marbella: safina'ya da yazık...
Örümcek ağları için üzgünüm. Bir haftaya yakın süredir bir şey yazamadım. Etrafı topaldım şimdi gelebilirsiniz.
Toprak kort sezonu resmen açıldı. Kırmızı kurdele falan kestim ben evde, siz görmediniz. Tabii iki-üç aydır görmediğiniz isimler toprak kortla birlikte turnuvalarda boy göstermeye, maçlar kazanmaya başladı. Kadınlarda saat dilimimize uygun turnuva Endülüs'te Marbella'da devam etmekte. Ha yok paket yapın ben burada yemeyeceğim diyorsanız Charleston'ın yeşil toprağına davet ederim sizleri.
Marbella'da tahmin edebileceğiniz üzere İspanyol hakimiyeti vardı ilk tura baktığımızda. Miami şampiyonu Vika 1 numaralı seribaşı ve ağır favori olarak oynadı, oynuyor. Arka arkaya iki ev sahibini devirdikten sonra çeyrek finalde Safina karşısında rahat bir galibiyet aldı. Garip Safina ilk sette 5-1 gerideyken çekilmek zorunda kaldı zira.
Düşüşündeki en büyük etmenlerden sırt ağrısı tekrar vurdu Rus tenisçiyi. Bugün maçtan sonra Twitter'da içimi burkan bir şey yazdı: "Bugün babamın doğum günü ve maçı dahi tamamlayamadım" Yine de çeyreği görmesi özellike Pironkova'yı set vermeden yenerek bunu başarması iyi kendisi adına.
Azarenka'nın yarı finaldeki rakibi Sara Errani oldu. Sert zemini elini yüzüne bulaştırdı bari favori zemini toprakta bir şeyler yapsın dediğim Sorana Cirstea'yı ilk turda geçtikten sonra Barrois ve Dulgheru'yu da çok rahat alt etti İtalyan.
Tablonun altında ise sürpriz bir isim var son dörtte. Irina Camelia Begu ki biz kendisine kısaca Bengü diyeceğiz. Tabii onun burada olabilmesindeki en büyük etmenlerden biri ikinci turda karşılaşacağı Aravane Rezai'nin adı sanı duyulmamış Estrella Cabaze Candela'dan sadece üç oyun alarak elenmeseydi. İspanyol wildcard kandilleri yakarak turnuvanın sürprizine imza attı kanımca. Atmış yani.
Bengü ise 90 doğumlu. Bükreş'in bağrından kopmuş. Çoğu Rumen gibi toprakçı. Yarı finalde Svetlana Kuznetsova ile finale çıkma mücadelesi verecek.
Charleston'da ise Wozniacki hâlâ anlam veremediğim bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ben kadınlarda zihinsel anlamda böyle bir "yaratık" görmedim. Utanmasam Nadal'ın dişisi diyeceğim.
Şimdi şöyle... Üçüncü tur maçında ilk sette 4-1 öne geçiyor. Biz ne olduğunu anlamadan bakıyoruz 5-4 geride. Sonra tie-break'te 5-1 öne geçiyor. Bakıyoruz eşitlenmiş. Sonra hop hiçbir şey olmamış gibi seti alıyor. Tie-break'e giden ikinci seti de keza öyle.
Sonra çeyrek final maçında. Wickmayer karşısında bir set bir break geriye düşüyor. Oradan maçı çeviriyor. Ve bunları toprakta yapıyor. Bu nasıl bir kararlılık ben çözemedim. Nice "1 numara" dedikleriniz koyverir kendini. Bu kız her geçen gün neden 1 numara olduğunu gösteriyor. Fanı değilim ama eleştirilere iyi cevap veriyor kazanarak.
Bu turnuvanın sürprizi de Stosur'un Vesnina'ya iki sette mağlup olarak şampiyonluğunu koruyamaması. Görges'in formu devam ediyor. Aferin kızıma. Peer'i de yenerek çeyrek finale çıktı. Az sonra da Vesnina ile çeyrek final maçına çıkacak.
Sania Mirza, Lisicki'yi yenerek ayıp etti. Ha bu arada Christina McHale d. Alisa Kleybanova 6-1/6-0.
0 yorum:
Yorum Gönder