23 Haziran 2011 Perşembe

gün sonu: wimbledon 11 - gün 3

Uzun, uzun bir zaman önce... Uzak bir galakside Kimiko Date dünya dört numarası. Genç ve dinamik. Sonra bir anda tenisi bırakıyor. 12 yıl boyunca izlemek zorunda kalıyor ve yakın bir geçmişte dönüp biraz kıç tekmelemek istiyor. 38 yaşında döndüğü turda bırak maç kazanmayı, şampiyonluk yaşıyor. Ve bugün 40 yaşında çıktığı kortta, 20liklere taş çıkartırcasına oynadı.

Rakibi Venus de genç değil, 31 yaşında. Ayşe ve annesinin yaşları toplamı 71'dir. Anne korttaki her topa yetiştiğine göre Ayşe'nin yaşı kaçtır? İki deneyimli kurt bize beklenmedik derecede güzel bir maç izlettiler bugün. Eski ekol yani yabancıların tabiri ile "old-school" tenisin, 90ların tenisinin nasıl göze hoş geldiğini sergilediler. İkisi de belli bölümlerde çok iyi oynadı. Maçın başında Japon tenisçi her yerdeydi. 5-1'i yakaladıktan sonra Venus dirildi. Tie-break'te Date-Krumm kazandı. Karar setinde ise baştaki karşılıklı servis kırmalardan sonra nefis bir heyecana sahne oldu ve 3 saatlik mücadeleden 8-6'lık son set ile Venus galip geldi. Kimiko Date-Krumm ise kattığı hava ile 20 yıl sonra bile hatırlanacak.

Bugünkü diğer ikinci tur maçlarında seribaşılar sorun yaşamadı. Zvonareva, Azarenka, Kvitova, Hantuchova, Vinci ve Pironkova üçüncü tura yükseldi. Yağmur nedeniyle oynanamayan ilk tur maçları da tamamlandı. Şok edici bir sonuç yok. Radwanska çift bagele giderken rakibi Govortsova'nın sol ayak bileğindeki sakatlık nedeniyle çekilmesiyle 9-0 ile ikinci tura yükseldi. Görges ve Jarka rahat kazanırlarken, Domi ve Flavi üç setlik zorlu maçlardan sonra bir üst tura yükseldiler. Elenen tek seribaşı ise Mattek-Sands oldu. Misaki Doi'ye mağlup oldu ilginç ABD'li.

Britanyalıların yine döküldüğü turnuvada Laura Robson'ın Angelique Kerber'i bir set geriden gelip mağlup etmesi elit ırkın yüzünü güldürürken, Lisicki'nin parkta gezer gibi tur atlaması da benim yüzümü güldürdü. İkimizin de sevinci kursakta kalabilir zira Robson Sharapova, Lisicki de Li Na ile eşleşti.

Erkeklerde Nadal, Murray, Berdych ve Roddick "Buraların büyüğü biziz" dercesine rahat kazandılar maçlarını. Diğer seribaşılar Gasquet ve Fish de üçer sette gülerken, Monfils tipik bir setini verdi yine Zemlja'ya.

Pussycat Wawrinka, Simone Bolelli'ye yenilerek çağ atladı. Normalde herkese aslan kesilen, beş sette ölümüne kazanan ancak Federer'i gördü mü "Al beey al maç senin olsun" diyen Stan bu sefer güldürmedi. Zaten Federer ile ancak finale çıkarsa karşılaşacaktı. Finale de çıkamayacağına göre bu turnuvada kendine misyon bulamadı ve bıraktı bence.

Bir zamanların aslan parçası Fernando Verdasco da kedigillerin uysallarına katılmış durumda. Robin Haase'ye beş sette mağlup olan 24 nolu seribaşı turnuvaya veda etti. O boy ve müthiş servislere rağmen Wimbledon'da üst tur göremeyen Ivo Karlovic yine Ivo Karlovicliğini gösterdi ve Kubot'tan set alamadan elendi.

0 yorum:

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP