nerede o eski amerikalılar
Teniste zaman ilerledikçe değişen oyun anlayışına rağmen her zaman başarılı olan ülkeler vardır. Özellikle ABD, Fransa ve Avustralya'nın çıkardığı tenisçiler yıllardır Grand Slamlerde sayısız başarılara imza atmıştır. Profesyonel Tenisçiler Birliği (ATP) 1973'te puanlama sistemine geçerek, erkeklerde dünya sıralaması tutmaya başladı. O tarihten bugüne kadar bu sıralamanın ilk 10 basamağında en az bir Amerikalı tenisçi bulunuyordu.
Sıralamanın ilk haftasında Yeni Dünya'dan üç isim ilk 10'daydı. Adidas'ın modellerinden birine ismini vermiş Stan Smith 3, Amerika Açık merkez kortuna ismini vermiş Arthur Ashe 4, Jimmy Connors da 10. basamaktaydı. Yıllar ilerledi ve McEnroe, Chang gibi tenisçiler ile hep üst sıralarda yer aldı Birleşik Devletler. 90'lardaki efsane iki tenisçi, Pete Sampras ve Andre Agassi'den sonra Grand Slam'lerde rakiplerin dizlerini titrecek oyuncu çıkartmakta zorlanan Birleşik Devletler'in en büyük kozu 2003'te Amerika Açık şampiyonu olmuş, eski dünya 1 numarası Andy Roddick'ti. 27 yaşındaki tenisçi uzun yıllar ilk 10'da kalmayı başarmış ve Amerika'nın bir numarası olmayı sürdürmüştü.
Uzun bir süredir ilk 10'daki tek Amerikalı olan Roddick, geçen yıl final oynadığı Wahington'daki turnuvada, bu hafta üçüncü turda elenince kaybettiği puanlar neticesinde bugün açıklanan listede ilk 10'un dışına çıktı. Bu, ATP sıralamayı getirdiğinden bu yana ilk defa gerçekleşen bir olay. 37 yıl sonra ilk 10'da yıldızlı ve çizgili bayraktan bir temsilci bulunmuyor artık.
Yeni Kıta'nın en güçlü ülkesinde büyük bir satıha yayılmış tenis akademileri ve spor merkezleri düşünüldüğünde Amerikan tenisindeki bu geri gidiş biraz düşündürtüyor. İçerisindeki akademilerden yetişen Avrupalı, Asyalı raketler başarılı şekilde üst sıralara doğru yol alırken, Amerikalıların bu kadar bocalaması oldukça ironik. Yine de üst basamakları zorlayan genç tenisçileri John Isner ve Sam Querrey gelecek için umutları olmaya devam ediyor.
0 yorum:
Yorum Gönder