5 Eylül 2011 Pazartesi
video: salndalyeden kaydfım krampken
gün sonu: amerika açık 2011 - gün 7
Dün için şunu söyleyebilirim: Dramadan drama beğenin.
Amerika Açık zamanı üzerine bir güzellik çöken, çöreklenen Flavia Pennetta yine ortalama üstü performansıyla çeyrek finalin yolunu tuttu. Son 1,5-2 senedir çıkışta olan ve ilk 20'ye kapağı atan, dördüncü turda karşılaştığı Shuai Peng ters bir rakip olabilirdi. İtalyan'ı Peng'dan daha çok zorlayan bir şey vardı dün.
Kendi servisinde maçtan iki puan uzaklıktayken gelen bulantı Sartre'ınki kadar olmasa da içtendi. Pennetta, Petkovic'in geçen ay yaptığı gibi Tepelere Koşmaktansa kortun uygun bir yerine bırakmayı denedi. Neyse ki herhangi bir ifrazat olmadı. Olan İtalyan'ın servis oyununa oldu ve set tie-break'e gitti.
O dağınıkla ilk puanı kaptıran ve 6-2 geriye düşen Flavi nereden geldiğini anlayamadığım bir dirençle üst üste altı puan kazanarak galip ayrıldı maçtan.
Karşılaşmadan sonra basın toplantısında nem ve sıcaktan dolayı zorlandığını ayrıca maçın da uzun ve gerici olmasının bunda etkili olduğunu söyledi.
Tam da aynı zaman diliminden Nadal, Nalbandian önünde maçı kazanmak üzereydi. İlk set dışında pek de zorlandığını söyleyemeyiz İspanyol'un. Sağ ayağındaki sakatlık belli ki onu rahatsız ediyor. Maç içinde son sette tıbbi mola aldı. Asıl olay müsabakadan sonraki basın toplantısında gerçekleşti. Nadal gazetecilerle konuşurken bir anda durdu. Yüzü ekşi bir hal aldı. Durumu idare etmeye çalışıyordu ama kramp belli ki çok acı veriyordu. Sandalyeden kaydı. Masanın yanına uzandı. Tıbbi müdahaleden sonra yine sol kaşı havada sırıtkan bir ifade ile devam etti.
Günün draması ise Stosur - Kirilenko maçındaydı. İkinci setteki tie-break'i ben torunuma anlatacağım. O da torununa anlatsın. BlueRay adı verilen çok eskimiş teknolojiden izlesinler o seti. 2287 yılında "eskiden tenis çok güzelmiş" denilsin.
Maçın genelinde tenis kalitesi pek yüksek değildi. Kirilenko'dan hatalar, Stosur'dan hatalar. Tipik bir WTA maçı şeklinde, aldım verdim ben seni yendim diyerek geçiyordu. İkinci setin tie-break'inde ise puanların kalitesi değil belki ama mücadele düzeyi müthiş arttı. Ben tam üç kere maç bitti, iki kere set bitti dedim (teoride beş kere set bitti demiş oluyorum ama anladınız siz). Stosur ve Kirilenko her biri beşer kez seti bitiremedi. Bazıları kendi servisindeydi ama o heyecand aonun istatistiğini tutamadım.
Olayların nirvana'ya ulaştığı nokta ise Stosur maç puanındayken, aynı puanda üst üste iki Challenge'dan Kirilenko'nun haklı çıkmasıydı. 17-15 Kirilenko'nun üstünlüğü ile biten ve karar setine uzatan tie-break'te toplamda üç kere çizgi hakemlerinin yanlış kararlarını düzeltti Kirilenko. Düşünebiliyor musunuz Şahin Gözü olmasaydı neler olacaktı? Ya da şimdiye kadar ne haklar yendi? Amerika Açık'taki hakemler çok kötü bu yıl. Sandalye hakemleri dahi çok kötü. USTA buna bir şey yapması lazım.
Benim için en büyük drama ise tabii ki Bambam'ın Zvonareva karşısında varlık göstermemesi oldu. Delpo da elendi zaten enseyi kararttım. Read more...
4 Eylül 2011 Pazar
gün sonu: amerika açık 2011 - gün 6
Serena Williams bir yıl aradan sonra oynadığı ikinci Grand Slam'de ilk beş sette sadece dört oyun bıraktı. Bu beş setin biri de bu akşamki Azarenka karşısındaki üçüncü tur maçındaydı. Belaruslu daha maçın başladığını anlamadan Serena atı almış, Dinara'nın aksine, Üsküdar'ı geçmişti. 5-0'dan sonra onurunu kurtaracak bir oyun almayı başardı dört numaralı seribaşı.
İkinci sette Azarenka olması gerektiği gibiydi. Serena'nın servisini bile kırmayı başardı bakın siz şu afacana. O kadar önemli bir yerde kırdı ki ilk set boyunca ezilmiş bir zihnin o noktada bu baskıyı karşılayabilmesi şaşırtıcıydı. Toplam dört maç puanı çevirerek tie-break'i gördü Vika. Tie-break'te ise Serena üstünlüğü vardı ve ABD'li son 16'ya kaldı.
Ben Serena'nın bu mini yenilmezliğini bağlayacak bir şey bulamadım. Oyununda fark ettiğim şey toplara çok çabuk hareketlenmesi. Adeta rakibin raketinden çıkmadan doğru köşede bitiveriyor.
Serena'yı düz oynayarak yenmeniz imkansıza yakın. Düz groundstroklarla olmaz. Oyunun ritmini hep değiştirmeniz lazım. Slicelar ile droplar ile. Serena'nın bu turnuvada karşılaştığı en güçlü isim Azarenka'ydı ve kendisi slice bilmez drop yapmaz bi şahsiyet.
Serena bu turda Ana ile oynayacak. Ana, Azarenka'ya oranla slice'ı daha çok kullanan bir tenisçi. Bu bir avantaj ama onun da bir handikapı var ki evlerden ırak.
Bugün Sloane Stephens önünde rezil bir servis performansıyla oynadı ve şunu açıkça söylüyorum 6-0/6-0 yenilir. Stephens bile dört kez servisini kırdı Ana'nın bu maçta. Varın gerisini siz düşünün. Ana çalışan tek silahıyla, forehandiyle bugün kazandı. Karşısında biraz daha deneyimli bir isim olsaydı, Robson olsaydı misal, işler değişirdi.
Schiavone isimli zat-ı muhterem yine ışığı gördü. Son anda bir elektroşok ile hayata döndü. Chanelle Scheepers önünde ikinci sette maç puanı çevirip karşılaşmayı kazandı. Işığı görmeyi çok seviyor reyiz. Rakibi Pavlyuchenkova olacak. Nastya, Jelena Jankovic'e set vermedi. Jankovic hiç sağlık molası alamadığı maçı kaybetti :(((
Petkovic, Carlo Suarez, Caro ve Sveta rahattı bugün.
Erkeklerde oturup adam akıllı bir maç izlemedim. Ne o öyle zaten dan dun, hiiç. Sürpriz de yok. Djokovic kazandı, Federer kazandı, Fish, Ha keza. Günün en heyecanlı geçmesi beklenen maçında Tsonga, yakışıklıyı eve gönderdi. Ha sürpriz yoktu dedim vardı galiba. Berdych nam-ı diğer Big Bird, Tipsarevic karşısında ikinci sette omuz sakatlığı nedeniyle maçtan çekildi. Tam tersine alışkınız ama biz. Read more...