24 Şubat 2011 Perşembe

henin günah çıkarttı


Hepimizin bildiği üzere 2003 Fransa Açık'ta tarihe El Olayı şeklinde geçen bir vaka yaşanmıştı. Yarı finalde Juju ile Serena Williams karşılaşıyordu. Üçüncü sette Williams servis ararken Henin elini kaldırıp henüz hazır olmadığını işaret etmişti, Williams ise bunu son anda görmüş ve topu fileye takmıştı. İlk servisin tekrarlatılacağını düşünürken, hakem ikinci servis istedi. Henin'in elini kaldırdığını görmemişti. Belçikalı ise elini kaldırdığını hakeme söylememişti. Williams o oyunda servis kırdırdı ve maçı da kaybetti.

Geçen gün bir Belçika kanalına röportaj veren Henin elini kaldırdığını kabul etti ve şunları söyledi:

"Elimi kaldırdığımı söylemeliydim. Maçın gidişatını değiştiren şeyin bu olmadığını bilsem de söylemeliydim. Çok gergin bir maçtı ve hareketler istemsiz oluyordu. Bunun en iyi anım olmadığı kesin."

Bununla da kalmadı Henin,

Zamanında Clijsters'ın kendisinden daha fazla slam kazanmamasını umduğunu söyledi ancak şimdi Kim'in yedi veya daha fazla slam kazanacak kalitede bir oyuncu olduğunu belirtti.

Kim Clijsters ile oynadığı 2004 Avustralya Açık finalinde ikinci sette 4-3 öndeyken ve Kim servis kullanıyorken Kim'in baseline'a düşen topuna itiraz ederek (o zamanlar challenge yok) ve hakemi etkileyerek puanı alıp 5-3 öne geçmesi hakkında da hatalı olduğunu kabul etti.

Kariyerindeki tek eksik olan Wimbledon'ı kazanma yolunda 2007'de yarı finalde Bartoli ile oynarken kendini finale çıkmış gördüğünü ve bundan korktuğunu ifade etti.

Ayrıca 2004 Atina Olimpiyatları'nda altın madalyayı aldıktan sonra ülkesine döndüğünde havaalanında onu karşılamaya gelen insanları atlatarak arka kapıdan çıktığı için de özür diledi.

Forgive me father for i've sinned... demiş kısaca. Ben affederim ama Williams, Clijsters, Mauresmo ve niceleri affetmeyebilir Henin. Keşke hiç yapmasaydın.

5 yorum:

K. A. 24 Şubat 2011 10:24  

Backhandine kurban olduğum sol bileğine saatini takıp geri gelse kortalara. Hain sakatlık, alçak sakatlık.

Kafa olarak bambaşka biri olduğunu biliyorduk zaten Juju'nun, özür dilemese de olurdu.

kirpi 24 Şubat 2011 16:27  

Ben o tenisçilerin yerinde olsam sanırım affetmezdim. Bir de nedir bu emekli olduktan sonra özür dileme furyası, biri de biraz yürekli olup emekli olmadan önce özür dilese. Ama rakiplerin tepkisinden çekinme de var tabi...

Vukaat listesine bakınca tam olarak Soderling'in daha az konuşanı ve daha iyi tenis oynayanı gibi olmuş. Mentalite aynı gibi ama. Zaten rakiplerinden aldıkları tepkiler de aşağı yukarı aynı... Kim'in kazanmasını istememesini de Federer'in bir dönem Nadal'a karşı hissettiklerine benzettim.

onur 24 Şubat 2011 17:42  

Hani Henin ile Söderling'i aynı cümle içinde kullandın ya, kalbimi kırdın.

kirpi 24 Şubat 2011 19:59  

"What can i do sometimes?"

Ayrica ben yapmadim Henin yapti. Alsin, kirdigi milyon tane kalbin yanina eklesin.. :(

K. A. 25 Şubat 2011 10:22  

Henin ve Söderling aynı cümlede di mi? Yanlış okumadım. :(

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP