marsel'i destekleyen türk seyirciler hakkında
Vatan'da çıkan saçma sapan habere bugün Taraf'ta yayımlanan cevabım. Burada da dursun istedim:
"Sezonun ilk Grand Slam’i Avustralya Açık tarihinde ilk kez ana tabloda bir Türk vardı bu yıl. Marsel İlhan, Amerika Açık’tan sonra burada da ikinci tura çıkmayı başardı. Rakibi ise zamanında Grand Slam finali görmüş olan Fernando Gonzalez’di.
Marsel maçını kaybetti. Beklenen sonuç buydu zaten ama işin bundan sonrası çok komik bir hal aldı Türk medyasında. Marsel’in kaybetmesi Türk tenisi için büyük bir başarıdır. Yaptığı iş bundan beş sene önce tahayyül bile edilemeyecek bir şeydi çünkü. Türk medyası bunu öveceği yerde, kortta oynanan tenise odaklanmak yerine başka işler peşinde koşuyor.
Eğer okuduysanız “şiddete yatkın” Türk seyircilerin maçta olay çıkardığını yazmış basınımız. Türkler’in yaktıkları meşaleleri Şilili seyircilerin üzerine attıklarından dem vurmuşlar ve 35 Türk göz altına alınmış onlara göre. Olaylar hiç de öyle değil aslında. Gonzalez galip geldikten sonra meşaleleri yakanlar Şilililer. Gözaltına alınanlar arasında Türkler de olabilir tabii ki ama hepsinin Türk olmadığına da eminim (yanda). Buradan yola çıkarak Marsel’i desteklemeye giden taraftarları küçük düşürmek ayıptır.
Eurosport’un “göz zevkini korumak adına” yayını kestiği yazılmış. O kanalda staj yapmış olmasam kanardım bu habere. Bu maçın normalde Eurosport programında olmadığı, kanalın genel yayın yönetmeni Bağış Erten’in kanalın merkezinin bulunduğu Fransa‘yı arayıp yayını ayarlamaya çalıştığı ve zar zor bir setlik bir süre alabildiği bilinmiyor kimseler tarafından.
Yayın da işte bu yüzden kesildi, görüntüler yüzünden değil. Ayrıca bu olaylar ilk defa yaşanmıyor Avustralya’da. Doğu Avrupa ülkelerinden birçok göçmenin yaşadığı Melbourne’de bu ülkenin tenisçilerini desteklemeye gelen taraftarların çıkardığı olaylar yanında dünkü maç devede kulak kalıyor. Hayatında hiç Marcos Baghdatis maçı izlememiş olan insanlara garip gelmesi doğaldır bu gürültünün.
Tenis maçında servis kullanılırken ve ralli sırasında ses çıkartılmaz. Marsel’i desteklemeye gelenler zaten çıt çıkarmadılar oyunlar süresince. Evet, rakibin hata yaptığı oyunda rakip taraftarın alkışlaması adaba aykırı ama bunun görgüsüzlükle bir alakası da yok. Tenisi belki de en iyi bilen Fransızlar’ın, Roland Garros sırasında yaptıkları da zaten ikisinin ilgisiz olduğunu gösterir nitelikte.
Neticede Türk basının bazı temsilcileri yine sınıfta kaldı. Marsel İlhan’ı desteklemek yerine yine saçma sapan, yarım yamalak araştırmalarla haber yaparak kalitelerini gösterdiler. Teşekkürler Türk medyası, yine kahraman oldun!"
http://www.taraf.com.tr/haber/46664.htm
2 yorum:
aynı haber dün atv ana haber bugün de kanal d ana haber de vardı..bir de haberin ardından mehmet ali birandın konuyu hiç bilmeden etmeden bir yorumlayışı vardı alay eder gibi sinir küpü oldum..marselin türk tenisinin şartları ortadayken yakaladığı bu başarılar konuşulacağına saçma sapan gerçek olmayan bu haberle, üstelik de kendi insanını kötüleyen bu yalan haberle,türk basınının içinde bulunduğu komik durum zaten yeterince ortada..yazık...
yahu aynı başarı futbolda olsa,hakem yüzünden kaybettik derler.yine de desteklerler.hayır ben anlamıyorum ki ben bu milleti.başarı fazla yani bize.bırak marsel bırak. bu başarının değerini işte biz birkaç kişi biliyoruz,artık türkiye'de ne kadar tenissever varsa.
Yorum Gönder