30 Temmuz 2011 Cumartesi

stanford: masha fena ezildi


Amerika Açık serileri başlayınca uykusuz geceler de maalesef opsiyonel olamıyor. Ertesi gün uyku fakiri gözler, anlamsız bakışlar ve “solundan kalkmış” yaftası yiyerek dolaşmayı göze alınca insan tabii  buna değsin istiyor. Tamam epik maçlar beklemiyoruz ama en azından sıkılmayalım, kısılmış göz kapaklarımız arasından birkaç güzel puan falan görelim...

Stanford’da dün akşam çeyrek finaller oynandı ve tabii ki en çok beklenen maç Sharapova ile Serena arasındaydı.  Masha’nın 2004’ten bu yana Serena’yı üst üste altı maçta yenememesi, sakatlıktan dönen ABD’linin tam ritim bulamama ihtimali ile birleşince çekişmeli bir maç olması muhtemeldi.

Masha’nın maçtaki ilk servisine, daha ilk puanda Serena’nın yaptığı şansla karışık return’ün puan olması ardından Maria’nın çift hatası ile “felaket” çanları çalmaya başladı. Bu çan sesleri bile uyku açıcı etki yapamıyordu bende ama gördüğüm farkındaydım. İlk beş oyunun ardından Sharapova’nın hanesinde hâlâ sıfır yazıyordu ve Serena set için servis atıyordu. Üç kez servisini kırdıran Masha tipik özelliğini gösterdi. Son anda bir iz bırakmadan düşmeyecekti. Serena’nın servisini kırdı ve skorborda girdi ancak bir sonraki oyunda tekrar servisini tutunamadı.

Sharapova’nın başına buyruk olduğunu biliyoruz. Bu başına buyrukluk işte tam da bu gibi durumlarda kötü sonuçlar doğuruyor. İlk setteki berbat oyunun ardından antrenörünü kort kenarına çağırmadı Rus tenisçi. Çağırsa belki ikinci sette toparlanacak ipuçlarını elde edebilirdi. Hoş, çağırsa da agresif davrandığını biliyoruz. Eski koçu Michael’ı da bu konuşmalar sırasında rezil etmişliği, küçük bir çocuk gibi azarlamışlığı da var.

İkinci sette de berbat oyunu devam etti Sharapova’nın ve Williams dokuzuncu maçında ilk beşten bir isim yenmiş oldu. Maçtan sonra daha teri soğumadan, üzerini değiştirmeden ESPN stüdyosuna gelip, sırtında havluyla abuk sorulara maruz kaldı. Diet miet. Sabine için de “Benden bile güçlü” dedi.


Evet Sabine, abla Radwanska’yı üç sette geçti. Yine harika forehandler, fotoğraf çeker gibi groundstrokelar. İkinci sette saçmaladı bayağı ama son sette çok iyi oynayarak yarı finale çıktı. Birmingham ile başlayan yükseliş sert zeminde de devam ediyor. Serena Alman tenisçinin bu iki ay içinde karşılaşmadığı türde bir oyuncu. Ben de merakla bekliyorum nasıl bir mücadele olacak. Serena çok hata yapan oyuncuları sever. Lisicki de maalesef ki çok hata yapan bir oyuncu agresif oyunun bir götürüsü olarak. Lisicki kendi servislerinde iyi işler çıkartmalı. Ralliye fazla girmeden sakin sakin gitmeli. Tie-break’e sürükleyebilirse daha avantajlı çünkü.

Diğer yarı final eşleşmesi ise Marion Bartoli ile Domi arasında. 

0 yorum:

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP