arjantin ispanya finali
davis cup finalinin adı zaten cuma gününden (bana kalırsa yarı final eşleşmeleri belli olduğundan) beri belliydi zaten.. evinde toprak kortta yıllardır yenilmeyen arjantin ile bir başka toprak kort uzmanı ülke ispanya kasım sonunda arjantin'de karşılaşacaklar..
cuma günü nadal'ın sam querrey'i, david ferrer'in de andy roddick'i yenmesinin ardından cumartesi günü çiftler maçını kazanan abd durumu 2-1'e getirerek ümitlerini pazar gününe taşımıştı.. pazar günü oynanacak ilk maç rafael nadal ile andy roddick arasındaydı.. roddick toprakta çok iyi olmasa da yine heyecanlı bir maç bekleniyordu.. maçı izleyemedim ancak rafael nadal çok ama çok rahat kazanmış.. 6-4/6-0/6-4 ile toplam 5 kere servis kırdırmış nadal ve 7 servis kırma puanını çevirmeyi bilmiş.. hızlı servisleri ile bilinen roddick ile de aynı sayıda ace ile bitirmiş maçı.. bravo..
arjantin'de ise cumartesi çiftler maçını kazanan rusya, pazar günü ilk maçta nikolay davydenko'nun david nalbandian'ı 3-6/6-3/7-6 (2)/6-0 lük set skorlarıyla yenmesi sonucu durumu 2-2'ye getirip son maça bırakmışlardı kararı.. son maçta bu sene fırtına gibi esen juan martin del potro, igor andreev'e acımadı, 6-4/6-2/6-1 ile geçerek arjantin'i finale taşıdı..
arjantin tarihinde 3. defa davis cup finali oynayacak ancak kendi evlerindeki ilk final olacak bu.. toprak kort seçmeleri hata olur çünkü ispanya'nın affedeceğini sanmam toprakta.. onun için sert zemin ya da carpet seçmeleri isabet olur..
davis cup play-offlarında ise 2009'da world group'ta oynayacak ülkeler belli oldu..
bu sene world group'tan ilk turda elenen sırbistan, avusturya, israil ve romanya 2009'da yeniden world group'ta olacaklar.. şili, hollanda, hırvatistan ve isviçre ise bu sene world group'ta ilk turda yukardaki ülkelerle birlikte elenen diğer 4 takımı yenerek 2009 yılında bu grupta mücadele etmeye hak kazandılar.. rakiplerine yenilen belçika, büyük britanya, peru ve güney kore grup 1'e düştüler..
türkiye ise avrupa/africa bölgesi 3. grupta mücadele ediyor.. israfil borusunu üfledikten sonra world group'ta görebiliriz türkiye'yi ancak.. (world group'u geçtim 1. grupta görelim ona da razıyım)
Kayıtlar
6 yorum:
Onur, sizden bir konuda açıklama rice etsem. Davis kupası maçlarında kimin evsahibi olacağı nasıl belirleniyor? ve carpet zemin ifadesini ilk kez duyuyorum. nasıl bir zemin tarzıdır, kullanıldığı herhangi bir turnuvayı örnek verebilir misin?
Teşekkürler.
evsahibi ülkeyi uluslararası tenis federasyonu (itf) belirliyor turnuva başlamadan önce.. carpet terimi ise sentetik malzeme ile kaplanmış zeminler için kullanılıyor.. tam yapısını bilmiyorum ancak bu hani ankara'daki futbol statlarına sentetik çim koydular ya bu sene, onun gibi bir şey olması lazım.. bu kortlar çok hızlı oluyor.. şurada sayfanın en altında ufak da olsa bir bilgi var:
http://www.itftennis.com/technical/equipment/courts/history.asp
şurada da tenis turnuvaları ve oynandıkları zeminler var.. atp tour'da 5 organizasyon varmış carpet zemin kullanan..
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_tennis_tournaments
teşekkürler,
aslında kortlardan konu açılmışken bir konuda daha kafam karışık. Şöyleki, US Open'ı izlerken bir maçta spiker USOpen kortlarındaki zeminin Avustralya Open zeminine göre daha servis özellikli bir zemin olduğunu ve topların çok sıçramadığını belirtmişti. Dha sonra dikkat ettiğimde gerçekten topların daha az sıçradığını gördüm ve Sanki bu sebepten Avustralya açıkta daha uzun ralliler ve uzun süreli set ve maçlar izliyoruz. (Andre Agassi'nin Avustarlya'da Sampras'ın US Open'da daha başarılı olmasını buna yorabilir miyiz acaba.) Bu konu hakkında bilgin varsa paylaşırsan sevinirim. Şu açıdan ilgimi çekti bu konu. Eğer gerçekten iki kort arasında böyle bir fark var ise Nadal'ın Avustralya'yı kazanma ihtimali USOpen'a göre çok daha fazla olur bu durumda.
evet bundan amerika açık kuralarını yorumlarken bahsetmiştim biraz.. amerika açık'ın zemini decoturf denilen bir yapı.. avustralya açık'ın zeminine göre daha farklı maddelerden oluşuyor.. top daha az sektiği için avustralya açık'a göre daha servis özellikli bir zemin.. şurada son paragrafta açıklanmış biraz:
http://en.wikipedia.org/wiki/DecoTurf
avustralya açık'ta ise geçen seneye kadar rebound ace kullanılıyordu.. bu sene plexicushion'a geçildi.. wikipedia'ya göre vücutta oluşan titreşimi aza indirerek kas yorgunluğunu azaltıyormuş bu..
nadal için fark etmez ya suda oynasalar yine kazanır gibime geliyor artık :) bu sene wimbledon'ı da kazandı zaten.. avustralya açık yarıfinalinde djokovic ile karşılaşsaydı finale çıkan taraf olacaktı bence.. tsonga çok ters geldi ona bir anda.. nadal'ın toprak kortta daha başarılı olmasının bence asıl sebebi kortun yavaşlığı değil, kortta rahatça kayabiliyor olması.. bu yüzden onun için avustralya ile amerika açık arasında çok fazla fark olacağını sanmam.. belki servis-voleci rakipleri amerika açık'ta biraz daha önce çıkar ama kim kaldı ki servis-vole yapan artık..
Belki servis vole oynayan üst düzey tenisçi kalmadı ama bu Amerika açıkta, iyi servis atan Federer, Roddick, Djokovic ve Murray gibi tenisçilerin zeminin iyi servis atan tenisçilere sağladığı avantajdan yararlanmaları gerçeğini değiştirmiyor. Yani yukarıda saydığım tenisçiler belki servis vole oynamasa da (zaman zaman Roddick servis vole oynuyor onu atlamamak lazım) zeminin kendilerine sağladığı avantaj ile etkili servisleri ile oyuna tutunabiliyorlar. Kastettiğim buydu. Servis etkisi Avustralya'da daha az olduğu için Nadal'ın servis olarak rakiplerine karşı dezavantajlı durumunun etkisi azalmış olacak. Ki bu demek değil ki Nadal Amerika Açığı kazanamayacak. Zamanı gelince onu da kazanır bu azimle. Amam Avustralya açığı kazanma olasılığı zemin özelliği sebebiyle daha olası ve yakın duruyor. Bir de şu var: Zaman olarak da Avustralya Nadal için kazanılması daha olası bir turnuva haline geldi, Sezonun ilk Grand Slam'i olması dolayısıyla dinlenmiş olarak gidecek bundan sonraki senelerde Avustralya açığa. Hatta diyebilirim ki bundan sonraki senelerde Avustralya Açığa bilke ambargo koyabilir. Dinlenmiş ve Güçlü bir Nadal'dan 3 set almak çok zor olur. Daha da ileri giderek şunu söyleyebilirim. Federer'in bir daha Avustralya'yı kazanabileceğini sanmıyorum. Nadal'ı, Djokovic ve Murray zorlar. Federer bundan sonra kazanırsa Wimbledon ve Amerika açıkta kazanır. Roland Garros hayalleri zaten geçen sene sona ermiştir kanımca.
benim kafamdaki soru: Acaba Nadal kariyerini kaç Grand Slam ile noktalar, ya da daha da ileri gidecek olursak Federer'i geçebilir mi?
ben federer'in 1-2 tane daha gs kazanabileceğini düşünüyorum.. yani sampras'ı geçecektir.. nadal'a gelince federer'in 4 yıl gerisinden geliyor ve şu an 7 gs fark var.. del potro olmasaydı 3-4 sene daha roland garros'u nadal'a yazardım ancak del potro sanki nadal'ı toprakta durdurabailecek gibi geliyor bana.. nadal harika oynuyor dediğimiz bir sezonda bile 2 tane gs kazanabildi.. bu performansını devam ettirse bile önümüzdeki 4 sene içinde 13 gs'e ulaşıyor.. yeni gelen genç yetenekler cidden büyük tehdit oluşturuyor nadal ve federer için.. djokovic ve murray'nin de bu seneki oyunlarını gördüğümzüde 2009 ve sonrası müthiş olacak.. ama ben nadal'ın federer'i geçebileceğini düşünmüyorum toplam gs sayısında..
Yorum Gönder