röportajlardan alıntılar 1
s: korta çıkmadan önce soyunma odasında aklından neler vardı?
laura robson: hiçbir şey. sadece havluların bu sene kortta nasıl gözükeceğini merak ediyordum. gerçekten harikalar.
s: son zamanlarda derslerin, sınavların ve tenis antremanların endeniyle yoğundun. boş zamanlarında ne yaparsın?
laura robson: gossip girl izliyorum. ama , hayır, ikinci sezon bitti. şu an çok üzgünüm.
s: hollandalı bir koçla çalışıyorsun, nasıl bir duygu?
laura robson: güzel. sorunumuz yok. iyi geçiniyoruz zaten iyi geçinmek zorundayız çünkü zamanın büyük çoğunluğunu beraber geçiriyoruz. ve gerçekten çok alaycı bir espri anlayışı var. ne zaman şaka yaptığını, ne zaman ciddi olduğunu anlamam zamanımı aldı ama şimdi çözdüm.
serena williams: sadece bir standart var: herkes rus. bazen ben bile rus olduğumu düşünüyorum. bütün bu -ovalar. hiçbirini bilmiyorum, hiçbirini tanımıyorum. bazen ben bile rus olduğumu ve adımın williamsova olduğunu düşünüyorum.
(komik değilsin serena hiç komik değilsin)
...
bana haksızlık yapıldığını düşünüyorum bir yerde. çünkü gazetelerin hiçbirinde 15 numaralı seribaşıyı yendiğim ve 3 tur ilerlediğim yazmıyordu. bütün yazılar çığlıklarım hakkındaydı. o yüzden bu hiç adil değil.
s: eğer itf tarafından, wta tarafından susman söylenseydi nasıl hissederdin?
de brito: kimse bana susmamı söyleyemez. tenis bireysel bir spordur ve ben bir birey olarak buradayım. eğer bu yüzden beni cezalandıracaklarsa buyursunlar çünkü bağırmadığım için maç kaybetmektense bağırdığım için ceza almayı tercih ederim.
3 yorum:
laura robson yetenekli olduğu kadar sempatikte sanırım... umarım büyük bir yıldız olur...serenanın verdiği cevapta çok hoşmuş beni gülümsetti çünkü gerçekten de çok haklı :)))
de brito sağlam gider yapmış. helal olsun.
de brito kısmen haklı olmasına rağmen, çığlığı gerçekten tahammül sınırlarını zorluyor. Maçları işkenceye dönüşüyor resmen yahu.
Serena konusunda da bir insan bu kadar mı antipatik olabilir demekten kendimi alamıyorum bir türlü.
Yorum Gönder