miami: çığlıkların efendisi
Biraz sonra ona da değineceğim Ferrer'in maçında ağlayan bir bebek vardı ya hani. Onun asıl izlemesi ve feyzalması gereken maç kadınlar finaliydi.
İki desibeldaş, hemdesibel tenisçi karşılaştı kadınlar finalinde. Kadınlar yazmayı daha doğrusu bloga yazmayı Ana'nın o hatırlamak istemediğim maçından sonra bırakmışım. Daha doğrusu bloga yazamıyordum. Elim gitmiyordu. Ana'yı o gün yenen Clijsters, bir sonraki maçta Azarenka'dan set alamadı ve çeyrek finalde elendi. Hakkını vermek lazım Belaruslu çok iyi oynadı bütün hafta. Üç sete giden ilk üç maçını kazandıktan sonra dünya iki ve üç numaralarını arka arkaya set vermeden devirip finale yükselmek büyük başarı. Ve bu iki maçta sadece dokuz oyun vermek.
Tablonun üst tarafında ise Maria Sharapova çeyrek finalde Dulgheru ile korku tüneli gibi bir maç oynadı ve ilk seti kaybettiği mücadeleyi sonraki iki seti tie-break ile alarak kazandı. Bir de bileğini burktu. Yarı finalde Andre Petkovic vardı. Alman ilk seti aldı. Ama sonra öyle bir tıkandı ki son iki sette yalnızca iki oyun alabildi. Maçtan sonra dans edemedi tabii.
Petkovic'in dansı biz izleyenler için eğlenceli olabilir ama yenilen rakip için hiç de öyle değil. Avustralya Açık'ta Petkovic Masha'yı turnuva dışında ittikten sonra dansını etmişti. Rus buna içerlemiş olacak ki şöyle demiş maçtan sonra: "Sanırım Petkovic dans etmekten yorgun düştü" Kızamam Masha'ya.
Finalde ilk setin sonunu izleyebildim. Okuduğum kadarıyla tek taraflı olmuş, zaten skordan da belli. Ama ikinci sette 4-0 geriye düştükten sonra bir gelişi var ki Masha bana onu neden sevdiğimi bir kez daha hatırlattı. Azarenka'nın bir özelliğinin de alacağı maçları kaybetmek olduğunu bildiğimden Sharapova için umutlanmıştım. Bırakmadı Belaruslu. İki sette kazanarak şampiyon oldu.
Kariyerinin en yüksek basamağına, altıncılığa tekrar yükseldi Belaruslu. Kendisinden çok daha falzası bekleniyor ama ben bir türlü ısınamadım. Daha 21 yaşında ileride ne olur bilinmez ama bana Vera Z 2 gibi geliyor. Belki o da 25inden sonra durulur. Kort içinde kendini kaybetmez, daha istikrarlı olur... Şu an için hem fiziksel hem de zihinsel yönden hiç istikrarlı değil.
Masha da ilk 10'a tekrar girdi. Dokuzuncu basamakta. İstanbul'a adım adım geliyor bakalım. Bu arada Sharapova Charleston'daki turnuvadan çekildi. IW ve Miami'de yarı final-final yapan Rus, Charleston'dan gelen wildcard'ı geri çevirdi. Madrid olacak bir sonraki turnuvası nisan sonunda.
1 yorum:
Azarenka'ya boşuna "Chokerenka" demiyorlar. :) Ben de bekledim gerçekten maçı vereceğini ama, bırakmadı. Gerçekten çok iyi oynadı ama. Çok takdir ettim ben. Bravo!
Yorum Gönder