8 Eylül 2010 Çarşamba

gün sonu: amerika açık 2010 - gün 9

Youzhny nötr olduğum tenisçilerden. 2007-2008'de iyi oynuyordu biraz sempatim vardı ancak o asker selamı işleri bozuyor. Aslında çok dalgalı bir seyir izliyor Rus raketin performansı. 2000'lerin başından bu yana. İlk Grand Slam ana tablosunda üçüncü tur görmüş bir isim. Ve 4 sene önce burada bir yarı finali var. O sene üst üste üç İspanyol'u yenmişti. Sırasıyla Ferrer, Robredo ve Nadal.

Youzhny 2008'de başlayan ve 2009'da devam eden düşüşünün ardından bu sene iyi toparlandı. Yılın ilk yarısındaki sert zemin turnuvalarında oldukça iyiydi, ardından bir toprak kazandı ve RG'da çeyrek final gördü. Fakat ondan sonra göze batan bir başarısı olmaması onu Amerika Açık öncesi muhtemel bir çeyrek finalist yapmıyordu. Fakat işte dengesiz bir performans grafiği var dedim ya, Isner gibi zor bir adamı yendi. Ardından dört yıl önce yendiği İspanyollardan Robredo'yu geçti ve işte son sekizde.

Rakibinin Sam Querrey olmasını bekliyordum. Ancak o da Stan Wawrinka'ya yenildi. Beş sete gitmesi güzel, milli maçla çakışması kötü oldu. İzleyemedim ancak bir gün önceki üç setlik erkekler müsabakalarından sonra biraz beş setlik maç iyi gelmiştir bünyelere.

İsviçreli raket oynadığı altıncı Grand Slam dördüncü tur maçından en sonunda galibiyetle ayrılarak çeyrek final gördü. Amerikalı galmadı. Yoh, bitti! Şimdi birkaç kelime de Amerikalı meslektaşlarım için söyleyeceğim.

Geçen yıl Oudin güzel bir seriyle Wimbledon ve Amerika Açık'ta harika sonuçlar aldı, hemen yüklendiniz. Kız kaldıramadı. Bu sene Rezai'yi yenen Capra için yapmaya çalıştınız, neyse ki kız bir sonraki turda elenip size bu fırsatı vermedi. Bir de "Yeni Oudin" dediniz kıza.

Erkeklerde Roddick ikinci turda elenince aldı yine bir panik Amerikan medyasında. Ellerinde dünyanın en uzun maçını oynamış, en uzun tenisçisi varken ona sarılalım dediler. Yanında da Sam Querrey var tabii. Sanki bu çocuk 3-4 yıldır ismini duyurmuyormuş gibi, sanki yeni çıkmış gibi bir "Amerika'nın geleceği" masalları. Oğlum adam iki yıldır "Ben buradayım" diyor. Siz neredesiniz asıl? Querrey ve Isner, ikisi de bana göre Grand Slam kazanbilecek kapasitede değiller. Ama ABD'ye kahraman lazım, öykü lazım. Tutunacakları dallar onlar vardı ve ısıtıp sunmaya çalıştılar.

Isner üçüncü turda Youzhny'ye, Querrey dördüncü turda Wawrinka'ya yenildi. Youzhny de, Wawrinka da "top" tenisçiler değil. En azından şu an için kesinlikle değiller. Zaten Rus raket kariyerinin sonlarında, İsviçreli ise vatandaşından bir şeyler kapmaya çalışmakla meşgul. Bu ikisine kendi evinde yenilmemelisin. Zira deneyimsiz değilsin.

Neyse efenim. Gece seansının maçları müthişti. Kadınlarda Sam Stosur ile Kim Clijsters karşılaştı. Belçikalı'nın Amerika Açık galibiyet serisini 19 maça çıkartmasıyla sonuçlandı. Yakın geçen ve karşılıklı alınan ilk iki setten sonra üçüncü set iki taraf da servislerine tutunamamasıyla başladı. Altı kere birbirinin servisini kıran raketler 3-3 beraberliği yakaladıktan sonra Clijsters servisine tutunan taraf oldu. Bundan sonra yine Avustralyalı'nın servisini kıran son şampiyon kendi servis oyununu da kazanıp adını yarı finale yazdırdı.

Bundan önceki maçta RG şampiyonu Schiavone ve Venus arasındaki maçta bağırışlar sinir bozucuydu gerçekten. İtalyan'ın hapşırık ile karışık garip bir bağırışı var. Venus desen zaten yıllardır aynı şekilde. Kazanan iki sette Amerikalı oldu ve 3 sene sonra yarı final gördü burada.

Erkeklerde gece seansındaki Ferrer-Verdasco maçını anlat anlat bitmez. Ne zaman ki "Verdasco, are you player!" dedim adam iki set geriden gelip müsabakayı çevirdi. Maçın son puanı ise tam da ona yaraşır şekildeydi. Saat 6 sularında bitti bu beş setlik mücadele ve ben Nadal'ı izleyemedim. Üç sette kazanmış o da Lopez karşısında.

Çeyrek finalde Nadal ile Verdasco oynayacak. Şimdi Nadal düşünsün!

2 yorum:

Russell 8 Eylül 2010 17:47  

Şom ağızlılık etmek gibi olmasın ama Verdasco daha çok düşünsün. Oynadığı 10 maçın hepsini kaybetti Nadal'a karşı ve birkaç maç hariç hepsini deyim yerindeyse süpürülerek kaybetti. Bu sefer zeminden dolayı şansı var tabii.

Spooky 8 Eylül 2010 18:14  

Nadal büyük ihtimalle geçer de Verdasco'yu izlemek zevk. Tarihin en iyi maçlarından birini oynadı bu ikili. Buluşsunlar tekrar iyidir iyi :)

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP