19 Ocak 2011 Çarşamba

gün sonu: avustralya açık 2011 - gün 3


Bu korku hepinize bir yıl yeter artık. Baktım, araştırdım, hafızama attım. Federer en son 2001'de iki Grand Slam'de (biri RG, diğeri ya Wimby ya US tekrar bakmaya üşendim şimdi - tam atamamışım hafızaya benim beyin paralı) ikinci turda beş setlik maç oynamış. 2000'de de birinci turda oynamış. 2001'den sonra ilk defa ikinci turda beş sete gitti İsviçreli'nin maçı.

Ama dedik bunları. "Simon istatistiklerde önde" dedik. "Yine yenebilir" dedik. Siz Federer 2-0 öne geçince bi şımarmalar, bi kendini beğenmeler. Sonra hop Simon iki set alınca bir titremeler, bir kasılmalar başladı tabii.

Adam 165 maçtır ilk iki seti aldığı karşılaşmalarda yenilmiyor. En son Nalbandian'a 2005 sezon sonu turnuvasında yenilmiş ilk iki setini kazandığı maçta. Bu rekorlar tehlikeye girdi bir anlığına.

Neyse ucuz yırttınız. Kendimi ötekileştirdim resmen. Ama Federer'in yenilmesini isteyen bir avuç insanız şurada. Heyecan yaptık itiraf edelim. Yalnız bu adamın backhandi garip. Öyle açılar yok. Öyle vuramazsın topa. İstesen de vuramazsın. Bence istemeden vuruyo top oraya gidiyo evet. En bilimsel çözümü bu olayın. Misshit onların hepsi. Tam olarak böyle evet.


Simon adamsın. Son sette kendi servisinde üç maç puanı çevirip üzerine Federer'in servisinde de bir tane çevirip berabere'yi yakalayacak kadar cesur ve iyisin. Aslansın, kaplansın.

Bugün totem yaptım. Amerika Açık yarı finalinin son setini kanalın ofisinde izlemiştim. Djokovic yenmişti. Bugün de gittim son seti orada izledim. Olayazdı.

Şimdi Federer'in çeyrek finale kadar yoluna bakıyorum, tek bir seribaşı kalmamış. Bütün tersanelere girilmiş resmen. Malisse ne lan? Stakhovsky ne? Dellendirmeyin adamı! Güle oynaya çeyreğe çıkacak şimdi.

Neyse ondan önce Djokovic. Dodig. İlk sette çok zorladı Djokovic'i. İlk setten sonra "Tamam düşer bu artık" dedim. Düşmedi, üzerine ikinci seti aldı. Ben bu arada "Elin oğlu çatır çatır servis kırıyo yan kortta sen daha mal mal bak" diye çemkiriyordum ki kehanetim tuttu. Üçüncü sette düştü oyundan Hırvat. Sonrası Djokovic işte. Ama ikinci setteki laubali oyun sinirlendiriciydi.


Djokovic'in sekizde birlik dilimi seribaşıların en sağlam olduğu dilim şimdilik. Dört seribaşı da elenmeden kaldı son 32'ye. Djokovic üçüncü turda vatandaşı Troicki ile oynayacak. Dodig ile maçından sonra Troicki çok büyük tehdit Nole için demedi demeyin.

Sabah seansında Hisense Arena'ya çıkan bir Sırp daha elendi dün Ana'dan sonra. Tipsarevic 2-0 öne geçtiği maçta Verdasco'ya yenildi. Hayır zaten yeneceğini düşünmüyordum ama iki seti alıp heyecanlandırmak, ümitlendirmek niye? Her zamanki gibi bir yerinden sakatlandı. Nasıl bir fizyoterapist ile çalışıyorsa artık.

Verdasco-Nishikori eşleşmesi de muhtemel beş setlik maç. O dilimdeki diğer eşleşme Berdych-Gasquet. Çek raket Kohlschreiber'a elenir diyordum ama dört sette geçmiş.

Kadınlar yine saçma sapandı bugün. Artık bunaldım.

Venus Superwoman.Tek bacakla 6-0 set kazandı bugün. Üç saatlik bir maç çıkardı. Küpesinin de tekini düşürünce "Tek küpeli ve tek bacaklı" olarak canavarlaştı. Zaten maç çığlık festivaliydi. Zahlavova da az değilmiş.

Sonra önüne geleni 6-0 ile geçen Bartoli bugün son setini 6-0 kaybettiği maçla elemelerden gelen Manasieva'ya yenildi. Schiavone ecel terleri döktü genç Kanadalı Marino karşısında ama 9-7'lik son setle kazandı. Sharapova 3-0/40-0 geriden gelerek ilk seti kazandığı maçı iki sette bitirdi. Görges, Kanepi'yi eledi.

Beklediğimiz
Wozniacki-Cibulkova
Henin-Kuznetsova
Williams-Petkovic

eşleşmeleri oldu.

1 yorum:

arda 20 Ocak 2011 20:25  

Simon oynadığı o oyunla gönlümde taht kurdu valla bu kadar iyi passing-shotlara sahip bir tenisçinin daha iyi yerlerde olması lazım ki bu temposunu korursa neden olmasın.Daha 5. gündeyiz ama turnuvanın en iyi maçı sıfatını kapabilir

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP