15 Haziran 2009 Pazartesi

bir federer röportajı

basel'deki yerel gazetelerden birinde yayımlanmış bir röportaj.. orijinali almanca ve şurada

soru: bir maç içerisinde hiç para ödülünü düşündüğün oldu mu?

federer: sadece bir kere.. şangay'daki ilk katıldığım masters cup mücadelesinde, gruptaki son maçımdan önce gruptan çıkmayı garantilemişken ve johansson karşısındaki bu son maçın hiçbir önemi yokken galip gelirsem alacağım 150bin frankı düşündüm.. neredeyse her rallide "150bin frank, 150bin frank.. neler alabilirm? her şeyi!" diyordum içimden.

soru: ağlamaktan hiç utandın mı? (are you ever ashamed diyor)
federer: hayır.. ama birazcık utanç verici.. (embarresing) (ashamed ile embarressed arasındaki farkı türkçeye çeviremedim kusura bakmayın) kamera gözyaşlarınıza zoom yapıyor.. duygularını göstermek iyidir.. aslında bunu yaptığım için mutluyum..

soru: kusursuz bir tenisçi için kimden ne alırdın? (federer hariç)
federer: andy roddick'in servisleri, nalbandian'ın backhandi, rafael nadal'ın fırehandi ve lleyton hewitt'in savaşçı özellikleri.. şu günlerde pek voleci yok ama edberg, rafter ve henman'ın voleleri.. mental bölüm için de yine nadal'ı alırdım.. bunlar tabi ki başarılı olmayı garantilemez ama karşısında durması oldukça zor biri olur..

soru: mükemmel bir günün nasıl olurdu? (tenis hariç)
federer: evde arkadaşlarımla ya da mirka ile maldivlerde bir plajda (oh paşama bak) belki romantik bir akşam yemeği olabilir.. spa, masaj, güneşin batışını izlemek ve dalgaları dinlemek.. (bunlar güzel şeyler)

soru: asansörde hangi kadınla kalmaktan memnun olurdun? (mirka dışında)
federer: bu anneciğim olurdu.. (mommy diyor, geçecen bu ayakları diyorum)

soru: hangi yemeği sevmezsin?
federer: (buraya dikkat) 16 yaşıma kadar vejetaryendim.. sonra bir gün 1998 davis cup sırasında marc rosset ile bir biftekçiye gittik.. "ben et sevmem" dediğimde çok şaşırdı.. bana bütün çeşit etlerden ısmarladı.. bazılarını çok sevdim..

mirka ile tayland'a tatile gittiğimizde de deniz ürünlerini keşfettim.. şimdi her şeyi yiyorum.. vejetaryenken çok zorluk çekiyordum..

soru: en büyük kusurun?
federer: eskiden çok geç kalırdım.. şimdi biraz düzelttim.. ve bazen bugün yapabileceğim işi erteliyorum..

2 yorum:

Dinza 17 Haziran 2009 00:19  

Nerden nereye işte... 150 bin Frank falan derken, adam sadece turnuvalardan 30 milyonu götürdü. Gözümüz yok, afiyetle yesin elbet ama 30 milyon be, yuh!
Hal böyle olunca Maldiv'lere "Hadi hanım gider geliriz hemen." deyip gitmek de pek zor olmasa gerek.
Mirka, Maldivler ve 30 melyon üçlemesi ile kıskançlığımdan çatlamak üzereyim sanırsam:)

onur 17 Haziran 2009 00:58  

ahahahah :) ben daha çok et yememesine taktım..

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP