21 Mart 2011 Pazartesi

iw: sürekli yeniyor efenim, durduramıyoruz


Avustralya Açık'tan sonra en çok merak ettiğim sorulardan birinin cevabını aldım. Djokovic, Federer ve Murray'yi korttan silerek şampiyon olduğunda "Peki Rafa?" sorusu herkesin aklına geldiği gibi benim de kafamı kurcalamaya başlamıştı. Ne kadar güzel ki fazla beklemedik.

Indian Wells finalinde karşılaşan ikiliden gülen taraf Sırp raket oldu. Yılın ilk üç ayının açık ara en iyi tenisçisi olduğunu da ispatladı.

Nadal şaka gibi bir servis yüzdesi ile oynadı ilk setin ardından. Amerika Açık'ta servisinde boyut değiştirerek star kid'lik mertebesine erişen biri için koca sette yüzde 25 ile oynamak akıl almaz. İkinci setin başında ilk 10 ilk servisini oyuna sokamadı ancak bütün ikinci servislerinden puan çıkartmayı başardı. Turun en iyi returncüsüne karşı bütün ikinci servislerden puan çıkartmak demek en az birinci servis kadar etkili ikinci servisinizin olduğunu gösterir ki Nadal harika attı.

11. servisten sonra kullandığı 14 servisten sekizini oyuna sokabildi ancak bu sefer de bunlardan puan çıkartmakta zorlanmaya başladı. Nadal'ın daha önce de servislerinde zorlandığını gördük ama bu sefer daha da kötüye gitmesinin bir nedeni vardı. Djokovic'in formu.


Diyeceksiniz ki "Ulan Nadal bu beeee, Federer bile korkutamadı onu zamanında." Yapma canım, yapma arkadaşım. Federer'in doruğa ulaştığı 2006 ve 2007 yıllarında sert zeminde üç kez karşılaştılar. İkisini Federer kazandı. Toprak kortu saymıyorum. Hayır o "Toprak kort olmasaydı Nadal Federer'den bu kadar üstün olmayacaktı" bikbikcilerinden değilim tabii ki. Zaten dün Djokovic ile toprakta karşılaşsa zorlanmadan alacağını düşünüyorum. (Hatta Djokovic'in toprak sezonunda bocalama potansiyeli bile olduğunu düşünüyorum.) Bir de o zamanlar Nadal'ın üstünde bu kadar büyük bir baskı olduğunu düşünmüyorum.

Dünkü maçta Nadal servislerini düzeltemeyince huzursuz oldu. Bu groundstrokelarına dahi yansıdı. Novak'ın Rafa'nın zihninde bir yerleri gıdıkladığını düşünüyorum. Federer'i üç kez üst üste yenmiş ve sadece dört set kaybederek finale gelmiş bir adam karşısında paniğe kapıldı demiyorum ama maçı çevirecek basireti bulamadı.

Federer de psikolojik olarak çok zor etkilenen bir tenisçi ama Nadal karşısında ne hallere düştüğünü gördük zamanında. Aynı etkiyi neden Djokovic Nadal karşısında yapamasın? Nole böyle devam ederse ve -hiç sanmıyorum ama- toprak sezonunda da Nadal'ı devirmeyi başarırsa Nadal'ın psikolojik olarak etkilenmesi imkansız değil.



Nadal çok güçlü evet. O sakatlıklara rağmen dönüp tenisi domine ediyorsa bu yadsınamaz. Ama her süper kahramanın kırılacağı noktaları vardır.

18 maçlık galibiyet serisi, sezona en iyi başlama rekorunu tek başına eline almasını sağladı Nole'nin. Ayrıca bu 18 maçta yalnızca beş set kaybetti. Yok artık Miami'yi de kazanmasın bi zahmet. Onu da Nadal alsın. Yoksa Federer'in 16 grand slam'ini kırmak için gerekli motivasyondan düşecek İspanyol.

9 yorum:

Unknown 21 Mart 2011 21:24  

nadal-federer dominasyonundan sıkılmış,öyle ki bu sıkıntının yıllardır mental anlamda taş gibi olan rafael nadala karşı djokovic rallilerde iki topa fazla vurdu diye 'yok yeaaaa nadalın da kırılma noktası var' tarzı cümleyi kendisine çok kolay kurdurttuğu, teniste yeni kahramanlar arayan masum birinin yazısı olmuş bu.Yazınızdaki istatistiklerden başka hiçbirşeye katılmıyorum,biraz objektif olunuz...

onur 21 Mart 2011 21:27  

"djokovic rallilerde iki topa fazla vurdu diye" Evet tam olarak anlatmak istediğim buydu benim. Djokovic rallilerde iki topa fazla vurdu diye oldu hepsi. İşte keşke yüzlerce kelimede anlatmak yerine şöyle yedi kelimede anlatabilsem derdimi. Evet, "djokovic rallilerde iki topa fazla vurdu diye" dedim ben o yazımda. Bu yazımda bunu anlattım.

Unknown 21 Mart 2011 21:40  

nole federeri üst üste 3 kez yendi diye bilmem kaç set bıraktı diye nadal niye rahatsız olsun ki saçmalık

kirpi 21 Mart 2011 22:38  

Nadal Federer'den korksa sert zemini gectim 2007 ve 2008 Wimbledon'da meydan okuyamazdi cimin yenilmez denen adamina. Nadal Djokovic'e daha once daha farkli skorlarla yenildi. Hic birinde korkmadi, sonuclar da sonrasina yansimadi. Bu da yansimaz. Nerede 2009 Paris maglubiyeti nerede bu yani? 2008 Cincinnati mesela, daha acik farkla kaybetti, gitti Olimpiyatlarda 3. sette eledi. Djokovic su an cok formda evet. Ama Djokovic'in kupa alirken yendigi adamlar icinde Nadal'in duzgun oynadigi taktirde yenemeyecegi adam var mi? Yok. Zaten su an sertte oyle pek uber oynayan adam da yok. Duzgun oynarsa Novak'i yenebilir mi? Tabi ki evet. Iyi oynayan Rafa'nin dunku Novak'i yenemeyecegini soylemek icin ucmus olmak lazim :). O zaman korkmasi gereken sey Novak degil, kendi formu.

Bir de Nadal Djokovic'in ilk kez AO-IW dublesini yaptigini gormuyor ki? Aynisini 2008'de de yapti. Sonrasi fis. Devamini getiremedi yani. Once tum yil ayni istikrari gostermeyi basarsin ondan sonra rakiplerini korkutsun Novak. Hele bir dursun, bir soluklansin... :)

Nadal "Iyi oynarsam herkesi yenebilme ihtimalim var, kotu oynarsam herkese kaybedebilme ihtimalim var" kafasinda bir adam. Bugune bugun bir kez bile oyuncu ayirdigini gormedim, her maca ayni kafayla cikiyor. 1 tane macta servis kirdirdi diye basa basta 16-8 fark attigi adamdan korkmasi icin yeneteksizin teki olmasi lazim :). Icinden "Aman Tanrim, ben o 16 galibiyeti tamamen sans eseri aldim, su an o zamana gore cok daha iyi oynuyor, bir daha asla yenenmem :(" demesi icin de tenisten zerrece anlamiyor olmasi gerekir zira Novak'in 2010 AO finalinde bu mactakinden cok cok daha iyi oynadigini maclari izleyen herkes biliyor.

Nadal'i 2009 sezonun sonu, "asla donemez, slam de alamaz" diyen binlerce uzman (!) kiramamis da, 1,5 ay ara uzerine oynadigi turnuvada %25'e kadar dusen servis yuzdesiyle kirdirdigi servis mi kiracak? Veya ilk servis yuzdesini macin kendisinden daha fazla dusundugu bir karsilasma? Hem de kronik olarak kotu oynadigi tunuvalarda. Bunlarin biri deveyse oburu Nadal icin kulak bile degil. Su istisnai (evet istisnai) macla kirilacak yani? E yok artik diyorum.. Bu adam motivasyonun, azmin inadin orneklerini bu kadar cok kez sergilemisken, arka arkaya kaybettigi adamlari kendini gelistirip yenmesi ile unluyken bu kadar kolay "aha da kirildi" dememek lazim. Adamin kariyerine saygi adina. Cilic bunu 63-61 ile supurmustu, bu maca kirilacaksa o macin sonunda olmesi lazimdi. 2010 basinda da "daha slam kazanamaz" demislerdi. Hala hatirladikca gulerim. Elbette bir gun bir kirilma noktasi gelecek ama bu sakatliktan yeni ciktigi turnuvada, hala 3 slam elindeyken ve acikcasi an itibari ile en iyi oynayan ikinci adamken ve oyununda da duzeltebilecegi suru sepet sey varken olmaz. Federer gibi "Yapamiyorum, ne yapsam olmuyor" demesi lazim kirilmasi icin. Ki Fededer bile tam pes etmis degil. Adam daha 24 yasinda ve ciddi bir sakatligi yok su an. Eksiklerini giderememesi icin hic bir sebep yok yani. Kendini gelistirebilme kapasitesinden bahsetmeme gerek yok sanirim. Yenilenir ve yine yener. Her zaman yaptigi sey, yeni bir olay degil.

Eyyorlamam bu kadar. :)

Çid. 21 Mart 2011 23:13  

Ben de Nadal'ın maç içerisinde rakibinden çok kendisiyle savaştığını düşünüyorum. Takıntılı bi insan, bu maçta da servislerini oyuna sokamadıkça düştü, düştükçe servis atamadı falan filan.
Tabi gönül ister ki Nadal kendini geliştirdikçe geliştirsin, süperman'le yarışsın, Kripton gezegenini filan fethetsin. İnsan ırkına 3. bi evrim yaşatsın.
Benim umudum var.

onur 21 Mart 2011 23:20  

Yahu aşk olsun. Son paragrafa kadar karşısında olduğunu yazdığın hiçbir şeyi demedim ben bu yazıda.

Nadal Federerden korktu demedim. Nadal Federerden etkilenmedi hep yendi, ağzını kırdı diyenlere öyle olmadığını yazdım.

Ayrıca ben Nadal Djokovic'ten korktu da demedim. Nadal Djokovic çok iyi bir seri ile geldi diye maçta çekinip kötü oynadı da demedim.

Dediğim şey şu:
Nadal her zamanki gibi maçına çıktı. İlk seti aldı. İkincisette bir anda servislerde sıçınca her zaman kendini toparlayan Rafa daha da saçmalamaya başlası. Bu saçmalamada, servislerindeki kötülüğün groundstrokelarına yansımasındaki temel nedeninin karşısında canavar gibi oynayan Djokovic'in olması diyorum ben.

Rafa'nın centilmen bir adam oluşunun, her rakibine aynı saygıyı gösterip, her maçına yanı şekilde çıkmasının, yenilirse de "Napalım karşımdaki benden iyiydi, olmadı" demeçleri bir numarayı kaybetme kaygısı olmadığı anlamına gelmiyor. Ve şu anda onun için en büyük tehdit Djokovic.

Onun karşısındaki bir maçta son aylardaki en büyük silahı olan servisinin işlememesi mutlaka ki bir şeyleri tetiklemiştir. Karşısındaki başkası olsa bunun üstesinden gelebilirdi diyor muyuz. Çok büyük ihtimalle gelirdi. Çok defa geldiğini de gördük. Djokovic karşısında harika maçlar çıkarıdğını da gördük. Ama o Djokovic, bu Djokovic değildi.

Dediğim gibi benim yorumum bu maç üzerineydi. Toprak sezonunda ve hatta belki Miami'de Nadal Nole'yi yenecek. Çünkü adamın uzun süre bu performansı göstermesini beklemiyorum. Ama dün çok iyi oynadı ve kazandı. Bu şekilde oynarsa da Rafa'yı her zaman sert zeminde zorlayacaktır.

onur 21 Mart 2011 23:24  

Cümleler düşük çok başım ağrıyo idare edin.

kirpi 22 Mart 2011 01:01  

Iste benim de dedigim, Nadal ilk kez boyle maclar oynamiyor, burada olay Nole degil.

Nadal'in karsisinda Nole degil baskasini buldugu ve aynen bu sekil kaybettigi bir dolu mac var. 2010 Cincy'de Marcos Baghdatis maci. Ilk seti aldi sonra dupe duz kotu ve de daha kotu oynadi. 2010 Miami Roddick maci. Dizini dovdugu mac. Yine ilk seti aldi sonrakileri verdi. Diyeceksiniz ki o macta sakatti. E 2009 Madrid yari finalinde dizleri bin beterdi ama? Orada resmen acidan ciyaklaya ciyakla yendi Djokovic'i. Miami'den sonra dogru durust dinlenmeden hala dizinde sorunla gitti Monte Carlo'yu kazandi, hem de ne bicim. Kaybettigi maclari neden kaybettigine bakmak lazim.

2010'da Baghdatis macinda tam da su an yasadigi sorunlari yasiyordu. Onunde US Open var ve birinci servisleri hala gidip geliyordu. Kaldi ki o zaman da basin aciklamalarin da "servislerim de servislerim" deyip duruyordu. Sonra US Open oncesi toparlandi yurudu gitti.
Roddick macinda acikcasi formu degil ama dizi kafasini dagitti. Sonra Ispanya'ya donunce muhtemelen tedaviden bahsedilince bir nebze kafasi rahatladi ve Monte Carlo'yu oyle oynadi.

Nadal'in bu birinci servis sorunu hep de 1 ayi bulan aralardan sonra oluyor farkindaysaniz. US Open'dan sonra yine ara verdi, yine gitti servis. Bunun iki nedeni var bence, birincisi servislerinde yeni yeni koklu degisiklikler yapmaya basladi ve alismasi icin zamana ihtiyaci var. Ikincisi bu adamin ayaklari solak ama elleri degil. Topa sol ayakla vuruyor, ama normalde sag elini kullaniyor. Servisi de "dogal bir tas atma hareketi" gibi tanimladiklarinda Nadal'in servis atisi dogal degil ogrenilmis oluyor. Yeterince alismadan ara verince de tekrar tekrar ogrenmesi gerekiyor onemli degisiklik yapinca. Olay bundan ibaret. Her yeniden ogrenme faslinda da panige kapiliyor ki kariyeri ile ilgili garantici bir kafa yapisi olmadigindan bu normal. Djokovic macinda ozellikle moralinin bozulmasinin sebebinin ise ilk sette iyi servis atarken sonra servisinin bozulmasi oldugunu dusunuyorum. Cocuk ne guzel Delpo macindan sonra olayi kaptigini zannediyordu ki aaa, bir de bakiyor aslinda kapamamis, hala yapamiyor. Cok moral bozucu.

Sirf morali bozuk oldugundan onde gotururken kotu oynayip kaybettigi mac da var. 2009 Miami ceyrek finali Delpo'ya karsi. Annesi ile babasinin kesin olarak bosanacagi haberini almis o zaman. Ilk seti aldiktan sonra ikinciyi vermis, son sette 5-3 ondeyken maci kaybetmisti. Basin toplantisinda da 5 karis suratla tinrak yemis "bazi kisisel sorunlarim var ve beni etkiledi" demisti.

Velhasil bunun modeli boyle. Servisini bulamazsa gider Maimi'de olmadik adama aynen boyle kaybeder. Karlovic olur, Berdych olur... Hic sasirmayin.

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP