31 Ağustos 2009 Pazartesi

savaşçı ruh: marsel ilhan

marsel ilhan belçikalı rakibi christophe rochus'ü son iki sette geriden gelip 5 sette geçti ve ikinci tura yükseldi.. ilk üç set 6-3 lük skorlarla tamamlandıktan sonra rochus'ün 2-1lik üstünlüğü vardı setlerde..

dördüncü sette marsel sette tutunmak için servis karşılarken belçikalı'nın servisini kırmayı başardı.. ardından kendi servis attığı oyunda 15-40 geriye düşmesine rağmen üst üste aldığı puanlarla seti 6-5'e getirdi.. rochus'ün servis attığı oyunda tekrar servis kırmayı başaran türk raket (ne güzelmiş lan türk raket yazmak) seti 7-5 kazandı..

son sette de ilk 2 oyunu alarak bir anda öne geçti.. böylece üst üste 6 oyun kazanmış oldu.. fakat ardından belçikalı uyandı ve 4 oyun üst üste alarak son sette servis avantajını eline geçirdi.. tıpkı 4. sette olduğu gibi marsel maçta tutunmak için servis karşılarken 0-30 dan geri geldi ve servis kırdı.. ardından kendi servis attığı oyunu çok rahat aldı ve bu sefer maç için servis karşılar durumdaydı.. ve 2 kez maç puanı kazandı.. ilkinden yararlanamasa da ikincisinde başarılıydı..

3-6/6-3/3-6/7-5/7-5 ile ikinci tura çıktı marsel ilhan.. rakibi amerikalı dev john isner.. işi çok zor.. belki de imkansız.. ama buraya kadar geldiği için, bize bambaşka bir grand slam heyecanı yaşattığı için çok teşekkür ediyorum marsel'e..

5 yorum:

zop 31 Ağustos 2009 23:34  

Isner'i yenmesi hakkaten zor cunku Isner'in hem servisini kirmak cok zor, hem de Isner servis karsilayabildigi sayilarda sert forehandler vurup arkasindan fileye gelip sayilar alabiliyo. Marsel servis oyunlarini kolay kazanan bir tenisci olmadigi icin kotu bir eslesme.

Bir de tabi daha once benzer servis karsilamis oldugunu hic sanmiyorum, karlovic misali bir agacin tepesinden atiliyormuscasina gelen, tuhaf trajectoryli servisler.

En azindan Isner'la oynadigi icin mac kesin televizyonun verdigi bir kortta olucak ve herkes seyredebilecek.

nuage 1 Eylül 2009 00:42  

Açık konuşmak istiyorum: Marsel'in hiç şansı yok. Yine de izlemek keyifli olacaktır bu maçı. Hiçbir şey yapamasa bile, ikinci tura çıktı adam. Bir şey yapmasına bile gerek yok. Ben hâlâ şoktayım.

Dinza 1 Eylül 2009 01:46  

İnsan bir maçı izlemeden, sadece skoru takip ederek ne kadar heyecanlanabilir bugün gördük. Umarım 2 gün sonra da izleyerek ne kadar heyecanlanabileceğimizi ve gururlanacağımızı göreceğiz.
Ben de Isner karşısında hiç şansı olmadığını düşünüyorum ama olsun, karşısında olması bile bizim için son drece gurur verici ve tebrik edilesi:)

aliye 1 Eylül 2009 09:10  

evet isner karşısında pek şansı yok ama bir de geçerse...
marsel-roddick maçını arthur ashe'dan izlemeyi hayal edebiliyor musunuz?

Unknown 1 Eylül 2009 14:56  

bence de isner karşısında şansı yok ama bize bu gururu yaşattı.bende gurur duyacak birini arıyordum sonunda buldum :)pemra'nın istanbul cup'ta ikinci tura yükselmesi,çağla'nın 292. sıraya gelerek en yüksek sıralamaya ulaşan türk bayan tenisçisi olması,ipek'in çiftlerde ilk 100'de olması ve en büyüğü marsel'in bir grand slam'de 2. tura yükselmesi...bunlar türk tenisinin yavaş adımlarla da olsa geliştiğini gösteriyor bence.tabii hemen uçmak istemem ama bu gelişmeler güzel.

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP