19 Ocak 2011 Çarşamba

gün sonu: avustralya açık 2011 - gün 2


Yok abicim, olmayacak yüzüm gülmeyecek. 2009 Amerika Açık'tan bu yana desteklediğim hiçbir tenisçi grand slam kazanamıyor. Ne kadar formda olurlarsa olsunlar beceremiyorlar. Bir aksilik oluyor. Sakatlanıyorlar, hasta oluyorlar... Bir şeyler oluyor işte. Çeyrek final görsün dediğim gençler ilk turda sapır sapır dökülüyor. Yeteneksiz değiller ama neler oluyor bilmiyorum.

Yazın umutluyduk. Sezon sonu umutluyduk. Ana nefis oynuyordu. Belki de 2008'dekinden çok daha iyi oynuyordu. Ama Hopman Kupası'nda karın kaslarından sakatlandı. Nazar mazar diyorum da nazara inanmam. Bu, hem benim şanssızlığım, hem de benim gibi şanssız insanları bulup çıkartma ve desteklemekteki becerim.

Makarova karşısında ilk seti aldıktan sonra ikinci seti kaybetmemeliydi. Ama oyunu git gide düştü Ivanovic'in.


Bazen diyorum ki, "Niye ben de Federer'i tutumuyorum. Niye Nadal'ı desteklemiyorum? Oooh alırım Federer'iii her maçı kazanırım. Forehand bedava!" Bugün Forty Deuce da aynı şeyden bahsetmiş. Sadece korttaki oyunla ilgilenmiyorum. Bu oyunun aktörlerinin kişilikleri, geçmişleri, davranışlarına daha fazla dikkat ediyorum. Çünkü bu, sahnedeki bir tiyatro oyunu gibi. Çoğu insan oyuna bakar, alkışlar ya da yuhalar ve evine gider. Aktörler ve aktrisler de evinde gider. Ama izleyenler için önemli değildir orası.

Bugün Ana otel odasına gittiğinde hissettiklerini kimse düşünmez. Ya da Makarova'nın neler hissettiğini. Herkes "Ana şöyle tıkandı", "Ana böyle geri dönemedi" diyecek ve dalgasını geçip gidecek.

Bugün yenilmesindeki temel etmen anternman eksikliği. Sakatlıktan sonraki dönemde fazla yüklenemedi. Pazar ve pazartesi biraz yükleme yaptığını söyledi maçtan sonraki basın toplantısında ve üçüncü sette ayaklarının artık taşımadığından bahsetti.

O, üç maç puanını arka arkaya çevirmesi bile bu kızı sevmek için başlı başına neden. 2008 Avustralya Açık'ta finale giderken yolda Daniela Hantuchova'yı 8-0 geriden gelip yenişi ile zirve yapmıştı kendisine olan sevgim. Hâlâ da devam ediyor. Zamanında dergi kapaklarına çıkınca kızmıştım. Küsmüştüm hatta çocukça. Kızmamın nedeni kendisine "Modelovic hahahah" şeklinde dalga geçilmesine zemin hazırlamasıydı.


Dinara Safina için de üzülüyorum artık. Şanssızlık. Hem de desteklemediğim bir tenisçide. Üç kere üst üste kötü kura çekti bu sezon. Maç kazanamadı. Bugün bir rekor daha kırdı. Bir istatistiğe daha girdi. O da bir Grand Slam'de set almadan kaybeden ilk eski dünya bir numarası olmasıydı.

Clijsters'ın keyfidir. İster oyun verir, ister vermez. Ama keşke verseydi. Sanırım geçen hafta Na Li karşısında 5-0 öndeyken maçı kaybetmesinin hırsı ve etkisi vardı burada biraz.

Bugün diğer maçlarda pek sürpriz yoktu. Benim kızlardan Bojana 5-1 geriden gelerek maçı iki sette bitirdi. Bu güzeldi. Pavluçenkova da set vermedi. Halep'e ve Peng'e dikkat. Cirstea da maç kazandı işte buna gülerim.

Radwanska'nın kırılan raketi Eurosport.com Türkiye'den paylaştık sabah. Birazdan buraya da koyarım maksat arşivde bulunsun.

Erkeklerde ise Hewitt-Nalbandian ziyafeti günün akılda kalanı tabii ki. Marsel yenildi set alamadan, Nadal ve Murray'nin rakipleri sakatlandı. Tomic kazanmaya devam ediyor ilginç bir şekilde. Del Potro ile Baghdatis ikinci turda eşleşti.

1 yorum:

ilker 19 Ocak 2011 10:21  

Ya bırak şu Ana'yı, tamam bi ana fetişin var anladık da mental olarak güçlenemeyen bi tenisçi ana maalesef. Ayrıca sana bi de Sergen Yalçın yorumu yapayım : Kendine iyi tenisçiyim diyorsan, hele hele ilk seti de almışsan, 2. seti de alarak o maçı kazanacaksın arkadaş...:)

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP