dikkat çekti.. serena williams ikinci turda samantha stosur'a yenildi.. "en iyi benim", "dünya 1 numarasını ben hak ediyorum" diyen bir raket için acı verici olmalı.. hahah.. turnuva önesi yüzde 100 ile geliyoruz herkes sandığa diyen şarapova ikinci turda nadia petrova'yı darmadağan etse de bir sonraki turda venus williams tarafından çarpıldı.. servis oyunlarında etkisiz olan rus raketin amerika açık'a kadar hazır olması en büyük temennimiz.. venus şarapova'ya çarptıktan sonra hızını alamayıp dementieva'yı da 6-0/6-1 ile geçince final maçında herkes onu favori gösteriyordu.. ama bartoli zihinsel ve fiziksel olarak ne kadar fit olduğunu gösterdi..

erkeklerde de saçma sapan olaylar vardı.. los angeles'ta finalin adı sam querrey - carsten ball idi.. elemelerden gelen avustralyalı'nın ilk atp tour finaliydi bu.. belki de ikinci turda dimitri tursunov sakatlanıp maçtan çekilmese buraları göremeyecekti amerika doğumlu raket.. çeyrek findalde john isner'ı ve yarı finalde leonardo mayer'i geçmeyi başardı.. finalde kule querrey'den de set almayı başardı.. ernests gulbis ilk turu geçse de ikinci turda marat safin karşısında basit hatalarının kurbanı oldu.. safin çeyrek finalde haas'a yenildi.. haas yarı finalde querrey'e..


avrupa'daki son toprak kort turnuvası umag'da nikolay davydenko şampiyonluğa ulaştı.. geçen hafta hamburg'da da şampiyon olan rus raket bakalım sert zemine adapte olmada güçlük çekecek mi? umag'da set kaybetmeden ve maç başına 4,5 oyun vererek kupayı kaldıran rus raketin finaldeki rakibi juan carlos ferrero sadece 3 oyun alabildi.. 6-3 ve 6-0

geçen hafta hamburg'da fan vermişlerdi bu hafta apartman gibi trophy verdiler..

carsten ball'un yapamadığını thomaz belluci yaptı ve elemelerden gelip şampiyonluğa ulaştı.. gstaad'da finalde andreas beck'i yenen brezilyalı ikinci atp finalinde ilk kez birinci oldu.. bu sene şubat ayında kendi evinde tommy robredo'ya yenilmişti finalde.. final yolunda ev sahibi stanislas wawrinka, nicolas kiefer ve igor andreev'i geçmeyi başardı.. ancak çeyrek finalde 1 set gerideyken nicolas kiefer'in sakatlanıp çekilmesi avantajıydı.. o da carsten ball gibi gerideyken güçlü rakibinin çekilmesi ile tur atlamış oldu ve bu avantajı çok iyi kullandı..

bu nasıl trophy arkadaşım? granit ve 23 kilo.. amacınız ne?

Read more...

26 Temmuz 2009 Pazar

30. hafta turnuvaları

30. haftada wta stanford ve istanbul'da, atp ise gstaad, umag ve los angeles'ta.. bu postu girdiğim saatte diğer bütün turnuvaların ana tablolarına ulaşabilirken dibimdeki istnabul cup'ın ana tablosuna ulaşamadım.. hiçbir yerde yok saat 15:00 itibariyle.. çok garip..

stanford ana tablo
şarapova'nın petrova yakınlaşması roland garros ve wimbledon'dan sonra da devam ediyor.. masha amerika'daki özel bir turnuvada (world team tennis) oynadığı maçlardan sonra yüzde 100 hazırım diye açıklama yapmıştı.. benim bildiğim "yüzde 100 hazır şarapova" amerika açık'ı kazanır.. çeyrek finale kadar çıkarsa burada karşısına venus çıkıyor.. yüzde 100 şarapova williamsları donunda sallar.. bakalım göreceğiz.. ilk turdaki cibulkova - stosur eşleşmesi çok güzel.. gençlerden lisicki çok iyi bi kura çekmiş.. cirstea ise ilk turda radwanska ile oynayacak.. radwanska geçen sene istanbul cup'ı kazanmıştı.. bunu korumak yerine stanford'u tercih etti..

gstaad ana tablo

isviçre'de evsahibi wawrinka 1 numaralı seribaşı.. son şampiyon victor hanescu burada.. yükselişteki rumen tenisinin en önde gelen temsilcisi.. bayanlarda cirstea, niculescu, olaru, gallovits ile birlikte romanya'nın adını daha çok duyuracaklar.. hanescu ilk turda ivo minar ile oynayacak.. gaston gaudio wild card almış.. en son roland garros 2009 ilk turunda radek stepanek'e yenilmişti 2004 rg şampiyonu arjantinli..

umag ana tablo
marin cilic'i göremedim çok ilginç.. bu hafta hamburg'ta coşan ve yarı final gören cuevas, roland garros'ta coşan ve çeyrek final gören jcf mücadele edecekler burada.. e toprak kort olunca bir sürü ispanyol hücum ediyor üstüne.. son şampiyon fernando verdasco yok bu sene..

los angeles ana tablo
amerikalılar çoğunlukta tabi ki.. robby ginepri indianapolis'te final oynayacağı için elemeleri direkt atlatıp ana tabloya yazmışlar ismini.. indianapolis'te ilk turda elenen ancak çiftlerde tursunov ile finalde şampiyonluk mücadelesi verecek oln gulbis'in rakibi kolay bu sefer.. marat safin de son demlerinde.. ginepri ile oynayacak ilk turda.. indianapolis'teki diğer tekler finalisti sam querrey ise istomin ile mücadele edecek ilk turda.. son şampiyon jm del potro yok..

saat 15:30 oldu ve istanbul cup ana tablosuna ulaştık..

istanbul ana tablo
tablonun üst tarafı çok kötü olmuş.. gençler ve gelecek vaadedenler hep bir arada: voegele, hercog, shvedova, arantxa rus.. bu arada arantxa rus bir ara gelmiyor diye öylesine korktum ki anlatamam.. ilk turda pemra özgen ile oynuyor hollandalı.. haydi bakalım.. petra martic gelmemiş ama ayıp etmiş..

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP