1 Nisan 2010 Perşembe

miami: rafael bugün sınıfta söz aldı

Nadal Miami'de yarı finalde. Limon sarısı tişörtüyle aklıma hep Pearl Jam'in Jeremy'sini getiriyor. Jeremy kendini resmediyor, bir dağın zirvesine çıkmış ve kollarını yukarı kaldırmış V şeklinde, limoni sarı güneşin önünde... "Jeremy spoke in class today." Nadal, Jeremy olmuş.  Takır takır indiriyor aşağıya rakiplerini İspanyol.

Rafael Nadal bir daha asla 2009 RG öncesi Nadal olamayacak demiştim fiziksel olarak. Rafa İndian Wells ve Miami'de öyle oynadı ve oynamaya devam ediyor ki ben bu söylediğimi yutmaktan büyük zevk alacağım. Adam zıplama tuşu basılı kalmış Mario gibi yerinde durmadı iki dakika. Tsonga gibi güçlü ve atletik bir tenisçi karşısında mental ve fiziksel gücü hat safhadaydı. Zaten sevinç fotoğraflarında da daha 5 set olsa oynar gibi enerjik duruyor.


Benim takıldığım nokta var. Ben psikoloji ile ilgiliyim ama çok da derin bilgim yok. Rafa'nın takıntılı bir kişiliği var. Şişeleri koyması, kort değişimindeki ritüelleri, servis ritüelleri, arasına kaçan şortu düzeltmesi vs.... Peki bu kadar takıntılı bir adamın mental yönünün bu kadar kuvvetli olmasını aklım almıyor ama. Takıntılı insanların zihinsel olarak zayıf, kolay pes edebilen insanlar olduğunu düşünmüşümdür hep. Yani o iki şişe öyle durmazsa yenileceğim ben diyen bir adam nasıl maç sonuna kadar konsantrasyonunu en üst seviyede tutmayı başarıyor?  Nasıl yapıyorsa bravo..

Yarın Roddick ile yarı finalde karşılaşacak.

1 yorum:

Russell 1 Nisan 2010 20:41  

Belki de o takıntılar kendine güvenini getiriyordur. :) Tony Nadal, şortu düzeltmesiyle ilgili olarak şöyle konuşmuştu;

"Rafa, küçüklüğünde profesyonelleğe geçebilecek kadar iyi bir futbolcuydu. Küçük yaş grubunda önemli maçlara çıktığı zaman stres sebebiyle şortunu düzeltirdi hep. Oradan alışkanlık tenise de geçti. Genelde stresli anlarda şortunu düzeltiyor" diye... O açıklamadan sonra dikkat ettim; hakikaten o şort düzeltme olayı 'genelde' kritik puanlarda falan oluyor.

Şişe takıntısını bilmiyorum. Bence kendisi de bilmiyordur, o ne saçma takıntı öyle. :) Ama konsantrasyonunu hep yüksek tutması, kendini iyi yetiştirmesi kaynaklı. Kendisi de demişti, her puanı maç puanı gibi oynuyorum istisnasız diye. Her oyuncu belli anlarda çok iyi konsantrasyon yakalayıp belli kesimlerde her puanı çok iyi konsantre olur ama Nadal, bu konuda çok ama çok farklı diğerlerine göre.

Oyun olarak Ferrer maçında beğenmemiştim ama bu maçta gayet iyiydi. Ama her zaman dediğim gibi "toprak kort sezonu önemli, toprak kort sezonu önemli, toprak kort sezonu çok önemli..." :)

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP