isviçre'den güzel haberler mi var?
Belki o olmasaydı, televizyonda gözüme takılmayacak ve ilgimi tenis adlı spora hiç çekmeyecekti. Ben de şu an bir mühendis olarak masabaşında hayatımdan memnun olduğumu sanıp yaşayacaktım. (Mühendisler hayatından memnun değildir demiyorum, kendi adıma konuşuyorum, ben mühendislik yaparken memnun değildim onu biliyorum)
Martina Hingis çoğu "dahi" gibi yaptığı işi başına buyruk hareketleri yüzünden potansiyelinin el verdiklerini başaramadan bırakmak zorunda kaldı. Özlerim ara sıra. Zaten hobisi olan biniciliğe kaydı emekliliğinden sonra. Tenisle de gösteri turnuvaları minvalinde iç içeydi. Fakat bu sene ilginçtir ki takvimine yeni veteran turnuvaları sıkıştırdı. Normalde ABD'de düzenlenen World Team Tennis'te oynardı. Bu yıl Fransa Açık ve Wimbledon'da da legendlarda oynadı, gösteri turnuvalarına çıktı. E bu sabahların bir anlamı olmalı...
Daily Forehand isimli site WTT maçı sonrası Hingis ile bir röportaj yapmış. Öyle laf arasında Olimpiyat'ta Federer ile karışık çiftlerde oynar mısın diye sormuş. Hingis de şunları demiş:
"Kendisi değil ama birileri vasıtasıyla bana ulaşmayı ve sormayı denedi. Yine de daha çok uzun bir yolumuz var bunun için. Şu an ne diyeceğimi bilmiyorum çünkü bu işi yapacaksanız kendinizi adamalısınız. Şu an kendimi iyi hissediyorum. Ama dediğim gibi uzun bir süre var."
İkisi bundan tam 10 yıl önce Hopman Cup'ta oynamışlar ve finalde ABD'yi yenmeyi başarmışlardı. O zamanlar henüz Federer'in bir ATP şampiyonluğu yoktu. Hingis ise malumunuz İsviçre'nin çıkardığı en büyük yetenekti. Bu ikisi Milka inekleri ile tanınan bir ulustan çıkan iki fert. Birisi gelmiş geçmiş en büyük tenisçi, diğeri de kadınlarda bu sıfatı almayı elinin tersiyle itti. Münferit başarıları İsviçre bayrağını uzun yıllar sıralamaların tepesinde dalgalandırdı. 2012 Olimpiyat Oyunları müthiş bir hikayeye ev sahipliği yapabilir.
1 yorum:
mükemmel bir haber bu, umarım gerçekleşir..
Yorum Gönder