17 Ekim 2010 Pazar

şanghay: murray'nin gönlü sarhoştur

Bugün Murray'nin bu kadar rahat kazanacağını beklemiyordum. Kazanamazdı da, Federer bu kadar kötü oynamasaydı. Tabii ki Brit'in de hakkını vermem lazım. Bugün konsantrasyonunu bir saniye olsun kaybetmedi.

Federer'i yarı finalde Djokovic karşısında sanatını icra eden büyük bir ressamı izler gibi izledim. Ateşler içinde yanarken, genizimde belediye kazı çalışması yapmış gibi bir acı ve gözlerimde yaşlar ile boğazıma kadar çektiğim yorganımın altında, Djokovic'in Amerika Açık yarı finalinde gerçekleştirdiği mucizeyi bir daha tekrarlayıp tekrarlayamayacağını merakla bekleyerek.

İlk seti çok çekişmeli geçen müsabakada Djokovic de en az Federer kadar iyi oynuyordu. Ama eski hastalığı nüksetti. Başaramadığı vuruşların üzerine inatla gitmesi sonunu hazırladı. Yakın geçen ilk seti kaybettikten sonra da ikinci setin başında oyuna küstü. 4-1'den sonra servis kırsa da artık ağına düşmüş yemini bırakmayacaktı Federer.

Dünkü Federer ne kadar iyiyse, bugünkü o kadar kötüydü. Bırakın zaten her maçta bir kısmı fileye takılan backhandleri, forehandleri bile çalışmadı bugün. Ve hani bir ay boyunca, bir hafta boyunca kötü oynar bir tenisçi anlarım da, bir maç iyi bir maç kötü gidiş, özellikle Federer'de olunca insan şaşırıyor. Konsantrasyon eksikliği olabilir nedeni.

Britanyalı ise servislerinde çok iyiydi. Djokovic'in dünkü oyunundan kopya çekmiş olabilir, topları derin oynadı ve baseline'ın gerisinde kalmayı tercih etti maçın genelinde. Savunması zaten iyi bir oyuncu.

Federer karşısında pozitif kazanma istatistiğine sahip 3-5 oyuncudan biri Murray. 8-5 yaptı durumu. Kariyerinin altıncı Masters şampiyonluğunu kazandı. Federer ise Nadal ile eşitleme şansını kaybetti ve 17 Masters'da kaldı. Bu final ile İsviçreli tekrar iki numaraya yükseldi.

Günün özeti

(Foto: Getty/AP)

0 yorum:

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP