jmdp galip, murray'ye yine anne terliği!
Hehey California'da SAP Open'da Juan Martin ilk tur maçını kazandı. Set vermeden geçti Gabashvili'yi. Şimdi Lukas Lacko düşünsün. Lacko düşünsün diyoruz da Slovak tenisçi ilk turda Sam Querrey'i yendi bence Sam düşünsün. Zamanında Karlovic'in yaptığını bile yapamıyor şu anda. Aptalca bir kaza ile kolunu kestikten sonra toparlanamadı sanki.
Gençler Berankis ve Raonic sırasıyla Becker ve Malisse'i yenerek ikinci turu gördüler. Mağlup olan iki tenisçi de seribaşıydı. James Blake 1239172301 gün sonra maç kazandı. Kazanır kazanmaz artık tek başına çalıştığını, koç moç istemediğini söyledi. Öyle işte.
Rotterdam'da Andy Murray'ye Bagdatis çarpmış. 6-4/6-1. Hâlâ Grand Slam şampiyonluğu bekleyen varsa kendisinden sınıfı hemen terk etsin. Komik bir şey varsa da söyleyin hep beraber gülelim. Anne terliği yiye yiye böyle oldu Murray. Üzülüyorum.
Keza Davydenko... Bence alternatif boşanma yolları arıyor. Pek marjinal olanı seçmiş. Sevmiyorsan bence git konuş abi! Böyle ilk turlarda elenip para kaybetmenin alemi yok bu kel yaştan sonra.
10 yorum:
Ben Andy'den bekliyorum bir şampiyonluk :) Tamam ben kendim çıkarım sınıftan, bırakın yakamı, tamam dedim :)
Ehehe. Bekleye bekleye kuruyacaksın.
Ya Querrey daha nasil donecekti ki gecen sene? Kolunu kestikten sonra hem gecen yilin en cok kupa alan adamlarindan biri oldu, arti Nadal haric 3 zeminde de kupa alan tek adam oldu 2010'da. Tamam sonucta "last man standing" kontenjanindan aldi alacagini da bu da Querrey sonucta.
Bir Federer degil.. :)
Vay arkadaş aramızda Kuericiler de çıktı. "Bence 1.95'in üstü tenisçi olmasın" diycem del Potro da güme gidecek.
O şampiyonluklardan üçünde hemşehri kıyağı var. Saylanmaz. Shaq adamsa Wimbledon'ı şampiyon yapsın. Los Angeles'ı adamdan sayarım ben sadede.
Bırakın bu işleri şişirmeyin boş adamları (diyen ben, sözlükte Sam Querrey başlığını açan yine ben)
E bu adamin kapasitesi bu ama iste. Ben de diyorum "herkes devrildi bir o kaldi da ondan aldi" diye. Yani donup donebilecegi kadar donmus. Daha fazla da donemezdi. Bana gelip de "Yok cam kesti de ondan boyle oldu" demesin. O hadiseyi atlattigini gorduk, yeni bahane bulsun. Artik balkondan kafa ustu mu atlar, ata binip o boyla agaclarin icine mi dalar ben bilmem...
Yoksa ben ne yapayim elin Kueri'sini? Hava tahmininde mi kullanicam?
Niye ki Kueri'nin romatizması mı varmış?
Kapali-nemli havalarda iyi oynayamiyor diye kalmis aklimda ama. Tabi yanilmam da mumkun. Simdi dusundum mesela Queens'de de epey yagmur vardi. Karistirdim zaar...
Bu tip iri kiyim adamlarin nemli havada oksijensizlikten cabuk yorulacagi gibi bir onyargi var bende galiba. Ama muhtemelen yaniliyorumdur.
Bence o Isner'ın 3 dakika koştuktan sonra soluma güçlüğü çekmesinden dolayı bir önyargı olmuş sende.
Isner'ı izlerken ben yoruluyorum oturduğum yerde. Oksijen tüpüyle koşasım geliyor yanına. İnanılmaz.
Önce Isner, sonra Dolgopolov maçı izlemiştim arka arkaya. Avustralya Açık'ta mıydı, daha önce miydi tam hatırlayamadım şimdi. Toto ligimizden Premier lige geçiş gibiydi bildiğin. Tempo, hız, akışkanlık, adamda ne ararsan var arkadaş. (Dolgopolov biraz önce Mello'yu fena benzetince gaza geldim evet)
Zaten bu uzun iri adamlara tenis gibi deli efor sarfedilen bir sporu yapmalari icin gaz veriyorlar su ara ama biri korta yigilacak diye odum patliyor. O meshur mac Wimbledon yerine Avustralya sicaginda oynanabilir miydi acaba?
Yorum Gönder