21 Haziran 2011 Salı

gün sonu: wimbledon 11 - gün 1

Bugün Nadal son zamanlardaki Nadal, Murray ise her zamanki Murray gibiydi. İspanyol yine tutuk başladığı maçta servisini kırdırarak 4-2 geriye düşse de sanki bunu bekliyormuşçasına yaptığı patlama ile maçı rahat kazandı. Ev sahibi Murray ise iki farklı maç oynadı. Rakibi dolayısıyla oldu bu tabii. Gimeno-Traver ki kendisine Travis diyelim ilk seti çat diye alınca homurtular çatısı kapatılmış merkez kortta duyulur hale gelmeye başlamıştı. İkinci sette 3-3'ten sonra ise tam 15 oyun arka arkaya kazanan bir Murray (Bill Murray mi? Hayır bir Murray) izledik. He-man o Travis'in sakatlığı bir daha oyun alamamasına neden oldu.

Çatısı kapalı demiştik merkez kort için. Zira yağmur vardı daha ilk günden. Çatının kullanıma açıldığı ilk yıl olan 2009'da yağmur biraz yabancılık çekmiş olacak ki ikinci haftaya kadar düşmemişti. Yavaş yavaş o çekingenliği atmış üzerinden. Neyse efenim bu yağnur yüzünden programın yarısı sarktı. Tamamlanabilen müsabakalara bakalım biraz.

Büyük servisçi Milos Raonic deneyimli rakibi Marc Gicquel'e (artık Çağla Şıkel esprisi yapmayacağım) set vermeden galip geldi ve Nadal ile karşılaşmasına bir adım kaldı. Rakibi Gilles Müller olacak ki bu da garip bir adam. Lüksemburg gibi "mahalle maçlarından önce adam alma aşamasında adımlaşırken bir bakmışınız sınırı geçtiniz" şeklindeki bir ülkeden çıkan bu abi elemelerden gelip Amerikalarda Açıklarda çeyrek final oynamıştı.

Fransa'nın ve ABD'nin 1 numaraları La Monf ve Mardy Fish set vermeden tur atladılar. Son finalist Berdych de sadece beş oyun bırakarak ikinci tura çıktı. Wawrinka bir İtalyan'ı eleyip bir diğerini karşısında bulurken, öpücükten kokain kapan Gaske de Giraldo'ya set bırakmadı. Şimdilik elenen tek seribaşı isim Thomaz Bellucci. Kocasından ayrıldığının kırkı çıkmamış Jarka'mızın feci şekilde yazdığı Brezilyalı, 35000 yaşındaki Rainer Schüttler'den set alamadı. Alman tenisçi 2008'de yarı final oynamış ve Federer'e yenilmişti.

Erkeklerde 10 maç yarım kaldı. Kimisi ilk sette kimisi üçüncü sette... Andy Roddick'in aralarında bulunduğu üç maç da hiç başlamayadı.

Kadınlarda Venus Williams zorlanmadan ikinci tura yükseldi. Bakın Venus'tü bugün korta çıkan. Serena değil. Bu Venus, büyük ve daha zayıf olanı. Serena öbürüsü, o, ayağını kesen var ya o Serena işte. Daha şımarık falan hani böyle. Hah sizin iyiliğiniz için diyorum ben bir daha karıştırmayın diye. "Amaaan zenci işte yaz" olmasın diye. Tamam mı kuzucuklarım. Hadi şimdi aldığınız parayı hak edin biraz.

Günün ilk kazananı ise artık allahkorusun ruhunu kortta teslim edecek ola Kimiko Teyze'den geldi. Öyle böyle değil 17 dakikada ilk seti 6-0 ile kazandı. Ev sahibi raket Katie O'Brien sadece dursa kortta bu kadar kısa sürmezdi herhalde set. İkinci turda Venus ile oynayacak Kimiko. Enteresan işler.

Son finalist Vera da Alison Riske karşısında her zamanki saçmalayışlarından birini yaptıktan sonra "Şakkaaaa" deyip maçı kazandı.

Günün benim adıma en üzen sonucu Jelena Dokic'in yenilmesiydi. 6 nolu seribaşı Cesca ile karşılaştı. İlk iki set paylaşıldı. Üçüncü setin başında yağmur başladı. Kortun kapanmasını bekledik. Yankılanan raket sesleri eşiliğinde 4-3'e kadar servis kırılmazken sekizinci oyunda Dokic servisini kırdırdı. Maç için servis atan Schiavone tam dört servis kırma puanı çevirdikten sonra bulduğu ikinci maç puanını değerlendirdi. Bana yine esmer günler düştü. Piiiii.

Üç seribaşı sizlere ömür. Shahahahahahar Peer, Ekaterina Makarova ve Kaia Kanepi turnuvaya veda ettiler. En şaşırtanı Makarova oldu. İyi bir çimcidir. McHale'ye yenildi 8-6 biten son set ile.

İlk günde aklımda kalanlar böyle.

1 yorum:

Unknown 22 Haziran 2011 00:23  

küçük bir düzeltme yapayım efenim,schuettler nadala yenildi 2008 wimbledon da,federer ise safini yenmişti.

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP