29 Haziran 2010 Salı

gün sonu: wimbledon 2010 - gün 7

Bu güzel günden en çekişmeli geçmesini beklediğimiz maçlar hangileri diye sorsanız bana Serena-Maria, Henin-Clijsters ve Djokovic-Hewitt derdim. En az çekişme beklediğim maç da Lu Yen-hsun ile Andy Roddcik arasındaki maçtı. Roddick rahatça kazanır ve yorulmuş Djokovic karşısında galip gelir diye düşünüyordum çeyrek finalde.

Lu beni utandırdı. Tayvanlı bu arkadaş ilk seti 6-4 kaybetti geçen yılın finalistine. Ardından servisleri ile nam salmış bir tenisçiden iki tie-break arka arkaya kazanmayı başardı. Bununla da yetinmedi dördüncü seti de tie-break’e taşıdı ve 3-0 öne geçti. Amerikalı’nın zar zor geri dönmesi ve müsabakayı beşinci sete taşıması Lu’yu etkilemedi. Roddick’i de. Karşılaşmanın başından beri yaptığı ahtaları yuapmakta ısrar etti geçen yılın finalisti. Filede çok kötüydü ki zaten maçı kaybettiği puanda yine file önünde yakalanmıştı Tayvanlı’ya.

Son set 9-7 bitti. Bu sene bırakın iyi beş setlik maç yapmayı normal skorun üzerine çıkan bir elin parmaklarından fazla müsabaka var. John Isner-Nicolas Mahut maçı için ise zaten Hindistan’ın nüfusu anca yeter eller açısından. Onda “Tanrının Eli” vardı.

26 yaşındaki Lu, kariyerinde ilk kez Wimbledon’da buralara kadar geliyor. Daha önce ikinci tur ötesini görememişti. Hatta 95’ten bu yana ilk defa Uzakdoğulu bir tenisçi Grand Slam çeyrek finali görüyor. Rakibi Novak Djokovic.

Sırp raket, 2002 şampiyonu Lleyton Hewitt’i sakatlığına rağmen dört sette geçti ve ardından Huılkvari bir şekilde tişörtünün yakasını yırttı. Üst üste beşinci çeyrek finali oldu onun da Grand Slamlerde. Bu istatistiğe bakarken şunu fark ettim ki bu afedersiniz mal oğlan (sevdiğimden söylüyorum) geçen yıl Roland Garros’ta bir önceki yıl da Wimbledon’da erkenden elenmese arka arkaya 14. Grand Slam çeyrek finali olacaktı bu. Federer’den önceki rekor Ivan Lendl’a ait ve bu sayıya eşitti. Yani ikinci sıraya erişmesi muhtemeldi Djokovic’in. Avustralya Açık’ı hiç beklemediği anda olgunlaşmadan kazanması kötü etkiledi bence Nole’yi.

Bugün Hewitt karşısında kazanması hem de ağrıyan bir karınla bunu başarması sevindirici. Çeyrek finalde de normalde deneyimli ancak Grand Slam üst turlarında deneyimsiz bir rakip çıkması ise avantajına. Vücudu onu yarı yolda bırakmazsa yarı final çok yakın. Federer çok yakın.

Federer çok rahat kazandı bugün beklenildiği gibi. Jurgen Melzer ile aynı yaştalar. Beraber çok antrenman yaptılar. Çocukken çok oynadılar. Ancak profesyonel turda hiç karşılaşmamamalarına ne demeli bilemiyorum. Bu maça kadar 10 yıldır tek bir müsabaka bile yok. “Enteresan”. Üç sette rakibini, arkadaşını deviren Federer çeyrek finale çıktı. Onun da en azından çeyrek final serisi devam ediyor. 3241243946125143 Grand Slam’dir çeyrekten önce yenilmiyor dünya 2 numarası. Çeyrekteki rakibi beklediğim gibi Tomas Berdych oldu.

Federer Roland Garros yarı finalistlerini sıralıyor gibi gözüküyor. Önce Melzer şimdi Çek Berdych. Turnuva öncesi onu zorlarsa Lopez ya da Berdych zorlar demiştim. Hoş, daha ilk turdan Falla bi silkeledi ama olur öyle. Çek raket Daniel Brands’ı mağlup etti. Bu Brands’a bi bakın. Takip edin.

Tablonun alt tarafında Rafael Nadal, Paul-Henri Mathieu’ya set vermedi. Ben açıkçası Petzschner karşısındaki Nadal’ın yıllar sonra form yakalamış Mathieu’ya karşı daha da zorlanabileceğini düşünüyordum. Çok rahat geçti Fransız’ı. Çeyrek finaldeki rakip ise pek tatsız. Robin Söderling. Geçen yıl burada dördüncü turda Federer tarafından evine gönderilen İsveçli bu yıl bu eşiği aşarak kariyerinde ilk kez çeyrek final görmüş oldu Wimbledon’da. İspanyol David Ferrer’i beş setlik bir mücadele sonunda mağlup etti. Karşılıklı birkaç raketin de heba olduğu müsabakadan galip ayrılan Söderling baş düşmanlarından Nadal karşısında çimdeki ikinci maçına çıkacak. Hatırlarsanız 2007’de günlerce süren bir maçta Nadal galip gelmişti. Murray Querrey’i beklediğimden çok daha rahat geçerken yarı finale kalma mücadelesinde Jo-Willy ile oynayacak.

Kadınlarda Belçika derbisinde Kim Clijsters’tı gülen. Juju çok iyi başlamıştı maça. Clijsters ise çok kötü. Servisleri yoktu, forehandleri yoktu. Henin ilk seti rahat kazansa da dirseğindeki sorun onu sıkıntıya soktu. İkinci setten itibaren vites arttıran Kim Clijsters maçı üç sette kazandı ve Juju’nun Wimbledon umutlarını da sonraki seneye bıraktı. Kim, çeyrek finalde Vera Zvonareva ile oynayacak. Sürpriz di mi? Bence de. Jankovic ikinci sette 3-0 geride iken müsabakadan çekilince Rus raket de kariyerinin üçüncü Grand Slam çeyrek finalini gördü.

Venus Williams ise seyircilerin yuhalamaları arasında girdiği korttan başı dik ayrıldı. Korta 10 dakika geç çıkan ve “2 nolu kortun prosedürünü bilmiyordum, biri beni gelip alacak sandım” diyen (sanki merkez kort dışında hiç maç yapmamış gibi) Amerikalı bir de güldü nedenini açıklarken. Jamrila Groth cevabı verecekti ona da deneyimiyle kazandı diyelim Venus. Groth da ne patlama yaptı be abi. ENKA kortları bu yıl çok kalabalık olacak sanki. Williams’ın çeyrekteki rakibi sürpriz bir isim: Pironkova. Bulgar raket çimi çok seven Marion Bartoli’ye set bile vermedi. Bartoli ki Henin’i burada yarı finalde yenip kupadan etmiş biri olarak oh olsun.

Tablonun üst tarafında 2004 finalinin rövanşı vardı. Serena Williams bu sefer galip gelen taraf oldu. Sharapova fırsatlar yakaladı ama kritik anlarda hata yaptı. Amerikalı’nın rakibi de Radwanska’yı yenen Na Li oldu. Zheng’i beklerken Li geldi nerelere kadar. Dünya 3 numarası Wozniacki de dördüncü turda veda edenler arasındaydı. Önce Azarenka’yı yenen Çek raket ardından Vika’nın kankisi Wozniacki’yi de iki sette mağlup ederek ve hatta iki maçın da ikinci setini sıfıra karşı kazanarak çeyreğe yükseldi. Rakibi ise Kaia Kanepi. Eveeet 2008 Roland Garros çeyrek finalistine bakın hele siz. İlk turda 6 numaralıs eribaşı Sam Stosur’u geçtikten sonra üst üste iki Rumen’i deviren Estonyalı şimdi de üst üste iki Çek’i devirmenin peşinde.

Günün Sonuçları:
[1] R Federer (SUI) d [16] J Melzer (AUT) 63 62 63
[2] R Nadal (ESP) d P Mathieu (FRA) 64 62 62
[3] N Djokovic (SRB) d [15] L Hewitt (AUS) 75 64 36 64
[4] A Murray (GBR) d [18] S Querrey (USA) 75 63 64
Y Lu (TPE) d [5] A Roddick (USA) 46 76(3) 76(4) 67(5) 97
[6] R Soderling (SWE) d [9] D Ferrer (ESP) 62 57 62 36 75
[10] J Tsonga (FRA) d [32] J Benneteau (FRA) 61 64 36 61
[12] T Berdych (CZE) d D Brands (GER) 46 76(1) 75 63

(1) S Williams (USA) d. (16) M Sharapova (RUS) 76(9) 64
(2) V Williams (USA) d. J Groth (AUS) 64 76(5)
P Kvitova (CZE) d. (3) C Wozniacki (DEN) 62 60
(21) V Zvonareva (RUS) d. (4) J Jankovic (SRB) 61 30 ret.
(9) Li Na (CHN) d. (7) A Radwanska (POL) 63 62
(8) K Clijsters (BEL) d. (17) J Henin (BEL) 26 62 63
T Pironkova (BUL) d. (11) M Bartoli (FRA) 64 64
(Q) K Kanepi (EST) d. K Zakopalova (CZE) 62 64

1 yorum:

brokoli 29 Haziran 2010 07:40  

venusun bilerek maça geç çıktığını düşünmüyorum..maçı beklenenden zor kazansa da yuhalayan seyircilere gereken cevabı verdiği için mutluyum.

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP