19 Kasım 2010 Cuma

...daaaaaaaaryyyyyy!

15 günde neler oldu?

Erkeklerde Valencia'da David Ferrer şampiyon olurken, Basel'de tıpkı geçen seneki gibi Federer ile Djokovic karşılaştı. Kazanan bu sefer İsviçreli oldu. Ardından Roger, pizza yerken bir canavara dönüştüğünü 20-25 sabinin yanında gösterdi.

Kadınlarda Bali'deki Şampiyonlar Turnuvası'nda başından beri favorim olan Ana, rahat bir şekilde zafere ulaştı ve kötü başladığı sezonu müthiş bir şekilde bitirdi. Koçundan ayrılmasını hâlâ yanlış bir karar olarak görüyorum.

Diğer haftaya geçmeden, Nadal'ın omzundan tendinit olduğunu öğrendik. Paris Masters'tan çekildi İspanyol. Londra'ya kadar hazır olacağım dedi.

Fed Kupası'nda İtalya son yıllardaki baskınlığını bu yıl da devam ettirdi ve finalde ABD'yi yenerek son beş yıldaki dördüncü finallerinden üçüncü şampiyonluklarını elde ettiler. Sonraki kutlama gecesinde Schiavone, Pennetta'nın poposunu elledi.

Paris Masters haftasında Nadalsız turnuvada Federer cukkalar diye düşünüyordum. Kort o kadar hızlıydı ki, Söderling yarı finalde İsviçreli'yi geçip o hızla finalde Monfils'i devirip şampiyon oldu. Djokovic gitti Llodra'ya yenildi. Bundan bahsetmek sinirlerimi yıpratıyor. Paris'te Verdasco'nun saçlarını kestirdiğini de öğrendik. Adama dönmüş (derler ya hep).

Sakat olsa da Paris'te bir görünen Nadal, Minnie Mouse ile çıktı.

Moya tenisi bıraktığını açıkladı. Nadal'ın en büyük destekçilerinden biriydi. Hatta Nadal'ın ismini ilk onun ağzından duymuştum. "Transworld Sport'taydı. Nadal diye bi çocuk geliyor, kasıp kavuracak" dediydi.

Amerika Açık ile ilgilenen USTA (sıvacı değil Birleşik Devletler Tenis Birliği) Flushing Meadows'a çeki düzen vereceklerini söyledi.

Aslında daha bir sürü şey oldu da ben takip edemedim...

Neticede döndüm. "Then give me a high fiiiiveeeeee... Naaaaysss!"

11 yorum:

Russell 19 Kasım 2010 01:05  

moya öylesine bi nadalcıydı ki, çok kariyerli bi adam olmasa "yancı" diyebilirdim rahatlıkla ama ustanın slam şampiyonluğu ve 1 numara olmasına saygımız büyük..

niko 19 Kasım 2010 01:07  

Paris'te soderling yarı finalde llodra'yı eledi,yarı finalde federer monfils'e elendi (:

onur 19 Kasım 2010 01:11  

oha arkadaş dakika bir goller ardı arkasına. tamam kapatıyorum ben blogu tekrar.

niko 19 Kasım 2010 01:15  

aman abi dur hazır geri gelmişken (:

bu arada konuyla alakasız olacak fakat, Federer'in Paris yarı finalinden sonra puanının 8040 olması gerekmiyor muydu, lakin 2009'da 2. turda elendi ve koruması gereken puanı yoktu, pazartesi açıklanan sıralamada puanı geçen haftakinden 50 puan eksikti hatta.

kirpi 19 Kasım 2010 01:43  

@niko

Gecen seneki WTF puanlari da ayni hafta silindi, ondandir. 400 puani gitti ordan.

Russell 19 Kasım 2010 01:44  

@niko

geçen senenin londra puanları bu haftadan düşüldü.

onur 19 Kasım 2010 01:50  

ATP o puanlamada en iyi 18 turnuvayı alıyor.
Şu adresten bakınca hesap tutuyor.
http://www.atpworldtour.com/Tennis/Players/Top-Players/Roger-Federer.aspx?t=rb

Dikkat edeceğin üzere geçen seneki sezon sonu turnuvası yok puanlarda.

Federer'in geçen hafta 7695 puanı vardı. Geçen sene Paris'te ikinci turdan aldığı 10 puan bu hafta düştü yerine yarı finalden aldığı 360 puan geldi. Yani +350 hanesine yazıldı. Federer geçen sene Londra'daki Fİnallerde 400 puan almıştı. O da düştü bu hafta. Yani -50 oradan geliyor. Sıralama sayfasında 8 kasım'da dikkat edersen 21 turnuva yazıyor yanında. 15 kasımda 20. Yani Londra'yı da düşürdüler puanlamadan.

onur 19 Kasım 2010 01:51  

öeh iki dakika duraydınız da ben yazaydım arkadaş.

niko 19 Kasım 2010 02:05  

@kirpi, @russell, @onur teşekkürler açıklama için (:

QNER 21 Kasım 2010 02:11  

Onur iyi ki döndün, hoş geldin...
çok eğleniyoruz ailecek yazılarını okudukça (bknz: USTA, sıvacı değil hahaha)

arda 21 Kasım 2010 20:59  

İyi ki döndün artık Legen (hold on) darrry ! olarak devam et bloga:D

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP