21 Eylül 2011 Çarşamba

geçen hafta neler oldu


Amerika Açık beni öyle bir tüketmiş ki bir haftadır yazı namına bir şey yok. Tenis takip etmedim desem yeridir. Bu bir haftada neler olmuş bir toparlayalım.

Kadınlarda iki turnuva vardı. Birisi Quebec'te diğeri ise Taşkent'te. Özbekistan'daki turnuvayı 1 numaralı seribaşı Ksenia Pervak kazandı. Kariyerindeki ilk şampiyonluğu oldu bu Rus raketin. Finalde Eva Birnerova'yı mağlup etti. Urszula Rad. da burada ilk WTA yarı finalini gördü. Ayrıca tam emin olamamakla ve aramaya üşenmekle beraber Sharapova'nın bir yaklaşığı Sabine Sharipova ilk WTA ana tablo maçını kazanmış olabilir kendi evinde.

Quebec City'de de Marina Erakovic az kalsın kariyerinin ilk zaferine ulaşıyordu ancak Barbora reis dur dedi. Yeni Zelandalı Erakovic final yolunda 1 numaralı seribaşı Hantuchova ve 3 numaralı seribaşı Paszek'i mağlup etti. Dört nolu seribaşı ev sahibi Rebecca Marino ise ilk turda vatandaşı Stephanie Dubois'yı bir sonraki turda da Alexandra Wozniack'ı yendi fakat çeyrek finalde Michaella Krajicek'e mağlup oldu. Kanadalılar iyi parçalamadı kızı orada.

Erkeklerde Davis Cup yarı finalleri heyecanı vardı. Son şampiyon Sırbistan ile Arjantin, son finalist Fransa ile de İspanya karşılaştı. Pazartesi günü Amerika Açık'ta yorucu final oynayan ikiliden Rafa Nadal -yani hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorgun olanı- cuma ve pazar günü korttaydı. Gasquet ve Tsonga karşısında iki maçta toplam 10 oyun vererek çohacayip bir iş yaptı toprak zeminde, İspanya'da. İspanya geçen sene 5-0 ile mağlup olduğu Fransa'yı geçerek finalist oldu. Çiftler maçında ise rezillerdi.

ABD Açık finalinin zihinsel olarak havalarda uçanı ancak fiziksel olarak bitiği Djokovic ise cuma günü oynamadı. Yaptığı açıklamada sırtındaki sakatlığın ABD Açık'ın başından beri süregeldiğini söyledi. Bu arada Sırbistan 2-0 geriye düşmüştü bile. Cumartesi günkü çiftler maçını Sırplar kazanıp bir umut ışığı yakalayınca, kendini halk kahramanı sanan Djokovic sakat sakat oynama kararı aldı. Troicki'nin yerine korta çıktı Del Potro karşısında ve ikinci sette maçtan çekildi. Sonra ağlamalar, zırlamalar.

Troicki çıksaydı bence şansı daha fazlaydı. En azından sağlamdı ve kendi seyircisi önünde del Potro'yu yenebilirdi. Sağlam Djokovic de yenerdi ama işte sağlam değildi ki. Gerzek adam ucuz kahramanlık peşinde koştu, iyice batırdı.

Neticede finalin adı İspanya-Arjantin oldu. Djokovic 4 hafta yok.

Murray ve Nadal takvimin çok sıkışık olduğundan dem vururken, Federer ve Wawrinka İsviçre'yi tekrar World Group'a taşıdı. Wawrinka bir yıldır çalıştığı Lundgren'den ayrıldı. Pusiketliğinin faturasını ona kesmiş olacak. Sırbistan Davis Cup kaptanı Obradovic Amerika Açık'a yüklendi. ABD Davis Cup'ta son yıllarda başarısız o yüzden çatı yapmıyor kortların üstüneye getirdi konuyu. Bunlar hep Ameriganın oyunu zaten.


0 yorum:

yasal uyarı (disclaimer diyor yabancı insanlar)

bu blogdaki fotoğrafların yüzde 99.9'u http://sports.yahoo.com adresinden alınmaktadır.. tüm hakları reuters, ap ve getty images'e aittir.. sanırım.. bu blog tarafsız bir tenis blogu değildir.. sevdiğim tenis oyuncularını kayırırım.. ama sevmediklerime hakaret etmem.. siz de etmeyin, çok ayıp.. yorum yazarken öyle tek cümlelik "saldır federer, vur kır nadal" tarzı yorumlarınızı yayınlamayacağımı göz önünde bulundurun.. merak ettiklerinizi ya da içinde cidden yorum bulunan yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.. tenisi sevelim.. boş alanlara kort dikelim.. teşekkürler..

ben olsam firefox 3küsür ve en az 1152x864 çözünürlükte dolanırım buralarda..

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP