21 Ağustos 2010 Cumartesi

cincinnati: nadal'dan kötü sinyaller

Vay be Cincinnati, sürprizlerle dolusun. Henüz geçen hafta ilk dört seribaşı yarı finale çıkmışken, bu hafta da aynı şeyin olma olasılığı oldukça düşüktü. Ama ben üçüne şans vermiştim. Sadece Federer çıkabildi.

Öncelikle turnuva organizatörlerine bir çift lafım var. Lan neden kendi vatandaşlarını öğlen sıcağına koyuyorsunuz arkadaşım. Manyak mısınız siz! Saat sabahın 12'sinde kim kalkacak da maça gelecek ayrıca. Yine tribünler doluydu fena sayılmazdı. Demek ki gelen geliyo (üç saniye içinde kendini haksız çıkartmak) Fish ile Murray günün açılışını yaptılar. İlk set muazzam çekişmeyle geçti. İki defa servis kırma puanı yakalayan Britanyalı bunlardan yararlanamadı. Çekişme tie-break'te de devam etti ve başabaş geçen oyunu kazanan Murray ilk seti aldı. İkinci sette Murray bir anda kontağı kapattı. Seyirciden aldığı gazla çalışan Mardy Fish de 4-0'lık bir seri yakaladı ve seti 6-1 ile hanesine yazdırdı. Son set yine çekişmeli geçti Murray'nin uyanması ile. Setin başında servis kırma şanslarını değerlendiremeyen bu kez ev sahibi raketti. Kimse servis kıramayınca yine tie-break belirledi kazananı. Tie-break oyununa karşılıklı mini-breakler ile başlandı.
Ardından Fish 4-2 geriye düşse de file önündeki müthiş oyunu ile çevirdi ve kazandı maçı. Amerikalı raket file önünde hakimiyetini gösterdi bu müsabakada.

Hiç sevmediği güneşin altında, o sıcakta Djokovic de Roddick karşısına çıktı. Twitter'da kendisine saydırdığım için blogda sakin kalmaya çalışacağım. İlk seti kaybeden Sırp raket ikinci sette de bir break dezavantaj ile geriye düştü. Roddick 5-4'te maç için servis atarken biraz saçmalayınca bir anda Djokovic tekrar ümitlendi. Ama ümitlenen sadece Djokovic'ti. Zira adım gibi biliyordum saçma sapan hatalarla servisi tekrar kırdaracağını. Nitekim çift hata ile başladığı servis oyununda gidip birde bomboş ve 3 yaşında çocuğun rahatlıkla gerçekleştirebileceği bir voleyi fileye takınca sıfıra karşı servis kırdırdı ve Roddick'e ikinci kez maç için servis atma fırsatı doğdu. Amerikalı raket bu sefer fırsatı tempeyecekti. İyi bir servis oyunu ile kazandı ve Fish'in rakibi oldu. Finalde bir Amerikalı garanti. Roddick de tekrar ilk 10'a giriyor böylece.

Gecenin en rahat kazananı Federer'di. Zaten çeyrek finale kadar kortta 20 dakika kalmış, dinç, diri ve edeleli... Davydenko'yu iki sette geçti. Bir ara Davydenko maçtan çekilmezse sniperlar tarafından vurulur mu diye geçti aklımdan. Zorluk çıkartmadı yine de Kolya. 


Çeyrek finalde Berdych ile eşleşseydi elenmesine kesin gözüyle baktığım Nadal, Baghdatis'e elendi. Açıkçası her ne kadar şu anki durumları için hiçbir şey ifade etmiyor olsa da, geçmiş maçlarındaki 6-0lık kayıt Nadal'ın bir şekilde bu maçtan galip ayrılacağını düşünmeme neden olmuştu. Nadal her sene artık gelenekselleşen bir şekilde toprak ve çim sezonundan sonra Amerika Serileri'nde yorgunluktan dolayı oyununu oynayamıyor. Baggy'e üç set sonunda kaybeden İspanyol maçtan sonra sorunun backhandinde olduğunu söyledi. Hedef göstermesi benim garibime gitti. Şurada 1,5 hafta kalmış yılın son Grand Slam'ine. Yaptığı 41 basit hatanın 22'sini daha güçlü olduğu forehand kanadından yapmasına rağmen bunun backhand ile vurmak istemeyip tüm topları forehandine almaya çalışmasından kaynaklandığı tahmin edilebilir.

Nadal yenilince Federer ile yarı finalde eşleşemedi. 2006 ve 2007 sezon sonu turnuvaları dışında 2005 RG'dan bu yana yarı finallerde karşılaşmayan ikili yine karşılaşmadılar. Ve yine 2005'ten bu yana Amerika topraklarında kapışamama gelenekleri de devam etti.

Yarı final maçları:
[WC] M Fish (USA) vs [9] A Roddick (USA)
M Baghdatis (CYP) vs [3] R Federer (SUI)

Read more...

gençlik olimpiyatlarında altın gavrilova'nın

Singapur'da devam etmekte olan Gençlik Olimpiyatları'nda tenis dalında, tek kızlar kategorisinde madalyalar sahiplerini buldu. Gelecek vaat eden 94 doğumlu Rus raket Daria Gavrilova yarı final ve final maçlarını ilk setleri kaybetmesine rağmen kazanarak altını boynuna astı. Çift erkeklerde de altın amdalya maçı cumartesiye ertelendi.

2009 Fransa Açık finalisti, yarı finalde Jana Cepelova ile karşılaştı dün. Slovak raket daha çok bir çiftler oyuncusu. Ama Luksika Khumkum'u yendi çeyrek finalde. Büyük başarıydı. Yarı finale de ilk seti alarak başladı. Bu arada Singapur'da yağan yağmur nedeni ile müsabakalara ara verildi. Sonra bizim Rus Gavrilova maçın başlama saatini ayarlayamamış. Beklemişler beklemişler artık Cepelova'ya tam w/o verecekken bizimki koştura koştura yetişmiş, o hızla maçı çevirerek kazanmış. Neler oluyor hayatta. Tabi Gavrilova'nın ikinci turda 1 numaralı seribaşı olan Ukraynalı Elina Svitolina'yı da yendiğini hatırlatayım. Kendisi 2010 Fransa Açık gençler şampiyonu olur.

"Bu ne lan" demeyin. Yağmur arasında canı sıkılan Babos ve Gavrilova dans ediyorlar.

Bugün finaldeki rakibi Çinli Saisai Zheng idi. Yarı finalde Macar Timea Babos'u geçen bu nerd kılıklı kardeşimiz finalde de ilk seti kazandı. Fakat yorgunluk etkisini göstermeye başlamıştı. Zira ilk turda 2 numaralı seribaşı Porto Rikolu Monica Puig'i yenmesi ile başlayan koşsusunda hiç set kaybeden çıkmıştı finale kadar Saisai.

Bronz madalya müsabakasında Jana Cepelova, Timea Babos'u iki sette geçerek kürsüye çıkan son isim oldu.

Neticede gülen taraf Gavrilova oldu. Pro tenise geçişi güzel yaparsa iyi işler çıkartacaktır 3-4 seneye. Gözümüz üstünde.


Bu arada Melis Sezer ile bağlantılar var. Örneğin Melis Sezer Avustralya Açık Junior ana tablosunda mücadele ettiğinde ilk turda Jana Cepelova ile eşleşmiş ve kaybetmişti. Burada ana tablo oynayarak Juniorlarda mücadele eden ilk Türk olmasını sağlayan turnuva Eddie Herr'de de Daria Gavrilova'ya üçüncü turda kaybetmişti. Gavrilova orada şampiyon olmuştu. Yaaa yaa hayat ne tuhaf...


http://lovegametennis.blogspot.com/2009/12/melis-sezerin-buyuk-basars.html

http://en.wikipedia.org/wiki/2010_Australian_Open_%E2%80%93_Girls%27_Singles

Read more...

20 Ağustos 2010 Cuma

rogers cup: çeyrekler belli

Kadınlarda Montreal'de devam eden ve benim hafta başından beri hakkında bloga tek bir satır dahi yazmadığım Rogers Cup'ta da son sekiz belli.

Marion Baroli - Victoria Azarenka
Kim Clijsters - Vera Zvonareva
Svetlana Kuznetsova - Jie Zheng
Francesca Schiavone - Caroline Wozniacki

Jankovic'in kötü gidişi devam etti Kanada'da da. Geçen hafta son şampiyon ve 1 numaralı seribaşı olarak Akgül Amanmuradova'ya elenen Sırp raket bu hafta da daha ilk maçında Iveta Benesova'ya yenildi. Düşüş var. O, yenildiği Benesova ise bir sonraki turda Marion Bartoli'den sadece 1 oyun alabildi. Bartoli de Baghdatis misali. Rakibi Azarenka, Kirilenko'nun ardından Na Li'ye de set vermedi.

Kuznetsova ilk turda Pavlyuchenkova'yı geçmişti. Üçüncü turda da Radwanska'yı geçerek çeyrek finale yükseldi. Rakibi Çinli Zheng. O da Dementieva'yı alt etmeyi başardı. Bir önceki turda da Rezai'yi yenmişti. Safina'ya gelelim. Kız iki maç üst üste kazandı. İnsanlık için büyük bir adım bence. Hem de önce Petkovic'i, sonra Petrova'yı yeniyorsun. Schiavone'nin de ismi PET ile başlasaydı onu da yenerdi vallahi. Düşüşteki isimlerden olan İtalyan çeyrek finalde Caro ile oynuyor. Danimarkalı bir önceki turda bir başka İtalyan Pennetta'yı üç sette geçti.

Cumanın programı
Court Central
1. Svetlana Kuznetsova vs. Zheng Jie
2. Kim Clijsters vs. Vera Zvonareva
3. Francesca Schiavone vs. Caroline Wozniacki
4. Marion Bartoli vs. Victoria Azarenka

Read more...

cincinnati: açın federer'in önünü

Cincinnati'de çeyrek final eşleşmeleri şu şekil:

Rafael Nadal-Marcos Baghdatis
Roger Federer-Nikolay Davydenko
Mardy Fish-Andy Murray
Andy Roddick-Novak Djokovic

Federer zaten iyi oynuyor. Tamam. E bari şans bu kadar yanında olmasın di mi? Yok efendim. Bu adam ralli esnasında bir misshit vurur, top içeri düşer, çizgiye düşer. Başkası vurur dağa taşa. Adamın misshiti bile içeri düşer mi. Cincinnati'de ilk turda bye alır. (Tamam seribaşı). Sonra ikinci turda rakibi daha ilk set tamamlanmadan sakatlanır. 20 dakikada üçüncü tur. Sonra Kohlschreiber, üçüncü turdaki rakibi, maça çıkmadan maçtan çekilir. Hop çeyrek final. Yaşına hürmeten mi yapıyosunuz nedir anlamadım ki. Davydenko şimdiki rakibi. Bileğini kırmıştı sezon başında. Kimbilir neler gelecek bugün başına...

Rafael Nadal yine direkten döndü. Daha önce de söylemiştim, Nadal'ın çeyrekte Berdych'e eleneceğini düşünüyordum. Ama neredeyse üçüncü turda Benneteau'ya yenilerek eleniyordu İspanyol. Maç puanı çevirdiği, sağlık molası aldığı müsabakayı geriden gelerek üç sette kazanmayı bildi. Turnuvayı kazanacak dediğim Berdych ise Marcos Baghdatis'e mağlup oldu. Baggy sezon başından beri iyi oynuyor, istikrarsız sonuçlar alsa da. Sezon başındaki değerlendirmelerimde bu sezon dikkat çekecek isimlerden biri demiştim onun için. Belki Nadal'ı zorlar.

Gulbis yine çok ahımı aldı dün. Geçen hafta hem Nadal'ı hem de Federer'i yenen Murray karşısında maçı son set tie-break'ine kadar götürmeyi başarıp da çok basit puanlar kaçırınca beni ekran başında deliliğe sürükledi. File dibinden smaç kaçırdı daha ne olsun. Murray'nin galibiyet serisi de devam etmiş oldu böylece. Bu turnuvada final oynar tahminim var kendisi için. Çeyrekteki rakibi Amerikalı wildcard Mardy Fish. İkicnci turda Verdasco'yu yendikten sonra önü açılmıştı. Şimdi zor bir eşleşme onu bekliyor.

Söderling de beklediğim gibi elendi çeyrek göremeden. Roddick iki sette bitirebileceği maçı uzattı üçüncü sete. Beş maç puanı kaçırması da cabası. Yine de düşüşten sonra aldığı bu galibiyet ve gördüğü çeyrek final güzel bir gelişme kendisi için. Rakibi Novak Djokovic olacak. Nalbandian'a set vermedi. Arjantinli'nin estirdiği rüzgar dinmiş gibi duruyor şimdilik.

Cumanın Programı:

STADIUM start 16:00
[4] M Bhupathi (IND) / M Mirnyi (BLR) vs [8] M Fyrstenberg (POL) / M Matkowski (POL)
Not Before 18:00
[WC] M Fish (USA) vs [4] A Murray (GBR)
Not Before 20:00
[9] A Roddick (USA) vs [2] N Djokovic (SRB)
[3] R Federer (SUI) vs [6] N Davydenko (RUS)

Not Before 01:00
[1] R Nadal (ESP) vs M Baghdatis (CYP)
[6] J Knowle (AUT) / A Ram (ISR) vs [2] B Bryan (USA) / M Bryan (USA)

Read more...

19 Ağustos 2010 Perşembe

cincinnati: djokovic'e de yazık

Resmen üç gün tatil yaptım. Kendimi şımarttım. Çünkü günlük falımda kendinizi şımartın yazıyordu. Ben de şımardıkça şımardım. Bayağı bayağı şuursuz bi adam olana kadar gevşedim. İki üç kez yolda dayak yeme tehlikesi geçirdim. Zira ramazan, insanlar oruç tutuyor ve sinirli oluyorlar.

O sırada Cincinnati'de üçüncü tur eşleşmeleri belli oluyordu. Tablonun üst tarafında beklendiği gibi Nadal ve Berdych son 16'ya kalırken, 20. basamağa kadar yükselen Marcos Baghdatis de ilk turda Cilic'i, ikinci turda da Bellucci'yi yenerek üçüncü turu gördü. Nadal'ın rakibi Benneteau en sürpriz isim bana göre oradaki.

James Blake kaybetmeye kaldığı yerden devam ediyor. Elemelerden gelen Denis Istomin'e yenildi Amerikalı. Özbek raket ikinci turda Federer karşısında ilk sette 5-2 gerideyken maçtan çekildi. Sağ ayak bileğinden sakatlandı. Federer, Kohlschreiber ile oynayacak üçüncü turda. Bu çeyrekte Monfils ilk turda Alejandro Falla'ya yenilerek erken veda etti. Davydenko ile Ferrer diğer üçüncü tur ayağını oluşturuyorlar ki ikisi de zor maçları atlattılar. İspanyol, Sam Querrey'i iki sette geçerken, Kolya bir başka Amerikan Robby Ginepri'yi alt etti.

Kazanan Amerikalılar da vardı. Mardy Fish, düşüşteki Verdasco'ya acımadı ve iki tie-break neticesinde galip geldi. İlk turda da Simon'u yenmişti. Şimdi bir Fransızla daha oynayacak. Richard Gasquet'yi de yener bu oğlan. Aynı çeyrekte Murray'nin rakibi Gulbis oldu. Melzer karşısında ilk seti tie-break ile kaybettikten sonra ikinci seti kazanan Letonyalı son setin tie-break'inde 4-0 geriye düştü. Küfürlerim eşliğinde toparlanan genç raket buradan çevirdi ve aldı maçı. Murray karşısında bu akşam neler yapacak bakalım.

Son çeyrek, Djokovic'in bahtsızlığını gözümüze gözümüze sokuyor. Söderling, Roddick ve Nalbandian. Onları geçerse Murray. Ki bu çeyrekteki elenen isimlere bakarsak, Isner, Hewitt falan... Napıyosunuz lan, yazık değil mi.

Read more...

15 Ağustos 2010 Pazar

rogers cup: bazen olmuyor işte

Evet, bazen ne yaparsan yap olmuyor. Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki bağlantıyı Federer ile Djokovic arasında da rahatça kurabiliriz. İsviçreli gidiyor, Gulbis'e bile yenilebiliyor ama Nole'yi gördü mü karşısında Kral oluyor.

Dün maça öyle bir başladı ki, Christopher Nolan filmindeki baş döndürücü tempo halt etmiş yanında. İlk üç oyunda 12-1'lik bir puan serisi yakaladı Federer. İlk seti 6-1 aldı ve hatta ikinci sette de servis kırarak önce geçti. Tüm bu zaman zarfında Nole uyuyordu. Backhandleri ya filede kalıyor ya da çok uçuyor, forehandleri Federer'i zorlamaktan çok uzakta kalıyordu.

Ancak ikinci sette ilk oyunu almayı başarıdığı zaman bir şeyler oldu Djokovic'e. Özellikle içten dışa forehandlerde keskin nişancı isabetliliğinde toplar göndermeye başladı köşeye. İsviçreli'nin forehand kanadından yükelenerek onu köşeye çekip içten dışa forehandi ile boş köşede sayıyı buldu. Bu şekilde arka arkaya 4-5 puan aldı.  Zaten Federer'i yenmeyi başaran sağak oyunculara baktığımızda büyük forehandler ve özellikle geniş açıda büyük isabet yüzdesine sahip tenisçiler olduğunu görüyoruz. del Potro, Berdych, Söderling...

Nole'nin oyunu bu üç isimden de çok farklı. Daha teknik olmaya yatkın aslında. Drop-shot denemekten korkmaması ve oyun kurgalama yeteneği daha fazla olsa da karar vermedeki beceriksizliği ona hep pahalıya mal oluyor.

Neyse, ikinci seti kazanmayı başaran Nole üçüncü sette yine servis kırdırsa da geri dönmeyi başardı fakat en kritik anda aklı yine yerinde değildi. Son seti 7-5 kaybettiğinde saat Türkiye'de 05.00'e yaklaşıyordu. Uykusuz kalmaya fazlasıyla değdi.

Diğer yarı finalde tank gibi giden Nalbandian'ı deviren Murray, Nadal'a da acımadı. Avustralya Açık'ta da benzer bir şey olmuştu, Amerika Açık 2008'de de. Ve o finallerde Murray yoktu kortta. Umarım bu akşam kendisini evde unutmaz.

Read more...

cincinnati: hello darkness my old friend

Benim yüzümden oldu. Ne olmuş yani kız üç dört maç üst üste kazandıysa! Niye heyecanlanıyorum! Niye bütün gözleri Ana'ya çekiyorum? Sonra böyle nazar değiyor işte. E düşündüklerimi de yazamaycaksam bu blog niye var o zaman. Tabi olm neticede kıza ben söyledim diye nazar değmiyor. Nazar bakan gözde. Ama çenemi tutsaydım. Açaydım kollarımı...

Dün Clijsters karşısında ilk setin dördüncü oyununda sakatlanan Sırp, oyunu bile tamamlayamadan maçı bıraktı. Üçüncü oyunda servis kırdırıp 2-1 geriye düştükten sonra Clijsters'ın servisinde servis kırma şansı yakaladı. 30-40'ta. Bu puanda müsait bir forehand yakalayan Ana, topa vurduğu sırada yanlış basmış olabilir. Bir şeylerin ters gittiği yaptığı hareketlerden belliydi, ağlayacaktı neredeyse. Bir ses duymuş sol ayağında topa vururken. Hemen doktor çağırıldı. Tedavi yapıldı. Ama ancak 3-4 puan daha oynayabildikten sonra göz yaşları içinde maçı bıraktığını söyledi.

Filede Clijsters ile tokalaşırken Belçikalı onun ne hissettiğini çok iyi anlıyordu. Zira aynısı nisanda Clijsters'a olmuştu ve iki ay kortlardan uzak kalmıştı eski dünya 1 numarası. Fransa Açık'ı da kaçırmıştı bu yüzden.

Ivanovic kazasaydı ilk 30'a girecekti ve Amerika Açık öncesi ana tabloda güzel bir yer bakacaktı kendine. Şimdi bundan önce düşüneceği şeyler var. Amerika Açık'a yetişip yetişemeyeceği bile belli değil. Montreal turnuva direktörü gözün çıksın!

Diğer yarı final maçında iki Rus karşılaştı. İstanbul Cup şampiyonu Anastasia Pavlyuchenkova'nın rakibi Maria Sharapova'ydı. Kazanmak ikisinin de kariyeri için önemli olacaktı şüphesiz. Masha ilk 10'a girmeye bakıyor. Nastya ilk 19 yaşında ilk 20'ye.

Djokovic-Federer maçıyla aynı anda oynandığı için izlemedim. Takip ettiğim kadarıyla Twitter'dan da yazdım zaten. İlk seti Masha aldı ve bu setin alınış şekli ilk turdaki Şarapova-Kuznetsova müsabakasına çok benzerdi. O maçın birinci setinde Kuznetsova 5 servis kırma şansının hiçbirini değerlendirememiş, Masha da tek şansını kullanıp servis kırarak 6-4 kazanmıştı. Aynısı oldu. Nastya 4 servis kırma şansının hiçbirinden yararlanamadı. Şarapova 1 tane buldu ve değerlendirdi. Maçın ilk tur maçına benzer şekilde gideceğini düşünüyordum. Öyle oldu. İkinci seti kaybetti Masha tıpkı Kuznetsova karşısında olduğu gibi. Son sette ben çoktan uyumuştum ama Maria uyumamış ve finale yükselmiş.

Finalde bu akşam Clijsters ile Şarapova karşılaşacak. Son dörde kalan tenisçilerden kupayı sadece Clijsters'ın kazanmasını istemiyordum. Büyük ihtimalle o kazanacak.

Read more...
yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP