foto: babanı da hiç sevmezdim zaten
Bu fotoğrafı görünce aklıma Süt Kardeşler geldi. Ehehehe. Dementieva'ya devlet nişanı vermiş Medvedev. Ayrıca Gulyabani diye bir şey yoktur ama olabilir de!
(Foto: Reuters)
Read more...
31 Aralık 2010 Cuma
caro ve kim'in tayland maceraları
Doha'da sezon sonu finalini yapan Caro ile Kim, Hua Hin'de sezonu açıyorlar. İkili dün Tayland Başbakanı Abhisit Vejjajiva ile görüşmüşler. Ondan önce Caro bir masaj yapmıştır, kuluçlarını açtırmış. Sonra Kim ile beraber kayık gezintisine çıkmışlar. Bir birim tenis, üç birim gez toz. Vallahi mis. Geçen sene Venus Williams ile Masha oynamıştı. Sharapova'nın budist rahiplerle fotoğrafları vardı. Maçı da Masha kazanmıştı iki sette.
(Foto: Getty, AP, Reuters)
Read more...
foto: tamam da neden hâlâ dubai?
Ana Ivanovic günler öncesinden Avustralya'ya giderken, partneri Nole kız arkadaşı Ristic ile hâlâ Dubai'de keyif yapmakta. El-Ahli ile oynayacakları maç için Milan da orada. Ibrahimovic de orada. Herkes Dubai'de. Vay arkadaş ya.
ne dedin sen: grand slam > 1 numara
Ana Ivanovic:
“Justine ile oynamak çok ilginç olacak. Çok zorlu bir rakip ve geçmişteki maçlarımız da hep zorlu olmuştur. Sizi çok zorlayan bir oyuncu. O günü iple çekiyorum.” (Perşembe günü oynayacaklar)
“Onunla (Novak) vakit geçirmek çok hoş. Geçen sefer burada oynadığımızda Noel’di ve sahneye çıkıp şarkı söylemişti. Umarım beni bu sefer böyle bir şey yapıp da utandırmaz.”
"Gelecek yıl tekrar ilk 10’a girmek ve umarım bir Slam daha kazanmak istiyorum. Temel olarak bunun için çalışıyorum. Kariyerimin bu evresinde zaten bir Slam kazandığım ve 1 numara olduğum için çok şanslıyım. Grand Slamler unutamayacağınız anılardır ve her zaman bir numara olmaya tercih ederim. Biliyorum daha kazanacak potansiyele sahibim.”
“Buraya gelir gelmez ilk yaptığım şey sahile koşmaktı.”
Bütün açıklamalar
Justine Henin:
“Yüzde 100’ümde olduğumu söyleyemem. Dirseğim hâlâ tam anlamıyla iyileşmedi. Sakatlığımın ciddi olduğunu öğrendiğimizde kariyerimle ilgili şüphelerimiz vardı."
Bütün açıklamalar
Laura Robson
“Çiftlerdeki orta vadedeki hedefim Londra 2012’ye katılabilmek tabii ki. Evime iki dakika uzaklıkta olacak ve bunun bir parçası olmak heyecan verici.“
beeeeş, döööört, üüüüç, ikiiiiii, biiiiiiiiir...
Hayır 2011'in gelişi için geri saymıyorum.
Yarın sabah 08:55'te geceden kalma olmanın verdiği müthiş bir baş ağrısı ile uyanıp, yılbaşı partisinden kalan dağınıklığın ve enkazların arasından, yerdeki şarap şişesini devirmeden yarı kapalı gözlerle bilgisayarı bulacak ve o uykuyla doğru yazabilirsek canlı yayın veren bir siteye girip başlayan yeni sezonu kutlayacağız.
Benim yılbaşım Avustralya'nın batısındaki Perth'e göre 15:00, İstanbul'a göre ise 09:00'da. Kafamın içinde patlayan havai fişekler, Juju, Molik ve livescorehunter ile gireceğim tenis sezonuna. Hıck! Öpüjeam!
