1 Aralık 2009 Salı

ırk ayrımcılığına karşı vazgeçilen kupa

Davis Cup finalinin yaklaştığı şu günlerde ilginç bir hikayeden bahsedelim.

1974 yılında bir sporsever Davis Cup tarihine baktığında 1936'dan o yana bu kupanın sadece iki ülke tarafından kazanıldığını görüyordu. Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya yaklaşık 40 yıl boyunca Davis Cup'ı hegemonyası altına almışlardı. Hatta ve hatta İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 40-45 tarihleri arasında düzenlenmeyen turnuvada 46 ile 60 yılları arasında final hep bu iki ülke arasında oynanmış, 1960'da İtalya araya girip "Inter-Zonal Bölge" finalinde Birleşik Devletler'i 3-2 yenerek bu 15 yıllık seriyi bozmuştu. Fakat şampiyon yine Avustralya olmuştu.

İşte 74 yılında bir şeyler değişecekti. ABD "Kuzey ve Orta Amerika Bölgesi" finalinde Kolombiya'ya şok bir şekilde elendi. Kolombiya, "Güney Amerika Bölgesi"nden gelen Güney Afrika ile (ne alaka ben de bilmiyorum ama o zamanki sistemi hala çözebilmiş değilim) "Inter-Amerika Bölgesi" finalinde karşılaştı. Güney Afrika bu mücadeleyi kazandı ve "Inter-Zonal Bölge" yarı finalinde "Avrupa-B Bölgesi"nden gelen İtalya’yı da geçerek finale yükseldi.

Yarı finalin diğer ayağında "Avrupa-A Bölgesi"nden gelen Sovyetler rakibini bekliyordu. Rakibi, "Doğu Bölgesi" finalistleri Hindistan ya da "kronik şampiyonlardan" Avustralya olacaktı. Tarihe geçecek bir final, tarihin en çok oyununun oynandığı eşleşme sonrası Hindistan Avustralya’yı geçerek Sovyetler ile oynamaya hak kazandı.

Sovetler'i rahat geçen Hindistan tarihinde ikinci kez Davis Cup finaline çıkmıştı ve tarihinde ilk kez Davis Cup finalinde mücadele edecek olan Güney Afrika ile karşılaşıp ilk kez şampiyon olmak isterlerdi. Ama böyle bir şey olmayacaktı.

Güney Afrika’nın ırk ayrımcılığı yasası nedeni ile Hindistanlı oyuncuların finali görme sevinci pek uzun sürmedi. Final Güney Afrika’da yapılacaktı ve Güney Afrika "beyaz olmayanlar" hakkındaki anayasal düzenlemeleri ile bütün dünyanın antipatisini kazanmış bir ülkeydi. Beyaz olmayan herkesi ikinci sınıf vatandaş olarak gören bu düzenleme ile Güney Afrikalı beyazlar "kendinden" olmayanları neredeyse kölelik ile eşdeğer bir statüye koyuyorlardı.

Dönemin Hindistan Başbakanı Indira Gandhi (ki kendisi Hindistan’ın ilk kadın başbakanıdır) takımın Güney Afrika’ya gitmeyeceğini ve takımı Davis Cup finalinden çektiğini açıkladı. Bu karar Güney Afrika’yı şampiyon yaptı. Hindistan’ın şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken ayrımcılığı boykot etmesi spor tarihindeki en erdemli duruşlardan biri olarak dikkat çekiyor. Ancak sporun içine siyaset karıştırılmaması gerektiğini düşünenler de var. Gandhi’nin verdiği bu karar hala tartışılmakta.

74 Güney Afrika takımının oyuncularından Frew McMillan, "Güney Afrika’nın politikasına karşı çıkan devlet yönetimlerini anlıyorum ki ben de karşıydım. Ancak ben siyaset yapan biri değil, bir sporcuydum" diyerek kararı eleştiriken Ray Moore ise Hindistan’ın verdiği kararın doğru olduğunu söylüyor. "Eğer daha çok ülke Güney Afrika’yı boykot etseydi bu ayrımcılık yasası daha erken kalkardı."

Finale kadar çıkıp eli boş dönen Hint oyuculardan iki kardeş de farklı düşüncedeler. Anand ve Viyaj Amritraj kardeş olsalar da turda birbirlerine rakiptiler. İki yaş büyük olan Anand, "Büyüyene kadar ben Viyaj’dan daha iyiydim fakat 1973’te bir patlama yaptı ve ben arkada toz yutan oldum" diyor. Boykot hakkında ise "Bence hatalı bir karardı, Davis Cup’ı kazanmaya bu kadar yaklaşmışken elimizle verdik" şeklinde konuşuyor. Kardeşi Viyaj ise, "Bir sporcu olarak üzüldüm ama bir vatandaş olarak ülkemin verdiği doğru kararla gurur duyuyorum" diyor.

Güney Afrikalı tenis oyuncuları bile ülkelerindeki bu rezil yasayı protesto etmek için girişimlerde bulunuyorlardı. Zamanın bir numaralı Güney Afrikalı tenisçisi Cliff Drysdale, 1974 yılında bir adet Davis Cup maçı oynayıp takımı terk etti ve vatandaşlıktan çıktığını açıkladı. Yaptığı açıklamada, turnuvalara giderken "istenilmeyen misafir" titri ile karşılanmaktan yorulduğunu dile getiren tenisçi, "Kabul edilemez bir yönetime sahip bir ülkeyi temsil etmekten bıktım" diyordu.


Johan Kriek ise 1981’de Avustralya Açık’i Güney Afrika vatandaşı olarak kazandı. Bir sonraki sene kazanan yine Kriek’ti ancak Amerika Birleşik Devletleri bayrağı altında.

Güney Afrika o sıralar sadece teniste değil sportif anlamda bir çok organizasyonda istenmiyordu. 1964’ten 1992’ye kadar Olimpiyat Oyunları’na katılmaları yasaktı. Güney Afrika’daki bu ayrımcılık yasası 1994’te resmen kaldırıldı ve ülkeye sportif anlamda uygulanan ambargolar da bir bir yok oldu.

http://en.wikipedia.org/wiki/1974_Davis_Cup
http://en.wikipedia.org/wiki/Apartheid
http://en.wikipedia.org/wiki/Sporting_boycott_of_South_Africa
http://www.nytimes.com/2009/11/29/sports/tennis/29davis.html?ref=tennis

0 yorum:

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP