11 Haziran 2009 Perşembe

türk tenissever profili

türk tenissever profili grafikte görüldüğü gibidir:

grafikte günlere göre blogumu ziyaret eden internet kullanıcısı görülmektedir.. ve kolayca fark edeceğiniz üzere roland garros bittikten sonra yüzde 40 ile 45 arasında bir ziyaretçi kaybına uğradım.. benim için fark etmez.. yazdıklarımı 1 kişi okusa bile ben yine yazarım.. ama bütün sene maç izlemeyip de grand slam finalini izlerken, arkadaş ortamında, sözlükte, forumlarda tenis gurusuymuş gibi ahkam kesenler son derece sinirimi bozuyor.. bildiği tenisçiler federer, nadal, djokovic'ten öteye gitmeyen adamların "del potro da kimmiş federer çok rahat yener", "söderling çok zor abi nadal'ı yendi, federer'in işi çok zor" demelerini ve bundan sonra doğal olarak yanılmalarını büyük zevkle izledim..

türklerin genetik yapısında var bu diyerek kolaya kaçacak değilim.. genetikle alakalı bir şey değil bu "ahkam kesmek".. tamamen kişilerin büyüdüğü çevre ve eğitimi ile alakalı..

ha bir de bloguma "ana ivanovic seksi pozları", "nadal'ın sevgilisi var mı?" (arama motoruna soru sormak) gibi aramalarla gelenlerin de azımsanmayacak kadar çok olduğunu belirtmek istiyorum..

10 yorum:

Yunus Dilber 11 Haziran 2009 21:25  

Çok güzel bir konuya değinmişsiniz.Tabii ki benim gibilerin ve sizler gibilerin kısacası gerçek tenisseverlerin tıklanma derdi olmamalı.Sonuçta tenis bizim için bir zevkten de öte yaşam felsefesi diye düşünüyorum.Emin olun ben bu kadar ziyaretçiye blogu açtığım Ekim ayından bu yana bile ulaşmamışımdır.Yeri de gelmişken tebrik edeyim. :)
Ve şiddetle katıldığım bir konu da bu ahkam kesmek meselesi.Tabii ki herkes istediği gibi ahkam kesebilir ve biz katılırız veya katılmayız orası ayrı.Fakat birilerinin çıkıp da konu mankeni gibi Grand Slam'den Grand Slam'e tenissever kitlesine katılması ve bu da yetmezmiş gibi sağda solda fütursuzca beyanlarda bulunması emin olun benim de çok sinirimi bozuyor.
Güzel bir blog.Yazmaya devam diyorum. :)

http://tenis-tour.blogspot.com/

rıza yaşar 12 Haziran 2009 11:07  

Onur,

birşeyi merak ettim, verdiğin rakamlar farklı kullanıcıların tıklama sayısını mı yansıtıyor yoksa bir kullanıcının birden fazla giriş yapması sayıyı artırıyor mu?

onur 12 Haziran 2009 14:04  

gün içinde siteye giriş sayısı.. bi kullanıcı browserı kapatıp tekrar girerse sayı artıyor..

rıza yaşar 12 Haziran 2009 16:04  

Bu arada tespitin mükemmel Onur,

sanırım bu sebeple artık maç başlıklarına yazmıyorsun sözlükte.

onur 12 Haziran 2009 16:21  

sebebi bu değil yine arasıra yazıyorum aslında ama eskisi kadar yazmamamın nedeni artık söyleyeceklerimi burada söylüyor olmam.. blogu açmadan önce sözlük benim düşüncelerimi paylaştığım tek yerdi..

K. A. 14 Haziran 2009 02:31  

roland garros iddaa'da da yer almış. ben bunu bilmiyordum. belki bunun etkisi bile olmuştur. para kazanmak için bloglarda yazıları okuyup, daha sonra maçları izleyen insanlar olmuştur bile belki. kim bilir.

Dinza 17 Haziran 2009 00:14  

Roland Garros finalinden sonra sadece 1-2 kez uğrayabildiğim, Davis'te sadece 2-3 maç izleyebildiğim ve Söderling'in bu şekilde teslim olabileceğini tahmin edemediğim için çoook fena üstüme alındım walla:))
Şaka bir yana güzel bir post olmuş bu. Sözlükte okudukça sinir oluyordum zaten, hele yarı final ve final maçlarındaki entryleri okurken hakikaten saçımı başımı yoldum.
Bu arada, başka birkaç tenisseverle birlikte ortak bir blog da açılsa ne güzel olur diyorum. Benim blogum yok da kıskandım şimdi;)

onur 17 Haziran 2009 00:52  

evet evet bloglar artsın.. tenis blogları kardeşliği kuralım..

tuğba 18 Haziran 2009 18:04  

ben kendimi bu blogun en sadık takipçisi ilan ediyorum kendi çapımda:):) zira her gün en az bir kere uğruyom. bu sayı grand slamlarin olduğu dönemde 3-4ü buluyor. ama genellikle yorum yapmadan gittiğim için sadık takipçi olduğum farkedilmemiş olabilir.alnırım bak:):):) şu blogu en başından beri takip eden biri olarak yaptığım ikinci yorum ve federer şampiyon başlıklı posta oldu. orda da senin dediğin şu ahkam kesenlerden oldum ya ona yanıyorum. valla ben ahkam kesenlerden değilim. bir federer hayranı olarak onun roland garrosu kazanmasını o kadar uzun zamandan beri bekliyordum ki bunun en sonunda gerçekleşebileceğine inancım kalmamıştı sanırım ondan böyle dedim. neyse sonunda kazandı ya ben ahkam kesmiş oldum ama olsun. roland garoos şampiyonluğuna değer.:):)

onur 18 Haziran 2009 23:35  

arkadaşlar niye üstünüze alınıyorsunuz.. benim lafım hiç tenisle alakası olmayıp da 2 grand slam finali izleyince kendini tenis otoritesi sanıp yorum yapanlara :)
yoksa tahminlerinde kimse benim kadar yanılmıyodur :) tahminler yanılmak için yapılır zaten yapmayın etmeyin..

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP