3 Temmuz 2009 Cuma

sanırım yanlış andy oldu ama..

groundhog day adlı filmde bir sabah tedirgin düşlerinden uyanan bill murray kendini aslında bir önceki günde bulduğunu eninde sonunda anlayacaktır.. ve her gün aynı günü tekrar tekrar yaşamaya başlayacaktır..

her wimbledon'da aynı hikaye arkadaşım.. değişik bir şey olsun bekliyorum ama yok.. roger federer yine finale çıkıyor.. üst üste yedinci finali bu isviçreli'nin.. geçen sene matrix'te bir dalgalanma oldu da rafael nadal'a kaptırdı kupayı.. bu sene yine alacak gibi duruyor..,

tommy haas'ın bünyesi kaldıramadı ordan oraya koşmayı.. ikinci setin ortalarından itibaren solumada güçlükler başladı, bununla birlikte oyunu da düştü.. servisleri djokovic maçındaki kadar etkili değildi.. federer zaten bildiğimiz gibi oynadı yine.. ama bir kaç vuruşu, bıraktığı toplar falan var ki ve bu dokunuşları, vuruşları o kadar rahat yapıyor ki adam korku filminde gibi hissediyorum kendimi.. bu da insan neticede ama marsel ilhan da insan mesela.. garip..
dengeli giden ilk sette tie-break'te federer djokovic'in geçen gün yaptığı hatayı yapmayınca seti 7-6 kazanan taraf oldu.. ikinci setin 9. oyununda servis kırmaya yaklaşan taraf yine isviçreli'ydi ama haas servis oyununa tutunmayı başardı.. ancak 2 oyun sonra maçın 24. oyununda ilk defa servis kırmayı başaran federer ikinci seti 7-5 aldı.. üçüncü sette fiziksel olarak oyundan düşen alman raket bu seti de 6-3 kaybedince grand slam kazanma hayalleri de suya düştü..

kullandığı servislerin yüzde 50'si kendisine geri dönmeyen andy roddick ile yüzde 76 servis karşılama oranıyla oynayan andy murray'nin mücadelesi daha çekişmeli olan yarı final eşleşmesiydi..

ilk setin son oyununda servis kıran amerikalı raket ilk seti aldığında ingilizlerin yüzünde hayal kırıklığı emareleri belirmişti.. ancak britanyalı raket hemen ikinci setin başında servis kırıp bu servis kırma avantajını setin sonuna kadar koruyunca ikinci seti alıp durumu beraberliğe getirdi..

üçüncü setin başında 0-40 öne geçmeyi başaran andy murray bu sefer roddick'in direnişiyle karşılaştı.. amerikalı üst üste 5 puan alarak sete tutundu ve 4. oyunda servis kırmayı başararak bir de sette avantajı ele geçirdi.. üçüncü sette durum 5-3 roddick lehine iken murray mükemmel bir backhand passing shot ile 0-40'ı yakaladı ve 3 kez servis kırma puanının ilkinden yararlanamasa da roddick'in yaptığı bir basit hata ile 5-4'ü yakaladı.. yarı değişimi sırasında iyice gaza gelen taraftarlar bir de murray 10. oyuna ace ile başlayınca kendilerinden geçtiler.. üst üste etkili servislerine devam eden britanyalı durumu 5-5'e getirdi.. karşılıklı alınan servis oyunları ile tie-break'e giden seti andy murray'nin kendini aşan servis performansına rağmen andy roddick kazandı..

yine birbirinden güzel ralliler ve vuruşlar izlediğimiz dördüncü set de tie-break'e kadar gitti.. ve tie-break'te andy roddick'in servisini kırıp bir maç puanı çevirse de, andy murray, kendi servisini kırdırınca seti ve maçı kaybetti.. tim henman laneti devam ediyor.. bir britanyalı yine yarı finalden ötesini göremedi..

maça murray'nin paralel winnerları damga vurdu diyebilirim.. özellikle backhand paralel winnerları imza gibiydi.. önce çapraz bir vuruşla roddick'i kenara gönderip kortu açıyor ve ardından paralel bir groundstroke ile puanı alıyor.. andy roddick'in de drop-shotlarını izlerken gözümden yaş geldi..

roddick'ten bir şeyler bekliyordum turnuva öncesi ama finale çıkmasını değil.. yarı final falan yapar diyodum.. adam finale çıktı.. bravo..

2004 ve 2005 yıllarında burada final oynayan roddick ikisini de roger federer'e karşı kaybetmişti.. hatta 2003'te yarı finalde yine federer'e kaybetmişti.. 2006'da amerika açık finalinde, 2007 amerika açık çeyrek finalinde, 2007 ve 2009 avustralya açık yarı finallerinde kaybettiği isim hep aynıydı: roger federer.. şimdi hesap defteri yeniden açılıyor.. pazar günü tsi 16:00'da ezeli rekabette yeni bir sayfa açılıyor.. bu arada aralarındaki maçlarda 18-2 federer'in üstünlüğü olduğunu belirteyim..

5 yorum:

Yunus Dilber 3 Temmuz 2009 22:28  

Roddick'in kazanmasını istiyordum ve Murray de karizmasını her geçen gün çizdiriyor benim kafamda.Yani kendi seyircin önünde böylesine kritik bir yarı final maçında f... diye küfrediyorsan gidip acil bir şekilde terbiye alman gerekir.Zaten antremanlarda da ağzından eksik etmezmiş bu küfrü.

drama queen 4 Temmuz 2009 23:58  

andy roddick olgunlaşmış sanki eski roddick değil gibi. eskiden çok çabuk sinirlenirdi ve ardından hatalar gelirdi. birçok oyuncu kaybettiği kritik puandan sonra, attıkları topun dışarda olduğunu bildikleri halde challenge hakkı kullanıyor. roddick ise bu tür olaylara hiç yanaşmıyor. oyunundaki ilerleme de zaten ortada. ama bunun yarın federer'i yenmeye yeteceğini sanmıyorum pek. umarım en azından çekişmeli bir maç olur.

Ozan Deniz 5 Temmuz 2009 00:15  

çok ilginç bir şekilde roddick'in kazanmasını istiyorum. ilginç çünkü federerin nadala kaybettiği maçlarda nerdeyse ağlayacak duruma geliyordum 2 yıldır. Çünkü güç değil kazanmalı teniste. Çünkü justin, hingis, mouresmo kazanmalı. çünkü serena kazanmamalı işte.
Ama federer o kadar sinir bozucu bir şekilde hükmediyor ki hızlı zemine o kadar rakipsiz ki o kadar farklı ki o kadar kazanacağı bariz ki insan sinir oluyor kabullenemiyor bu durumu. Umarım zamanda bir kırılma olur kelebek kanat cırpar butterfly effect olur bişey olur da Roddick kazanır.

Dinza 5 Temmuz 2009 05:00  

Federer tuhaf bir adam... Federer sevgimin başlangıcı önemli anlara, olmayacak sayılar ve skorlara tanıklık ettiğim duygusuyla başladı ve gelişti. Fakat şunun da farkındayım ki, spordaki en önemli ve keyif veren olgu da rekabet. Federer uzun bir süre bu zevkin, en kaba tabiriyle içine etti. Nadal sonrası Federer bocalaması esnasında, ona olan sevgimden daha çok, "Acaba?" hissiyatı çok keyif verdi bana. O süreçte o da, rakipleri de, sevenleri de insan olduğunu ve onun da yenilebileceğini kabul ederek daha zevkli zaman geçirdiler. Nadal bir süredir sağlık sorunlarıyla boğuşur vaziyette ve kortlardan uzakken, bir de çok isteyip de bir türlü ulaşamadığı Roland Garros'u alması yine o eski yenilmezlik inancına kavuşmasını sağladı.
Şu noktada Roddick'in Federer'e karşı bir varlık gösterebileceğini sanmıyorum doğrusu. Keşke buna inanan rakipleri olsa ve daha keyifli karşılaşmalar izleyebilsek ama bu, yakın zamanda mümkün görünmüyor.

onur 5 Temmuz 2009 23:34  

yaa serap, yaaa.. bugün roddick inanmanın da ötesine geçmişti.. direkten döndük yine.. tie-break sistemine bok atıcam artık.. roddick 2 kez servis kırıyor maç boyunca, federer 1.. ve kazanan federer.. tie-break yerine mesela bi sette en çok winner yapan kazansa o seti? ne bileyim saçmalıyorum ama tie-break bu maçta federer'in yüzüne güldü.. başka maçta onun aleyhine olabilir.. olmuştur da.. ivo karlovic gibi adamların türemesine neden oldu..

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP