wtf 2009: kılıçla hayatta kalan kılıçla ölür
Eller havaya kalkar, istavroz çıkartılır, gökyüzüne öpücük gönderilir ve saçtaki bant çıkartılıp fileye doğru yol alınır...
Juan Martin Del Potro adlı takip etmeye başladığımdan beri gelecekte 1 numarada bolca oturacağına inandığım Arjantinli bugün Robin Söderling'i devirerek adını finale yazdırdı. Maç hakkında söyleyebileceğim şeylerden ilki izlediğim sıkıcı maçlardan biri olduğu.
Maça sıfıra karşı kazandığı oyun ile başlayan Söderling maçın gidişatı hakkında daha ilk oyundan fikir veriyordu. "Servislerim ile maçı alacağım." Fakat Del Potro ilk setin üçüncü oyununda bulduğu 3 servis kırma şansı ile buna izin vermeyeceğini çıtlatsa da Söderling buradan oyunu çevirdi. Arjantinli'nin de servis oyunun Söderling'inkinden aşağı kalır yanı yoktu. Kendi servis attığı oyunu rahat alan Juan, servis karşıladığı ilk setin 5. oyununda da bir kez servis kırma şansı yakaladı ama değerlendiremedi. Bu, ikinci setin ortalarına kadarki en son servis kırma şansıydı.
Del Potro üst üste 2 kez sıfıra karşı servis aldı ancak bir türlü rakibinin servisini kıramadı. Set tie-break'e gitti ve çok ama çok kötü bir servis performansı izledik Del Potro'dan. İlk set 7-6 Söderling'in oldu. İlk setin dikkat çekici istatistiklerinden biri Del Potro'nun hiç fileye gelmemiş olmasıydı.
İkinci set yine sıkıcı başladı. Rallisiz bir maç balkonsuz eve benziyormuş bunu anladım. İki taraf da etkili servisler atınca ya ace oluyor, ya karşılayan ancak dokunabiliyor ya da return etkisiz oluyor çoğunlukla işte. Yapacak bir şey yok. 6. oyunda ikinci setteki ilk servis kırma puanını yakalayan Del Potro bundan yararlanamadı. Daha ilginci maçtaki ilk drop-shot ikinci setin 8. oyununda Del Potro'dan geldi. Açıkça görülüyor ki Del Potro bir şeyler yapmaya çabalayandı maç boyunca. Aynı oyunda servis kırma şansı yakalayan Arjantinli bu sefer başarılı oldu ve maçtaki altıncı servis kırma şansında ilk kez servis kırdı. Ardından kendi servis attığı oyunu da alarak ikinci seti 6-3 ile hanesine yazdırdı.
İkinci set istatistiklerine baktığımızda,
Söderling'in 11/12'lik winner/basit hata oranına karşılık Del Potro'nun 9/2'lik oranı görülüyor. Ayrıca İsveçli'nin ikinci servislerinden puan çıkarma oranı %29, Del Potro'da bunun iki katı.
Üçüncü set biraz daha hareketliydi en azından 2 servis kırma gördük. 6. oyunda Söderling maçta bulduğu tek servis kırma puanını geri çevirmedi. Ama hemen ardınan Del Potro'dan cevap geldi. Böyle böyle tie-break'e gitti karar seti de.
Bu sefer kötü olan taraf Söderling'ti. Servisleri istediği gibi gitmedi. Del Potro tie-break'i 7-2 kazandı ve finale çıkan taraf oldu. Matta'da geçen bir söz vardır: "Kılıcı çekenler, kılıçla ölür.." Buna paralel olarak, yine batı felsefesinden "Kılıçla hayatta kalan kılıçla ölür" şeklindeki söz, Söderling'in durumunu açıklıyor aslında. Maçın başından sonuna kadar sadece mükemmel servis kullanarak hayatta kalıyorsan işler bir anlığına kötü gider de kötü servis atmaya başlarsan ve de rakibin hala mükemmel servis atıyorsa yenilmen kaçınılmazdır.
Maçtan aklımda kalan en önemli puanlar ise üçüncü setin dördüncü oyunundaydı. Del Potro arka arkaya nefis sayılar aldı.. Anlatamam zira anlatılmaz izlenir. Videosunu bulur bulmaz paylaşıcam.
Bu sonuçla iki gruptan da birinci çıkanlar elendiler. İkincilerin zaferi oldu.
1 yorum:
yahu bu soderling bir türlü beklediğim patlamayı yapamadı,sabırla bekliyorum yoksa çekeceğim desteğimi!
Yorum Gönder