18 Temmuz 2010 Pazar

geliyorum, geliyorum, gelemedim...

E duydunuz tabii ki. Serena Williams, Amerika Açık'a kadar şalterleri kapattı. Katılacağı üç turnuvadan da çekildi. Bunların arasında haftaya başlayacak olan İstanbul Cup da var. Serena'nın geleceği kesinleşmeden önce, bundan yaklaşık bir ay önce, belliydi sakatlık bahane edip gelmeyeceği. Federasyon Başkanı Ayda Uluç ile konuştuğumuzda hala netlik kazanmamıştı ama Uluç sakatlık sorunu olmazsa kesin gelecek diyordu. Serena 10 yılı aşkın süredir bu vitrinde ve az çok tanıyoruz. Mutlaka bir sakatlığı olacaktı.

Bir hafta önce bir lokantada yemek yerken ayağını kestiği haberi geldi. Bu yüzden Amerika'da düzenlenen World Team Tennis'ten çekildiğini söyledi. Devamı gelecekti tabii ki ama önce bir parti düzenlemesi gerekiyordu. Ayağı "tenis oynayamayacak derecede" sakat olan Amerikalı, partiye yüksek topuklularla katılıyordu. Pek de neşeli, cıvıl cıvıldı canım benim. Dün üç turnuvadan çekildiği haberi geldi. Ayağını artık nasıl kesmişse ameliyatsız düzelmeyecekmiş. Bi söz vardır burada söylemem ne kadar güzel gider bilmem. "Kuş (Kedi) bir yerini görmüş yara zannetmiş" diye. Öyle bir şey.


WTA'in kuralları değiştirmesi bile Serena'yı durduramadı arkadaş. Geçen yıl bu turnuvalara katılıp bilerek ilk turlarda yeniliyordu. Bu sene kendini sakatlama stratejisini seçti. Aklıma kramponuna falçata ile bakım yaparken bileğini kesen Rüştü geldi. Bakalım seneye ne olacak. Gelecek yıl WTA Sezon Sonu Şampiyonası burada olacak. Sadece seneye değil üç yıl boyunca. Şimdi benden Serena'ya herhangi bir misafirperverlik göstermemi bekler misiniz?

Bakın, Wikipedia'dan arakladım yukarıdaki tabloyu. Bu yıl World Team Tennis adlı gubidik organizasyon hariç 18 turnuvaya katılacağını söylemiş Amerikalı kendi resmi sitesinde. Şu ana kadar katılması gereken turnuva sayısı 14. Katıldığı turnuva sayısı ise altı ki bunlarda üçü Grand Slam. Serena Williams Türk televizyon kanalları gibi. Diziye reklam değil, reklama dizi alıyor. Normalde sakatlanıp katılmadığı turnuva sayısı katıldığı turnuva sayısından az olmalı. Bu kadına süper sporcu deniyor. Sporcu sıfatının alınabilmesi sadece atletik özelliklerin yetmemesi gerekiyor bana göre. Bu çok derin konu şimdi girip de boğulmayalım.

Biraz daha sayılarla oynayalım. Serena gerçekten sakatlandığı ve ilk 100'ün bile dışına çıktığı 2005-2006 yıllarından sonraki dilime bakalım: 2007'de sadece 45 müsabaka oynayan Amerikalı, 2008'de 52, geçen yıl ise 62 maça çıkmış. Ha o düşüşten önceki yıllarda çok maç yapmış sanılmasın. 2002 hariç yılda oynadığı müsabaka sayısı 50'yi geçmiyor.

Peki zamanında 1 numara olmuş bir başka isime, Henin'e bakalım: 2001'de ilk 10'a giren Henin o yıl 75 müsabaka oynamış. Sonraki sene 73. Yıl sonunda 1 numarada bulunduğu 2003'te ise 86. Sonraki iki yıl "gerçek" sakatlıklarla boğuşan Henin, 2006'da 68, 2007'de ise 67 müsabaka ile tamamlamış yılı.


Amerika Açık öncesi hiçbir hazırlık yapmayacak olan Serena Williams, gidip de şampiyon olursa bu Clijsters, Dementieva, Jankovic kafasını kuma gömsün artık.

6 yorum:

Spooky 18 Temmuz 2010 17:37  

"İşte Serena bu!" demek istiyorum.. Sonra da puanlama sistemine, Safina'ya falan saldırır. Irkçı demesinler diye sustum vallahi..

nuage 18 Temmuz 2010 17:44  

Onur ben araştırmacı gazetecilik diye buna derim. Süper açıklamışsın. Ayakta alkışlıyorum seni abi. Takdir ettim. :)

onur 18 Temmuz 2010 17:50  

Sen blogu okur muydun Nuage Bey :) Spooky Bey ile çekiştiriyoruz seni. Diyo ki "Mod oldu böyle ayrı bi havalara girdi" diyo.

Unknown 19 Temmuz 2010 17:26  

Bunu gazetede ilk okuduğumda aynı tepkiyi vermiştim. Zaten katılsa da ilk turda filan elenecekti.

kirpi 20 Temmuz 2010 22:10  

Clijsters "Ben gosteri macindan once gordum, gercekten kotuydu." demis. Aslinda o macta oynamis olmasi kabahat ama Henin'den sonra ikinci iptal vakasi olmasin diye mi oynadi neyse artik. Yani Serena'da iptal etse iyice suyu cikacakti ama bu da daha kotu oldu. Macta da bir tuhafti zaten. Ona katilmayip ameliyati daha erken olsa durum bu hale gelmezdi belki.

nuage 21 Temmuz 2010 01:52  

Hadi ya? Kötü şeyler yapıyorsunuz. Ben yorumlara bakmıyordum ama, evet; okuyordum vallahi. :))

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP