3 Ağustos 2010 Salı

rüya ikili beş yıl sonra hopman cup'ta

Her sene başında düzenlenen ve sekiz ülkeden bir erkek-bir kadın tenisçiden oluşan takımların mücadele ettiği Hopman Cup 2011'de müthiş bir kadro yakaladı.

Sırbistan için hünerlerini sergileyecek ikili Novak Djokovic ve Ana Ivanovic. En son 2006'da ikisi de 19'ar yaşındayken Hopman Cup'ta mücadele etmişlerdi. Bu rüya ikili umarım bir sakatlık veya aksilik olmaz da seneye güzel girmemizi sağlarlar.

Bir başka güzel haber Juju. O da Steve Darcis ile birlikte Belçika'yı temsil edecek. Dönüşündne sonra kazanacağı ilk Grand Slam olacak olan Avustralya Açık öncesi ısınma turları olacak onun için. Serena Williams da katılacağını söylemiş. Hehehehehehehehehehehe.... Erkek kontenjanını ise John Isner dolduracak. O sırada hala Amerika Açık ilk turu maçı devam etmiyor olursa. Fransa takımı da belli: 21 yaşındaki Mladenovic ile Gael Monfils.

Almanya ya da Romanya da olur umarım. Lisicki ve Cirstea da kabul eder gelmeyi. Ne güzel olur. Hopman Cup 1-8 ocak tarihleri arasında düzenlenecek.

4 yorum:

youness 3 Ağustos 2010 16:20  

Novak-Ana buluşması biraz sakatla-körün buluşmasına benzemiş.Son parlak! performansları itibariyle üstten kaç tur görebilirler çok merak ediyorum ama şöyle bir gerçek varki güzel bir ikili olarak göze çarpıyorlar bu oyunlarına yansısa Juju falan dinlemezler:DD

kirpi 3 Ağustos 2010 16:24  

Bu ikili son dönem itibarı ile sevenleri için rüyadan ziyade kabus gibiydiler ancak umarım 2011'e kadar toparlanırlar. Hayır anlamıyorum doğru dürüst bir sakatlığınız yok, genç insansınız, nedir bu atalet değil mi yani?

Russell 3 Ağustos 2010 23:22  

serena williams konusunda yazmak istiyorum. yine burada ironi yapıldığını gördüm postta ama diyeceğim sadece bu posttaki ironiden ziyade kendisine bu blogda genel olarak tavınılan tavıra karşı.

serena williams kariyerinin başından beri, yaklaşık 10 yıldır tendinit sorunuyla boğuşan bir sporcu, rafael nadal gibi. tendinitin kesin bir tedavisi olmadığı, tendinit olan bacağı bol bol dinlendirmek gerektiği, dikkat etmek gerektiği biliniyor. biliyorum, serena'nın bu sakatlığının tendinit ile bir alakası yok ama başta da dediğim gibi genel alınan tavıra karşı benim dediğim. geçen blogda henin ve serena'nın maç sayıları vs. karşılaşmıştı. serena kariyeri boyunca sürekli sakatlıklardan dolayı inişli-çıkışlı dönemleri çok fazla olan bir oyuncu oldu. çok fazla ara vermek zorunda kaldı. son 2-3 senedir wta'nın zirvesinde olmasına rağmen çok fazla turnuvaya katılmadığını görüyoruz. zira kendisini dinlendirmeye ihtiyacı var.

mesela kazandığı grand slam'lerden sonra hep uzun aralar alıyor. zira grand slam'lerde sadece teklerde değil, çiftlerde de ablasıyla oynayıp genelde sonuna kadar gidiyor. o yoğun tempoda 10-15 maç oynuyor. grand slam'lerdeki mücadele malum ve serena zaten vücut yapısı konusunda bir hayli sıkıntılı bir oyuncu yukarıdaki yazdığım tendinit sorunundan mütevellit. yani aldığı uzun aralar normal karşılanmalı.

tamamen keyfinden pas geçmiyor sonuçta bu turnuvaları. eğer bir sorunu olmasa o da oynamak ister. en azından 2 grand slam arasını full boş geçmek istemeyeceğine eminim. onun işine geldiğini sanmıyorum 2-3 aylık araların. zira soğuyor bu şekilde, ama buna bir şekilde mecbur kalıyorsa yapması daha iyi, acı çekerek %100'ü ile oynayamamasındansa.

serena'nın 2009 usopen'da yaptığı çirkinlik, ırkçılık hakkında zamanında yaptığı sömürüler ve bazen itici tavırları oldu ama oynamadığı maçlar ve çekildiği turnuvalar yüzünden sportmen olmadığını söylemek çok çok yanlış bana göre. aksine bu kadar ağır sakatlıklara rağmen, gençliğinden beri bu sakatlıklarla uğraşmasına rağmen gösterdiği gayret takdir edilmeli ve sevilmese de kendisine biraz hoşgörü gösterilmeli. inanın serena hayranı falan değilim. hatta sevmiyorum bile, karşısında tutacağım da dolu oyuncu vardır wozniacki, clijsters vs. gibi ama burada kendisine gereğinden fazla yüklenildiğini düşünüyorum. zamanında 2002 roland garros yarı finalinde justine henin ile oynadığı maçta fransız seyircisinin yüklendiği gibi...

aliye 4 Ağustos 2010 21:48  

rüya ikili başlığını görünce hingis'le kournikova zannettim :)

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP