21 Temmuz 2010 Çarşamba

andy "the britney" roddick

Roddick geçen hafta öyle otururken kendi halinde, bir anda "Yahu ben bu yıl sadece sekiz turnuvaya katıldım, ben tenisçiyim ve turnuvalara katılıp maç yapmam lazım. Serena değilim ben, Andy Roddick'im, saksı değilim ben" diyerek bir aydınlanma yaşamış ve Atlanta'daki turnuvaya wildcard ile katılmış. Atlanta organizatörlerinin de canına minnet. Daha bu sene almışlar turnuvayı ilk 10'dan oyuncuları yok. Amerikalı hızır gibi yetişmiş.


Roddick'te bir farklılık var. Saçlarını kazıtmış. Soranlara verdiği cevaba güldüm: "Kazıtmak benim kararımdı. Kimse uykumda zorla kazımadı. Wimbledon'dan sonra bir an Britney Spearslaşmış olmalıyım. Sadece insanlara şemsiye ile vurmuyordum." Wimbledon'da dördüncü turda Rendy'ye yenilip elenince bunalıma girmemesini bekleyemezdik zaten eheh. E zaten güzel bir hanımefendiyi kendine zevce olarak almış. Kadın cepte. Her şekle girer korkmadan Roddick de.

Benim daha çok merak ettiğim şey Amerika Açık'ta şapkasının ucundan şelale misali ter akacak mı bakalım yine.

0 yorum:

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP