1995'ten 2010'a dilekler
Milletin eğitim sistemi ne güzel. Ben hiç 2000’e, 2010’a mektup yazmadım arkadaş. Aklıma gelmedi, yazdırmadılar. Adamlar “zaman kapsülü” diyorlar. 10 yaşındaki çocuklara geleceğe mektup yazdırıyorlar. Sonra hepsini topluyorlar, artık gömüyolar mı, kasada mı saklıyorlar, yapıyorlar bir şeyler. Zamanı gelince hop! Tabii çocukların kimisi zengin iş adamı olmuş, kimisi oyuncu olmuş, kimisi sporcu olmuş, kimisi dilenci olmuş, kimisi ölmüş... Sonra eskiyi hatırlayıp gülmeler, eğlenmeler. Ne güzel.
Sam Stosur da benimle yaşıt. İkimiz de 95’te beşe gidiyoruz. Ben o sırada sümüğümü koluma silip sokakta top oynuyordum. Elin Avustralyalısı kızına tenis oynatıyor. Neyse. 11 yaşındaki Sam’in 2010’dan beklentisi:
2010 yılında dünya 1 numarası olmak.
Ve kariyerinin büyük bölümünü ilk 50’de geçirip, ilk 10’a yaklaşamayan Avustralyalı, 2010’a bir sene kala, geçen yıl patlamasını yapıyor. Şu an dünya 6 numarası.
Acaba bu kapsülü hatılıyor muydu Sam ve açılıca daha da hırslanmış mıdır?
0 yorum:
Yorum Gönder