6 Eylül 2008 Cumartesi

amerika açık 08 - finalin yarısı

roger federer günün ilk yarı final maçında novak djokovic'i 3-1 ile mağlup etmeyi başararak geçen seneki başarısını tekrarladı.. istediğim tarafın değil de tahmin ettiğim tarafın kazanması beni üzse de "önümüzdeki maçlara bakacağız" artık..

hayatımda izlediğim en sıkıcı tenis maçlarından biriydi diyebilirm bu maç için.. djokovic istediği kadar yorgun olsun, istediği kadar morali bozuk olsun çıkıp elinden gelenin en iyisini yapmak zorundaydı.. o ise parmağını bile kıpırdatmamayı seçti.. federer ise geçtiğimiz senelerdeki oyunun oldukça ama oldukça uzağında.. bu yüzden maçta ritim namına hiçbir şey yoktu.. hava desen zaten karanlık, bulutlar sarmış kortun üzerini.. yağmur yağdı yağacak..

ilk sette djokovic servislerinde istediğini bulamadı.. federer ise tam tersine servislerini bu turnuvada hiç bu kadar iyi kullanmamıştı.. yüzde 83 ilk servisin oyuna girme oranı ve 4 ace'e karşılık 0 çift hata.. bir kere rakibinin servisini kırmayı başaran isviçreli ilk seti 6-3 ile aldı.. ikinci sete djokovic harika başladı ki maçtaki en iyi oynadığı bölümdür 2. setin ilk 3 oyunu.. servisleri harikaydı, returnleri harikaydı.. servis kırarak 3-1 önce geçti ancak federer buna hemen cevap verdi durumu 3-3' e getirdi.. iki oyuncu da 4 oyun boyunca servis kullandıkları oyunları aldılar.. 5-5 iken djokovic bir kez daha federer'in servisini kırdı ve kendi servis attığı oyunu da alarak ikinci seti kazandı..

üçüncü set ise ikincinin tam tersi gibiydi.. daha az basit hata yapan taraf bu sefer federer'di bu sette.. 5-5 iken isviçreli raket servis kırmayı başardı ve 7-5 ile üçüncü seti aldı.. son sette ise artık yorgunluktan oracıkta düşüp bayılacağından korktuğum djokovic maça hiç asılmadı.. zaten baştan beri bir isteksizlik vardı.. eskiden kendiyle kavga ederdi maçlarda hata yapınca.. bu sefer umursamaz bir tavırdaydı.. yine seyircilerle tartıştı.. roger federer, sırp raketin servisini 2 kez kırdı ve son seti 6-2 alarak üst üste 5 kez final oynama hakkı kazandı amerika açık'ta..

maçın geneline baktığımızda daha iyi olan taraf federer'di ancak çok bariz bir üstünlüğü göze çarpmadı.. çünkü iki tenisçi de kötüydü ve kötünün iyisi kazandı.. federer, turnuva boyunca yaptığı basit hatalara bu maçta da devam etti.. ancak djokovic'e baktığımızda ondan daha çok (47) basit hata yaptığını görüyoruz.. federer'in servisleri müthişti gerçekten.. bu maçtan önce turnuvada ortalama 13 ace ile oynayan federer bu maçta 20 ace'e imza attı ve sadece 1 çift hatası vardı.. final maçında 25 ace yaparsa gilles muller'i geçip ace istatistiklerinde 1 numaraya oturacak.. djokovic'in üstün olduğu taraf ise file önündeki volelerdi..

sonuçta beklenilenin çok altında bir maç oldu.. gözümde djokovic tarihinde kara bir lekedir bu maç.. yenildiği için değil, mücadele etmemeyi seçtiği için.. kendisine olan saygımı zedelediğini söyleyebilirim..

günün diğer maçı yağmur haberi nedeni ile louis armstrong'a taşındı ve iki maç aynı anda oynandı (1 saat farkla).. arthur ashe'in kapasitesi daha fazla olduğundan biraz fazla dolu gözüküyordu tribünler.. aziz yıldırım olsa merdivenlere oturmalarından şikayetçiydi olabilirdi izleyenlerin..

maçtan önce andy murray'nin 1 set almasının doğal, daha fazlasını yapmasının kendini aşması olacağını söylemiştim.. britanyalı kendini aştı.. ilk seti 6-2 aldığına oldukça şaşırdığım yetmiyormuş gibi ikinci seti de tie-breakle alınca "bizim murray büyümüş" diye düşündüm.. çünkü benim bildiğim murray ilk setten sonra kendini koyverir, anlamsız basit hatalar yapar, maçı kaybederdi.. üçüncü sette tam rafael nadal ritmini bulmuştu ki yağmur damlaları zemini ıslatmaya başladı.. maça bugün devam edilmeyeceği kesin.. bayanlar finali de patladı..

şimdi federer taraftarları bana kızacak ancak isviçreli bu oyunuyla buraya kadar gelebildiyse biraz da şansına geldi.. çok kolay bir kura çekti örneğin.. nadal'ın da kurası çok kolaydı o da tamam.. djokovic ise zaten bu kura konusunda bahtsız ona hiç değinmiyorum.. yorgun djokovic'i, maçta djokovic'ten daha iyi oynarak, yendi.. şimdi bu gece kafasını finalist olarak yastığa koyup mis gibi uyuyacak.. yarı finalin diğer ayağındaki iki oyuncu ise bu gece uyuyabilecek mi acaba? nadal neden geriye düştüğünü düşünüp duracak, murray bu performansını devam ettirebilecek mi onu düşünecek.. sabah olacak, yağmur dinmişse korta çıkacaklar.. en azından 1 saat kortta kalacaklar (ki bence bu maç 5 sete gider).. sonra tekrar otel odalarına dönecekler ve finale konsantre olmaya çalışacaklar.. federer laylaylom çıkacak final maçına ne bir yorgunluk ne bir stres.. zaten rakibi kim olursa olsun final maçını federer alır bu vakitten sonra..

avustralya açık grand slami'ni çin'e taşımayı düşünüyorlar asya-pasifik grand slami adı altında.. döverler adamı.. onun yerine amerika açık'ı taşıyın başka yere.. hem şu "holigan" tenis taraftarlarından da kurtuluruz hem de düzgün organizasyon yapan birileri çıkar belki..

Read more...

5 Eylül 2008 Cuma

çok güzel hareketler bunlar

"o ki (jelena jankovic) ne zaman bir maçta bacaklarını makas şeklinde açmaz, işte o zaman doğu ufkundan israfilin borusu duyulur.. o an geldiğinde bir ışık görülür yukarıdan, artık maç puanının önemi yoktur..."
- flushing meadows destanı, m.ö. 3. yy.

Read more...

amerika açık 08 - erkekler yarı final öncesi

turnuva öncesi yaptığım tahminler tuttuğu için mutluyum öncelikle.. yarı finaldeki eşleşmeler:

rafael nadal [1] - andy murray [6]
novak djokovic [3] - roger federer [2]

dünkü çeyrek final maçında roger federer, gilles muller karşısında 3 sette aldı maçı ancak muller'in etkili servisleri tarafından oldukça zorlandığını söyleyebilirim.. maçın ilk servis kırma puanı örneğin müller tarafından 1. setin 7. oyununda yakalandı ancak lüksemburglu raket bundan faydalanamadı.. ilk set tie-break ile sonuçlandı.. ikinci setin 9. oyununa kadar taraflar maçta birbirlerinin servisini kıramadılar. maçın en kritik oyununda 2. sette 4-4 iken federer, müller'in servisini kırmayı başardı ve ikinci seti 6-4 ile aldı.. ikinci sette müller'in ilk servisinin oyununa girme oranının ilk settekine göre neredeyse yarı yarıya düştüğünü görüyoruz istatistiklere bakarsak.. son sette yine taraflar servislerine tutundular ancak tie-break'te daha iyi olan taraf roger federer'di.. federer, igor andreev karşısında zorlandığı kadar zorlanmadı tabi ki bu maçta..

gilles muller'i de tebrik etmek lazım, en son 1999 amerika açık'ta nicolas escude elemelerden gelip çeyrek finale kadar çıkmış, araştırdım.. eğer yarı finale çıksaydı amerika açık'ta bir ilk olacaktı ve tüm grand slamlere baktığımızda, tarihte şu ana kadar 4 kişinin başardığını başaracaktı..

1977 avustralya açık -- bob giltinan
1977 wimbledon -- john mcenroe
1997 roland garros -- filip de wulf
2000 wimbledon -- vladimir voltchkov
elemelerden çıkıp yarı finale ulaşmışlar..

çok söyledim burada bir daha tekrarlayayım tommy haas ve nicolas almagro gibi iki tenis oyuncusu üst üste 2-0 geriden gelip yenmek büyük olay.. dün de 2-0 dan geri gelmeyi başarsaydı tarihteki 3. kişi olacaktı bunu yapabilen (bir grand slamde 3 kez).. ve son olarak turnuvanın ace şampiyonu olduğunu söyleyebiliriz şu vakitte bile.. artık asıl önemli olan gilles muller'in bundan sonraki performansı.. açıkcası servislerinden başka tutunacak dalı yok lüksemburglunun.. yine challenger oynamaya başlarsa istanbul'da, izmir'de büyük ilgi göreceği kesin..

dünün bir diğer çeyrek final maçı en zorlu çeyrek final maçı olarak göze çarpıyordu.. ev sahibi ve 2003 amerika açık şampiyonu andy roddick, dünya sıralamasının 3. basamağındaki novak djokovic ile karşılaştı.. iki oyuncu da bu yıl içerisinde sert zeminde oldukça başarılı bir sezon geçirdiler.. rafael nadal'dan sonra geliyorlar..

maç öncesi roddick ortalığı geren açıklamalarda bulunmuştu.. djokovic'in sakatlıkları ile ilgili bir soruya, "numara yaptığını düşünmüyorum, eğer sakatlıklarım var diyorsa onlar oradadır, karın, diz, bacak, kuş gribi, sars vs.." diyerek çok da komik olmayan demeçler vermişti.. djokovic buna pek aldırış etmedi maçtan önce.. çıktı ve oyununu oynamaya baktı..

roddick ilk iki sette tanınamaz derecede kötü servis atıyordu.. bunun neticesinde ne olduğunu bile anlamadan 28 dakikada 6-2 ile kaybetti ilk seti.. 0 ace ve 3 çift hata pek de roddick'in şanına yararşır bir istatistik değil.. amerikalı seyirciler de bundan memnun değildiler.. roddick hemen bri raket parçalayarak sinirlerini bu cansız varlıktan aldı.. ikinci set de aynı şekilde gitti, roddick servislerini bulamadı, djokovic çok etkili servis attı, yan çizgilere harika toplar gönderdi, ısrarla fileye çıkan roddick'i passing shotlar ve loblarla perişan etti.. bu set de 6-3 bitti..

ne olduysa ondan sonra oldu ve roddick bir anda servislerini bulmaya başladı.. etkili forehandleriyle djokovic'i baseline da mahkum etti ve seti 6-3 ile aldı.. 4.sette ilk 6 oyun dengede gittikten sonra roddick'ten bir servis kırma başarısı geldi.. ardından servis attığı oyunu da aldı roddick ve 4. sette bir anda 5-3 e geldi skor.. beşinci set kaçınılmaz gibi gözüküyordu.. ancak djoker neden dünyanın 3 numarası olduğunu kanıtlarcasına 3 oyun üst üste olarak bir anda 6-5 öne geçti ve set için servis karşılayacaktı.. roddick mükemmel servislerle djokovic'in servis kırmasına izin vermedi ve hep beraber tie-break'e gittik..

tie-break'te ilk 5 oyun servis atanların sayılarıyla geçilirken kort değişiminden önceki son sayıda bir mini-break geldi djokovic'ten.. fakat bu avantaj uzun sürmedi ve kendi servisini kırdırdı ve durum 5-4 oldu.. bundan sonra hiçbir hatanın telafisi yoktu.. roddick servis attığı ilk puanı kazandı ancak ikincisinde inanılmaz, 26 yaşındaki, daha önce grand slam kazanmış, deneyimli bir oyuncunun yapmayacağı bir hatayı yaptı.. o pozisyonda vurmak için seçilecek en son vuruşu denedi, bir anlık çılgınlık yaptı ve drop shot denemesi filede kaldı.. djokovic 6-5 öndeydi ve servis kullanıyordu şimdi.. etkili servis sonrası roddick'in return'u dışarı gitti ve novak djokovic federer'in rakibi oldu böylece..

amerikalı seyircilerin ne kadar pislik olduklarını bir daha göstermeleri açısından da önemli bir maçtı.. geçtiğimiz senelerde de james blake için ya da andy roddick için maç içerisinde böyle saçma davranışlar sergiledikleri olmuştu.. bir gece önceki rafael nadal - mardy fish maçında, nadal servis kullanırken dikkat bozucu ses çıkaran bir izleyici stadyum dışına davet edilmişti.. dün de djokovic servis atarken dikkat bozmalar mı dersin, oyun oynanırken, ralli oynanırken bağırışlar, çığlıklar mı dersin.. djokovic ilk servisini fileye taktığında alkışlar, sevinmeler mi dersin..
maçın 4. setiydi yanılmıyorsam bunlardan bıkıp usanan djokovic seyircilere dönüp "kapayın çenenizi" diye bağırdı artık.. tabi yapmaması lazım ama oraya kadar dayanabilmesi bile mucizeydi.. amerikalılar tenis nedir ve nasıl izlenir bilmiyorlar artık.. eskiden böyle miydi bilmiyorum ancak bu nesil berbat bir tenis izleyicisi.. sporcularına destek vermek ile oyunu sabote etmek arasında pek fark gördükleri söylenemez.. ama hak yerini buluyor neticede, amerikalıların en uzun grand slam kazanamama serisi 21 grand slam ile 63-68 yılları arasındaydı.. bunu egale ediyorlar işte.. ve grand slam kazanabilecek kalibrede bir oyuncuları da yok.. özellikle federer, nadal ve djokovic dominasyonunda giden şu dönemde..

yarı final maçlarına bir ön bakış atarsak,

novak djokovic ve roger federer daha önce 8 kez karşılaştılar.. bunlardan 2 sini djokovic geri kalanlarını federer kazanmış.. hatırlayacağınız gibi 2007 amerika açık finalinde federer 3-0 ile kazanmış, bu seneki avustralya açık yarı finalinde ise aynı skorla gülen taraf djokovic olmuştu.. son karşılaşmaları ise bu sene monte carlo'daydı ve sakatlık nedeiyle djokovicin çekilmesi neticesinde kazanan taraf federer olmuştu.. son 4 karşılaşmalarında 2-2lik eşitlik mevcut..

djokovic turnuva başından beri çok zorlu maçlar oynuyor.. federer ise 4.tur maçı hariç çok rahattı.. sırp raketin federer karşısına zihinsel ve fiziksel olarak yorgun çıkacağı kesin.. ama bu bir mazeret olmamalı bu seviyede.. djokovic federer'i yenebileceğini gösterdi daha önce ve nasıl ki çim federer'in, toprak nadal'ın ise, sert kort da yavaş yavaş djokovic'in olmaya başlıyor.. hatta geçmişi bir kenara bırakıp şu an için konuşursak ve federer'in düşüşünü göz önüne alırsak bence djokovic sert zeminde en iyisi (bölüm sonu canavarı nadal var ama.. adam bütün kortlarda yavaş yavaş usta oluyor)..

maç hakkında en önemli not ise djokovic isviçreliyi yenip sonra finali kazanırsa atp sıralamasında 2. liğe yükselecek ve roger federer 1 ay içinde 2 basamak birden gerilemiş olacak.. maçı tüm kalbimle djokovic'in kazanmasını istiyorum ama federer kazanacak gibi duruyor.. bakalım..



diğer yarı final mücadelesinde rafael nadal favori.. ki zaten daha önce oynadıkları 5 maçı da o kazandı.. ayrıca bu sene 3 zeminde de yenme başarısını gösterdi murray'i.. murray belki 1 set alabilir, daha fazlasını yaparsa kendini aşmış olur kesinlikle..

tenis dünyasının büyük bir çoğunluğu tabi ki federer-nadal finali istiyor can-ı gönülden.. tabi ki wimbledon finalindeki tenis ziyafetinden sonra istemeyenin aklından şüphe etmek lazım.. ben ise djokovic'in artık rüştünü ispat etmesi gerektiğini düşünüyorum.. eğer burada federer'e yenilirse büyük bir güven kaybı yaşayacaktır..

bu arada umarım fırtınayı en az hasarla atlatır amerika.. haftasonu yağmur yağması kesin gibi, amerikan tenis birliği buna önlem aldıklarını söylüyor..

Read more...

4 Eylül 2008 Perşembe

wta yenilikleri ve istanbul cup

wta 2009'da tour içeriğinde ve kurallarda değişikliklere gidileceğini açıkladı..

* artık antrenörün saha içinde taktik vermesine izin veriliyor.. bu, her set başına 1 kere ve sadece kort değişimi sırasında olabilecek ayrıca antrenörlere mikrofon takılacak.. ayrıca rakip oyuncu sağlık molası alırsa da antrenör korta inebilecek.. bunun gereksiz sağlık molalarını önceleyeceği düşünülüyor.. ancak bu uygulama sadece wta tour dahilinde ve grand slamler haricinde gerçekleştirilecek..

* sezonu ekim sonunda bitirerek oyunculara daha fazla dinlenme imkanı sunuluyor.. böylece yaşanan sakatlık olaylarını minimuma indirmeyi planlıyor wta yönetimi..

* atp ile eşit para ödülü de sunulacak.. grand slamlerde, indian wells, miami, madrid ve pekin'deki para ödülü 4.5 milyon dolar olarak açıklandı..

* tabi her şey oyuncuların yararına değil.. turnuvadan çekilmelerde daha fazla para cezası var ve sıralamadaki ilk 10 oyuncunun wta tour'un en iyi 9 turnuvasından herhangi birine katılmaması sonucu cezalandırılması da gündemde..

istanbul cup'ın da durumu bir acayip.. her zaman roland garros'tan bir hafta önce oynanırdı.. bir toprak kort grand slami öncesi bir toprak kort turnuvası tabi ki cazip.. buna rağmen çok az ilk 10 oyuncusu görebildi istanbullular.. 2009 yılında turnuva temmuz sonuna alındı.. sert zemin müsabakalarının başlangıcına.. kimler gelir diye düşünüyorum şimdi.. bomboş tribünlere oynanacak büyük ihtimalle.. zaten yüzde 10'u bile dolmuyordu ya.. hoş suçlayamıyorum gitmeyenleri çünkü ben de gidemedim.. bir maça verecek 100 ytl yok bende.. o kadar zengin değilim.. ama şimdi tatile hücum eden zenginler de gidemeyecek tüh..

wta tour 2009 takvimi
haberin kaynağı

Read more...

amerika açık 08 - bayanlarda son 4

yarı finale kalan bütün oyuncuların wta sıralamasında 2.lik şansı bulunduğu göz önüne alınırsa çok çetin geçecek yarı finaller izleyeceğimiz kesin gibi :

serena williams [4] - dinara safina [6]
elena dementieva [5] - jelena jankovic [2]

geçtiğimiz ay olimpiyatlarda yanyana oynayıp altın madalyalarını boyunlarına takan williams kardeşler bu sefer birbirlerine karşı mücadele etmek zorundaydılar.. dün akşamki çeyrek final maçı çok çekişmeli geçti.. gülen taraf ise serena williams oldu ve bir anlamda wimbledon'ın rövanşını aldı.. bunula birlikte amerika açık'taki karşılaşmalarında da durumu eşitlemiş oldu..
maç istatistiklerine bakarsak serena'nın toplam puanlarda sadece 3 puan farkla önde olduğunu görüyoruz.. acelerde, çift hatalarda da biribrlerine çok yakın sayılar var.. venüs williams daha fazla basit hata yapan taraftı ancak bunu daha fazla winner sayısına ulaşarak dengelemeyi başardı..

abla williams 10 kez set puanı şansı yakaladı ve bunlardan hiçbirini değerlendiremedi, bunun yanında serena 2 kez yakaldığı set puanı şanslarını kullanarak maçtan galip ayrıldı..

dün oynanan diğer çeyrek final müsabakasında dinara safina grand slamlerde en yüksek derecesine ulaşan italyan flavia pennetta'yı rahat geçti.. yarı finalde safina ile williams karşılaşacaklar.. kimin kazanmasını istediğim açık.. bu yılın en iyi oynayanı dinara safina, birinciliği de hak ediyor aslında bir yerde..

önceki gün elena dementieva ve jelena jankovic de çeyrek finalde rakiplerini yenmişlerdi.. yarı finalde karşılaşacaklar.. dementieva'nın kazanmasını bekliyorum.. anlayacağınız yine bir rus finali bekliyorum.. olimpiyat finalinin rövanşı olacak gibi.. bu sene olimpiyatlar da dahil bütün grand slamlerde yarı finale en az 1 temsilci çıkarmayı başardı rusya.. avustralya açık ve wimbledon'da 1, roland garros'ta 2 rus vardı.. olimpiyatlarda ise 3 rus oynamış ve 3 ü de madalya almıştı..

bakalım serena williams ve jelena jankovic rus egemenliğine son verebilecekler mi? maçlar cuma günü oynanacak..

Read more...

23 : son


bu senenin en iyi çıkışını yaptığını düşündüğüm arjantinli genç del potro çeyrek finalde andy murray karşısında direndi, harika tenis oynadı ancak zayıf tie-break performansı ve sakatlığı nedeniyle yenilmekten kurtulamadı..

ilk iki set tie-breakinde çok kötü bir servis oyunu ortaya koydu ve ilk set tie-breakinde 2, ikinci set tie-breakinde ise yalnızca 1 sayı alabildi.. 2-0 geriye düşmesine rağmen mücadeleden vazgeçmedi.. üçüncü sette 2 kez servis kırmayı başardı, 1 kez servisini kırdırmasına rağmen 6-4 ile almayı başardı seti.. üçüncü set içerisinde sağlık molaları aldı zira sol dizi ona çok acı veriyordu.. 4. sete de harika başladı iki tenisçi de.. karşılıklı servis kırmalar vardı.. 5-5'e gelindiğinde önce kendi servis attığı oyunu aldı murray ardından da del potro'nun servisini kırmayı başararak yarı finale çıkan taraf oldu..

böylece 7 temmuzda evgeny korolev galibiyeti ile başlayan seri bugün andy murray mağlubiyeti ile son bulmuş oldu.. arada richard gasquet, andy roddick ve tommy haas gibi isimleri yendi.. onun yaşındaki biri için 23 maç üst üste kazanmak mükemmel bir istatistik..

andy murray yarı finalde rafael nadal - mardy fish maçının galibi ile karşılaşacak..
erkeklerde diğer çeyrek final eşleşmeleri de yarın oynanıyor.. andy roddick ile novak djokovic arasındaki maç çekişmeli geçeceğe benzer.. djokovic gazi gibi çıkıyor maçlara.. belden aşağısı hep sakat.. roddick de olimpiyatlara bile katılmayıp bu olaya odaklanmıştı tamamen ve seyirci desteği çok yardımcı olacak ona yarın.. djokovic'e sempati duyduğum için bir tahmin yürütemiyorum..
roger federer ise gilles muller ile oynayacak.. gilles muller'in kafası rahat, şu an dünyanın en mutlu adamı.. "roger federer'e yenilsem ne olacak ki" diye düşünüyordur muhtemelen.. federer ise aksine gergin.. dün igor andreev çok salladı onu ama yıkamadı.. maç sonunda federer'in sinirlerini bir boşaltışı vardı ki grand slam bile kazandığında bu kadar sevindiğini hatırlamıyorum.. bakalım muller ne kadar zorlayabilecek federer'i..

Read more...

3 Eylül 2008 Çarşamba

kendine güvenmek

amerika açık'tan 1 hafta önce istanbul'daydı gilles muller.. ted open'da mücadele etti ancak finali göremedi.. çeyrek finalde daha sonra turnuvayı kazancak olan frederico gil'e elendi.. sonra amerika'ya uçtu.. sadece 1 gün hazırlanma şansı bulabildi turnuvaya.. elemelere girdi 3 tur atlayarak ana tabloya kaldı.. bu bile onun için mükemmel bir başarıyken o kendini aştı.. ikinci turda tommy haas'ı 2-0 geriden gelip yendi, 3. turda nicolas almagro'yu yine 2-0 geriden gelip eledi ve 4. turda 5 numaralı seribaşı nikolay davydenko'nun rakibi oldu.. bu maç öncesi röportajda şunları söylemişti lüksemburglu..

bu maçları neden kazandığı sorusuna "bilmiyorum" diye cevap veriyor ve devam ediyor muller.. "her şey kafada bitiyor, her şey kendine güvende.. sanırım son 2-3 yıldır kendime güvenimi kaybetmiştim.. 2005'te, nadal'ı ve andy'i yenerken çok iyi oynuyordum.. ondan sonra zor zamanlarım başladı.. sıralamada oldukça gerilere düştüm.. tekrar challenger oynamak zorunda kaldım ve orada bile maçları kaybettim.. ve kendime güvenimi de.. bazı zamanlar oldu, "acaba devam etmeli miyim?" diye kendime sorduğum.. çünkü challenger seviyesinde oynuyorsanız her hafta para kaybediyorsunuz demektir zira gideriniz gelirinizi aşıyor.. yani zor zamanlardı benim için, ancak oynamayaı bırakmadığım için memnunum.." (1)

davydenko ile oynayacağı maçla ilgili görüşleri sorulduğunda ise "daha önce onu hiç yenemedim.. ancak şimdi daha farklı hissediyorum" demişti.. "daha iyi mi oynadığını düşünüyorsun?" sorusuna ise ilginç bir şekilde "ben her zmaanki oyunumu oynuyorum, iş kendime olan güvenimde bitiyor.. onu yenebileceğimi biliyorum, kesinlikle.. eğer iyi servis atarsam, ne olacağını kimse bilemez.. eğer tie-break'e götürebilirsem seti, bir sayı bile her şeyi değiştirebilir.." demişti.. (2)

ve bugün davydenko'yu da 4 sette yenmeyi başardı muller.. hem de dediği gibi 4. sette tie-break'te geriye düşmesine rağmen oyuna tutunarak ve tie-break'i 12-10 alarak kazandı maçı.. daha 3 hafta önce istanbul'da challenger oynayan ve çeyrek finalde elenen adam bugün amerika açık çeyrek finaline çıktı.. her şey inanmakta, kendine güvenmekte bitiyor bir noktada..

çeyrek finalde roger federer - igor andreev maçının galibi ile karşılaşacak.. kafası o kadar rahat ki en ufak bir stresle çıkmayacaktır maça..


---------------
orijinal metinler:

(1)
Q. Why are you winning these matches?

GILLES MULLER: That's a good question. (laughter.)
I don't know. I guess everything is in the head. Everything is confidence. I guess I lost a lot of it through the last two, three years, because I was playing pretty good in '05 when I beat Nadal, and then Andy here in US Open.
But then I had a tough time after that. I mean, I wasn't confirming my results. I was dropping in the rankings. I started to play challengers again and I was losing matches there. I lost a lot of confidence.
There were even moments where I thought, Should I still keep playing? Because, I mean, if you're playing at the challenger level, because pretty much every week you're losing money because you have more expenses than you are earning.
So it was a rough time, but I'm glad I didn't stop.

(2)
Q. You face Davydenko in the next round. Your thoughts on that?
GILLES MULLER: So far I play him twice and I never won, so, I mean, this time hopefully I can change that.

Q. Do you feel you're a much better player now than you were the last time you faced him, the way you're playing right now in this tournament?
GILLES MULLER: To be honest, the way I'm playing I think I play the same as before. It's just the confidence thing. I know I can beat him, definitely. If I'm serving well, you never know what can happen. If you get to the tiebreaker, one point can change the whole match, like today, also.
So I'm definitely confident that I can beat him, that's for sure. Because I think in tennis I always had it to beat those guys, but it was a confidence thing.

Read more...

2 Eylül 2008 Salı

amerika açık 08 - bayanlar çeyrek finali öncesi

tek bayanlarda çeyrek final eşleşmeleri bugün oynanan maçlar neticesinde belirlendi.. kuralar çekildiğinden beri merakla beklenen eşleşme gerçekleşti ve williams kardeşler birbirleriyle oynayacaklar.. evet wimbledon 2008 finalinin normalin yarısında rating almasına neden olduğunu düşündüğüm bu iğrenç tenisi, final maçında görmektense daha önceki turlarda görmeyi tercih ederim..

flavia pennetta [16] - dinara safina [6]
serena williams [4] - venus williams [7]
elena dementieva [5] - patty schnyder [15]
sybille bammer [29] - jelena jankovic [2]

flavia pennetta süratle gelen amelie mauresmo'ya dur demeyi başardı.. hem de sadece 3 oyun vererek, ikinci seti love set olarak sonuçlandırarak.. bu pennetta'nın kariyerinde büyük bir adım.. 26 yaşındaki italyan daha önce hiçbir grand slam'de çeyrek final görememişti.. çeyrek finaldeki rakibi ise çetin ceviz.. dinara safina.. anna-lena grönefeld karşısında her zamanki etkili oyununu oynadı ve maçı set vermeden ve tıpkı pennetta gibi ikinci seti 6-0 alarak kazandı.. bu sene zaten onun senesi ve bir çok tenis otoritesi yakaladığı bu çıkışla 1 numarayı onun hak ettiğini söylüyor.. flavia pennetta'nın kazanmasına izin vereceğe benzemiyor.. zaten önceki karşılaşmalarına bakarsak 4-0 lık safina üstünlüğü görüyoruz..

bugün venus willimas, polonyalı agnieszka radwanska'ya acımadı ve 6-1 ve 6-3lük set skorları ile çeyrek finale çıktı.. ezeli rekabette 8-8lik beraberlik var.. williams kardeşler daha önce toplam 16 kez karşılaşmışlar profesyonel düzeyde ve bunları da eşit olarak bölüşmüşler.. sert zeminde ise 6-5 küçük kardeşin, serena'nın, üstünlüğü mevcut..


tablonun alt tarafında ise dementieva dışında beklediğim sonuçların aksi oldu..

patty schynder sloven katarina srebotnik'i, ilk seti kaybetmesine rağmen, yenmeyi başardı.. tam 10 yıl önce burada yine çeyrek finale çıkmıştı; bu kadar sene sonra bunu tekrar gerçekleştiriyor.. schnyder'in kariyerinde çeryek ve yarı finaller var ancak srebotnik 4.turdan ötesini görebilmiş bir oyuncu değildi.. bu sene de bunu gerçekleştiremiyor.. dementieva da kendi evindeki olimpiyat oyunlarında harika bir performans gösteren li na'yı çok rahat geçmeyi başardı..
schnyder ve dementieva daha önce tam 16 kez karşılaştılar.. 9-7 dementieva üstünlüğü bulunuyor bu maçlarda.. ancak sert zeminde 5-3 schnyder üstünlüğü mevcut.. bu sene iki kez karşılaştılar, biri sert biri çim zemin omak üzere, ikisinden de dementieva mutlu olarak ayrıldı.. ilk karşılaşmalarının üzerinden 11 yıl geçmiş (demeniteva 15 yaşındaymış o zamanlar).. dementieva'nın 483 numara olduğu günlerde moskova'da bir indoor turnuvada karşılaşmışlar ve o zamanların 28 numarası patty schynder iki setle galip ayrılmış bu maçtan..

sybille bammer de marion bartoli'yi mağlup etmeyi başardı 4. turda.. oldukça gitgelli bir maç oldu.. ilk seti tie-break ile kazanan avusturyalı raket ikinci seti 6-0 kaybetti.. son sette tekrar kendini bulan bammer son seti 6-4 kazanarak adını çeyrek finale, son 8 tenisçi arasına, yazdırmayı başardı.. rakibi dünya sıralamasının 2 numarası jelena jankovic.. jankovic caroline wozniacki'yi yenerek beni üzmeyi de başardı.. tabi danimarkalı raket umarım bu maçları hep deneyim hanesine yazıyordur.. çünkü seneye bir grand slam 4. turunda 1-0 öne geçtikten sonra maç kaybederse artık gençliğine veremeyeceğiz.. zira bu sene edinebileceği kadar deneyim edindi.. umarım seneye harikalar yaratır..
jankovic ile bammer arasında daha önce 7 maç oynandı ve bu maçlarda sırp raket 6-1 ile açık ara önde.. ki bu karşılaşmaların 6'sı sert zemin müsabakası.. bu sene iç karşılaşmayan bu iki oyuncu geçtiğimiz seneki amerika açık'ta 4.turda karşılaşmışlardı ve kazanan taraf jelena jankovic olmuştu..

Read more...

1 Eylül 2008 Pazartesi

amerika açık 08 - erkekler dördüncü tur öncesi

bugün oynanacak 4 maç var erkekler 4. tur karşılaşmalarında..

rafael nadal sırp trocki'yi de rahat geçti.. onu zaten şu ana kadar zorlayan tek isim bjorn phau olmuştu.. 4. turda iki kule'nin çarpışmasından ayakta kalan amerikalı sam querrey ile çeyrek finale çıkma mücadelesi verecek.. sam querrey ile ivo karlovic arasındaki maçın ilk iki seti yakın geçse de üçüncü sette karlovic tamamen çözüldü ve querrey için son set rahat geçti.. nadal buraya gelene kadar hiç set kaybetmedi öte yandan sam querrey ikinci turda 1 set vermişti devilder'e.. sam querrey nadal'ı en fazla phau'nun zorladığı kadar zorlar sanıyorum.. son 2-3 gündür hep yanılıyorum tahminlerimde ama bakalım..

bir başka amerikalı mardy fish 3. turda james blake'i yenmeyi başardı.. hem de 3 setle.. james blake'in yeteneksizliği tavan yapmış anlaşılan.. burada, olimpiyatlarda ağladığı gibi ağlamadı en azından.. belki de mardy yakın arkadaşıdır diye konuşmamıştır yenilgi hakkında.. mardy fish yakında evlenecek ve sağdıcı da james blake olacak.. hoş bir detay.. mardy fish 4. turda gael monfils ile karşılaşıyor.. junior istatistikleri müthiş olan bir oyuncu monfils.. ancak işte bir o yana bir bu yana zıplamasından dolayı sakatlanıyor ve sonuçlarda galibiyet istikrarını yakalayamıyor.. bu yüzden de henüz beklenilen yerde değil..

david ferrer karşısında müthiş oynayan japon kei nishikori 22 maçtır yenilmeyen juan martin del potro ile karşılaşacak.. iki oyuncu da 3. turda 5 sete giden maçlar oynadılar.. del potro'nun galibiyet serisi devam etsin istiyorum diğer yandan da bu genç japon tur atlasın istiyorum.. ne güzel oldu bu turnuva ya..


yine üçüncü turda 5 setlik maçlardan hatta 2-0 geriden çevirdiklleri maçlardan çıkan iki isim, andy murray ve stanislas wawrinka, dördüncü turda karşılaşıyorlar.. ortada bir maç.. yani murray 3-0 da alabilir, maç 5 sete de uzayabilir.. ama bence wawrinka 3 sette bitiremez işi.. wawrinka'nın yanılmıyorsam roland garros'ta 2-0 dan verdiği bir maç var.. bu tekrarlanabilir burada.. murray aslında daha göze hoş gelen tenis oynuyor, iyi olduğu zamanlar tabi.. o çıksın..


yarının maçları ise şöyle..
dün andy roddick andreas seppi'yi rahat geçti.. dördüncü turda fernando gonzalez ile oynayacak.. bir andy roddick - novak djokovic çeyrek finaline doğru gidiyoruz.. novak djokovic dün çok güzel bir maç sonucunda marin cilic'i yenmeyi başardı.. ilk sette iki tenisçi de birbirinin servisini kıramadı ve tie-breakte seti kazanan marin cilic oldu.. ardından iki oyuncunun da ilk servisi oyuna sokma oranları oldukça düştü.. hatta cilic yüzde 50 ile bitirdi maçı.. ama ilk sette neredeyse querrey - karlovic maçındaki kadar etkili servisler izledik.. cilic müthiş bir savunma yaptı.. djokovic vurduğu en ulaşılması güç toplara bile değmeye çalıştı ve değdi de.. ama kanımca şu andaki en iyi sert zemin oyuncusu olan djokovic karşısında direnemedi.. djokovic tommy robredo ile oynayacak.. robredo 3 sette geçti jo-wilfried tsonga'yı..

turnuvanın erkeklerde en büyük sürprizi gilles müller beni şaşırtmaya devam ediyor.. 2-0'dan gelip tommy haas'ı eledikten sonra nicolas almagro'yu da aynı şekilde mağlup ederek adını 4. tura yazdırdı.. bu adam elemelerden geliyor, diğer oyunculardan 3 maç daha fazla oynadı.. ve hala müthiş mücadele ediyor.. 4. turdaki rakibi nikolay davydenko.. o da vatandaşı dimitry tursunov'u 3-0 ile geçmeyi başardı bir önceki turda.. son eşleşme ise bir başka rus igor andreev ile roger federer arasında.. federer dün stepanek'i de deyim yerindeyse patakladı.. federer'i zorlarsa bu adam (andreev) zorlar.. eğer andreev'i de geçerse federer, davydenko'yu rahat geçer ve yarı finaldeki rakibini bekler.. rakibi de büyük ihtimalle andy roddick - novak djokovic eşleşmesinin galibi olacak.. djokovic roddick'i geçse bile çok yıpranmış olacağı kesin..

Read more...

31 Ağustos 2008 Pazar

inanmayın böyle şeylere

şimdi sadece bu fotoğrafa bakıp da flört ettiklerini söylemek ayıptır,
yazıktır, günahtır.. yapmayın canım, yapmayın arkadaşım..
soldaki leryn franco, paraguyalı cirit atıcısı, eski bikini güzeli..

amerika açık 2008 basın toplantısından:

Q. in the last weeks, maybe since the olympic games, you have a relation with an athlete from paraguay; is that true?

novak djokovic: yes, i've heard that this has been the main subject in the papers, and i've heard that even they showed it on the tv two days ago when i played my first match, so i'm denying this, and i'm saying that we don't have a romance like people call it already. i even heard that she's here, so it's kind of strange, because i would be the first to know, probably.
yeah, the papers are probably trying to make another scandal of it, you know. another romance. this is part of my life, and i have to accept it like this, but we know each other, that's true, and we met, and then she came to watch my matches, but there is nothing more than friendship.

kısaca diyor ki : "argadaşım bi yürün gidin!"

Read more...

amerika açık 08 - bayanlar dördüncü tur öncesi

bayanlar 3. tur mücadelelerinde benim için en sürpriz olanı, ki turnuvanın en büyük sürprizidir yine bence, anna-lena grönefeld'in alize cornet'yi yenerek 4. tura çıkması idi.. grönefeld'in yeteneği göz ardı edilemez şüphesiz ancak uzun süren bir aradan sonra tekrar kortlara dönüp katıldığı ilk grand slam'de 4. tura çıkması büyük başarıdır.. dinara safina ile karşılaşacak 4. turda.. sanırım "buraya kadarmış anna" diyeceğiz..

tıpkı grönefeld gibi, uzun süreli bir kötü gidişin ardından amerika açık'ta "acaba?" sorularını bize sordurtan amelie mauresmo'nun da son 16'ya kalması ilginç.. oynadığı rakipler görece daha kolay olsa da kaia kanepi gibi güçlü groundstrokeları olan bir ismi eledi.. 4. turda karşılaşacağı rakip diğerlerinden daha ciddi: flavia pennetta.. formunun zirvesinde o da.. 3. turda nadia petrova'yı eledi ilk seti kaybettiği maçta..

serena williams 3 maçta toplam 10 oyun verdi rakiplerine.. süpüre süpüre geliyor.. rakibi turnuvaya wild card ile katılan, 29 yaşındaki fransız severine bremond.. her turnuvada böyle yaşını başını almış biri çıkıyor 4. tura, çeyrek finale.. nicole vaidisova'yı elemişti 2. turda bremond.. 6-0/6-0 bitmesinden korkuyorum maçın..

zorlu geçeceğini düşündüğüm bir maçta radwanska, slovak dominika cibulkova'yı 6-0/6-3 ile çok rahat geçti.. cibulkova karşısında böyle bir skor yakalamak çok da kolay değil açıkcası.. bu, polonyalı oyuncunun ne kadar iyi hazırlandığını gösteriyor turnuvaya.. asıl mücadelesini 4. turda verecek.. rakibi venüs williams.. güç tenisine karşı direnen ender isimlerden radwanska.. kendisinin vuruşları o kadar kuvvetli değil ancak yine de bu tür oyuncuları yenebilme başarısını gösteriyor.. umarım williams'ı da yener..

bu sene olimpiyatlarda çok iyi performans göstermiş iki oyuncu 4. turda karşılaşıyorlar.. olimpiyat altınını kazanan elena dementieva buraya kadar rahat geldi.. onu zorlayacak bir isimle karşılaşmadı ancak olimpiyat madalyasını son anda kaçıran li na ilk zorlayacak rakip olarak gözüküyor onu.. dementieva'nın yarı finale kadar zaten önünde pek de zorlu bir rakip yok.. şanslı bir kura çektiği kesin..

katerina srebotnik, kuznetsova'yı eledi.. 4. turda patty schynder ile karşılaşacak.. çeyrek finale çıkmaması için bir neden göremiyorum sloven raketin..
babasının 92 roland garros finali izlerken "lan monica seles çift el forehand ile graf'ı yenebiliyosa vardır bunun bi hikmeti" dediği ve kendisine çift el forehand vurmayı öğrettiği marion bartoli ile sybille bammer karşılaşıyor.. bammer'in kazandığı bir tier iv turnuva dışında hiçbir başarısı yok.. bartoli ise henin'i yenerek wimbledon'da final oynamıştı geçen sene.. amerika açık'taki en büyük başarısı 4. tur.. bu sene bunu egale etti ve hatta şimdi geliştirmek için bundan iyi bir fırsat olamazdı..

işte geldik 4. turun en müthiş maçına.. bugün oynanacak.. caroline wozniacki ile jelena jankovic.. jelena jankovic iteleye iteleye geldi buraya kadar.. wozniacki ise bir başka genç raket victoria azarenka'yı yendi.. daha önce bir kez karşılaştılar, o da henüz çok taze.. wimbledon 3. turunda 3 sete giden maçı jankovic kazanmıştı.. ilk sert zemin karşılaşmaları.. bunu da wozniacki alsın.. zira alırsa yarı finalde dementieva ile oynar.. oyanayabilir yani.. neden olmasın? why so serious?

tek bayanlar böyle.. erkekler de dün oynadılar tablonun üst tarafındaki 3. tur maçlarını.. günün adamı ne 2-0'dan geri dönen andy murray ya da stan wawrinka ne de galibiyet serisini 22 maça çıkaran juan martin del potro.. günün adamı david ferrer'i 5 sette geçen 18 yaşındaki genç kei nishikori.. başarılarının devamını bekliyoruz.. nishikori 4. turda wolverine del potro ile karşılaşacak..

Read more...

decoturflarda görmek istemediğimiz hareketler

dün geceki maçta stanislas wawrinka ile flavio cipolla arasında maç sonunda gerginlik vardı.. cipolla oldukça pasif bir oyunla başladı ve öyle de devam etti maça.. topa hiç momentum vermedi.. kesme, güvenli vuruşlar yaparak rakibinin hata yapmasını bekledi.. bu sinir harbine dayanamayan wawrinka bir anda setlerde 2-0 geriye düştü.. bundan sonra cipolla'nın medikal molaları başladı.. zaten sinirleri yıpranmış olan stan iyice kendini kaybetti denilebilir.. önce rakibinin sekerek yürümesini taklit etti daha sonra cipolla'nın çift hatalarına "come on" ile karşılık verdi.. çocukca davranışlar olduğu muhakkak.. ancak maç sonunda, en olursa olsun, cipolla'nın tokalaşması gerekirdi.. tenisin gereğidir bu.. yapılmaması çok büyük ayıp, wawrinka'nın maç içerisindeki hareketlerinden kat be kat ayıp bir davranış italyan tenisçinin yaptığı..

maçtan sonraki toplantıda wawrinka
"cipolla kaybettiği her sayıdan sonra acıdan ölüyormuş gibi hareketler yapıyordu ancak görebildiğim kadarıyla gayet iyi koşabiliyordu" diyerek yaptığını meşru kılmaya çalıştı.. ayrıca "basit hatasından sonra sadece 1 kez come on dedim" diyerek sanki 1 kez ya da 10 kez dese bir şey fark edecekmiş gibi kendini savunmaya çalıştı.. çocukca hareketler bunlar..

ama dediğim gibi cipolla'nın maç sonunda yaptığı asla affedilemez..

Read more...

geri dönüşler, beri gelişler

andy murray ve stanislas wawrinka çok rahat geçer demiştim 6-7 saat önceki postta.. sağolsunlar beni yamultmayı bildiler.. oldukça zorlandı ikisi de ancak 2-0'dan çevirmeyi de bildiler maçı.. 4.turda karşılaşacaklar bakalım.. ilginç olacağa benzer..

andy murray - jurgen melzer : 6-7/4-6/7-6/6-1/6-3
stanislas wawrinka - flavio cipolla : 5-7/6-7/6-4/6-0/6-4

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP