18 Aralık 2010 Cumartesi

video: murray'ye ne verdiniz böyle?

Read more...

jie zheng'in durumu şüpheli


Hatırlayacağınız gibi bu yılki Avustralya Açık kadınlar turnuvasında Uzakdoğu rüzgarı vardı. Jie Zheng ve Na Li yarı final oynadı. İkisi de kaybetti ama oraya kadar gelmeleri -hele ki seribaşı olmasına rağmen Na Li'nin yolu çok daha zordu, Caro'yu ve Venus'ü yenerek son dörde kalmıştı- büyük başarıydı.

Jie Zheng için kötü haber ver. Puanlarını koruma fırsatı bulamayabilir. Sol el bileğindeki ağrı nedeni ile Hobart'tan çekilmiş Çinli. Avustralya Açık'ı kaçırması da olası deniyor. Şu an 26. sırada. Turnuvaya katılamazsa 35-40 arası bir yerlere düşer.

Read more...

dokic-rogowska finali


Avustralya Açık'ta wild-card alabilmek için 16 kadın tenisçinin mücadele ettiği Avustralya play-off'unda Jelena Dokic finale kaldı. Erken final tabir edebileceğimiz karşılaşmada Alicia Molik'e set vermeden 6-3/6-1 kazandı.

Önceki gün Tammi Patterson karşısında üç setlik bir maçtan galip ayrılmıştı ve şu ana kadar kaybettiği tek set o. Dinlenmek için dünkü antrenmanını da iptal eden Dokic bugün ilk puandan itibaren agresif oynamış.

Bir de bu hafta yağmur vardı Avustralya'da. Rod Laver kullanılmadığı için (altı no'lu kort kullanılıyor) maçlar kesintiye uğradı birkaç kez.

Final bu gece Jelena Dokic ile Olivia Rogowska arasında.

Erkeklerde ise 2 numaralı seribaşı Marinko Matosevic (hani şu Batuhan Tomic'in iki yıl önce rakibiyken yarıda bıraktığı) finale çıktı. Yarı finalin diğer ayağında Matt Ebden ile Peter Luczak oynuyor ben bu satırları yazarken. Diyordum ki Luczak'ın finale çıktığı haberini arkadaşlarım kulaklıktan bildirdiler.

Read more...

16 Aralık 2010 Perşembe

tutorial: serena'dan kurtulun! oh mis!

Serena Williams'ın Green Day aşkını dağlara, taşlara ve Twitterlar'a yazdığı yetmiyormuş gibi bir de sorular sorup aldığı her cevabı retweet etme huyundan ötürü kendisi ile olan münasebetimi gözden geçirdim.

Siz de eğer yukarıdaki manzaradan sıkıldıysanız (ki o Serena'nın profil sayfası değil benim home tabir edilen sayfamdır), Serena'yı hayatımızdan def etme yöntemlerini gelin adım adım inceleyelim.

Öncelikle Serena'nın Twitter sayfasını açıyoruz.


Bu hanım kızımızın retweetlerini görmemek için sayfadaki yeşil butona başvuracağız:


Yavaşça bastığımız zaman yeşilin artık griye dönüştüğünü görüyoruz. Bu demek oluyor ki artık Serena'nın herhangi bir retweet'ini ana sayfamızda görmeyeceğiz:


Eğer bu da yetmezse okları takip ederek kendisini hayatımızdan tamamen çıkartabiliriz:


Hayrını görün!

Read more...

biraz da blues dinleyelim

Bilin bakalım kimin için yazılmış :)

Read more...

batuhan tomic

"Merhaba ben Avustralya tenisinin Batuhan Karadeniz'i Bernard Tomic" dese bu adam zerre yadırgamam.

Wikipedia'ya girip bakarsanız kendisi hakkındaki garip olaylar silsilesini okuyabilirsiniz.

Aralık 2008'de Matosevic karşısında "Oynamıyorum" ben deyip kortu terk etmiş ve ITF tarafından bir ay ceza almıştı.

2009 sonbaharında Lleyton Hewitt'in beraber antrenman yapma isteğini "Hewitt yeterince iyi değil" diyerek çevirdiği gelen haberler arasında. Ardından JC Ferrero ile antrenman yapmak için teklif götürdüklerinde red almış, iki hafta sonra çıkıp "Ben domuz gribiydim ondan Hewitt olayını iptal ettik" demiş Tomic. O zaman Ferrero'ya neden teklif götütüyorsun?

Geçen yılki Avustralya Açık ikinci turunda Marin Cilic'e yenilince "Neden beni bu kadar geç saate koyuyorlar?" diyerek serzenmişti. Hatta babası Avustralya vatandaşlığından çıkıp Hırvatistan adına mücadele etmekle tehdit etmişti federasyonu.

Şimdiki olay da komedi. Biliyorsunuz Avustralya Açık 2011 için wild-card elemeleri var. Tomic'in de oynaması gerekiyordu ancak hastalık nedeni ile çekilmişti.

Şimdi Avustralya medyasında deniliyor ki, Tomic hasta numarası yapıyor. Bu sayede Tennis Australia'nın beleşten vereceği wild-card haklarından birine konacak ve kılını kıpırdatmadan Avustralya Açık'a girme hakkı kazanacak.

Salı günü Tomic'i antrenman yaparken görmüşler. E haliyle madem hastasın, ölümcül derecede yataklardasın ne bu halin derler adama. Diyeceğim odur ki Tomic'i bu yıl kendi evindeki Grand Slam'de göremeyebiliriz.

Marsel'i Amerika Açık'ta elemenin cezası olsun bu da.

Read more...

15 Aralık 2010 Çarşamba

avustralya açık wild-card mücadelesi

Avustralya Açık'a katılabilmek için wild-card mücadeleleri başladı. Kadınlar ve erkeklerin olayı farklı. Kadınlardan başlayalım.

Dörderli dört grup var. Bu grupları lider bitirenler yarı finale çıkıyor.

A Grubu: Alicia Molik, Jade Hopper, Alison Bai, Sophie Letcher
B Grubu: Sophie Ferguson, Monika Wejnert, Ashling Summer, Isabella Holland
C Grubu: Jelena Dokic, Viktoirja Rajicic, Ashleigh Barty, Tammi Peterson
D Grubu: Jessica Moore, Azra Hadzic, Belinda Woolcock, Olivia Rogowska

Burada kimi tuttuğum belli. Jelena Dokic tabii ki. İlk maçını kazandı grupta dün. Siz bu satırları okurken ikinci maçını bitirmiş ya da oynuyor olur.

Alicia Molik, Sophie Ferguson ve Olivia Rogowska da şampiyon olması olası isimler.

Burada biri var ki adını görünce gülümseme oturdu yüzüme. A Grubu'ndaki Jade Hopper.

İstanbul Cup 2009 sırasında kuzenimin (adam liseliydi o zamanlar beyler, hanımlar) uzaktan uzaktan kesiştiği sonra gidip konuştuğu (benim gibi badak bir adamın kuzenine bakın) ve bir ara tenis oynamayı teklif ettiği bir kız bu. O zamanlar turnuvaya gelen Avustralyalılardan birinin kardeşi falan sanıyoruz. Sonra ismini gugılladık da öğrendik.

Avustralyalı ama babası Türkiye'de çalışıyor antrenör olarak ENKA'da. Jarmila Groth'un koçu Gavin Hopper. Zamanında Philippoussis'e mentörlük yapmış. Türkiye'ye taşınma nedeni ise reşit olmayan bir kızı taciz ettiği için iki seneden fazla bir süre hapiste yatıp sonra özgürlüğüne kavuşması. Suçsuzum diyor. Arkadaşları, karısı suçsuz olduğuna inanıyor falan. Biz bilemeyiz doğrusunu. İşte bunun ardından tası-toprağı, hanımı-kızı alıp İstanbul'a gelmiş. Jade'in bir de dört yaş küçük kardeşi var, Skye. Bu da böyle bir anımızdır. Vay arkadaş Avustralya Açık wild-card'ı anlatacakken günlüğe çevirdik. Hopperlar hakkında daha fazla bilgi için tıklayın (dört yıl öncesinin makalesi ama güzel).

Kadınlar turnuvası


Erkeklerde Bernard Tomic hastalanıp çekildi. Onlarda grup yok. Knock-out ilerleniyor. Seribaşıların ilk turu bye geçtiği 32'lik tablo. Bu da demek oluyor ki 24 tenisçi var. Jarmila Groth'un kocası Sam de var. Kalbimiz onunla.

Erkekler turnuvası

Read more...

grichen başarılı olur mu?

Olması gerekenden fazla koç tüketen Ana Ivanovic, yeni antrenörünü sonunda buldu: Antonio van Grichen.

Portekizli Grichen daha junior iken aldığı Viktoria Azarenka'yı dünya altı numarasına kadar taşıdı. Boş bir adam olduğunu söyleyemeyiz. En uzun koçluk deneyimini Belaruslu ile yaşadı.

Kısa sürelerle de Zvonareva ve Cirstea ile çalıştı. Üç tenisçi de aslında choke master. Yani 6-0/5-0 önde olmaları önemli değil bir anda maçı kaybedebilirler. Duygusal dünyaları bir garip. Vera düzeldi ama.

Tam bir yıl önce Azarenka, Vera'nın çalıştırıcısı Sumyk ile anlaşırken, Vera da Grichen ile çalışmaya başlamıştı. Sene başında ikisi bir müsabakada karşı karşıya gelince Zvonareva bunu kaldıramamış ağlamıştı. Zaten Sumyk'in gitmesini sindiremedi ve üç ay sonra Grichen'le de ayrıldı. "Ben koçsuz devam edeceğim" deyip Portekizli ile yolları ayrıdıktan bir süre sonra da arkadaşı Sergei Demekhin ile çalışmaya başlamış ve bu birliktelik dünya iki numarasının kapısını açmıştı. Bazen alınan salakça bir karar uzun dönem etkileri göz önüne alındığında hiç de salakça değilmiş bunu anlıyoruz.

Bu baharda Roland Garros için Sorana Cirstea ile çalışmaya başlayan Portekizli Grichen, sırtından sakatlanınca o birliktelik de kısa sürmüştü.

Ana'ya gelirsek Adidas Geliştirme Programı (nam-ı diğer Bunny Ranch) koçlarıyla çalıştı, Craig Kardon ile çalıştı ama hep bir şeyler eksikti. İsviçreli kurt Gunthardt aradığı ilaçtı. O da tam zamanlı koçluk yapmak istemedi, işi bozdu.

Olgunlaşmış bir tenisçideki etkilerini bilemiyoruz Grichen'in. Elimizde yeterli veri yok. Küçüklükten aldığı bir kızı ise ilk 10'a sokma becersine sahip, Azarenka'da bunu gördük ama dünya 1 numarası olmuş, Grand Slam kazanmış bir tenisçideki etkileri neler olacak kestirmek zor.

Ivanovic sezonun ilk bir ayını içeren Avustrulya Turu için deneme mahiyetinde anlaşmış Portekizli ile. Yani beğenmezse sepetleyecek yine. Beni düşündüren adamın sırtındaki sakatlık. Grichen başarılı olur mu? Bence bu daha çok Ana'ya bağlı.

Read more...

14 Aralık 2010 Salı

video: segz bombe



Şu videoyu izleyeyim dedim. Sırpça. Ama izleyeyim dedim. Ana'nın mıymıyıymıyırmıyvıyvıy şeklindeki konuşması her dilde aynı zaten. Duyayım da mutlu olayım dedim. Önce Belgrad Arena önündeki sunucu kız 0:25 civarı "Segz Bombe" deyip Ana'nın görüntülerine geçince küfür ettim. Şu kızı şöyle anmayın. Segz megz yok artık. Soyunmayacak, konuştuk kendisi ile.

Sonra ikisi muhabbete başlayınca birden ne konuştuklarını anladığımı fark ettim. Tabii videonun sonuna kadar değil ama Twilight muhabbetine kadar gayet anlıyordum. Sonra kendime geldim. Neticede boş bir post bu. Segz bombe haydi bakalım.

Read more...

düsseldorf sponsor bulamadı


Bir zamanlar Alman tenisi vardı. Graf vardı, Becker vardı. Becker şimdi de var ama aynı mı? Bünyamin Beker bu. Haas bahtsızın önde gideniydi. Bir de ABD vatandaşı oldu. Lisicki de ilk 20 yapacakken sakatlandı.

Hâl böyle olunca Alman şirketler sponsor olmaktan kaçınıyor. 32 yıldır düzenlenen World Team Cup, 2011'de düzenlenemeyecek. ARAG'ın da sponsorluktan çekilmesi sonucu desteksiz kalan turnuva 32 yıl sonra ilk defa bu yılı boş geçecek.

Roland Garros'tan önce, ona hazırlık mahiyetinde düzenlenen turnuvada sekiz takım iki grupta yarışırdı. Hopman Cup'ın yatılı erkek versiyonu gibi düşün. Hoş yüksek profilli tenisçiler pek yüz vermiyorlardı. Bu yıl Juan Monacolu, Eduardo Schwanklı Arjantin'in şampiyon olduğunu düşündüğümüzde öyle. Yine de yazık. Bir şirket de çıkıp 3-5 neyse vermez mi koskoca Almanya'da.

Read more...

lütfen bu sefer tadında bırakın



Hopman Cup'ı bekliyoruz. Yeni sezon müjdecisi takımlar mücadelesi. Fransa ile ABD aynı gruptalar. 3 Ocak'ta karşılaşacaklar. Fransa'nın kadrosundaki Gael Monfils sakatlığı nedeni ile katılamayacağını açıklayınca yerine konulan isim Nicolas Mahut oldu. ABD'de kim var sizce? John Isner.

Sizi Haziran sonuna bir zaman yolculuğuna çıkartalım. Orada gerekli her şeyi bulacaksınız. 11 saat. 183 oyun. Yine olmasın. Ciddiyim. Benim için bile çok yorucuydu.

Read more...

tutmayın küçük enişteyi - sırbistan karıştı


Djokovic'in babası akbaba olabilir mi diye düşünüyorum iki gündür. Oğlunun önderliğindeki Sırbistan takımı Davis Kupası'nı kazandı. Şimdi federasyona giydiriyor. Srdjan -ki ben kendisine Sercan diyeceğim- Sırbistan Tenis Federasyonu'nun kazanılan zaferle hiçbir ilgisi olmadığını, hiç destek vermediklerini ve federasyonun yeniden yapılanmaya gitmesi gerektiğini söyledi.

Djokovicler çok güzel şeyler yaptılar Sırp tenisi için kimse bir şey diyemez. Babası cebinden ödeyip bir ATP Tour turnuvası getirtti ülkeye. Ama şimdi federasyona öyle bir sallamayı neden yapıyorsun Sercan? Amacın ne koçum. Tamam üzerinde oğlunun fotoğrafı olan tişörtler giydin sesimizi çıkartmadık da bu kadarı fazla. Bir de "Yok başkanın yerine geçmeye çalışmak gibi olmasın.." diyorsun.

Ben ona kızarken oradan Davis Cup takımı kaptanı Obradovic de çıkıp Sercan'a destek vermez mi! "Mistır Djokovic yönetimi daha becerikli insanların ele alması gerektiğini düşünüyor. Daha iyi fasilitelere ihtiyacımız var" demez mi!

Başkan Slobodan Zivojinovic'in ise görev süresi bu ay doluyor. Tekrar aday olup güzel şeyler yapmak istediğini söyledi. Bırakın Sercan aday olsun. Tutmayın küçük enişteyi. Lan bak şimdi aklıma geldi. Bunlar Obradovic ile anlaşmış olmasınlar. Baskı yapıp Obra'yı aday yapmasınlar. Olur olur. Baba Djokovic'i pek gözüm tutmuyor zaten.

Şaka bir yana, adama kızamıyorum. Djokovic'in, Troicki'nin, Tipsarevic'in nasıl şartlar altında bu günlere geldiği hakkında çok az şey biliyoruz. Türkiye'dekine benzer şartlar olabilir. Gerçekten federasyon kılını kıpırdatmamış olabilir (Ayda Uluç başkanlığındaki federasyon geçmiştekilere nazaran çok daha atak yalnız). Yoksa bu oyuncular ve kaptan, hepsi birden, başkanın değişmesi için bir manifestoya imza atmazlar. Sadece başkan da değil, "çaycıya kadar" derler ya, öyle bir değişim istiyorlar.

Blic bir anket düzenlemiş sitesinde. Kim olsun başgaan diye. Zivojinovic yüzde 58.4 ile önde. Sercan %14.2 oy almış. "Diğer" seçeneği de %27.2.

Medya değişik adaylar sunuyor. Spekülasyonlar gırla. En son Sırp Telekom'un genel müdürü Branko Radujko aday olarak gösterilmişti. O da ertesi gün çıkıp "Eheh iyice saçmaladınız gençler" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ben de merakla bekliyorum. Eğer herkes aday olabiliyorsa adaylığımı koyarım. Soyadımdan şüphelenmezler zaten. Akmeriç. Nayss..

Read more...

12 Aralık 2010 Pazar

stepanek etkisi


Hingis evlendi. Nişanlılığı kısa tuttu bu sefer aferin. Ama çocuk kime benziyor özellikle dudak yapısıyla? Yani kocaman ağzıyla. Bir de elmacık kemikleri ile. Evet Radek Stepanek.

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP