miami: tüm mallardan özür dilerim
Geçen hafta “Mal” başlıklı postta Andy Murray’nin saçma sapan Donald Young mağlubiyeti sonrası hislerimi belirtmiştim.
Tüm mallardan özür dilerim. Bu adam başka bir şey.
Gördüğü Grand Slam finalinin üzerinden iki ay geçmedi. Üç maça çıkan Murray gittikçe daha kötü bir performans sergiliyor. Rotterdam’da Marcos Baggy’e yenilmişti. Geçen hafta Young’a. Aynı Young bu hafta ilk turda Istomin’e yenildi. Bugün ise 118 numaralı Alex Bogomolov Jr.’ın karşısındaydı. Geçen haftaki gibi salaklık yapıp turnuvayı kazanmasını beklemiyordum ama en azından 2-3 tur geçmesini bekliyordum.
150 km/h ile servis attı adam maçta. Kadınlar bile daha hızlı atıyor. Bir şeylerin ters gittiği kesin. Ama bir şablona oturtamıyorum. Grand Slam finallerinde rezil olduktan sonra kendine güveni düşüyor desem, geçen sene Ozi Açık’tan sonraki performansı bunu desteklerken [Dubai ikinci tur, Indian Wells çeyrek, Miami ikinci tur (ilk tur bye)], 2008 Amerika Açık sonrası kazandığı iki turnuva çürütüyor.
Aklıma en yatanı sakatlığı oluşu. Çünkü hani iki turnuvada da yenildiği tenisçilere bakınca ters adamlar değil. Herhangi üst düzey tenisçiyi olmadık zamanda yenen oyunculardan değiller. Gayet yenilebilir adamlar. Maçları izleyenler fiziksel olarak bitkin diyorlar. Psikolojik de olabileceğini sanmıyorum. Grand Slam baskısı yapar mı bunu fikrim yok ama yine de sorunun fiziksel olduğu kanaatindeyim.
Her ne kadar Murray kendisi maçtan sonra, “Antrenmanlarda her topa yetişiyorum, çok hareketliyim” dese de maç temposunda bunları yapamıyor. “Mağlubiyetlerin nedeni tamamen benim” dese de yeni bir antrenör deneyebileceğini de söylüyor. Dengesiz zaar.
Ha bir de bakın Miami’de kim varmış:
2 yorum:
2008'de slam finaline cikip kazanamamasi ile sonrakiler farkli ama. 2008'de final yapip kazanamadiktan sonra herkes onun icin "bir slam kazanabilir" diyordu. Sonrakilerde ise finale gidip kazanamayinca "asla slam kazanamaz" diyenler oldu.
aaaaaaah ah! öyle izlemesi keyifli bi oyuncu olur ki ama işte ama...
Yorum Gönder