İşte Cumartesi sabahının programı:
30 Aralık 2010 Perşembe
tabii ki abu dabi
Abu Dabi'deki Mubadala (mübadele gibi evet) şampiyonasında geçen seneden farklı üç isim var. Geçen yıl Nikolay Davydenko, David Ferrer ve Stanislas Wawrinka vardı. Bu yıl Tsonga, Berdych ve Baghdatis oynayacak.
İlk maç saat 13.00'te Baggy ile Berdych arasında. İkinci maç ise Söderling ile Tsonga arasında. İlk maçın galibi Cuma günü Nadal ile, ikinci maçın galibi de Federer ile oynayacak. Sonra hepsi Federerle oynayacak. Şaka, sonra final var işte Cumartesi saat 15.00'te.
O değil de bu adam gülümsüyor, ameliyat olmuş galiba.(Foto: Getty) Read more...
ivanovic ve ekibi tarantino filmi gibi
Hopman Cup Cumartesi başlıyor. İki gün kaldı. 48 saat sonra yeni sezon başlamış olacak. Sırbistan takımını bundan 5-6 ay evvel rüya takım olarak duyurmuştum. Ivanovic o zamanlar yükselmemişti daha. Djokovic de tipik bahar-yaz dönemi kırılganlığını yaşıyordu. Sezon sonu ikisi de nefis durumdaydılar.
Ivanovic turnuvanın düzenlendiği Perth'e geldi. Mallorca'daydı hatırlarsanız geçen ay. Bir iki günkü posta bakınız. Neyse. Ana'dan yeni fotolar geldiyse paylaşmamak olmaz. Aşağıdaki ilk fotoğrafa "Little Green Bag" eşliğinde bakın.
Ivanovic'in yükselişinin ardındanki isimlerden biri de bu fizyoterapist.
29 Aralık 2010 Çarşamba
foto: head mi o?
Eğer şu arkadaki bulanık arkadaş Michael Joyce yani Masha'nın koçu ise Sharapova'nın Head ile anlaştığını söyleyebiliriz. Peki aşağıdaki fotoğraflarda neden hâlâ Prince ile? Ne biliyim belki yıl daha bitmediği içindir :/
(Foto: Getty)
evsiz safina, mahsur roddick
Amerika'yı kar kıyamet teslim almışken erken davranan tenisçiler sorunsuz şekilde Avustralya ve civarına ulaştılar. Sharapova dün, Ivanovic ise Noel'den önce gelmişti Güney Yarımküre'ye bildiğiniz gibi.
Ancak Safina ve Roddick o kadar şanslı değiller. Safina abisi ile birlikte Arjantin'deydi. Oradan Şili'ye geçti. Şili'den de Avustralya'ya aktaracaktı. Fakat uçuşu iptal edilince havaalanında mahsur kaldı. Çünkü vizesi yoktu. Hatta Twitter'dan, "Kendimi vuracağım", "Kafama sıkacağım" tarzı tivitler girdi.
Roddick de Kuzey Kerolayna'da eşiyle birlikte kalakalmış. Zira ABD'li vuran kar fırtınaları nedeni ile sıcak denizlere olan uçuşlar iptal edilmiş.
çok kısa bir 2010 değerlendirmesi
Ali Murat Hamarat'ın özel isteği ile normalde bütün bağlarımı koparmam gereken gazeteye bir tenis değerlendirmesi yazdım. Ancak yer kısıtlaması nedeniyle (oha yarım sayfayı kapatmışsın dediğinizi duyar gibiyim ama orası 5000 vuruş sadece) o kadar kısalttım ki neredeyse hibçir şeyden bahsedemedim. Benim sadece erkekler yazısı 4000 vuruş olmuştu öyle diyeyim. Okumak isterseniz küpüre yavaşça tıklayın.
28 Aralık 2010 Salı
foto: sharapova uzak kıtaya iniş yaptı
Maria Sharapova nişanlısız olarak Auckland semalarından havaalanına yaklaşık 3-4 saat önce iniş yaptı. Vujacic, New Jersey Nets ile yardıradursun Masha Yeni Zelanda’ya sinik koçu Michael Joyce, part-time koçu ve bir fizyoterapist ile geldi. Auckland’de 1 numaralı seribaşı Rus raket. Diğer tenisçilerin de gün içinde Yeni Zelanda'ya varması bekleniyor. Sezon başlıyor aloooooo!
(Foto: AP / Getty)
marsel ilhan röportajım var
1. Marsel İlhan ve röportaj kelimelerini cümle içinde kullanınız.
C: Marsel İlhan röportajım var.
Her yere, dağa taşa, Facebook'a Twitter'a yazdım bloğa koymazsam olmaz. Eğer hâlâ okumadıysanız bir tık uzağınızda Marsel ile heyecanlı satırlar:
27 Aralık 2010 Pazartesi
video: ispanyol nike akıllı olsun!
Reklam "Şüphesi olanlara..." yazısıyla başlıyor ve ardından bu yıl İspanyol sporcuların kazandıkları başarılar sıralanıyor. Sondaki ise "Kaybettik diyenlere karşı ışık ol" minvalinde bir şeyler söylüyor. Buradaki sözü İspanya'daki ekonomik krize bir mesaj olarak yoranlar da var. Ülkenin gidişatı vahim duruyor cidden.
Benim derdim başka. Hani ulan benim Belmonte Garcia'm. Kadın üç altın bir gümüş kazandı danalar. Hani? Yüzmeden ala ala erkekler 50 metre kelebeki almışlar. Hoş, reklam daha önce çekilmiş olabilir, Doha'daki şampiyonadan önce. Banane editleyin. Director's Cut'ını çıkarın. Read more...
26 Aralık 2010 Pazar
ana'nın mallorca günleri
Ana Ivanovic, Cuma günü Hopman Cup için Perth'e vardı. Oraya ulaşmadan önce ise 2-3 hafta Mallorca'da çalıştı yeni antrenörü van Grichen ile. Hatta Nadal ile de beraber fotoğrafları var. Mallorca Nadal'ın memleketi, bilmeyenler için. Rafa ile Ana da iyi arkadaşlar. Beraber golf oynamışlıkları da vardır. Ana'nın resmi forumundan birkaç fotoğraf:
Ana'yı çoğunlukla servis çalışırken görüyorsunuz. Ya fotoğrafı çeken, servis atan tenisçi fotoğrafı çekmek daha kolay diye hep onları çekti. Ya da kendisi deli gibi servis çalışıyor. Hatta bir fotoğrafta Ana'nın ayağının altına değişik bir aparat koyup öyle servis attırıyordu Portekizli koç. Ters tepmese bari.
Bunun dışında Avustralya basınına konuşmuş Ana. Perth'in çok sıcak olduğundan bahsetmiş. Christmas hakkında konuşmuşlar. Ana, Orthodox olduğunu ve kendi Christmaslarının 7 Ocak'ta kutlandığını, fakat o zaman turnuvaların başlamış olduğunu bu yüzden de normal Katoliklerle beraber yani 25 Aralık'ta kutladıklarını söylemiş.
23 Aralık 2010 Perşembe
foto: prenses'in kızına top attın ve şimdi kafanı uçuracağız
Kraliyet ailesi ile yanyana localarda maç izlemek. Yanında Prens oturuyor bir düşünsene. Prenses oturuyor. Sonra bir top geliyor sana ve onu Prenses'in kızına veriyorsun. Koskoca Kraliyet ailesi ile bir irtibat, bir diyalog, bir alışveriş...
Orta Çağ'da olsan küçük prensese top attın diye giyotine gidersin. Kraliçe'ye 10 metre yakında oturmak ise hayaldir sıradan bir tüccar için. Dünya nasıl da değişiyor. Neticede değişmeden kalan tek tük şeylerden biri de "çocuk her yerde çocuktur."
Foto: (AP / Reuters)
çok şaşırdık değil mi?
Hadi üzülmesinler diye şaşırmış numarası yapalım. "Aaaaa Nadal kazandı!"
22 Aralık 2010 Çarşamba
video: bum çiki, boum çiki çiki bom...
Evet 70'lerin porno filmi müziği ile giren videomuz da oldu artık. Roger Federer, Rafael Nadal'ı havaalanından alıp da şehirde gezdirdi. Videonun sahibi Blick.ch bir embed kodunu bizden esirgediği için ve ben de çalıp da koymak istemediğim için (sanki fotoları hep çalmıyoruz, ben ödünçalıyorum) tıklayın fotoya, yeni pencerede açılır o. Ferah ferah.
Bir de basın toplantısı videomuz var. Kendisi Almanca. Şöhn! Nadallı kısımları ise İngilizce.
Ve birkaç güzel puan maçtan:
round 1 - mr. federer
Çok güzel oldu, çok da güzel iyi oldu. Orası tamam. Ulvi bir amaç için dünyanın gelmiş geçmiş en iyi iki tenisçisi karşılıklı topa vurdular. Paralar toplandı. Federer ve Nadal cennetlik oldu. Çok güzel. Ama... Ben zevk almadım izlediğim şeyden.
Hani tamam Federer ve Nadal'ı aynı anda ekranlarda görmek her zaman nasip olmuyor. Bunun keyfini sürdüm mü, sürdüm. E tabii ki gerçek bir maç gibi çekişmeli olmasını da beklemiyordum, tamam. Ama eğlenceli olamaz mıydı?
Hit for Haiti'nin tadı damağımda hâlâ. Üstelik canlı da izlememiş, Youtube'dan bölük pörçük videoları toplayıp da görme fırsatım olmuştu.
Ya açıkça söyleyeyim ben gösteri maçlarında daha çok geriliyorum. Şimdi bi taraf bilerek puan kaybediyor. Ya da ne bileyim dalgasına, eğlenceli bir vuruş yapıyor. "Diğer taraf ne zaman yapacak bunu", "yapacak mı?" diye bekliyorum öyle. Geriliyorum resmen öyle böyle değil. Sayıyorum kim kaç kere bilerek puan kaybetti diye.
Mesela Federer ilk seti Noel hediyesi olarak vereceğim dedi. E bilerek de kaybetti zaten. Ya ne bileyim... Hit for Haiti daha güzeldi işte neticede. Konsept olarak. Bakalım Caja Magica'daki maçı kim kazanacak (Nadal kazanınca çok şaşıracağız di mi?).
Lakers fan boy musun Rafa?
"Evet yapabilirim, gözümü bir yere dikip dümdüz yürüyeceğim. Gülümsüyorum, gözümü diktim, yürüyorum evet..", "Roger! Çak!", "Hı ne, bakmamalıyım! BAKMAMALIYIM!"
Fabian Cancellara ve Sebastian Vettel. İki dünya şampiyonu bir karede.
Tsubasa'da olurdu ya. Topa vururlardı da top beş altı tane gözükürdü. Öyle bir şey işte.20 Aralık 2010 Pazartesi
avrupalı tenisseverler rahatsız
Türk Hava Yolları ve onun reklamları ile ilgili Avrupalı Eurosport izleyicisinin durumunu gözler önüne serdik... viiiiaaar törkiş eeerlaaaynnz... viiiiaaaar gıloobiliiiii (ginobili) yoooorzzz...
Tercümesi şu şekilde:
"Eeaaamaan beaaaa, THY'nin Barçalı reklamları Eurosport'ta zırt pırt çıkıyordu. Şimdi bir de oyun aralarında hep Wozniacki'yi göreceğiz :/"
"Artııığğğ şu sinir bozucu müzik de cabası :böhöhö"
O zaman, "We are Turkish Airlines, we are globally annoying."
caro boş durmuyor, yahoo! sports da...
Hazır Caro, İstanbul'a ayak basmışken biraz ondan bahsedelim.
Wozniacki'nin Çek Cumhuriyeti'nde özel bir kulüp için lig maçında oynayacağı söyleniyordu. Oldu da. Caro, Renata Voracova'yı 7-5/6-3 yendi. Aynı turnuvada Berdych de oynadı. Kirilenko, Andreev ve Urszulacığım da. İşte birkaç foto...
Bu da Yahoo Sports'un olayı duyuruşu:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kayıtlar
