geniş açı: amerika açık 09 - ilk 5 gün

kadınlarda amerika açık'ta son 32'ye kalan, yani üçüncü tura çıkan, tenisçilerin 16'si seribaşı değil.. seribaşılardan 6'si ilk turda 10'u ise ikinci turda elendi.. şöyle bir şey çıkardım:

amerika açık 2009 - 16 (ilk iki turda elenen seribaşı sayısı)
amerika açık 2008 - 11
amerika açık 2007 - 9
amerika açık 2006 - 8
amerika açık 2005 - 6
amerika açık 2004 - 6
amerika açık 2003 - 16
amerika açık 2002 - 11
amerika açık 2001 - 10

görüldüğü üzere 2003'ten bu yana en fazla seribaşı tenisçinin döküldüğü turnuva oluyor 2009 amerika açık.. bu da sonucun sürpriz olabileceği ihtimalini doğuruyor.. dinara safina'nın iki maçta da zorlandığını, venus'ün ilk tur maçında dushevina karşısındaki ecel terleri döktüğünü hesaba katarsak kadınlar için bu amerika açık'ın beklenilenlerin tersini çıkartma konusunda iyi olduğunu söyleyebiliriz..

kadınlarda ilk 5 gün sonunda en formda isimler, maçlarında teklemeyen isimler, flavia pennetta, serena williams, maria şarapova ve kim clijsters olarak dikkat çektiler..

flavia pennetta bunun sinyalini vermişti zaten turnuva öncesi.. üst üste kazandığı maçlar onu tıpkı ısınan havanın yükselmesi gibi zirveye doğru götürüyor.. o da rakiplerinin üzerine yağmur, kar ve dolu olarak yağıyor.. üç maçta verdiği toplam oyun adedi 9.. üç tane bagel, iki tane stick..

kim clijsters ise ilk turu rahat geçtikten sonra geri dönüşünden sonra ikinci kez marion bartoli ile karşılaştı ikinci turda.. bartoli bu sefer daha sağlam dikilse de belçikalı'nın karşısında, kim clijsters geriye düştüğü maçı çevirerek daha neler neler yapabileceğini dalga geçer gibi gösterdi bizlere..

turnuvanın en şok edici günü dördüncü günüydü.. 4 ve 5 numaralı seribaşılar elena dementieva ve jelena jankovic'in turnuvaya yarım saat ara ile veda etmesi bir anda gözlerin kadınlar tenisine çevrilmesine neden oldu.. bu ikilinin bir başka özelliği de 2009 amerika serilerini ilk 2'de tamamlamış olmaları.. elena dementieva bu sene amerika serileri şampiyonu olmuştu.. jankovic ise ikinciydi.. ama bana göre bunlardan daha sarsıcı olan bir eleniş var ki o da avustralyalı samantha stosur'ın ikinci turda vania king'e elenmesi.. king'in bir sonraki turda daniela hantuchova'ya elenmesinden de anlaşılacağı üzere amerikalı pek de iyi bir oyuncu sayılmaz.. stosur'un servislerine nazar değdirdiğimizi düşünüyorum ben..

bir de kazanmanın kıyısına gelip de sinirlerine hakim olamayan, soğuk kanlılıklarını koruyamauan, rakiplerinin tecrübesine yenilenler var.. dinara safina'nın ilk turdaki rakibi rogowska ve ikinci turdaki rakibi alman barrois biraz daha grand slam tecrübesine sahip olsalar safina'yı çok rahat eleyebilirlerdi.. sergiledikleri oyun bunu gösteriyordu.. yine istanbul cup 09 şampiyonu vera dushevina daha ilk turdan, turnuvanın favorilerinden venus williams'ı eliyordu..

rus asıllı kazak raket yaroslava shvedova ve ukraynalı katerina bondarenko nispeten bu isimlere göre daha tecrübe olduklarından maçlarını seribaşılara karşı kazandılar.. iki sırp, ana ivanovic ve jelena jankovic sonuna kadar direndikleri maçı işte bu yüzden kaybettiler..

altıncı günde oynanacak kadınlar üçüncü tur maçlarından

caroline wozniacki - sorana cirstea
melanie oudin - maria sharapova
gisela dulko - yaroslava shvedova

karşılaşmaları izlemeye değer..

tek erkeklerde son 32'ye kalan tenisçilerden 8'i seribaşı değil.. erkeklerin daha tutarlı bir turnuva geçirdiğini söyleyebiliriz o yüzden.. zaten kalan seribaşılara bakıldığında ilk 17'nin sapasağlam yerinde olduğunu görüyoruz.. ilk 10 seribaşıdan ilk iki tur sonunda set kaybeden iki isim rafa nadal ve andy murray..

erkekler hakkında söyleyeceğim pek fazla bir şey de yok aslında şu mertebede.. her şey daha önce de yazdığım gibi gittiği için durumda bir değişiklik yok.. amerikalılar, fransızlar ve ispanyollar başı çekiyorlar.. marsel ilhan'a bir kez daha teşekkür etmek gerek.. john isner'ı yenmesi, en azıdan şu haliyle yenmesi, imkansızdı.. bize güzel anlar yaşattı..